Irak’ta İran destekli milis gruplar ABD güçlerine yönelik saldırıların dozunu artırıyor

Irak’taki ABD askerleri (Arşiv-Reuters)
Irak’taki ABD askerleri (Arşiv-Reuters)
TT

Irak’ta İran destekli milis gruplar ABD güçlerine yönelik saldırıların dozunu artırıyor

Irak’taki ABD askerleri (Arşiv-Reuters)
Irak’taki ABD askerleri (Arşiv-Reuters)

Irak ve Kuveyt resmi makamları, iki ülke sınırındaki Cerişan Sınır Kapısı’nın roketlerin hedefi olduğu iddiasını yalanladı. Irak’ta İran yanlısı ‘direniş örgütleri’ arasında yer alan silahlı grupların sınırda ABD askerleri için teçhizat taşıyan bir konvoyu hedef aldığı iddia edilmişti.
Irak’ta İran’a yakınlığıyla bilinen silahlı milis grupların, Tahran’ın çıkarına yarayacak ve ABD’yi Irak’tan çekilmeye zorlayacak bir strateji değişikliğine gittikleri görülüyor.
Irak Savunma Bakanlığına bağlı Medya Güvenlik Ağı, dün yaptığı açıklamada, Cerişan Sınır Kapısı’na saldırı gerçekleştiği yönündeki yalanladı.
“Bazı medya kuruluşları ve sosyal medya sayfalarının, Irak-Kuveyt sınırındaki Cerişan Sınır Kapısına saldırı gerçekleştiğine dair kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye çalışan bir grubun video ve açıklamasını kullandıkları haberi takip ettik” ifadelerine yer verilen açıklamada, sınıra saldırı gerçekleştiği haberlerinin ‘yalan ve düzmece’ olduğu vurgulandı. Açıklamada ayrıca basın ve medya kuruluşlarının resmi kurumlardan yapılacak açıklamalara itibar etmeleri ve bu tür kaynaksız haberlere karşı dikkatli olmaları istendi.
Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü General Tahsin Hafaci de Cerişan Kapısı’nda ‘yıkıcı eylemlerin meydana geldiği’ yönündeki haberleri yalanladı.
Kuveyt Genelkurmay Başkanlığı, sınır kapısına roketli saldırı gerçekleştiği iddiasını yalanlayan bir diğer taraf oldu.
Başkanlığın açıklamasında, Kuveyt’in kuzey sınırındaki bir merkezin saldırıya uğradığı şeklinde çeşitli medya kanallarında dolaşan iddia reddedilirken, sınırın güvenli olduğu bilgisi paylaşıldı.
Irak’taki medya kuruluşları ve sosyal medya mecralarında iddia geniş yer buldu. Kendisini “Ashabul Kehf” olarak adlandırılan bir grup, önceki gün gece saatlerinde bir videoyu sosyal medya üzerinden dolaşıma koydu. Videoda konuşan bir şahıs ‘direnişten’ bahsederken, arkadan patlama sesleri duyuluyor. Ashabul Kehf isimli grup, söz konusu videoyu “Düşman ABD’ye ait teçhizat ve malzemelerinin imhası ve işgal altındaki Cerişan Sınır Kapısı’nın bir bölümünün yıkımı” notuyla paylaştı.
Irak sahasındaki gerçeklik, kendini direniş grubu olarak isimlendiren grupların İran Devrim Muhafızları Ordusu ile sağlam bağlarla bağlı olduklarına işaret ediyor. Bu gruplar, ABD ve uluslararası koalisyon güçlerini ‘propaganda faaliyetleri’ üzerinden hedef alırken, zaman zaman bu güçlere ait lojistik malzeme taşıyan konvoylara saldırılar düzenliyor. Örneğin son olarak Pazar günü güneydeki Zikar vilayetinde Pazar günü ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon güçlerine lojistik malzeme taşıyan konvoyun hedef alındığı bildirilmişti.
Irak’ta uluslararası koalisyona malzeme taşıyan konvoya Ağustos’un ilk haftasında da saldırı düzenlenmiş ancak resmi makamlar olayla ilgili hiçbir detay vermemişti.
Irak basınında yer alan haberlerde, Pazar günü gerçekleşen saldırının bu tür konvoyları hedef alan üçüncü saldırı olduğu belirtiliyor. Buna göre, Temmuz ve Ağustos’ta farklı zaman dilimlerinde ABD askerlerine lojistik malzeme taşıyan konvoylar hedef alınmıştı. İran destekli silahlı grupların konvoylara saldırı düzenleme stratejisine yönelmesinin arkasında ülkedeki ABD varlığı üzerinde baskı oluşturma hedefi yatıyor. Bu saldırılar aynı zamanda, son dönemde İran destekli grupların ABD varlığını hedef alan saldırıları durdurmaya çalışan Başbakan Mustafa el-Kazimi için de bir sorun oluşturuyor.
İran destekli silahlı gruplar, katyuşa füzelerine kavuştuktan sonra ABD güçlerinin konuşlandığı askeri üsleri hedef alma stratejisine geçmişti. Ancak son zamanlarda yeniden el yapımı patlayıcılarla saldırı düzenleme taktiğine geri döndüğü anlaşılıyor. Nitekim 2011 sonlarında ABD’nin Irak’tan çekilmesinden önce söz konusu gruplar başkent Bağdat sokaklarına döşedikleri el yapımı patlayıcılarla Amerikan askerlerini hedef alıyordu.
Güvenlik Medya Ağı’ndan dün yapılan açıklamada, Bağdat’ın kuzeyinde uluslararası koalisyon güçlerine lojistik malzeme taşıyan konvoyun hedef alındığı aktarıldı. Açıklamaya göre, Bağdat’ın kuzeyindeki Taci bölgesinde koalisyon güçlerine bağlı konvoyun geçişi sırasında yola yerleştirilen patlayıcı infilak etti. Detaylı bilgi verilmeyen açıklamada, saldırı sonucu araçlardan birinde bulunan konteynerin alev aldığı belirtildi.
Güvenlik Medya Ağı’ndan dün yapılan başka bir açıklamada, Kerkük'ün güneybatısındaki Reyyad beldesine bağlı Macid köyünde DEAŞ militanlarının Irak askerlerine saldırı düzenlediği kaydedildi.
Açıklamaya göre, saldırıda Federal Polis 5. Tümen 3. Mekanize Piyade Tugayı’na bağlı 1 subay hayatını kaybederken, 1’i Haşdi Aşairi mensubu 2 sivil de yaralandı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.