Taliban, ABD üslerini bombalayarak anlaşma şartlarını ihlal ediyor

Taliban, ABD üslerini bombalayarak anlaşma şartlarını ihlal ediyor
TT

Taliban, ABD üslerini bombalayarak anlaşma şartlarını ihlal ediyor

Taliban, ABD üslerini bombalayarak anlaşma şartlarını ihlal ediyor

ABD’li yetkililer, Taliban hareketinin, Afganistan’daki ABD askeri üslerini kasıtlı olarak bombalayarak ABD ile yaptığı Afgan Anlaşmasını ihlal ettiğini belirtti.
ABD’li yetkililerin Taliban tarafından ateşlendiğini bildirdiği füzeler, ABD güçlerinin Afganistan’da konuşlandırıldığı iki askeri üssün yakınına düşerken, New York Times’ın dünkü haberine göre Taliban lideri bu saldırıların kendileri tarafından gerçekleştirildiği iddiasını yalanladı.
ABD’li üç askeri yetkili, geçtiğimiz haftalarda Taliban güçleri tarafından ateşlendiğini düşündükleri füzelerin Afganistan’ın güneyindeki bir ABD askeri üssüyle, ABD ile Afganistan hükümet güçleri arasında müşterek kullanıma sahip askeri havaalanını hedef aldığını ifade etti. Yetkililer bu eylemleri, ABD ile Taliban arasında imzalanan barış anlaşmasının açık bir ihlali olarak görüyor.
Afganistan kuvvetleri ve ABD güçlerinin ortaklaşa kullandıkları Afganistan’ın güneyindeki Helmend Eyaletinde yer alan ve oldukça geniş bir hava üssünden ibaret olan Camp Shorabak’a (önceden Camp Bastion) 2020 yılı Temmuz ayı içerisinde yaklaşık 12 roket düştü. Buna ek olarak geçen hafta Afganistan'ın Helmend Eyaleti’ndeki Camp Bastion’un 50 mil güneyinde yer alan ABD askeri üssü Camp Dwyer’i hedef alan birkaç füze saldırısı gerçekleşti.
Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden bir Taliban yetkilisi, Taliban’ın Helmend eyaletindeki ABD askeri üslerine herhangi bir saldırı düzenlendiği bilgisini kesin bir biçimde reddederek, Taliban’ın konuyla ilgili bir soruşturma yürüteceği bilgisini paylaşmıştı. Öte yandan, konuya aşina olan askeri bir yetkili, füze saldırılarının, Taliban’ın hareketinin liderleriyle ABD hükümeti arasında imzalanan barış anlaşmasına tamamen karşı olan, Taliban hareketinin farklı bir fraksiyonu tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini düşünüyor.
ABD Askeri Komutanlığı, söz konusu saldırıların askeri varlıkları arasında herhangi bir kayba neden olup olmadığı noktasında herhangi bir açıklama yapmazken, ABD’li yetkililerin zaten sallantıda olan barış sürecini istikrarlı bir biçimde yolunda tutmak için mücadele verdikleri dönemde, Washington DC’den de konuyla ilgili resmi bir açıklama gelmedi. Öte yandan, Afganistan’da ABD liderliğindeki askeri misyon da şimdiye kadar konu hakkında herhangi bir yorum yapmayı reddetti.
Taliban hareketinin uzun süredir ülkedeki ilk ve en önemli kalesi olarak kabul ettiği Helmend Eyaleti, oldukça uzun bir süreden beri afyon yetiştiriciliği ve ticaretiyle Taliban hareketine kar sağlayan ekmek kapısı olarak kabul ediliyor. Birçok silahlı uyuşturucu baronu, farklı kabile bağları, dış bağlantılar ve bölgenin kendine ait gündemi ülkenin güneyindeki bu bölgenin belirsizliklerle dolu bir alan olarak kalmasına katkı sağlıyor. Afgan hükümet güçlerine gelince, bölge sınırları içindeki muhtelif alanlara merkez olarak hizmet veren bir dizi köye ek olarak, bölgenin merkezindeki Leşker Gah şehrinin sınırları içinde hapsolduğunu düşünüyor.
Şubat 2019’da Katar’ın başkenti Doha’da imzalanan barış anlaşması, Taliban hareketinin, ülkeden kademeli olarak çekilmeye devam eden ABD ve NATO kuvvetlerine saldırmamayı şart koşuyor. Yine anlaşma şartlarına göre ABD kuvvetleri, Afgan hükümet güçlerine bir saldırı olması durumunda Taliban hareketine karşı doğrudan saldırıya geçme hakkına sahip.
Öyle anlaşılıyor ki, uzun zamandır farklı sadakatlere, gündemlere ve çeşitli siyasi gayelere sahip muhtelif hizip ve grupların bir araya gelmesinden ibaret olduğuna inanılan Afganistan’daki Taliban hareketi, hareketi tek ve bölünmez bir yapı olarak gören ABD ile yaptığı anlaşmaya bağlı kaldı. Taliban hareketi ayrıca, ülke genelinde konuşlandırılmış ABD veya uluslararası koalisyon güçlerine saldırmazlık söz konusu olduğunda bu hususta da en azından ilan edilen şartlara bağlılığını korudu. Bununla birlikte Taliban, Afganistan hükümet güçlerine karşı güçlü ve şiddetli saldırılar düzenlemeye devam ediyor. Bölgedeki gelişmelere aşina olan bazı yetkililer, Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan hükümet güçlerine yardım etmek için düzinelerce hava saldırısı gerçekleştirdiğini belirtti.
ABD ile Taliban arasında bu bağlamda öne çıkan anlaşmazlık noktalarından birinin de, Taliban’ın son yıllarda bazı unsurlarını koruduğu ve bünyesinde barındırdığı, ABD’deki 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirmekten sorumlu terör örgütü El Kaide’nin faaliyetleri kınama noktasındaki isteksizliği olduğu belirtiliyor.



Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Putin'e baskı ve ‘nükleer denizaltıların’ konuşlandırılması... Trump'ın çifte uyarısının arkasında ne var?

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Moskova'nın alaycı tavırlarına yanıt olarak iki nükleer denizaltıyı ‘uygun bölgelere’ gönderme emri vereceğini açıklayarak, Rusya ile ABD arasındaki güç gösterisinde çıtayı yükseltti.

Trump'ın sosyal medya platformu Truth Social’de yaptığı paylaşım, güvenlik bağlamında alışılmadık bir durum değildi. Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığına göre, ABD'nin 71 nükleer denizaltısından yaklaşık 20'si her an denizde görev yapıyor ve özellikle gerginliğin arttığı dönemlerde rutin olarak Rusya'ya yakın bölgelere sevk ediliyor. Ancak olağandışı olan, ABD'nin bunu açıklaması. Bu ise Trump'ın paylaşımının gerçek amacını ortaya koyuyor. Söz konusu paylaşım iki mesaj içeriyor: Birincisi, Trump'ın eylem adamı olduğunu kanıtlamak, ikincisi ise mesaj vermek.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev (AP)

Medvedev'e yanıt ve Putin'e işaret

Trump için bu adım, provokasyona sert tepki verme şeklindeki alışılmış tavrının bir parçası.

Trump, özellikle Rusya'da başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra tartışmalı rolüyle tanınan Dmitriy Medvedev'e yanıt veriyordu. Trump'ın Moskova'ya Ukrayna'da ateşkes sağlanması için verdiği süreyi kısaltmasının ardından Medvedev sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Her yeni uyarı bir tehdit ve savaşa doğru adımdır. Rusya ile Ukrayna arasında değil; kendi ülkenle. Uyuyan Joe'nun yolunu izleme!” ifadelerini kullandı.

The Times’ın haberine göre bu açıklamaların amacı, sürekli olarak Üçüncü Dünya Savaşı’nın patlak vereceği konusunda uyarıda bulunan Trump'ı korkutmak. Öyle ki Trump, Oval Ofis'teki meşhur sözlü tartışmada Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i ‘kumar oynamakla’ suçlamıştı. Ancak, Rusya'da bile abartılı bir kişilik olarak görülen Medvedev, Trump'ın Putin'e yönelik söyleminin son aylarda giderek sertleştiği göz önüne alındığında, bu mesajın hedefi değil.

ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)ABD Başkanı Donald Trump ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin (Arşiv - Reuters)

İhtiyatlı eleştiri

Trump, Putin'i giderek daha fazla eleştiriyor, ancak onu doğrudan kışkırtmaktan da kaçınıyor; çünkü aralarında iyi bir dostluk ve iş ilişkisi olduğunu düşünmeye devam ediyor. Bu durum, Medvedev'in pazartesi günü yaptığı açıklamadan açıkça anlaşılıyor. Putin ise Trump'ın barış için belirlediği son tarihi, dün yaptığı paylaşımdan yaklaşık bir saat önce reddetmişti.

Trump kendini usta bir müzakereci olarak görüyor. Bu nedenle, ABD donanmasında başkomutan olarak emrinde bulunan çeşitli gemi türlerini kapsayacak şekilde ‘nükleer denizaltılar’ ifadesini belirsiz bir şekilde kullandı.

ABD'nin 71 adet nükleer denizaltısı varken, bunların 14'ü Ohio sınıfı balistik füze denizaltılarıdır ve 20 adede kadar Trident II füzesi taşıyabilirler. Bu füzeler nükleer başlıklarla donatılabilir. ABD’nin sahip olduğu nükleer silahlı denizaltılardan sekiz ila on tanesi her an dünya çapında devriye görevindedir.

Resim  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Arşiv-AFP)

Beyaz Saray, Putin'in Trump'ın denizaltılarla ilgili diplomasisinin provokatif olmadığını, Dmitriy Medvedev'in tek bir provokatif açıklaması üzerine nükleer söylemlerin yeniden alevlenmesini önlemek için olduğunu anlayacağına inanıyor. Zira filonun görevi saldırı amaçlı değil; savunma amaçlı.

Müttefiklere yönelik yaptırımlar ve gümrük tarifeleri

Bununla birlikte, Trump'ın Putin'e yönelik söylemi belirgin şekilde sertleşti. Trump geçen hafta, “Yaptıkları şey iğrenç” dedi ve Putin'i ‘yalan söylemekle’ suçladı.

Trump ayrıca, Rus enerjisini satın alanlara ikincil yaptırımlar uygulamakla tehdit etti ve Hindistan'ı yüzde 25'lik genel gümrük vergisiyle hedef aldı. Trump, “Zaten zor durumdaki ekonomilerini birlikte mahvedebilirler” dedi.

Rusya'dan petrol alımına yönelik bu cezai gümrük vergisinin oranını doğrudan açıklamamasına rağmen, nihai gümrük vergisi sistemi ile ilgili görüşmeler kritik aşamaya yaklaşırken, benzer bir yaklaşım daha sonra Çin'e de uygulanabilir.

Rus gazının en büyük alıcısı olmaya devam eden Avrupa Birliği (AB) de yaptırımların hedefinde olabilir. Macaristan, Belçika, Fransa ve Slovakya en büyük ithalatçılar.

Geçtiğimiz günlerde gümrük vergilerini yüzde 15'e düşüren bir ticaret anlaşması imzalayan Trump'ın, Rusya'yı cezalandırması için kendisine baskı yapan Avrupa ülkelerine yaptırım uygulaması ironik olacak, ancak Trump’ın izlediği yol bu.