Libya’da koronavirüse karşı ulusal kampanya başlatıldı

UNICEF gözetiminde sterilize edilen Nafusa Dağı bölgesindeki bir okul.
UNICEF gözetiminde sterilize edilen Nafusa Dağı bölgesindeki bir okul.
TT

Libya’da koronavirüse karşı ulusal kampanya başlatıldı

UNICEF gözetiminde sterilize edilen Nafusa Dağı bölgesindeki bir okul.
UNICEF gözetiminde sterilize edilen Nafusa Dağı bölgesindeki bir okul.

Libya Ulusal Hastalıklarla Mücadele Merkezi dün, yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) kontrol altına alma planının dördüncü aşaması kapsamında toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik “ulusal kampanya” başlattı. Bu adım, ülkede kaydedilen vaka sayısının 18 bine yaklaştığı, ölüm oranlarının yükseldiği ve doktorların hasta yakınlarının saldırısına uğradıklarına dair şikayetlerde bulunduğu bir zamanda geldi.
Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi Müdürü Bedreddin en-Neccar dün akşam düzenlediği basın toplantısında Trablus belediyeleri tarafından başlatılan kampanyada, vatandaşların sağlık koşulları ve salgının daha fazla yayılması ile oluşabilecek tehlikelere yönelik farkındalığın sağlanmasının hedeflendiğini duyurdu. Bir gün içerisinde çok sayıda vaka kaydedilmesine rağmen herkesin görevini yerine getirirmesi halinde ülkedeki durumun kontrol altına alınabileceğini belirtti.
Bedreddin en-Neccar “Henüz geç değil. Çabalarımızı birleştirip ihtiyati önlemlere uyarak ve dayanışma sağlayarak, salgını küçümsemeden ciddiye alırsak halen salgını kontrol altına alabiliriz” ifadelerini kullandı.
En-Neccar, kampanyaya Trablus belediyelerinin, Trablus Emniyet Müdürlüğü’nün, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, İzci ve Kız Rehberi Hareketi’nin yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşları Komisyonu, UNICEF ve Uluslararası Göç Örgütü’nün katıldığı bilgisini verdi.
Merkez, iyileşen vaka sayısının 2 bin 81’e, ölü sayısının ise 285’e yükseldiğini açıkladı. Trablus 223’ü yeni olmak üzere 313 vaka ile ilk sırada yer alırken onu 64 vaka ile Mısrata takip ediyor. Bunun yanı sıra sağlık birimlerinin aktardığı resmi rakamlara göre şehir ve kasabalarda ise vaka sayıları yükseliyor.
Libya’da eğitim kurumlarının açılması ile aynı zamanda gelen vaka sayılarındaki artış endişelerin artmasına neden oldu. Zira lise öğrencileri salgın sebebiyle verilen 5 ay aranın ardından 31 Ağustos’ta derslerine yeniden başladılar.
UNICEF, öğrencilerin ve eğitim kadrolarının koronavirüse karşı korunmaları için Mutabakat Hükümeti ile yürütülen iş birliği programı kapsamında Nafusa Dağı bölgesinde 39 Libya okulunun sterilizasyonunun tamamlandığını duyurdu.
UNICEF tarafından yapılan açıklamada, ikinci aşamada ülkenin batısında bulunan 163 okulun daha sterilizasyonunun hedeflendiği açıkladı. UNICEF ayrıca Libya'da koronavirüs salgını ile mücadeleye yönelik verdiği destek için Japon hükümetine teşekkürlerini bildirdi.
Bu gelişme, beyaz ordudaki doktorlar ve hemşireler arasında çok sayıda vakanın kaydedilmesi, Bingazi Tıp Merkezi'nde bazı doktorların saldırıya uğraması ile ülkenin doğusunda yer alan Bingazi Doktorlar Sendikası’nın koronavirüs ile mücadelede görev yapan ve uzun saatler boyunca koruyucu giysilerle çalışan birçok doktorun sosyal medyada sayfalarında kendilerine yapılan saldırıları görmesi, her gün hastanelerde yaptıkları fedakarlıklara değer verilmemesi ve sık sık sözlü ve fiziksel saldırılarına maruz kalınması sebebiyle morallerinin bozulduğunu belirtti.
Sendika tarafından pazartesi akşamı yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Son zamanlarda doktorları hayal kırıklığına uğratan, vaka sayılarındaki artış sebebiyle hastanelerin kalabalık olması değildir. Diğer ülkelerde meslektaşlarının gördüğü takdir ve saygı yerine güvenlik birimlerinin, doktorlara karşı yapılan saldırının büyüklüğüne rağmen saldırganlara karşı doktorları ve hastaneleri korumada ciddiyetsiz olmalarıdır.”
Sendika “virüsün yayılması ve sağlık sisteminin her seviyedeki zayıflığına rağmen sayıları iki katına çıkan hastaları tedavi etmeye çalışmaktan vazgeçmediklerini” vurguladı.
Sendika ayrıca devlet kurumlarından doktorlar ve diğer hastane çalışanlarının yanı sıra tıbbi ekipmanların ve cihazların da korunmasını talep etti.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.