TBMM Başkanı Şentop'tan Fransa'ya: Hiç kimse ergenlik sorunlarını uluslararası ilişkilere taşımasın

TBMM Başkanı Şentop'tan Fransa'ya: Hiç kimse ergenlik sorunlarını uluslararası ilişkilere taşımasın
TT

TBMM Başkanı Şentop'tan Fransa'ya: Hiç kimse ergenlik sorunlarını uluslararası ilişkilere taşımasın

TBMM Başkanı Şentop'tan Fransa'ya: Hiç kimse ergenlik sorunlarını uluslararası ilişkilere taşımasın

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Fransa'ya yönelik, "Hiç kimse ergenlik sorunlarını uluslararası ilişkilere taşımasın" dedi.
TBMM Başkanı Şentop, Azerbaycan Meclis Başkanı Sahhibe Gafarova ile görüşmesi sonrası gazetecilere açıklama yaptı. Şentop, AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiriye ilişkin olarak, "Burada ifade edilen kararlar, yapılan değerlendirmelerin bir mantığı yok. Uluslararası hukuka, uluslararası deniz hukukuna uygun davranmayı davet eden ülke Fransa. Deniz hukuku ve uluslararası hukukun hangi kurallarına göre Fransa Doğu Akdeniz'de ne arıyor? Türkiye, Fransa, Yunanistan NATO ülkesi. Bir NATO ülkesine karşı diğer bir NATO ülkesi ile beraber Doğu Akdeniz'de operasyon yapmaya kalkmasını uluslararası hukukun hangi perspektifine göre izah edecek? Dolayısıyla bu açıklamanın mantığı yok. Onun için ciddiye alıp cevap vermeye ehemmiyet olmayan değerlendirmeler bunlar" dedi.
Yunanistan'ın Avrupa'nın şımarık çocuğu gibi alıştırıldığını ifade eden Şentop, "Gerek diplomasi, gerek askeri alanda Türkiye cevapları vermiştir. Fransa'nın esas rahatsızlığının Türkiye'nin Afrika'daki etkinliğinin artması olduğunu düşünüyorum. Fransa uzun yıllar Afrika'da onlarca ülkeyi sömüren, hala sömürmeye devam eden, 21. yüzyılda yeni sömürgecilik anlayışıyla sömürmeye devam eden Fransa var. Afrika'da frang para birimi var. Fransa'nın 14 eski sömürgesinin parasıdır. Bu para üzerinden Fransa 500 milyar dolardan fazla sömürge geliri elde etti. Bunlar utanılacak şeyler. Onlar sömürü düzeninin bozulacağına ilişkin endişe taşıdıkları için Türkiye'nin diplomatik ilişki kurması, Türk Hava Yolları'nın uçması Fransa'yı rahatsız ediyor. Fransa'nın esas rahatsızlığı Türkiye'nin orada etkisini artırmasıdır. Fransa'yı dürüst davranmaya davet edelim. Manş Denizi'nde İngiltere ile yaptığı deniz sınırı anlaşmasında adalarla ilgili benimsedikleri ilkeleri Türkiye'nin savunduğu tezlerle aynı. Ama tam aksini savunmaya kalkıyor. İkiyüzlülük, çifte standart. Bir NATO ülkesi olarak ikiyüzlülükten vazgeçmesini bekliyoruz. Hiç kimse ergenlik sorunları uluslararası ilişkilere taşımasın" dedi.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP