Irak Başbakanı Kazimi Paris’i ziyaret etti

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile Fransız mevkidaşı Jean Castex başkanlığındaki heyetler Paris’te iki ülke arasında birçok mutabakat zaptı imzaladılar. (AFP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile Fransız mevkidaşı Jean Castex başkanlığındaki heyetler Paris’te iki ülke arasında birçok mutabakat zaptı imzaladılar. (AFP)
TT

Irak Başbakanı Kazimi Paris’i ziyaret etti

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile Fransız mevkidaşı Jean Castex başkanlığındaki heyetler Paris’te iki ülke arasında birçok mutabakat zaptı imzaladılar. (AFP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile Fransız mevkidaşı Jean Castex başkanlığındaki heyetler Paris’te iki ülke arasında birçok mutabakat zaptı imzaladılar. (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Paris hükümeti, Çeçen asıllı bir Rusun cuma günü düzenlediği terör eyleminin yansımalarıyla meşgul olduğu bir dönemde Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ve beraberindeki heyeti ağırladılar. Üst düzey görüşmeler için yoğun gündemin arasında zaman ayırdılar. Bu durum, Fransa’nın Bağdat ile ilişkileri güçlendirme ve ileriye taşıma arzusunun bir işareti olarak yorumlandı.
Avrupa’da ilk ziyaretini Paris’e gerçekleştiren Kazimi, başta Macron olmak üzere Fransız Mevkidaşı Jean Castex, Fransa Senato Başkanı Gerard Larcher, savunma ve dışişleri bakanları ve Irak pazarıyla ilgilenen dev şirketlerin müdür ve CEO’ları ile bir araya geldi. Ayrıca Kazimi’ye eşlik eden bakanlar, Fransız mevkidaşlarıyla toplantılar düzenlediler. Kazimi’ye eşlik eden heyette dışişleri, savunma, maliye ve petrol bakanları, Merkez Bankası Başkanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) temsilcisi, Yatırım Heyeti Başkanı ve birçok danışman yer aldı.
Kazimi, Paris’i ziyaret eden ilk üst düzey Iraklı yetkili değil. Zira Kazimi’den önce Celal Talabani ve Berhem Salih’in yanı sıra Haydar İbadi ile Adil Abdulmehdi gibi Irak’ta başbakanlık yapan isimler ve IKBY liderleri de Fransa’nın başkentini ziyaret etmişlerdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron 1 Eylül’de Bağdat’ı ziyaret ederken kendisinden önce Fransa Dışişleri Bakanı ile Savunma Bakanı da Bağdat’a gitmişti. Ayrıca Irak’tan çeşitli düzeylerde heyetler de daha önce Paris’i ziyaret etmişlerdi. Tüm bunlar -Fransız kaynaklara göre- iki duruma işaret ediyor. Bunlardan ilki tarafların karşılıklı ilişkileri güçlendirme arzusu. Örneğin Paris, Irak’taki rolünün yalnızca terör hücreleriyle mücadeleye destek vermekle sınırlı kalmasını istemiyor, bilakis belirgin bir rol ve konum arıyor. Bağdat da birbiriyle çekişen Tahran ve Washington arasında sıkışıp kalmamaya ve ilişkilerini ‘çeşitlendirmeye’ ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla Bağdat yönetimi, Paris’i Avrupa’ya açılan kapı ve başta savunma ile ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda kendisine yardımcı olabilecek bir taraf olarak görüyor. İkinci olarak Paris, Irak’ı tüm alanlarda önemli fırsatlar elde edebileceği ‘umut vaat edici’ bir pazar olarak değerlendiriyor. Bu nedenle Fransa, yeniden imar sürecinde Irak’a ‘ayak uydurmaya hazır olduğunu’ belirtiyor, yani pratikte imar sürecinde kendisinin de bir konumu olmasını istiyor. Paris’teki Başbakanlık konutunda dün Kazimi ve Fransız mevkidaşı Castex’in ile iki tarafın bakanları huzurunda ‘niyet beyanı’ olarak imzalanan birden fazla mutabakat zaptı da buna işaret ediyor.
Bağdat ve Paris eğitim, ulaşım ve tarım alanlarına mutabakat zaptı imzaladı. Tarım alanında imzalanan anlaşma, Irak Tarım Bakanlığı’nın kurumsal kapasitesini artırmayı hedefliyor. Buna göre, tarım alanında tecrübe alışverişi, veterinerlik eğitimi, bitki sağlığı ve tarımla ilgili araştırmalar yapılması öngörülüyor. Anlaşma ayrıca tarım ve gıda sanayisi, tarımda kullanılan makineler, toprak ve su kaynaklarını geliştirme gibi alanlarda iki taraf arasında gıda ve tarım ortaklığı kurulmasını amaçlıyor. Ulaşım alanında imzalanan anlaşma ise Bağdat’ta hava tramvayı yapılmasını öngörüyor. Eğitim alanındaki anlaşmada Irak’taki Yüksek Öğretime dair planlar yer alırken, iki taraf arasında eğitim alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesi ve Iraklı öğrencilerin Fransa’daki üniversitelerde kabul edilmesi hedefi de belirlendi.
İki ülkenin imzaladığı anlaşmalar yalnızca bu üç alanla sınırlı değil. Zira bunlara ek olarak Bağdat’ın silah kaynaklarını çeşitlendirme ve silahlı güçlerinin ‘tek bir hedef için değil’ ana hedef için ihtiyaç duyduğu savunma sistemleri ve teçhizatları (Fransız savunma sistemleri ve teçhizatlarını) satın alma isteği ışığında iki taraf arasında savunma ve askeri işbirliği mutabakatı imzalandılar. Fransa tarafı bu isteğe karşılık olarak Bağdat’ın taleplerine cevap vermeye hazırlanıyor. Aynı şekilde Paris enerji (petrol) alanında iş birliği teklif etti. Zira Fransız petrol devi Total, Irak petrol rezervlerine büyük ilgi duyuyor. Irak, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ikinci ülkesi konumunda.
Bunlara ilave olarak, iki taraf, nükleer enerji ile elektrik üretimi alanında da iş birliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, Irak’ın enerji krizine son vermeyi hedefliyor. Fransa’nın bu konuda birtakım hazırlıkları bulunuyor fakat Fransız kaynakların aktardığına göre, Paris bu alanda harekete geçmek için Irak’ta güvenlik, istikrar, güven ve şeffaflık şartının sağlanmasını talep ediyor.
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Irak heyeti Paris’e ulaşmadan önce yaptığı açıklamada, söz konusu ziyarette ‘Irak ordusunun ihtiyaçlarına göre’ Fransız silahlarını satın alma talebini dile getireceklerini söyledi.
Irak Başbakanı Kazimi, Fransız mevkidaşı Castex ile görüşmesinde, ülkesinin tüm dünya ülkeleriyle ortak çıkarlar temelinde güçlü ilişkiler geliştirmek ve uluslararası konumuna yeniden kavuşmak istediğini bildirdi. Kazimi, Irak’ın  Tahran ve Washington arasında rekabet veya çekişme sahası olmak istemediğini ve bu hususta Fransa’nın desteğini aldığını vurguladı. Castex de Paris’in “çeşitli düzeylerde Irak'ı desteklemek için istekli olduğunu” ifade etti.
Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee’den Kazimi ve Macron görüşmesi öncesinde yapılan açıklamada iki liderin görüşme sırasında “Ortadoğu’nun güvenliği, terör kalıntılarıyla mücadele ve Irak’ın yeniden imarı” meselelerinin ele alınacağı kaydedildi. Tüm bu başlıkların detayları da mevcut. Ortadoğu’nun güvenliğinden kasıt, Irak’ın konumu ve Fransa’nın bu alanda yapabilecekleridir. Nitekim bu hususta Macron’un geçen ayın başında Bağdat’a gerçekleştirdiği ziyarette ülkesinin “Irak’ın egemenliğini desteklemek” istediği yönündeki ifadesini hatırlatmak yerinde olacaktır. Macron, bu ziyaretinde Irak yönetimine “geçiş sürecini gerçekleştirme” çağrısı yaparak, Fransa ve uluslararası toplumun bu konuda Irak’a destek olacağını belirtmişti. Macron “İran'ın çok güçlü etkisine ve Türkiye'nin adımlarına” işaret ederek Paris’in “eski ve yani hamlelere karşı” Irak’ın yanında olduğunu söyledi. Bunun için bir ‘yol haritası’ da öneren Macron, “Yetkililerin sorunu, Irak devletini güçlendirilmesi, toplumsal, ekonomik ve eğitim tepkilerin geliştirilmesi, ordudaki reformların sürdürülmesi ve bugün Irak’taki tüm silahlı grupları ve askeri bileşenleri ordu saflarına entegre edebilmesinde saklıdır” ifadesini kullandı.
Bununla birlikte iki taraftan hiçbir yetkili Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) elindeki Fransız radikallerin akıbetine açık bir şekilde değinmedi. Kürt tarafı söz konusu radikallerin ülkelerine gönderilmesini isterken Paris yönetimi ise bu kişileri geri almayı kabul etmiyor. Irak daha önce 12 kişiyi teslim alarak yargılamış ve haklarında idam kararı vermişti. Ancak yasalardaki idam kararını yürürlükten kaldıran Paris ise bu cezaya karşı olduğu için uygulamak istemiyor. Bağdat da bir dönem bu konudaki tutumunu yumuşatmıştı. Fakat bugün bu esnekliği göstermediği görülüyor. Bu alandaki sorun devam ediyor.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.