Japonya'dan Filistin'e yardım eli

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Japonya'dan Filistin'e yardım eli

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Japonya hükümeti, Filistin'e gıda yardımı için Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'na 2.8 milyon dolarlık katkıda bulunma kararı aldı.
Japonya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) aracılığıyla Filistin'e maddi yardımda bulunmayı taahhüt ettiği bildirildi.
Japonya Filistin temsilcisi Masayuki Magoshi ve WFP Filistin Temsilcisi Stephen Kearney'in dün Batı Şeria'daki Ramallah kentinde imzaladığı anlaşma uyarınca, Tokyo'nun Filistin'e yapılacak gıda yardımında kullanılmak üzere WFP'ye 2.8 milyon dolarlık katkıda bulunacağı açıklandı. Filistin'de yaklaşık 350 bin kişiye gıda yardımı sağlayan WFP'nin söz konusu tutarın üçte ikilik kısmını gıda kuponları dağıtmak üzere kullanacağı belirtilirken, fonun kalan kısmı ile ise Japonya'da üretilen konserve yiyeceklerin satın alınacağı kaydedildi.

"Katkımız sürecek"
Japonya'nın ihtiyacı olan insanlara yardım etmeyi sürdüreceğini belirten Magoshi, sağlanan gıdaların korona virüs pandemisi nedeniyle daha da zorlaşan yaşam koşullarında insan hayatını desteklemeye yardımcı olacağını ifade etti.
Japonya'dan gelen desteğin WFP faaliyetleri için son derece önemli olduğunu vurgulayan Kearney ise, barışı korumak için gıdaya erişimin gerekli olduğunun altını çizdi.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”