Ramallah’da Dahlan destekçileri ve güvenlik güçleri arasında çatışma

Muhammed Dahlan (Reuters)
Muhammed Dahlan (Reuters)
TT
20

Ramallah’da Dahlan destekçileri ve güvenlik güçleri arasında çatışma

Muhammed Dahlan (Reuters)
Muhammed Dahlan (Reuters)

El Fetih hareketinden ihraç edilen Muhammed Dahlan’ın destekçilerine karşı Filistin Yönetimi tarafından başlatılan operasyon Batı Şeria’da tırmandı ve bu durum Ramallah’ın merkezinde şiddetli çatışmalara yol açtı.
Bu gerginliği, Filistin güvenlik güçlerinin, otoriteye muhalefetleri ve Dahlan’a bağlılıklarını açıkça ilan eden lider isimlerin yer aldığı Amari Kampı’na düzenlediği baskın izledi.
Filistin güvenlik güçleri, daha önceki gerçekleşen gözaltıları protesto eden kamptaki gençler ile çatışma yaşanmasının ertesi günü şafak vakti kampa baskın düzenledi.
Yetkililer, geçtiğimiz aylarda Dahlan ile bağlantılı kişileri Batı Şeria’nın farklı yerlerinde gözaltına aldı.
Abbas ve Dahlan arasında Fetih Merkez Komitesi’nin bir üyesi olduğu zaman, derin anlaşmazlıklar başladı.
Anlaşmazlıklar, 2010’un sonunda kamuoyuna yansıdı ve Fetih Merkez Komitesi, Haziran 2011’de arkadaşlarının gözaltına alınması ve kendisinin Ramallah’tan ayrılmasından saatler sonra Dahlan’ı üyelikten çıkarmaya karar verdi.
Dahlan, birçok kişi için Abbas’ın en önemli düşmanı ve artık iktidar partisi bünyesinde olmamasına rağmen onun olası halefi olarak görülüyor.
Muhammed Dahlan, birçok ülkenin güvenini kazanmanın yanı sıra El Fetih içinde bir muhalefet akımı yaratmayı başardı. Bunların arasında Amari Kampı’ndaki liderler de bulunuyor.
Kamptaki aktivistler, yetkilileri Ahmed Annabi, Ali İdris ve Fetih Hareketi’ndeki muhalif lider kardeşler Cihad Tamaliye, Ahmed Tamaliye ve Cihad Tamaliye gibi aktivistleri gözaltına almadan önce kamptaki birkaç kuruma baskın düzenlemekle suçladı.
Otoriteye karşı muhalefeti ve Dahlan ile olan ilişkisiyle tanınan, feshedilmiş Yasama Konseyi’ndeki El Fetih milletvekillerinden Tamaliye Facebook hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“İçimizdeki gerçeğin sesini kısamayacaksınız. Otoritenin güvenlik güçleri siyasi gözaltılarına devam ediyor. Çarşamba günü sabah sabah saat 03.00’da Amari Kampı’na yüzlerce askerle saldırdılar. Kamp göz yaşartıcı gaz kapsülleri ile doldu. Amari Kampı’ndaki kurumlar basıldı ve yakın zamanda siyasi gözaltıları reddetmek amacıyla kampta düzenlenen toplantıya katıldıkları için kardeşlerin Harbi ve Ahmed Tamaliye, Ali İdris, Ahmed Annabi ve Munzer Abbas gözaltına alındı.”
Otorite, kampın sembolik hassasiyeti nedeniyle genellikle buradaki herhangi bir anlaşmazlığı genelde çözmeye çalışsa da, kamptaki gençlerle yaşanan çatışmanın ardından baskın düzenledi.
Söz konusu gençler, bir gün önce Ramallah’a giden ana yolu lastikleri yakarak kapattı ve güvenlik güçlerine taş ve şişeler fırlattı.
Filistinli yetkililer, Amari Kampı’ndaki 8 kişinin siyasi nedenlerle değil, kamu malına saldırdıkları için gözaltına alındığını bildirdi.



Mısırlı eski askeri yetkilinin Hamas'ı övmesi tartışma yarattı

Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)
Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)
TT
20

Mısırlı eski askeri yetkilinin Hamas'ı övmesi tartışma yarattı

Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)
Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)

Gözlemcilere göre Mısır ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı Tümgeneral Samir Ferec, sosyal medya üzerinden Hamas'ın Filistin davasını canlandırmadaki rolü hakkında son dönem Mısırlı askeri analistlerden farklı değerlendirmede bulundu.

Sada el-Balad TV'de cumartesi gecesi bir programa katılan Ferec, “Hamas'ın El Aksa Tufanı ile Filistin davasını canlandırmadaki rolü” olarak tanımladığı konu hakkında konuşurken, Gazze savaşının yol açtığı insan kayıplarına atıfta bulunarak, Cezayir'in topraklarını savunurken bir milyon şehit verdiğini vurguladı.

Yaşananların Filistin davasını yeniden canlandırdığını ve kaybedilme tehdidi altında iken ön plana çıkardığını kaydeden ferec, “Hamas'ın 17 ay boyunca verdiği cesur mücadeleyi” ve kendi ifadesiyle “savaşın hedeflerine ulaşamayan” İsrail saldırganlığı karşısında, Filistin halkının gösterdiği kararlılığa övgüde bulundu.

“Daha fazla esneklik”

Ferec, Hamas'ın geçtiğimiz süreçte “büyük bir esneklik” gösterdiğinden söz ederken, “Hamas'ın Gazze Şeridi'ni terk etmesi talebiyle ilgili olarak, İsrail tarafından konulan engellerin reddedilmeye devam edildiğini teyit ederken, önümüzdeki müzakerelerde daha fazla esneklik gösterilmesi” çağrısında bulundu.

Samir Ferec'in sözleri takipçileri tarafından karışık tepkilerle karşılandı ve bazıları onun “sadece kişisel görüşünü ifade ettiğini” dile getirdi.

Öte yandan gözlemciler, onun ortaya çıkmasının "Mısır'ın müzakerelerden kaçışın tek çözüm olmadığı yönündeki vizyonuna vurgu" içeren "belirli mesajlar" taşıdığını ifade ettiler.

Bazıları ise “zor zamanlama ve koşullar çerçevesinde, Mısır'ın pozisyonunu ifade eden tek bir sese” sahip olmanın öneminden bahsetti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı Amr Şobaki'ye göre açıklamalar “Mısır devletinin temel sabiteleri” çerçevesinde yapılıyor, ancak Mısır'ın resmi pozisyonunu yansıtmak zorunda değil, çünkü “Ferec'in Mısır vizyonuyla çelişmeyen kendi bakış açısı var”.

Şobaki, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “direnişin varlığının ve işgale karşı silahlı ve barışçıl yollarla karşı koyma hakkının tanınması vurgusu çerçevesinde” Hamas'a yönelik tutumu “sorunlu” olarak nitelendirdi ve El Aksa Tuafanı’nda yaşananlara katılıp katılmamaktan bağımsız olarak, bunun Mısır içindeki ve dışındaki siyasi çevrelerde var olan bir tartışma olduğunu belirtti.

Resim  Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampındaki bir evin yıkıntılarının yanında yürüyor (AFP)

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Hamas'ın zaferinin öncelikle ahlaki olduğunu, çünkü gerçekleştirilen sürpriz saldırı ve geçen süre zarfındaki kararlılık sayesinde hareketin üyelerinin psikolojik bariyerini kırdığını, ancak diğer yandan “Gazze Şeridi'nin yıkılması ve Filistin direnişinin askeri kapasitesinin tükenmesi de dahil olmak üzere, sahada büyük kayıplar yaşandığını” ifade etti.

Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Hamas'ın geçmiş dönemde İsrail'e verdiği büyük kayıplara karşılık Tel Aviv'in elde ettiği büyük kazanımlar olduğunu belirten Fehmi, “zafer ve yenilgiden bahsetmek, yaşananların, sonuçlarının ve yansımalarının kapsamlı bir değerlendirmesine göre çeşitli yorumlara tabidir” dedi.

Mısır Düşünce ve Araştırmalar Merkezi danışma kurulu üyesi Dr. Hassan Abu Talib'e göre Ferec'in açıklamaları “zor insani koşullar ortamında biraz iyimser bir bakış açısıdır.” Şarku’l Avsat'a yaptığı değerlendirmede “Mısır'ın resmi pozisyonu karmaşık hesaplamalar ve dikkate alınan boyutlarla doludur, ancak Mısır yerinden edilmeyi reddederek ve Filistin davasını savunarak sabitlerinin temel ilkelerine bağlı kalmaya devam etmektedir” dedi.

Ebu Talib, El Aksa Tufanı'nda yaşananlara katılsın ya da katılmasın, bu olayın tüm dünyanın dikkatini yeniden Filistin davasına çektiğini ve daha önce Filistin davasıyla aynı derecede ilgilenmeyen ülkelerde sempati dalgaları yarattığını ifade etti.