Bahreyn, yarım asırlık başbakanı Halife bin Selman'a veda etti

Şeyh Halife bin Selman Al Halife (AFP)
Şeyh Halife bin Selman Al Halife (AFP)
TT

Bahreyn, yarım asırlık başbakanı Halife bin Selman'a veda etti

Şeyh Halife bin Selman Al Halife (AFP)
Şeyh Halife bin Selman Al Halife (AFP)

Bahreyn, 15 Ağustos 1971'den bu yana 50 yıldır başarılı bir şekilde iktidarda kalan Başbakanı Şeyh Halife bin Selman Al Halife’yi kaybetti. 
Bahreyn Kraliyet Mahkemesi, dün (Çarşamba) sabah Amerika Birleşik Devletleri Mayo Clinic Hastanesi’nde hayatını kaybeden Bahreyn Başbakanı'nın yasını tutuyor.
Bahreyn Kraliyet Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, cenaze işleri ve töreninin cenazenin gelişinden sonra gerçekleştirileceği ve törene katılımın belirli sayıda akraba ile sınırlı tutulacağını açıkladı.
Kral Hamad bin İsa, Veliaht Prens Selman bin Hamad bin İsa'yı Bahreyn Kabine başkanlığına atadı.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, Kral Hamad bin İsa'yı telefonla arayarak, Prens Halife bin Selman'ın ölümü üzerine başsağlığı dileklerini iletti ve merhuma Allah’tan rahmet diledi.
Bahreyn hükümdarı, Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Prens Muhammed bin Selman'dan da bir taziye telefonu aldı. O da merhumun huzur içinde yatması için Allah’a dua etti. Bahreyn Kralı Kral Hamad bin İsa, bugünden (Perşembe) itibaren bayrakların yarıya indirilerek bir hafta süreyle yas ilan edilmesini ve hükümet dairelerinde 3 gün süreyle işin durdurulması emrini verdi.
Prens Halife 1985'te ciddi bir kalp krizi geçirdi ve ardından Temmuz 1988'de ikinci bir kalp krizi geçirdikten sonra Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da üç baypas ameliyatı geçirdi. Şeyh Halife, 2020 yılında Almanya'da birkaç kez tedavi gördü.
Bahreyn'in 1971'de İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasından bu yana Prens Halife bin Selman, ölümüne kadar başbakan olarak görev yaptı ve 1999'da ölen rahmetli Prens Şeyh İsa bin Seman Al Halife ve daha sonra yeğeni Kral Hamad'ın hükümdarlığı döneminde, Başbakan olarak devleti işlerini yönetti.
Bahreyn yarım yüzyıl boyunca siyasi ve ekonomik düzeyde önemli gelişmelere tanık oldu ve bu sırada ABD Beşinci Filosu'nun karargahı olarak ABD'nin en yakın müttefiklerinden biri oldu.
Merhum Emir, Bahreyn'i ana gelir kaynağı olarak petrole fiili bağımlılıktan kurtarmaya ve ülkeyi bir bankacılık ve finans merkezi ve Ortadoğu'nun en büyük alüminyum üreticilerinden birine dönüştürmeye çalıştı.
Prens,  diğer Körfez ülkelerinin aksine, mütevazı petrol kaynaklarına rağmen, Bahreyn'i bölgesel bir finans merkezi yapmak için yıllarca çalıştı.
Merhum Prens Halife bin Selman Al Halife, adını “deniz” kelimesinden alan Bahreyn'in siyasi hafızasının ve adını denizden alan ve Orta Doğu'da önemli bir finans merkezine dönüşene kadar kökenleri, tarihi ve ekonomisiyle bağlantılı olan Körfez adasının modern tarihinden en büyük bölümünü işgal ediyor.
Prens Halife bin Selman 24 Kasım 1935'te doğdu ve 2 Kasım 1961'den 6 Mart'a kadar Bahreyn'i yöneten kardeşi Şeyh İsa bin Selman Al Halife (3 Haziran 1933 - 6 Mart 1999) ile birlikte büyüdü.
Rahmetli Prens, küçüklüğünden itibaren kamu hayatına girdi.  19 yaşında ilk resmi görevini yönetici babasının ofisinde çalışarak üstlendi. Başbakan olmadan önce 1954’ten 1971’e kadar pek çok görevde çalıştı. Başbakan olarak atandığı tarih, 15 Ağustos 1971'de Bahreyn'in İngiliz kraliyetinden bağımsızlığına tanıklık eden tarihtir.
Becerikli bir kaptan olan Halife bin Selman, ülkesinin gemisini dalgalı bir denizde yönetti. En büyük endişesi istikrar ve güvenliği sağlamak ve ardından sınırlı kaynaklara sahip küçük, seyrek nüfuslu adayı ekonomik büyüme vahasına dönüştürmekti. Geçen yüzyılda, “inci”nin öneminin azalmasının ardından Bahreyn'deki yaşam kalıpları hızla değişti. Daha sonra 1932'de petrolün keşfiyle ülke, dünyanın farklı yerlerinden işçi çekmiş ve sanayi dünyasına giren ülkede yaşam kalıpları değişmiş, ancak petrol rezervlerinin azalmasının ardından bankaların ve sermaye odaklanarak bir finans limanı haline gelmeyi seçmiştir.
Bahreyn, Körfez ülkelerinin en büyüğü olan Suudi Arabistan ile yakın ilişkilere sahip ve Bahreyn ile Suudi Arabistan arasındaki köprü iki ülkeyi birbirine bağlıyor.
Bahreyn, ABD'nin en önemli müttefiki ve Beşinci Filonun karargahı haline geldi. Ancak  iç işlerine karışmakla ve huzursuzluğu körüklemekle suçladığı İran'ın ise kuvvetli bir rakibi.
Bahreyn, geçen Ağustos ayında BAE'den sonra İsrail ile diplomatik ilişkiler kuran ikinci Körfez devleti. Bahreyn ve İsrail, 19 Ekim 2020'de diplomatik ilişkilerini resmen başlattı.
Prens Halife’nin üç çocuğu vardı. Kuşlara, yaban hayatına ve fotoğrafçılığa ilgi duyardı.



Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

TT

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, ruhani bir atmosfer içinde Mina’da hac ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor. Hacılar, ikinci teşrîk günü olan bugün (pazar), şeytan taşlamanın üç cemresini de kolaylıkla, düzenli ve güvenli bir şekilde tamamladı. Bu süreç, hacıların hareketlerini kolaylaştırmayı ve bu büyük ibadeti yerine getirirken onlara en üst düzeyde koruma ve hizmet sağlamayı hedefleyen planlı düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşti.

İbadetini erken tamamlamak isteyen hacılar, Zilhicce ayının on ikinci günü olan bugün güneşin zevalinden sonra, Mina’da üç cemreyi –önce küçük, sonra orta, ardından büyük cemreyi– her birine yedi taş atarak tamamladıktan sonra, hac ibadetlerinin son adımı olan veda tavafını gerçekleştirmek üzere Mekke’deki Mescid-i Haram’a yöneldi. Öte yandan, hacıların tamamı Kurban Bayramı’nın dördüncü günü olan pazartesi günü (yarın) ibadetlerini tamamlamış olacak.

scdfgrt
Hac Güvenlik Kuvvetleri, Hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla tüm insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânları seferber etti. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Abdullah el-Kureyş, hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânların tamamının seferber edildiğini vurgulayarak, hacıların ibadetlerini kolaylık, güvenlik ve huzur içinde yerine getirip ailelerine sağ salim dönmelerini sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.

El-Kureyş, “Hac Güvenlik Kuvvetleri, Mina’dan erken ayrılmak isteyen hacıların hareket planlarını uygulaması için tam teşekküllü bir şekilde teyakkuz hâlinde. Aynı şekilde, Mescid-i Haram ve Cemarat alanında kalabalıkları yönetmek ve düzeni sağlamak üzere ikinci teşrîk gününde Hac Güvenlik Kuvvetleri olarak tüm hazırlıklar daha da artırıldı” ifadelerini kullandı.

El-Kureyş, Hac Güvenlik Kuvvetleri’nin, Mina’dan Mescid-i Haram’a doğru erkenden ayrılan hacıların taşınmasını kolaylaştırmak için araç trafiğini düzenleme ve yönetme görevini sürdürdüğünü belirtti. Ayrıca, Yol Güvenlik Devriyeleri’nin, hacıların Mekke'den çıkışlarını takip ettiğini ve tüm yollar üzerinde onların güvenliğini sağlamak için görev başında olduğunu ifade etti.

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı hacılara şu çağrıda bulundu: “Cemarata yönlendirme programlarına riayet edin, yanınızda eşya taşımayın. Ne Cemarat alanına ne de Mescid-i Haram’a giderken yanınızda bir şey götürmeyin. Cemreleri taşlarken, tavaf ve sa’y yaparken sükûnet ve itidal içinde olun. Yollarda ve girişlerde, Cemarat alanında ve Mescid-i Haram’da güvenlik görevlilerinin talimatlarına mutlaka uyun.”

fgthy
Hacılar, Teşrîk günlerinin ikincisinde Cemarat’a taş atıyor. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Mina’dan Mescid-i Haram’a yapılan dönüş, hac ibadetinin en hassas ve en yoğun evrelerinden biri olup, bütünleşik ve titizlikle hazırlanmış bir operasyonel sistem dâhilinde yürütülüyor. Bu sistem, düzenli ring seferlerine dayanan ulaşım, aşamalı yönlendirme ve kalabalığın zaman ve mekâna göre dengeli dağıtılması esasına göre işliyor. Plan kapsamında, yayalardan tamamen ayrılmış özel ring otobüs güzergâhları tahsis edildi. Her biri 125 yolcu kapasiteli 100 körüklü otobüsle saatte 20 bin kişiye hizmet verilecek şekilde seferler düzenleniyor. Bu sayede ulaşım süresi yalnızca 20 dakikaya iniyor ve tavaf ibadetinin kısa sürede gerçekleştirilmesi kolaylaştırılıyor.

Öte yandan Medine’deki resmî kurumlar, hac ibadetini tamamlayarak Zilhicce’nin on ikinci günü otobüslerle ve Haremeyn Hızlı Treni seferleriyle kente gelmeye başlayacak olan hacıların ilk kafilelerini karşılamak için hazırlıklarını tamamladı. Ziyaretçilerin ve namaz kılmak isteyenlerin Ravza-i Mutahhara’ya girişlerini kolaylaştırmak için rehberlik ve düzenleme hizmetleri sağlanıyor. Bu süreç, resmî uygulamalar üzerinden yapılan ön rezervasyonlara ve kapasiteye göre yürütülüyor.