Biden geçiş dönemini şekillendirirken Trump’ın suçlamalarına yanıt vermiyor

Georgia’da oylar elle tekrar sayılacak… Eyaletler seçim sonuçlarını onaylamaya hazırlanıyor

Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
TT

Biden geçiş dönemini şekillendirirken Trump’ın suçlamalarına yanıt vermiyor

Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)

ABD Başkanı seçilen Joe Biden, Başkan Donald Trump’ın seçim sonuçlarını kabul etmemesi ile ilgili herhangi bir tartışmaya girmekten kaçınarak rakibinin yenilgiyi kabul etmemesini utanç verici olarak değerlendirdi. Biden, Cumhuriyetçi yönetimin başlıca kaynaklara erişim konusunda Demokrat Başkanın ekibiyle işbirliği yapmaktan kaçınmasına rağmen bunun Beyaz Saray’a geçiş sürecinde bir engel teşkil etmeyeceğini vurguladı.
Trump yönetimi, Biden çalışanlarının ayrıntılı olarak hazırlanan gizli bilgileri görmelerine, devlet kurumlarıyla çalışmak üzere temsilciler göndermelerine ve Dışişleri Bakanlığı’nın yabancı liderlerle görüşmeler yapmasına izin veren standart rutin teknik tasnifi henüz yayınlamadı. Aynı zamanda bu gecikme Biden’ın kabine üyelerini seçmesini de engelleyebilir. Nitekim bu sırada üyeleri soruşturma ve güvenlik izinleri alma yetkisi donmuş oluyor.
Gaziler Günü münasebetiyle Biden Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “Bugün ABD Silahlı Kuvvetleri üniformasını giyenlerin yaptıkları hizmeti onurlandırıyoruz. Gurur verici gazilerimiz için, yaptığınız fedakarlıklara saygı duyan ve sunduğunuz hizmetlerin farkında olan bir başkan olacağım ve savunmak için cesurca savaştığınız değerlere asla ihanet etmeyeceğim” ifadelerini kullandı.
“Düzgün bir şekilde çalışacağına dair” taahhütte bulunan Biden, Delaware eyaletinin Wilmington kentinde yaptığı konuşmada ekibinin bu kaynaklar olmadan da çalışabileceğini vurguladı ve Trump yönetimini başkanlık seçimlerinde kazananın kendisi olduğunu ilan etmeye zorlamak için yasal işlem başlatma gibi bir planının olmadığını söyledi. Biden “Bu aşamada zaferimizi kabul etme konusunda hazır olmadıkları gerçeğinin, planımız ve şu andan itibaren 20 Ocak’a kadar yapabileceklerimiz karşısında büyük bir sonucu olmayacağından eminim. Seçilmiş başkan, ekibinin gizli bilgilere ulaşmasının engellendiğine dikkat çekse de bunun “kritik” bir mesele olmadığını belirtti. Aynı zamanda geçiş ekibinin yeni bir yönetim oluşturmak için alacağı milyonlarca dolar değerindeki hükümet fonu olmadan da işlerini yürütebileceğini vurguladı
Biden, kazandığını hala kabullenemeyen Cumhuriyetçiler ile birlikte çalışması ile ilgili kendisine soru yöneltildiğinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yardım paketini geçirmenin acil ve gerekli bir durum olduğuna dikkat çekti. Biden “İnsanların şu an yardıma ihtiyacı var: Küçük işletmeler, ipoteklerini ödeyemedikleri için evlerinden atılmak üzere olan insanlar ve işsizlik sigortası. Hükümet ve yerel yönetimlerin yardım sağlamadaki başarısızlığını düzeltmezsek polis memurlarının, itfaiyecilerin ve ilk müdahale ekiplerinin işten çıkarıldığını göreceğiz” dedi.
Biden kabinesindeki bakanların seçimi konusunda ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell ile yapılacak “görüşmeler” için sabırsızlandığına işaret etti. Uluslararası müttefiklerden bir dizi telefon alan Biden mekidaşlarına “ABD geri döndü. Oyuna geri dönüyoruz. ABD yalnız değil” mesajı verdi.

Biden’ın geçiş ekibi
Biden’ın kelimelerini dikkatle seçerek yaptığı bu yorumlar, siyasi tartışmaları bir tarafa bırakarak milyonlarca ABD’linin sağlığını, güvenliğini ve emniyetini ciddi bir şekilde tehdit eden çekişmeli ulusal krizler ile mücadele etmeye hazırlanırken geldi. Zira Kovid-19 vaka sayıları, hastaneye yatması gereken vaka sayıları ve ölümler artmaya devam ederken ekonomi uzun vadeli zararlar ile karşı karşıya. Aynı zamanda ülkede siyasi ve kültürel bölünmeler gittikçe derinleşiyor.
Cumhuriyetçiler geçiş sürecinde işbirliği yapmayı reddetse de seçilmiş başkanın geçiş ekibi, federal otoriteleri kontrol edecek bir sonraki yönetimi hazırlamak için çalışacak yaklaşık 500 kişinin adını açıkladı. Biden ve seçilmiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e ait olan web sitesi, ABD Tüketicinin Finansal Haklarının Korunması Bürosu’ndan (CFPB) Ulusal Güvenlik Servisi ve ABD Posta Servisi’ne (USPS) kadar çeşitli devlet kurumlarıyla çalışacak kişilerin isimlerini yayınladı. Bu kişiler geçiş dönemi sırasında Biden yönetimini görevi devralmaya hazırlamak için hükümet içerisindeki profesyonel yetkililerle gönüllü olarak çalışacaklar. Ancak geçiş ekibi, tam erişim iznine sahip olmadan bile çalışmalarını tamamlayabileceğine inanıyor.
Bu çabanın içerisinde yer alan Eski Senatör Ted Kaufman “Gözden geçirme süreci, ilk gün zorluklar ile mücadele edilmesinin temellerinin atılmasına yardımcı olacak” dedi. Geçiş ekibi yaptığı açıklamada Genel Hizmetler İdaresi (GSA) seçim sonuçlarını teyit etmek için beklerken, bu çalışanların “araştırma merkezleri, çalışma grupları, ticari kurumlar ve sivil toplum örgütlerinden yetkililerle” görüşeceklerini belirtti. Söz konusu açıklamada “GSA Yöneticisi seçim sonuçlarını onaylar onaylamaz geçiş ekibinin üyeleri, gelecek Biden-Harris yönetiminin seçilmiş başkanın ve başkan yardımcısının siyasi hedeflerine etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamak için doğrudan federal kurumlardaki yetkililer ile çalışacak” ifadeleri yer aldı.

Trump meydan okumaya devam ediyor
Seçim sonuçları konusunda tavrını değiştirmeyen Trump rakibinden daha fazla “yasal oy” aldığını ve çekişmeli seçim bölgelerinde (salıncak eyaletler) oy sayımına “hataların” ve “yolsuzlukların” gölge düşürdüğünü dile getirmeye devam ediyor. Aynı zamanda Trump eyalet düzeyinde seçim görevlilerinin, yargıçların ve Federal Yargı’nın ikinci kez başkanlık görevini devralmak üzere hazır olduğunu öne sürüyor. Trump Twitter hesabından paylaşımda bulunarak tekrar kamuoyu araştırmalarını sert bir dille eleştirdi ve özellikle Pensilvanya ve Wisconsin eyaletlerindeki seçimlerde sahtekarlık ve hilekarlık yapıldığına işaret etti. Aynı şekilde Trump daha önceden Georgia, Nevada ve Arizona eyaletlerinde de benzer şekilde hile yapıldığına dair iddialarda bulunmuştu.
Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “İkinci bir Trump yönetimine sorunsuz bir geçiş olacağını” umuyor. Trump yönetiminin iddialarının aksine partilerin her ikisinden de seçim yetkilileri açık bir şekilde seçimlerin yolunda gittiğini söyledi. Aynı şekilde uluslararası gözlemciler de ciddi bir ihlalin yaşanmadığını vurguladı. Trump kampanyası ve müttefiklerinin öne sürdüğü sorunlar her seçimde gündeme getirilen tipik sorunlardan oluşuyor. Bunlar; imzalardaki sıkıntılar, kapalı zarflar, posta yolu ile gönderilen oy pusulaları üzerindeki posta damgalarının yanı sıra bir hata olasılığı ya da küçük bir miktarda oy pusulasının kaybedilmesi. Çekişmeli seçim bölgeleri olarak adlandırılan salıncak eyaletlerde Biden’ın açık ara önde olması, bu sorunların herhangi birinin seçim sonucunu etkileme olasılığını ortadan kaldırıyor.
Trump’ın temyiz başvurusunda bulunmakla tehdit ettiği altı eyalet, sonuçların açıklanmasına yönelik çalışmlarını devam ettirdi. Trump Arizona, Georgia, Nevada, Pensilvanya, Michigan ve Wisconsin’de “seçimlerin şaibeli olduğuna” ilişkin Twitter hesabı üzerinden paylaşımlarda bulunsa da görev süresi sona ermek üzere olan başkanın danışmanları gizliden gizliye seçilmiş başkanın galibiyetini itiraf ediyor. Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Mark Meadows, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komite (RNC) Başkanı Ronna McDaniel ve gayri resmi danışman Corey Lewandowski de dahil olmak üzere başkanın yardımcılarının, daha fazla kanıt bulunmadığı sürece davaların başarılı olma ihtimaline ilişkin endişelerini dile getirdiği bilgisi sızdırıldı. Arizona’da sonuçlar Eyalet Sekreteri’ne teslim edilecek ve sekreterin de 30 Kasım’a kadar bu sonuçları onaylaması gerekiyor. Michigan yasasına göre tasdik belgesinin 23 Kasım’da alınması gerekirken Nevada’da 24 Kasım’da alınması gerekiyor. Wisconsin’de ise genellikle 1 Aralık’ta alınıyor. Pensilvanya’da son bir tarih yok ancak eyaletin içerisinde bölgelerin sonuçlarını 23 Kasım’a kadar onaylamaları gerekiyor. Bazı seçim yetkilileri ve hukuk uzmanları, Trump’ın süreci durdurmak için elinden çok fazla bir şey gelmeyeceğini söylüyor.

Georgia’da oyların elle sayılması
Georgia’da Cumhuriyetçi Parti’nin içerisinden bir yetkili, “Seçmenlerin hile yaptığına dair bir delil yok” ifadelerini kullanarak Georgia’daki nihai sonuçların yarın (13 Kasım’da) açıklanacağı bilgisini paylaştı. Georgia Eyalet Sekreteri Cumhuriyetçi Brad Raffensperger’ın sonuçları en geç 20 Kasım’a kadar onaylaması gerekiyor.
Georgia Eyalet Sekreteri Cumhuriyetçi Brad Raffensperger daha önce kararlaştırılan bir adımda eyaletteki oyların el ile tekrar sayılmasına izin vermişti ancak Georgia’daki bir seçim yetkilisi, bunun Biden’ın Trump karşısındaki liderliğini düşürmeyeceğini söyledi.
Biden şu an Georgia’da 14 binden fazla oy ile seçimi önde götürüyor. Raffensperger “Oldukça az bir farkla her ilçede el ile tekrar bir sayım gerekli olacak. Bu ağır bir yük olacak” dedi. Ancak Raffensperger yeniden sayımın, şüphecilere seçimlerin resmen onaylanacağı 20 Kasım’a kadar itiraz edilemez bir açıklama getirilmesini sağlayacağını vurguladı. Raffensperger her iki taraftan da gözlemcilerin sürecin her aşamasında hazır bulunacağını kaydetti. Trump Georgia’yı alsa bile şu anda Seçici Kurul’da 279 oya sahip olan Biden seçilmiş başkan olarak kalacak.



Netanyahu, seçim sicilini temize çıkaracak bir af istiyor

Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)
Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)
TT

Netanyahu, seçim sicilini temize çıkaracak bir af istiyor

Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)
Netanyahu, Tel Aviv Bölge Mahkemesi'ndeki yolsuzluk davasında ifade vermeden önce- Aralık 2024 (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yargılanmasının başlamasından yaklaşık beş yıl sonra dün Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'dan af talep ederek hem siyasi hem de hukuki arenada şaşkınlık yarattı.

İsrailli analistler ve politikacılar, Netanyahu'nun bu hamlesini Ekim 2026'da yapılacak İsrail parlamento seçimlerine hazırlıkla ilişkilendirerek, seçim öncesinde seçimlerdeki konumunu iyileştirmek istediğini öne sürdüler.

Netanyahu suçunu kabul etmedi ancak bu talebi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Herzog'a aynı dileği dile getiren mektubundan yaklaşık iki hafta sonra geldi.

İsrail Yayın Kurumu'nun siyasi muhabiri Gili Cohen, "Netanyahu, af talebi sayesinde bir sonraki seçimlerde yargılanmadan aday olmak istiyor" görüşünde.

Herzog'un ofisi ise talebin istisnai olduğunu anladıklarını ve tüm görüşleri aldıktan sonra "sorumlu bir şekilde değerlendireceklerini" belirtti. Ancak muhalefet lideri Yair Lapid, Herzog'a hitaben, "Netanyahu'ya suçunu kabul etmeden, pişmanlık duymadan ve siyasi hayattan çekilmeden af ​​veremezsiniz" ifadelerini kullandı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


Washington, İsrail ile Suriye arasındaki gerginliği yatıştırmak için müdahale etti: ABD temsilciler gönderebilir

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)
TT

Washington, İsrail ile Suriye arasındaki gerginliği yatıştırmak için müdahale etti: ABD temsilciler gönderebilir

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar (sağda) ve Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Løkke Rasmussen (solda) dün Kudüs'te bir araya geldiler (EPA)

İsrail Yayın Kurumu KAN, ABD'nin Şam kırsalındaki Beyt Cin köyünde meydana gelen son olayın ardından İsrail ile Suriye arasındaki gerilimi azaltmak için çaba gösterdiğini ve Tel Aviv'e durumu yatıştırması yönünde bir mesaj ilettiğini bildirdi. Washington, bölgesel istikrarı desteklemek için önümüzdeki hafta aralarında Morgan Ortagus’un da olduğu temsilcilerini göndermeyi düşünüyor.

h
Suriye sivil savunma personeli, Suriye'nin güneyindeki Beyt Cin köyünde İsrail hava saldırısı sırasında yıkılan bir evi incelerken (AP)

KAN'a göre mektup, İsrail ordusu tarafından Suriye'nin güneyindeki Beyt Cin köyünde İslamcı bir grubun üyelerinin tutuklanmasına ilişkin bilgi sahibi olan bölgedeki ülkelerden birindeki bir kaynak tarafından açıklandı. Aktarılan bilgilere göre tutuklular soruşturma sırasında Hamas, İran ve Hizbullah ile bağlantıları olduğunu ve söz konusu taraflardan silahlandırılmaları ve İsrail'e karşı eylemlerde bulunmaları amacıyla finansman aldıklarını itiraf ettiler.

Lübnan merkezli İslamcı grup, tutuklamaların açıklanmasının ardından Suriye topraklarında faaliyetleri olduğu iddialarını ise reddetti.

r
İsrail'in saldırı düzenlediği Suriye'nin Beyt Cin köyündeki bir sokakta yanmış bir askeri araç (AFP)

İsrail televizyonu Kanal 12, perşembe gecesi ve cuma sabahı Suriye topraklarında gerçekleştirilen İsrail operasyonunun, İslamcı gruba askeri takviye sağlamayı engellemeyi amaçladığını bildirdi. İsrail ordusundan kaynaklara göre operasyonun amacı, grubun İsrail topraklarına fırlatılmaya hazır füzeler elde etmesini önlemekti.

Kanal 12, İslamcı grubun Sünni bir örgüt olduğunu, ancak Hizbullah ile iş birliği yaptığını belirtti. Kanal 12’ye göre İsrail, bu grubu artık görmezden gelemeyeceğine karar verdi.

dfrg
55. Paraşütçü Tugayı’ndan yedek askerler Suriye'nin güneyinde konuşlandırıldı, 21 Kasım 2025 (İsrail Savunma Kuvvetleri)

Kanal 12’nin haberine göre son aylarda, çeşitli örgütler tarafından Suriye Golan Tepeleri'nde tampon bölgedeki IDF güçlerini veya İsrail yerleşimlerini tehdit edebilecek altyapı kurma girişimleri arttı. İsrail ordusu da bu yüzden Suriye'nin iç kesimlerinde aktif olarak faaliyet gösteriyor ve aynı bölgede birkaç kez daha aktif olacağı tahmin ediliyor.

Terör örgütlerinin güçlerini artırma girişimlerine yanıt olarak İsrail'in çeşitli ülkeler aracılığıyla Suriye rejimine, bu gelişmelere göz yummaya devam edemeyeceğini belirten mesajlar gönderdiğini de sözlerine ekledi. İsrail, Suriye’nin kararlı adımlar atmasını bekliyor, aksi takdirde İsrail, Suriye’nin Golan Tepeleri'ndeki operasyonlarını yoğunlaştıracak.

Suriye'den gözaltına alınanların İsrail'e karşı terör eylemi planları yaptıklarını ve soruşturma için İsrail'e nakledildiklerini bildiren Kanal 12’ye göre bunlar arasında biri patlayıcı cihazlar yerleştirmiş ve yüksek bir yerden ordu güçlerine ateş açmış olan iki kardeş de bulunuyor. Bilgi, Yedioth Ahronoth gazetesi tarafından da doğrulandı.

Gazete, İsrail'in olayın ardından Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara rejimine ciddi mesajlar gönderdiğini ve misilleme hazırlıklarına başladığını yazdı. Güvenlik kaynakları, Şara'ya bağlı güvenlik unsurlarının olayda herhangi bir rol oynadığının henüz tespit etmediklerini belirtti.

drfgt
Suriye'nin güneyindeki Beyt Cin köyünde İsrail ordusunun operasyon düzenlediği bölgede toplanan Suriyeliler (AFP)

Kaynaklar, bu ciddi olayın İsrail'in düşman unsurların kendi çevresinde yerleşmesine izin vermemesi gerektiğini gösterdiğini ve Suriye'nin istikrarsız bir ülke olması nedeniyle şu anda herhangi bir anlaşmaya varılamayacağını vurguladı.

Kaynaklar şunları ekledi:

“Her şeyden önce, bu olay, devlet olarak ele geçirdiğimiz topraklardan, özellikle Şeyh (Hermon) Dağı'ndan çekilmememiz gerektiğini gösteriyor.”

Kanal 12'nin ikinci bir haberinde, Şam hükümetine yakın bir kaynak, bunun münferit bir olay olduğunu doğruladı ve İslamcı unsurların İsrail'e karşı kaydedilen ilerlemeyi baltalamaya çalıştığı uyarısında bulundu.

Kanal 12 şunları aktardı:

“İsrail ile güvenlik anlaşması hazırlıkları sırasında Batı ülkeleriyle anlaşmazlığa düşmek Şeriat rejiminin çıkarına değildir. Burada Amerika'nın desteği var ve bu konuda ciddi çalışmalar yapılıyor. Güvenlik anlaşmasına varmak, herhangi bir gerginlikten çok daha önemli.”

Kanal 12’nin haberine göre gerginlik, Suriye'nin güneyinde hala direniş çizgisinin etkisi altında olan ve şiddeti kışkırtan unsurların varlığından kaynaklanıyor ve bu yüzden diğer olaylar gibi münferit olaylar meydana gelebilir.

y6tj
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalındaki Sayda beldesine ilerliyor (Arşiv - SANA)

İran'ı bu olaya karışmakla suçlayarak Kanal 12 haberinde “(İran) Anlaşmayı istemiyor ve bu nedenle onu sabote etmekle ilgileniyor. Belki de İranlılar ve diğer terörist unsurlar, İslamcı gruplarla birlikte bu işin içindedir” diye ekledi.

İslamcıların genel olarak birbirleriyle iş birliği yapmalarının sorun olduğu belirtilen haberde, İran, Hamas ve Hizbullah’ın Suriye ile İsrail arasında bir anlaşmaya varılmasını istemedikleri kaydedildi. Bu, Suriye hükümetine yakın bir kaynak tarafından da doğrulandı.

Kaynağa göre bazen sahadaki durum buna izin veriyor. Bu bölgede gerçek bir devlet yok, daha çok bir kaos durumu var ve bu nedenle her şey mümkün.

Hükümet Suriye’nin güneyine girerse, sınırlı imkanlarına rağmen durumu kontrol altına alabileceğini söyleyen kaynak, “Bugün, yeni yönetim, tüm dünya ülkeleriyle ilişkiler kurmayı ve yatırım yapmayı amaçlayan ekonomik ve ticari bir yaklaşım benimsedi. İslamcıların kendi iktidarına tehdit oluşturduğunun farkında. Bu yüzden Suriye'deki tüm radikal unsurlar kısıtlanıyor ve bunlarla mücadele ediliyor” dedi.