Biden geçiş dönemini şekillendirirken Trump’ın suçlamalarına yanıt vermiyor

Georgia’da oylar elle tekrar sayılacak… Eyaletler seçim sonuçlarını onaylamaya hazırlanıyor

Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
TT

Biden geçiş dönemini şekillendirirken Trump’ın suçlamalarına yanıt vermiyor

Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)

ABD Başkanı seçilen Joe Biden, Başkan Donald Trump’ın seçim sonuçlarını kabul etmemesi ile ilgili herhangi bir tartışmaya girmekten kaçınarak rakibinin yenilgiyi kabul etmemesini utanç verici olarak değerlendirdi. Biden, Cumhuriyetçi yönetimin başlıca kaynaklara erişim konusunda Demokrat Başkanın ekibiyle işbirliği yapmaktan kaçınmasına rağmen bunun Beyaz Saray’a geçiş sürecinde bir engel teşkil etmeyeceğini vurguladı.
Trump yönetimi, Biden çalışanlarının ayrıntılı olarak hazırlanan gizli bilgileri görmelerine, devlet kurumlarıyla çalışmak üzere temsilciler göndermelerine ve Dışişleri Bakanlığı’nın yabancı liderlerle görüşmeler yapmasına izin veren standart rutin teknik tasnifi henüz yayınlamadı. Aynı zamanda bu gecikme Biden’ın kabine üyelerini seçmesini de engelleyebilir. Nitekim bu sırada üyeleri soruşturma ve güvenlik izinleri alma yetkisi donmuş oluyor.
Gaziler Günü münasebetiyle Biden Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “Bugün ABD Silahlı Kuvvetleri üniformasını giyenlerin yaptıkları hizmeti onurlandırıyoruz. Gurur verici gazilerimiz için, yaptığınız fedakarlıklara saygı duyan ve sunduğunuz hizmetlerin farkında olan bir başkan olacağım ve savunmak için cesurca savaştığınız değerlere asla ihanet etmeyeceğim” ifadelerini kullandı.
“Düzgün bir şekilde çalışacağına dair” taahhütte bulunan Biden, Delaware eyaletinin Wilmington kentinde yaptığı konuşmada ekibinin bu kaynaklar olmadan da çalışabileceğini vurguladı ve Trump yönetimini başkanlık seçimlerinde kazananın kendisi olduğunu ilan etmeye zorlamak için yasal işlem başlatma gibi bir planının olmadığını söyledi. Biden “Bu aşamada zaferimizi kabul etme konusunda hazır olmadıkları gerçeğinin, planımız ve şu andan itibaren 20 Ocak’a kadar yapabileceklerimiz karşısında büyük bir sonucu olmayacağından eminim. Seçilmiş başkan, ekibinin gizli bilgilere ulaşmasının engellendiğine dikkat çekse de bunun “kritik” bir mesele olmadığını belirtti. Aynı zamanda geçiş ekibinin yeni bir yönetim oluşturmak için alacağı milyonlarca dolar değerindeki hükümet fonu olmadan da işlerini yürütebileceğini vurguladı
Biden, kazandığını hala kabullenemeyen Cumhuriyetçiler ile birlikte çalışması ile ilgili kendisine soru yöneltildiğinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yardım paketini geçirmenin acil ve gerekli bir durum olduğuna dikkat çekti. Biden “İnsanların şu an yardıma ihtiyacı var: Küçük işletmeler, ipoteklerini ödeyemedikleri için evlerinden atılmak üzere olan insanlar ve işsizlik sigortası. Hükümet ve yerel yönetimlerin yardım sağlamadaki başarısızlığını düzeltmezsek polis memurlarının, itfaiyecilerin ve ilk müdahale ekiplerinin işten çıkarıldığını göreceğiz” dedi.
Biden kabinesindeki bakanların seçimi konusunda ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell ile yapılacak “görüşmeler” için sabırsızlandığına işaret etti. Uluslararası müttefiklerden bir dizi telefon alan Biden mekidaşlarına “ABD geri döndü. Oyuna geri dönüyoruz. ABD yalnız değil” mesajı verdi.

Biden’ın geçiş ekibi
Biden’ın kelimelerini dikkatle seçerek yaptığı bu yorumlar, siyasi tartışmaları bir tarafa bırakarak milyonlarca ABD’linin sağlığını, güvenliğini ve emniyetini ciddi bir şekilde tehdit eden çekişmeli ulusal krizler ile mücadele etmeye hazırlanırken geldi. Zira Kovid-19 vaka sayıları, hastaneye yatması gereken vaka sayıları ve ölümler artmaya devam ederken ekonomi uzun vadeli zararlar ile karşı karşıya. Aynı zamanda ülkede siyasi ve kültürel bölünmeler gittikçe derinleşiyor.
Cumhuriyetçiler geçiş sürecinde işbirliği yapmayı reddetse de seçilmiş başkanın geçiş ekibi, federal otoriteleri kontrol edecek bir sonraki yönetimi hazırlamak için çalışacak yaklaşık 500 kişinin adını açıkladı. Biden ve seçilmiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e ait olan web sitesi, ABD Tüketicinin Finansal Haklarının Korunması Bürosu’ndan (CFPB) Ulusal Güvenlik Servisi ve ABD Posta Servisi’ne (USPS) kadar çeşitli devlet kurumlarıyla çalışacak kişilerin isimlerini yayınladı. Bu kişiler geçiş dönemi sırasında Biden yönetimini görevi devralmaya hazırlamak için hükümet içerisindeki profesyonel yetkililerle gönüllü olarak çalışacaklar. Ancak geçiş ekibi, tam erişim iznine sahip olmadan bile çalışmalarını tamamlayabileceğine inanıyor.
Bu çabanın içerisinde yer alan Eski Senatör Ted Kaufman “Gözden geçirme süreci, ilk gün zorluklar ile mücadele edilmesinin temellerinin atılmasına yardımcı olacak” dedi. Geçiş ekibi yaptığı açıklamada Genel Hizmetler İdaresi (GSA) seçim sonuçlarını teyit etmek için beklerken, bu çalışanların “araştırma merkezleri, çalışma grupları, ticari kurumlar ve sivil toplum örgütlerinden yetkililerle” görüşeceklerini belirtti. Söz konusu açıklamada “GSA Yöneticisi seçim sonuçlarını onaylar onaylamaz geçiş ekibinin üyeleri, gelecek Biden-Harris yönetiminin seçilmiş başkanın ve başkan yardımcısının siyasi hedeflerine etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamak için doğrudan federal kurumlardaki yetkililer ile çalışacak” ifadeleri yer aldı.

Trump meydan okumaya devam ediyor
Seçim sonuçları konusunda tavrını değiştirmeyen Trump rakibinden daha fazla “yasal oy” aldığını ve çekişmeli seçim bölgelerinde (salıncak eyaletler) oy sayımına “hataların” ve “yolsuzlukların” gölge düşürdüğünü dile getirmeye devam ediyor. Aynı zamanda Trump eyalet düzeyinde seçim görevlilerinin, yargıçların ve Federal Yargı’nın ikinci kez başkanlık görevini devralmak üzere hazır olduğunu öne sürüyor. Trump Twitter hesabından paylaşımda bulunarak tekrar kamuoyu araştırmalarını sert bir dille eleştirdi ve özellikle Pensilvanya ve Wisconsin eyaletlerindeki seçimlerde sahtekarlık ve hilekarlık yapıldığına işaret etti. Aynı şekilde Trump daha önceden Georgia, Nevada ve Arizona eyaletlerinde de benzer şekilde hile yapıldığına dair iddialarda bulunmuştu.
Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “İkinci bir Trump yönetimine sorunsuz bir geçiş olacağını” umuyor. Trump yönetiminin iddialarının aksine partilerin her ikisinden de seçim yetkilileri açık bir şekilde seçimlerin yolunda gittiğini söyledi. Aynı şekilde uluslararası gözlemciler de ciddi bir ihlalin yaşanmadığını vurguladı. Trump kampanyası ve müttefiklerinin öne sürdüğü sorunlar her seçimde gündeme getirilen tipik sorunlardan oluşuyor. Bunlar; imzalardaki sıkıntılar, kapalı zarflar, posta yolu ile gönderilen oy pusulaları üzerindeki posta damgalarının yanı sıra bir hata olasılığı ya da küçük bir miktarda oy pusulasının kaybedilmesi. Çekişmeli seçim bölgeleri olarak adlandırılan salıncak eyaletlerde Biden’ın açık ara önde olması, bu sorunların herhangi birinin seçim sonucunu etkileme olasılığını ortadan kaldırıyor.
Trump’ın temyiz başvurusunda bulunmakla tehdit ettiği altı eyalet, sonuçların açıklanmasına yönelik çalışmlarını devam ettirdi. Trump Arizona, Georgia, Nevada, Pensilvanya, Michigan ve Wisconsin’de “seçimlerin şaibeli olduğuna” ilişkin Twitter hesabı üzerinden paylaşımlarda bulunsa da görev süresi sona ermek üzere olan başkanın danışmanları gizliden gizliye seçilmiş başkanın galibiyetini itiraf ediyor. Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Mark Meadows, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komite (RNC) Başkanı Ronna McDaniel ve gayri resmi danışman Corey Lewandowski de dahil olmak üzere başkanın yardımcılarının, daha fazla kanıt bulunmadığı sürece davaların başarılı olma ihtimaline ilişkin endişelerini dile getirdiği bilgisi sızdırıldı. Arizona’da sonuçlar Eyalet Sekreteri’ne teslim edilecek ve sekreterin de 30 Kasım’a kadar bu sonuçları onaylaması gerekiyor. Michigan yasasına göre tasdik belgesinin 23 Kasım’da alınması gerekirken Nevada’da 24 Kasım’da alınması gerekiyor. Wisconsin’de ise genellikle 1 Aralık’ta alınıyor. Pensilvanya’da son bir tarih yok ancak eyaletin içerisinde bölgelerin sonuçlarını 23 Kasım’a kadar onaylamaları gerekiyor. Bazı seçim yetkilileri ve hukuk uzmanları, Trump’ın süreci durdurmak için elinden çok fazla bir şey gelmeyeceğini söylüyor.

Georgia’da oyların elle sayılması
Georgia’da Cumhuriyetçi Parti’nin içerisinden bir yetkili, “Seçmenlerin hile yaptığına dair bir delil yok” ifadelerini kullanarak Georgia’daki nihai sonuçların yarın (13 Kasım’da) açıklanacağı bilgisini paylaştı. Georgia Eyalet Sekreteri Cumhuriyetçi Brad Raffensperger’ın sonuçları en geç 20 Kasım’a kadar onaylaması gerekiyor.
Georgia Eyalet Sekreteri Cumhuriyetçi Brad Raffensperger daha önce kararlaştırılan bir adımda eyaletteki oyların el ile tekrar sayılmasına izin vermişti ancak Georgia’daki bir seçim yetkilisi, bunun Biden’ın Trump karşısındaki liderliğini düşürmeyeceğini söyledi.
Biden şu an Georgia’da 14 binden fazla oy ile seçimi önde götürüyor. Raffensperger “Oldukça az bir farkla her ilçede el ile tekrar bir sayım gerekli olacak. Bu ağır bir yük olacak” dedi. Ancak Raffensperger yeniden sayımın, şüphecilere seçimlerin resmen onaylanacağı 20 Kasım’a kadar itiraz edilemez bir açıklama getirilmesini sağlayacağını vurguladı. Raffensperger her iki taraftan da gözlemcilerin sürecin her aşamasında hazır bulunacağını kaydetti. Trump Georgia’yı alsa bile şu anda Seçici Kurul’da 279 oya sahip olan Biden seçilmiş başkan olarak kalacak.



Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
TT

Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koyup Karakas yönetimine yeni yaptırımlar getirmesiyle Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savunmuştu. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelenmişti.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

Amerikan medyasında yer alan haberlerde, el konan tankerin adının Skipper olduğu yazılmıştı. ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

80 milyon dolarlık petrole el kondu

Wall Street Journal'ın analizine göre el konan tankerde yaklaşık 80 milyon dolar değerinde petrol var, bu da Venezuela'nın aylık ithalatının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor.

ABD'nin tankere baskın düzenleyerek Venezuela yönetimini ekonomik felce uğratmak istediği yazılıyor. Ham petrol satışları Latin Amerika ülkesinin ihracat gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor.

Diğer yandan Washington, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun eşi Cilia Flores'in üç yeğenini, Maduro'yla bağlantılı bir iş insanını ve Venezuela petrol sektöründe faaliyet gösteren 6 nakliye şirketini yaptırım listesine eklediğini de dün duyurdu.

ABD'nin son hamleleriyle bölgedeki gerginlik tırmanırken Maduro, dün yaptığı açıklamada ülkede uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu Tren de Aragua kartelini etkisiz hale getirdiklerini savunarak, Trump'ın asıl amacının Venezuela petrolünü çalmak olduğu iddiasını yineledi.

Trump petrolün peşinde mi?

ABD Enerji Enformasyon Dairesi'ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD'nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği ve devlete ait enerji şirketi PDVSA üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamıyor.

Ülkede faaliyet gösteren tek Amerikan şirketi olan petrol devi Chevron'un üretimi de Washington'ın yaptırımları nedeniyle düşmüştü.

Beyaz Saray, Karayipler'deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela'nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunuyor.

Ancak BBC'nin analizinde, Venezuela'daki petrol üretimini yeniden artırmanın on milyarlarca dolara mal olabileceğine dikkat çekiliyor. Diğer yandan ABD'nin yaptırımları hafifletmesi halinde Chevron'un kârının hızlıca artabileceği yazılıyor.

Bunlara ek olarak petrolün gelecekte önemini yitirmeye başlayacağı öngörüsü paylaşılıyor. Ekonomi analiz şirketi Capital Economics'ten David Oxley şunları söylüyor:

Petrol talebi bir anda düşüşe geçmeyecek ancak eskisi gibi artmaya da devam etmeyecek. Talebin zayıfladığını görüyoruz ve 2030'ların sonlarında düşüşe geçeceğini tahmin ediyoruz. Venezuela petrol sektörüne yatırım yapan herkes şunu düşünmek zorunda: Buna değer mi?

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, New York Times


İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.