Biden geçiş dönemini şekillendirirken Trump’ın suçlamalarına yanıt vermiyor

Georgia’da oylar elle tekrar sayılacak… Eyaletler seçim sonuçlarını onaylamaya hazırlanıyor

Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
TT

Biden geçiş dönemini şekillendirirken Trump’ın suçlamalarına yanıt vermiyor

Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)
Trump dün Arlington Ulusal Mezarlığı’nda yapılan Gaziler Günü törenine katıldı (EPA)

ABD Başkanı seçilen Joe Biden, Başkan Donald Trump’ın seçim sonuçlarını kabul etmemesi ile ilgili herhangi bir tartışmaya girmekten kaçınarak rakibinin yenilgiyi kabul etmemesini utanç verici olarak değerlendirdi. Biden, Cumhuriyetçi yönetimin başlıca kaynaklara erişim konusunda Demokrat Başkanın ekibiyle işbirliği yapmaktan kaçınmasına rağmen bunun Beyaz Saray’a geçiş sürecinde bir engel teşkil etmeyeceğini vurguladı.
Trump yönetimi, Biden çalışanlarının ayrıntılı olarak hazırlanan gizli bilgileri görmelerine, devlet kurumlarıyla çalışmak üzere temsilciler göndermelerine ve Dışişleri Bakanlığı’nın yabancı liderlerle görüşmeler yapmasına izin veren standart rutin teknik tasnifi henüz yayınlamadı. Aynı zamanda bu gecikme Biden’ın kabine üyelerini seçmesini de engelleyebilir. Nitekim bu sırada üyeleri soruşturma ve güvenlik izinleri alma yetkisi donmuş oluyor.
Gaziler Günü münasebetiyle Biden Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “Bugün ABD Silahlı Kuvvetleri üniformasını giyenlerin yaptıkları hizmeti onurlandırıyoruz. Gurur verici gazilerimiz için, yaptığınız fedakarlıklara saygı duyan ve sunduğunuz hizmetlerin farkında olan bir başkan olacağım ve savunmak için cesurca savaştığınız değerlere asla ihanet etmeyeceğim” ifadelerini kullandı.
“Düzgün bir şekilde çalışacağına dair” taahhütte bulunan Biden, Delaware eyaletinin Wilmington kentinde yaptığı konuşmada ekibinin bu kaynaklar olmadan da çalışabileceğini vurguladı ve Trump yönetimini başkanlık seçimlerinde kazananın kendisi olduğunu ilan etmeye zorlamak için yasal işlem başlatma gibi bir planının olmadığını söyledi. Biden “Bu aşamada zaferimizi kabul etme konusunda hazır olmadıkları gerçeğinin, planımız ve şu andan itibaren 20 Ocak’a kadar yapabileceklerimiz karşısında büyük bir sonucu olmayacağından eminim. Seçilmiş başkan, ekibinin gizli bilgilere ulaşmasının engellendiğine dikkat çekse de bunun “kritik” bir mesele olmadığını belirtti. Aynı zamanda geçiş ekibinin yeni bir yönetim oluşturmak için alacağı milyonlarca dolar değerindeki hükümet fonu olmadan da işlerini yürütebileceğini vurguladı
Biden, kazandığını hala kabullenemeyen Cumhuriyetçiler ile birlikte çalışması ile ilgili kendisine soru yöneltildiğinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yardım paketini geçirmenin acil ve gerekli bir durum olduğuna dikkat çekti. Biden “İnsanların şu an yardıma ihtiyacı var: Küçük işletmeler, ipoteklerini ödeyemedikleri için evlerinden atılmak üzere olan insanlar ve işsizlik sigortası. Hükümet ve yerel yönetimlerin yardım sağlamadaki başarısızlığını düzeltmezsek polis memurlarının, itfaiyecilerin ve ilk müdahale ekiplerinin işten çıkarıldığını göreceğiz” dedi.
Biden kabinesindeki bakanların seçimi konusunda ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell ile yapılacak “görüşmeler” için sabırsızlandığına işaret etti. Uluslararası müttefiklerden bir dizi telefon alan Biden mekidaşlarına “ABD geri döndü. Oyuna geri dönüyoruz. ABD yalnız değil” mesajı verdi.

Biden’ın geçiş ekibi
Biden’ın kelimelerini dikkatle seçerek yaptığı bu yorumlar, siyasi tartışmaları bir tarafa bırakarak milyonlarca ABD’linin sağlığını, güvenliğini ve emniyetini ciddi bir şekilde tehdit eden çekişmeli ulusal krizler ile mücadele etmeye hazırlanırken geldi. Zira Kovid-19 vaka sayıları, hastaneye yatması gereken vaka sayıları ve ölümler artmaya devam ederken ekonomi uzun vadeli zararlar ile karşı karşıya. Aynı zamanda ülkede siyasi ve kültürel bölünmeler gittikçe derinleşiyor.
Cumhuriyetçiler geçiş sürecinde işbirliği yapmayı reddetse de seçilmiş başkanın geçiş ekibi, federal otoriteleri kontrol edecek bir sonraki yönetimi hazırlamak için çalışacak yaklaşık 500 kişinin adını açıkladı. Biden ve seçilmiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e ait olan web sitesi, ABD Tüketicinin Finansal Haklarının Korunması Bürosu’ndan (CFPB) Ulusal Güvenlik Servisi ve ABD Posta Servisi’ne (USPS) kadar çeşitli devlet kurumlarıyla çalışacak kişilerin isimlerini yayınladı. Bu kişiler geçiş dönemi sırasında Biden yönetimini görevi devralmaya hazırlamak için hükümet içerisindeki profesyonel yetkililerle gönüllü olarak çalışacaklar. Ancak geçiş ekibi, tam erişim iznine sahip olmadan bile çalışmalarını tamamlayabileceğine inanıyor.
Bu çabanın içerisinde yer alan Eski Senatör Ted Kaufman “Gözden geçirme süreci, ilk gün zorluklar ile mücadele edilmesinin temellerinin atılmasına yardımcı olacak” dedi. Geçiş ekibi yaptığı açıklamada Genel Hizmetler İdaresi (GSA) seçim sonuçlarını teyit etmek için beklerken, bu çalışanların “araştırma merkezleri, çalışma grupları, ticari kurumlar ve sivil toplum örgütlerinden yetkililerle” görüşeceklerini belirtti. Söz konusu açıklamada “GSA Yöneticisi seçim sonuçlarını onaylar onaylamaz geçiş ekibinin üyeleri, gelecek Biden-Harris yönetiminin seçilmiş başkanın ve başkan yardımcısının siyasi hedeflerine etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamak için doğrudan federal kurumlardaki yetkililer ile çalışacak” ifadeleri yer aldı.

Trump meydan okumaya devam ediyor
Seçim sonuçları konusunda tavrını değiştirmeyen Trump rakibinden daha fazla “yasal oy” aldığını ve çekişmeli seçim bölgelerinde (salıncak eyaletler) oy sayımına “hataların” ve “yolsuzlukların” gölge düşürdüğünü dile getirmeye devam ediyor. Aynı zamanda Trump eyalet düzeyinde seçim görevlilerinin, yargıçların ve Federal Yargı’nın ikinci kez başkanlık görevini devralmak üzere hazır olduğunu öne sürüyor. Trump Twitter hesabından paylaşımda bulunarak tekrar kamuoyu araştırmalarını sert bir dille eleştirdi ve özellikle Pensilvanya ve Wisconsin eyaletlerindeki seçimlerde sahtekarlık ve hilekarlık yapıldığına işaret etti. Aynı şekilde Trump daha önceden Georgia, Nevada ve Arizona eyaletlerinde de benzer şekilde hile yapıldığına dair iddialarda bulunmuştu.
Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “İkinci bir Trump yönetimine sorunsuz bir geçiş olacağını” umuyor. Trump yönetiminin iddialarının aksine partilerin her ikisinden de seçim yetkilileri açık bir şekilde seçimlerin yolunda gittiğini söyledi. Aynı şekilde uluslararası gözlemciler de ciddi bir ihlalin yaşanmadığını vurguladı. Trump kampanyası ve müttefiklerinin öne sürdüğü sorunlar her seçimde gündeme getirilen tipik sorunlardan oluşuyor. Bunlar; imzalardaki sıkıntılar, kapalı zarflar, posta yolu ile gönderilen oy pusulaları üzerindeki posta damgalarının yanı sıra bir hata olasılığı ya da küçük bir miktarda oy pusulasının kaybedilmesi. Çekişmeli seçim bölgeleri olarak adlandırılan salıncak eyaletlerde Biden’ın açık ara önde olması, bu sorunların herhangi birinin seçim sonucunu etkileme olasılığını ortadan kaldırıyor.
Trump’ın temyiz başvurusunda bulunmakla tehdit ettiği altı eyalet, sonuçların açıklanmasına yönelik çalışmlarını devam ettirdi. Trump Arizona, Georgia, Nevada, Pensilvanya, Michigan ve Wisconsin’de “seçimlerin şaibeli olduğuna” ilişkin Twitter hesabı üzerinden paylaşımlarda bulunsa da görev süresi sona ermek üzere olan başkanın danışmanları gizliden gizliye seçilmiş başkanın galibiyetini itiraf ediyor. Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Mark Meadows, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komite (RNC) Başkanı Ronna McDaniel ve gayri resmi danışman Corey Lewandowski de dahil olmak üzere başkanın yardımcılarının, daha fazla kanıt bulunmadığı sürece davaların başarılı olma ihtimaline ilişkin endişelerini dile getirdiği bilgisi sızdırıldı. Arizona’da sonuçlar Eyalet Sekreteri’ne teslim edilecek ve sekreterin de 30 Kasım’a kadar bu sonuçları onaylaması gerekiyor. Michigan yasasına göre tasdik belgesinin 23 Kasım’da alınması gerekirken Nevada’da 24 Kasım’da alınması gerekiyor. Wisconsin’de ise genellikle 1 Aralık’ta alınıyor. Pensilvanya’da son bir tarih yok ancak eyaletin içerisinde bölgelerin sonuçlarını 23 Kasım’a kadar onaylamaları gerekiyor. Bazı seçim yetkilileri ve hukuk uzmanları, Trump’ın süreci durdurmak için elinden çok fazla bir şey gelmeyeceğini söylüyor.

Georgia’da oyların elle sayılması
Georgia’da Cumhuriyetçi Parti’nin içerisinden bir yetkili, “Seçmenlerin hile yaptığına dair bir delil yok” ifadelerini kullanarak Georgia’daki nihai sonuçların yarın (13 Kasım’da) açıklanacağı bilgisini paylaştı. Georgia Eyalet Sekreteri Cumhuriyetçi Brad Raffensperger’ın sonuçları en geç 20 Kasım’a kadar onaylaması gerekiyor.
Georgia Eyalet Sekreteri Cumhuriyetçi Brad Raffensperger daha önce kararlaştırılan bir adımda eyaletteki oyların el ile tekrar sayılmasına izin vermişti ancak Georgia’daki bir seçim yetkilisi, bunun Biden’ın Trump karşısındaki liderliğini düşürmeyeceğini söyledi.
Biden şu an Georgia’da 14 binden fazla oy ile seçimi önde götürüyor. Raffensperger “Oldukça az bir farkla her ilçede el ile tekrar bir sayım gerekli olacak. Bu ağır bir yük olacak” dedi. Ancak Raffensperger yeniden sayımın, şüphecilere seçimlerin resmen onaylanacağı 20 Kasım’a kadar itiraz edilemez bir açıklama getirilmesini sağlayacağını vurguladı. Raffensperger her iki taraftan da gözlemcilerin sürecin her aşamasında hazır bulunacağını kaydetti. Trump Georgia’yı alsa bile şu anda Seçici Kurul’da 279 oya sahip olan Biden seçilmiş başkan olarak kalacak.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.