Suudi Arabistan’dan BM’nin Suriye’deki trajediyi durdurma çabalarına destek

Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dr. Halid Manzalavi (SPA)
Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dr. Halid Manzalavi (SPA)
TT

Suudi Arabistan’dan BM’nin Suriye’deki trajediyi durdurma çabalarına destek

Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dr. Halid Manzalavi (SPA)
Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dr. Halid Manzalavi (SPA)

Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’ın yanı sıra Suriye’deki trajedinin durdurulması ve Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına yeniden başlanmasına yönelik tüm çabalara verdiği desteği yineledi. Suriye Yüksek Müzakere Komitesi’nin kurulmasına sağlayan Riyad 1 ve Riyad 2 konferanslarına ev sahipliği yaparak siyasi çözüme ulaşmanın kolaylaştırılmasına katkıda bulunulduğu belirtildi.
Suudi Arabistan’ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dr. Halid Manzalavi, BM’de insan haklarının geliştirilmesi ve korunması konulu oturumda bir konuşma yaptı.
Dr. Manzalavi, Suudi Arabistan’ın Suriye muhalefetini birleştirme noktasında mümkün olan her türlü çabayı gösterdiğini söyleyerek, iç savaşın başlamasından bu yana 10 yıl geçmesine rağmen, Suriye halkının çektiği çilenin tüm dünyada vicdanları rahatsız etmeye devam ettiğini dile getirdi.
Özel raportörler ve temsilciler tarafından sunulan raporlar ve Suriye’deki insan hakları durumuna ilişkin karar tasarısına değinen Dr. Manzalavi, “Milyonlarca kişinin yurtdışına göç etmesi, milyonlarcasının da ülke içinde yerinden edilmesi ve uluslararası olarak yasaklanmış silahların kullanılması gibi Suriye’deki insan hakları durumuna ilişkin önceki karar tasarılarında kınanan koşullar hala var. Dolayısıyla bu karar, kaynağı ne olursa olsun Suriye’deki insan hakları ihlallerini kınıyor” dedi.
Suudi diplomat, karar tasarısının Suriye’deki insani durumun kötüleşmesi, sivillerin ayrım gözetmeksizin öldürülmesi ve bir savaş yöntemi olarak aç bırakılması, kimyasal silahların kullanımıyla yapılan uluslararası insancıl hukuk ihlalleri, yaklaşık 17 bini çocuk 500 binden fazla insanın ölümüne neden olan ağır silahlar ile hava saldırılarının gelişigüzel kullanımını şiddetle kınadığını söyledi.
Dr. Manzalavi, “Bu karar, Suriye halkının meşru isteklerini karşılayan, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı ve Cenevre 1 bildirgesine uygun siyasi bir çözümün Suriye’deki krize karşı tek ve sürdürülebilir çözüm olduğunu doğruluyor” şeklinde konuştu.
Suriye’de Anayasa Komitesi’nin kurulması ve çalışmalarının başlamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Dr. Manzalavi, bu adımın kardeş Suriye halkının acılarını sona erdirecek ve mültecilerin uluslararası standartlara uygun olarak onurlu, gönüllü ve güvenli bir şekilde geri dönüşünü garanti edecek siyasi bir çözüme doğru ilerlemeye yönelik bir umut ışığı olduğunu vurguladı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Suriye halkı üzerindeki etkisine dair derin endişesini ifade eden Dr. Manzalavi, BM’ye ait son raporların Suriye’deki ölü sayısındaki artışa işaret ettiğini söyleyerek, bunun Suriye’deki gerçek vaka sayılarının resmi verilerin çok üzerinde olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
Dr. Manzalavi, bu salgının Suriye’deki sosyo-ekonomik ve insani koşulların daha da kötüleştirmesine ek olarak çökmüş sağlık sistemi için büyük bir zorluk olduğuna işaret etti.
Hegemonya projeleri, mezhepçi milislerin kullanılması ve halklara zarar veren iç savaşların kışkırtılması yoluyla Suriye’nin geleceği ve kimliği için hala büyük tehdit oluşturan bölgesel güçlerin olduğunu vurgulayan Dr. Manzalavi şu ifadelerle devam etti;
“Mezhepçi milisler ve terörist gruplar bir madalyanon iki yüzüdür. Her ikisi de yıkım yaratır ve krizleri uzatır. Suudi Arabistan bu platformdan tüm terör örgütleriyle her türüyle mücadelenin önemini vurguluyor. Bu karar tasarısı, terörle mücadelede kaydedilen ilerlemeyi zayıflatan, Suriye’nin kuzeydoğusundaki süregelen güvensizliğe dair endişeyi ifade ediyor. Uluslararası toplumdan, yabancı terör unsurlarının Suriye dışına sızmasına veya Suriye içinde yeniden güçlenmelerine izin verilmemesini sağlamak için gerekli tüm önlemleri derhal almasını talep ediyor.”
Dr. Manzalavi konuşmasının sonunda, “Bu karar tasarısı ve BM’in çabalarının, Suriye halkının adalet, özgürlük, refah ve istikrar için umutları ve meşru özlemlerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacağını umuyoruz” dedi.



Suudi Aramco, ABD’li şirketlerle, 30 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladı

Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu  (Şarku’l Avsat)
Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Aramco, ABD’li şirketlerle, 30 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladı

Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu  (Şarku’l Avsat)
Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu (Şarku’l Avsat)

Suudi Aramco, ABD’li büyük şirketlerle toplam değeri 30 milyar doları aşan 17 mutabakat zaptı ve anlaşmalar imzaladığını açıkladı. Şirketin yaptığı anlaşmalar, Aramco’nun bağlı kuruluşları üzerinden yürütülecek.

Bu duyuru, Mayıs ayında açıklanan yaklaşık 90 milyar dolar değerindeki 34 mutabakat zaptı ve anlaşmanın devamı niteliğinde. Böylece Aramco’nun ABD’li şirketlerle potansiyel iş birliği hacmi yaklaşık 120 milyar dolara ulaştı.

Aramco tarafından yapılan açıklamaya göre anlaşmalar; LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz), finansal hizmetler, ileri seviye araç üretimi, tedarik ve satın alma alanlarını kapsıyor. Anlaşmalar, Washington’da düzenlenen 2025 ABD-Suudi Yatırım Forumu kapsamında duyuruldu.

Aramco Başkanı ve CEO’su Amin Nasser, ABD şirketlerinin 1933’teki kuruluş döneminden bu yana Aramco’nun büyümesinde kritik rol oynadığını belirterek, imzalanan yeni anlaşmaların inovasyon ve büyüme için yeni fırsatlar yaratacağını ifade etti.

Yeni mutabakat zaptı ve anlaşmaların detayları

LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz):

MidOcean Energy: Lake Charles LNG projesine olası yatırım için mutabakat zaptı.

Commonwealth LNG: Louisiana’daki LNG tesisi projesi ve Aramco Trading’in LNG ve gaz satın alma olasılığı.

Tedarik ve Hizmetler:

SLB, Baker Hughes, McDermott, Halliburton, Nesser, KBR, Flowserve, NOV, Worley ve Fluor gibi ABD’li şirketlerle yüksek kaliteli malzeme ve profesyonel hizmet tedariki için çeşitli anlaşmalar imzalandı.

İleri Seviye Araç Üretimi:

Sciencesko: Karbon fiber ve ileri kompozit malzemelerin yerel üretimini değerlendirmek için mevcut mutabakat zaptı uzatıldı.

Finansal Hizmetler:

Loomis Sayles, Blackstone, PGIM: Varlık yönetimi ve yatırım alanında ortaklık.

JPMorgan: Nakit yönetimi alanında stratejik iş birliği.


ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı
TT

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman’ın Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında, ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu bugün Washington’daki Kennedy Center’da düzenlediği programa katıldı. Ziyaretin ikinci gününde düzenlenen forumda, çok sayıda Amerikan şirketi yer alırken, bazı şirketler Suudi Arabistan’da yeni yatırımlar yapacaklarını açıkladı.

Veliaht Prens, forum öncesinde ve sonrasında birçok büyük Amerikan şirketinin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’ı “NATO dışı başlıca müttefik” olarak tanımladığını duyurdu. Trump, “Suudi Arabistan ile büyük ortaklığımız, iki ülkenin çıkarları doğrultusunda ilerlemeye devam edecek” ifadelerini kullandı.


Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
TT

Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Beyaz Saray ziyareti, sadece geçici bir siyasi toplantı değil, Riyad ile Washington arasındaki diyaloğun geleneksel diplomasi dilinden geleceğin diline geçtiği önemli bir dönüm noktasıydı.

ABD’deki karar mekanizmalarında, yapay zekâ, ileri yarı iletken teknolojileri ve yüksek başarımlı bilişim üzerine kurulu yeni bir stratejik ortaklık döneminin temeli atıldı. Bu yeni çerçeve, yalnızca iki ülke arasındaki ittifakın şeklini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda küresel sağlık ekonomisini de yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor; akıllı teşhisten niceliksel tıbba, tahmine değil veriye dayalı tedavilerin tasarlanmasına kadar uzanan geniş bir dönüşüm süreci öngörülüyor.

Yeni bir dönemin başlangıcı

Suudi Arabistan ve ABD, yapay zekâ alanında kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma; ileri düzeyde ulusal modeller geliştirilmesini, veri merkezlerinin kapasitesinin artırılmasını, gelişmiş çip tedarik zincirlerinin desteklenmesini ve yeni teknolojiler için modern düzenleyici çerçevelerin oluşturulmasını hedefliyor.

Sağlık uygulamaları ve bilimsel araştırma, anlaşmanın en önemli başlıkları arasında yer alıyor. Bu adım, Suudi Arabistan’ın küresel bilgi ekonomisinde etkin bir rol üstlenme yönündeki ilerlemesini de yansıtıyor.

50 milyar dolar… Suudi Arabistan’ın silikon çağına girişi

Ziyaret kapsamında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesinde ülkenin teknolojik dönüşüm kararlılığını vurguladı. Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın yüksek bilişim kapasitesine yönelik büyük bir talebi olduğunu belirterek, kısa vadede yarı iletken ihtiyaçları için yaklaşık 50 milyar dolar harcayacaklarını söyledi.

İş birliğinden ortak gelişime

Ziyaret sırasında, yapay zekâ alanında iki ülke arasında bir mutabakat zaptı (MoU) imzalandı. Bu mutabakat zaptı, deneyimlerin paylaşılması, ortak bir düzenleyici ortamın geliştirilmesi, sağlık modeli eğitiminin desteklenmesi ve yapay zekaya dayalı tıbbi uygulamaların mümkün kılınması için pratik bir çerçeve oluşturuyor.

Bu adım, ortakların teknolojiyi kullanmaktan teknolojinin geleceğini şekillendirmeye geçme vizyonunu somutlaştırıyor.

Reuters, yapay zekâ ve mikroçiplerin savunma ve sivil nükleer enerji ile birlikte ABD-Suudi Arabistan görüşmelerinin ana temalarından biri olduğunu bildirdi.

xscdfrgt
Washington’dan Riyad’a uzanan yapay zekâ koridoru

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Washington, Suudi Arabistan’ın yatırım gücü ve büyük ulusal projelerini hızla hayata geçirme kapasitesi sayesinde bölgede ileri düzey bir silikon ekosistemi (Advanced Silicon Ecosystem) kurabilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyor.

Silikondan hastaneye… Çip, sağlık hizmetlerinin geleceğini nasıl değiştiriyor?

Elektronik çipler, sağlık hizmetlerinin geleceğini dönüştürüyor; çünkü gelişmiş teknolojilerin çalışmasını mümkün kılıyor. Bunlar arasında:

* Yapay zekâ destekli radyolojik teşhis (AI-Enhanced Radiological Diagnosis)

* Genom analizleri (Genomic Analytics)

* Hastalık tahmin modelleri (Disease Prediction Models)

* Protein simülasyonu (Protein Simulation)

* İleri hesaplamalı ilaç tasarımı (Advanced Computational Drug Design)

Bu amaçla Suudi Arabistan, akıllı tıbbın (Smart Medicine) geleceğini destekleyecek teknolojik bir altyapı oluşturmak amacıyla, ileri elektronik alanında uzmanlaşmış ALAT ve ulusal yapay zekâ modelleri geliştiren HUMAIN gibi öncü teknoloji şirketlerini hayata geçirdi.

Kuantum tıbbı… Bu ortaklığın bir sonraki durağı

Küresel ölçekte henüz erken aşamada olsa da kuantum bilişim (Quantum Computing), sağlık alanındaki dönüşümün doğal bir uzantısı olarak görülüyor.

Bu teknoloji, şu imkânları sunuyor:

* Kuantum protein simülasyonu (Protein Quantum Simulation)

* Eşi görülmemiş doğrulukta tıbbi görüntüleme analizi (Ultra-High Precision Medical Imaging)

* Her hastaya özel tedavilerin tasarlanması (Personalized Therapeutics)

Bu uygulamaların önümüzdeki on yıl içinde Suudi sağlık sisteminin bir parçası haline gelmesi bekleniyor.

Beyaz Saray’dan NEOM’a… Küresel tıbbın yeni manzarası

NEOM projelerinin dijital tıp, dijital ikiz teknolojileri ve akıllı klinikler alanlarında küresel bir laboratuvara dönüşmesi; buna eşlik eden stratejik ortaklık anlaşması, mutabakat zaptı ve yatırımlarla birlikte, Suudi Arabistan-ABD ortaklığını teknoloji ile sağlık güvenliğini birleştiren yeni bir aşamaya taşıyor. Bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ı akıllı tıp yarışının merkezine yerleştiriyor.

Isaac Newton’un dediği gibi, “Daha uzağı görebildiysem, bu devlerin omuzlarında durduğum içindir.”