Pandemi: Tunus camileri ibadete açıyor

Tunus sağlık çevreleri, salgını yenmedeki başarıyı doğruladı (Şarku’l Avsat)
Tunus sağlık çevreleri, salgını yenmedeki başarıyı doğruladı (Şarku’l Avsat)
TT

Pandemi: Tunus camileri ibadete açıyor

Tunus sağlık çevreleri, salgını yenmedeki başarıyı doğruladı (Şarku’l Avsat)
Tunus sağlık çevreleri, salgını yenmedeki başarıyı doğruladı (Şarku’l Avsat)

Tunus Din İşleri Bakanı Ahmed Azum düzenlediği basın toplantısında, koronavirüs salgınının yeniden hızlı bir biçimde yayılmasını önlemek için sağlık protokolüne saygı gösterilmesi şartıyla birlikte, 23 Kasım 2020 Pazartesi gününden itibaren cami ve mescitlerin yeniden ibadete açılacağını duyurdu. Bakan, Tunus camileri kadrolarından 105 kişinin koronavirüs salgınından etkilendiğini ve bunlardan 5’inin hayatını kaybettiğini belirterek bu durumun dikkatli ve ihtiyatlı olmayı gerektirdiğine işaret etti.
16 Kasım 2020 tarihine kadar Tunus’ta 2 bin 445 ölüm vakası kaydedildi. Salgında teyit edilmiş vaka sayısı 81 bini aştı. Hastalığı yenerek sağlığına kavuşan kişi sayısı ise 56 binin üzerine çıktı. Bu sayılar, toplam vakaların yaklaşık olarak yüzde 69’una karşılık geliyor. Tunus hastanelerinde şu anda, 272’si yoğun bakımda, 138’i solunum cihazına bağlı olmak üzere toplamda bin 542 hasta tedavi görüyor.
Konuyla ilgili olarak Tunus Sağlık Bakanı Fevzi Mehdi, yetkililerin kafeler, restoranlar, spor, kültür ve cami gibi çeşitli ekonomik ve sosyal kurum ve sektörlerin endişelerini paylaştığını vurguladı ve şu anki salgın durumunun olağanüstü sağlık önlemlerinin tamamen hafifletilmesine izin vermediğini belirtti.
Öte yandan, Koronavirüs Salgınıyla Mücadele Bilim Kurulu, iki haftalık uzatma sonrasında bilim kurulu tarafından yapılacak değerlendirmenin sonuçları ışığında, koronavirüs salgın vakaları üzerindeki kontrolün kapsamını değerlendirmenin ve uygun kararlar almanın kabul edildiğini vurguladı. Hafif de olsa, düzelme görülmesi durumunda, bazı sektörler için alınan önlemleri hafifletmenin mümkün olduğunu, ancak şu anda gözle görülür bir iyileşmenin olmadığını belirtti.
Konuyla ilgili olarak, salgın durumunu yakından takip eden Dr. Zakir Luheyzib, Tunus’un son günlerde koronavirüs salgınına karşı verdiği savaşta olumlu gelişmeler kaydettiğini belirterek, devlet hastanelerinde oksijenli yatak imkanının sağlanması da dahil olmak üzere Tunuslu yetkililer tarafından alınan acil önlemlerin hastaların hayatını kurtarmayı mümkün kıldığını açıkladı. Bu sayede Tunus’un son dönemde en az üç bin ölüm vakasından kaçındığını vurguladı.
Luheyzib, geçtiğimiz Ekim ayında Tunus’ta günlük 50-60 arasında değişen sayıda ölüm vakası kaydettiğini, bu sayının yarıya inerek, sahada iyi göstergelerin ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu, bu sebeple önleyici tedbirlere bağlı kalan herkesi cesaretlendirmek gerektiğini ifade etti.
Tunus makamlarının, enfeksiyon vakalarını azaltmak için 29 Ekim 2020 tarihinden Kasım ortalarına kadar, salgının yatay yayılımına müdahale etmek için bazı olağanüstü önlemler almış ve bu önlemleri üç hafta süreyle uzatmış olması dikkat çekiyor. Alınan bu önlemler arasında, gece sokağa çıkma yasağı, vilayetler arası seyahat kısıtlaması, toplu taşıma araçları dışında 4 kişiden fazla insanın bir araya gelmesinin engellenmesi ve her gün saat 16.00’dan itibaren kafe ve restoranların kapatılması yer alıyor. Tunus aldığı bu önlemler sayesinde, en az bin 500’ün üzerinde olan vaka sayısının ardından salgının olumsuz etkilerinden kısmen kaçınmaya çalışıyor.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."