Bakan Selçuk'tan okullardaki yeni döneme ilişkin açıklama

Bakan Selçuk'tan okullardaki yeni döneme ilişkin açıklama
TT

Bakan Selçuk'tan okullardaki yeni döneme ilişkin açıklama

Bakan Selçuk'tan okullardaki yeni döneme ilişkin açıklama

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Çocuklarımızın haftada bir gün sınava gitmeleri de doğru değil, bunun için sınavları erteledik” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bir televizyon kanalında okullardaki yeni döneme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yaşanan sürecin dinamik bir süreç olduğunu anlatan Bakan Selçuk, “Bu süreç dinamik bir süreç, verilere bakarak değerlendirme yapmamız gereken bir süreç. Biz öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin sağlığını riske atacak bir durumda olmayız. Kararlarımızı da buna göre güncelliyoruz” ifadelerini kullandı.
Okullarda günlük olarak izleme ve değerlendirme yaptıklarını aktaran Bakan Selçuk, “Toplumdaki genel artış okullarımızı da riske sokma ihtimalini doğuruyor. Biz de Bilim Kurulu ile istişare ettik, bilimsel olarak bir tavsiye kararı çıktığı için böyle bir karar gelişti” dedi.
Veriler hangi seçeneği gösteriyorsa onu seçeceklerini bildiren Bakan Selçuk, “Nasıl bir dönüşüm değişim olacak buna bakılacak, öğretmenlerimizle eğitimlerimiz var onu sürdüreceğiz, ara değerlendirmeler var. Veriler bize hangi seçeneği gösteriyorsa onu seçeriz. Biz öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi tehlikeye atacak bir duruma sokmayız” değerlendirmesinde bulundu.
Şimdiye kadar sınavların bir kısmının yapıldığını vurgulayan Bakan Selçuk, “Çocuklarımızın haftada bir gün sınava gitmeleri de doğru değil, bunun için sınavları erteledik. Şimdiye kadar sınavların bir kısmı yapıldı. Bunların tamamı geçerli sayılacak. 4 Ocak'ta okullar açıldığında hangi hafta neler yapılacak bakacağız. Salgının seyri belli değil, bizim oluşturduğumuz senaryoyu paylaşmak doğru değil. Şimdi verilere baktığımızda yılsonuna kadar stajların da yapılmaması gerektiği konusunda ortak bir kanaat oluştu, karar alındı” diye konuştu.
Çalışan annelerin okul öncesi kurumlarına çocuklarını verebilmeleri konusunda da açıklamalarda bulunan Bakan Selçuk, “Çalışan annelerin okul öncesi kurumlarına çocuklarını verebilmeleri konusunda olumlu bir haber de yansıyacak diye düşünüyorum. Onunla ilgili çalışmalar devam ediyor. Gün içinde tüm milli eğitim müdürlüklerine ve okullara bilgiyi geçmiş oluruz” dedi.
Erişim sorununun sadece Türkiye'nin problemiymiş gibi algılanmasının doğru olmayacağını kaydeden Bakan Selçuk, şu ifadeleri kullandı:
“California'da bile erişim sorunu var. Bütün dünya düşünüyor. Altyapılar kolay kurulmuyor, kısa dönem çalışması değil. Biz marttan beri bu işi yapıyoruz. Bir kere 4 saatliğine bir sorun oldu. Dünyada öğretmenlerin ve öğrencilerin bu kadar yoğun kullandığı bir site var mı? Önümüzdeki süreç için biz de bir deneyim kazandık, alt yapımızı güçlendirmek için bir fırsatımız oldu.”
Akademik destek yazılımları olduğunu ve bunun dünyada 3-4 ülkede olduğunu belirten Bakan Selçuk, “Video kütüphaneleri kurduk. Her bir dersin videosunu oluşturalım ve çocuklar bunu izleyebilsinler. TRT EBA'ya da koyduk bu videoları. Akademik destek yazılımımız var, bu dünyada 3-4 ülkede var. Bütün bunları çocuklarımızın işini kolaylaştırmak için yaptık, çocuklarımızın sınavla ilgili içerikler konusunda yüklerini azaltmak için önümüzdeki hafta çocuklarımızın lehine çalışmalar yapılacak. Bu sene öğrencilerimize ilk kez ders kitabı dışında da kaynak verdik, okullarımızda hazır elinde olmayanlar varsa oradan alabilirler” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin bu süreçte çok zorlandığını bildiklerini belirten Bakan Selçuk, “Öğretmenimizin de bu süreçte çok zorlandığını biliyoruz. Tüm halkımızın da şunu bilmesi lazım; uzaktan eğitim yüz yüze eğitimden daha yorucudur ve daha zordur. Öğretmenlerimiz bu süreçte çok çok daha fazla yoruluyorlar ve bu emeklerinin karşılığı olarak tabii ki hepsinin ders ücreti verilecek” değerlendirmesinde bulundu.



Avrupa üniversiteleri, ABD'li akademisyenlere bilimsel sığınma sağlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Avrupa üniversiteleri, ABD'li akademisyenlere bilimsel sığınma sağlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Avrupa'daki üniversiteler, ABD Başkanı Donald Trump’ın fon kesintileri nedeniyle işleri tehlikeye giren Amerikalı akademisyenlere “bilimsel sığınma” sağlamak üzere harekete geçti.

Trump, federal kesinti planı kapsamında NASA, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ve ABD'nin önde gelen iklim araştırma kurumu Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) gibi kurumlar da dahil binlerce birimde büyük kesintilere gidiyor.

Cumhuriyetçi lider, Eğitim Bakanlığı’nın kapatılmasına yönelik kararnameyi de geçen hafta imzalamıştı. Ayrıca fon kesintileri nedeniyle Çevre Koruma Ajansı'nda (EPA) görev yapan binden fazla bilim insanı ve araştırmacının işsiz kalması gündeme gelmişti.  

Guardian, Avrupa’daki üniversitelerin ABD’li akademisyenlere kapılarını açtığını yazıyor.

Fransa'nın yüksek öğrenim ve araştırmadan sorumlu bakanı Philippe Baptiste, “Belli sayıda araştırmacıyı ağırlamak istiyoruz” diyor.

Ülkedeki Aix-Marseille Üniversitesi, ABD'den en az 20 araştırmacıya üç yıl boyunca fon ayrılmasını öngören “Bilim için Güvenli Yer” programını oluşturdu. Üniversitenin rektörü Eric Breton programa dair şunları söylüyor:

Amacımız başka ülkelerden araştırmacı çekmek değil. Ancak olanlara çok öfkelendik ve ABD'deki meslektaşlarımızın bir felaket yaşadığını hissettik. Araştırmaları engellenenlere bir tür bilimsel sığınma imkanı sunmak istedik.

Breton, program duyurulduktan kısa süre sonra NASA’nın yanı sıra Yale ve Stanford gibi prestijli üniversitelerden 100’den fazla akademisyenin başvuru yaptığını belirtti. Bu bilim insanlarının çoğunun sosyal bilimler, sağlık bilimleri ya da iklim çalışmaları alanında araştırma yaptığını ifade etti.

Belçika’daki Vrije Universiteit Brussel’in (VUB) rektörü Jan Danckaert, bu kurumun akademiyi kilise ve devletin müdahalesinden korumak amacıyla 1834’te hayata geçirildiğini hatırlatarak, uluslararası araştırmacılar için 12 kişilik bir doktora sonrası çalışma kadrosu açılacağını söyledi. Kadroya seçimlerde ABD’li akademisyenlere odaklanılacağını belirtti:

Amerikan üniversiteleri ve oradaki araştırmacılar, siyasi ve ideolojik müdahalenin en büyük kurbanları. Milyonlarca dolar değerinde araştırma fonunun ideolojik nedenlerle yok olduğunu görüyorlar.

Independent Türkçe, Guardian, BBC