İran dünyaya yeni savaş gemisi ile meydan okudu

DMO tarafından dün Körfez sularında insansız hava araçları ve füze rampaları taşıyan bir savaş gemisinin lansmanına ilişkin dağıtılan bir resim (AFP)
DMO tarafından dün Körfez sularında insansız hava araçları ve füze rampaları taşıyan bir savaş gemisinin lansmanına ilişkin dağıtılan bir resim (AFP)
TT

İran dünyaya yeni savaş gemisi ile meydan okudu

DMO tarafından dün Körfez sularında insansız hava araçları ve füze rampaları taşıyan bir savaş gemisinin lansmanına ilişkin dağıtılan bir resim (AFP)
DMO tarafından dün Körfez sularında insansız hava araçları ve füze rampaları taşıyan bir savaş gemisinin lansmanına ilişkin dağıtılan bir resim (AFP)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı, silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve füze rampaları taşıyabilen geminin’ hizmete alınma töreninde yaptığı konuşmada ‘kuvvetlerinin bir coğrafi bölgeye bağlı kalmayacağının’ altını çizdi. Bu açıklama ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililerle İran'ın bir nükleer tesisini vurmak için görüşmesinden bir haftadan kısa bir süre sonra yapıldı.
Sepah News’in haberine göre DMO Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, geminin hizmete alınma töreninde yaptığı konuşmada, “İran hayati çıkarlarını savunmak için belirli bir coğrafi bölgeye bağlı kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Hizmete alınan ‘Rudeki’ isimli geminin yayınlanan fotoğraflarında kamyonlarla karardan karaya ve uçaksavar füzeler taşıdığı görüldü. Ayrıca DMO’nun rutin olarak kullandığı tipte 4 küçük sürat teknesi de gemide yer alıyordu. Bir helikopter iniş pistinin yanı sıra güvertede 150 metrelik (492 fit) bir makineli tüfek içerir.
Bloomberg haber ajansının IRNA haber ajansından aktardığına göre Rudeki isimli savaş gemisi adeta hareket eden bir şehir. Deniz ulaştırma hatlarında sürdürülebilir güvenlik oluşturmak, ülke ve bölge ülkelerinin ticaret ve balıkçılık filosuna yardım ve yardım sağlamak için gerekli tüm ekipman ve yetenekleriyle okyanuslarda görevler yapmaya hazır bulunuyor.
Selami, “Körfez, küresel ekonomi için stratejik bir bölge ve savunma ara yüzümüzdür. Güvenliğimizi ve hayati çıkarlarımızı savunmak için belirli bir coğrafi bölgeye bağlı kalmayacağız. Taviz vermeyeceğiz, esneklik göstermeyeceğiz ve ne kadar görkemli olursa olsun hiçbir düşmanın önüne başımızı eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
AFP’nin haberine göre DMO Komutanı, kuvvetlerinin küresel ekonominin bu kritik alanı için güvenliği sağlamada mükemmel ve benzersiz bir rol oynadığını söyledi.
Selami sözlerine “Her kim bu halk ve ülkenin çıkarlarını tehdit etmek isterse işte o zaman elbette dünya üzerinde kendisi için güvenli bir nokta bulamayacak. Stratejimiz savunma amaçlıdır; Yani, savunma stratejimize saldırı taktikleri eşlik etmediği sürece, başlangıçta hiçbir ülkeye tehdit oluşturmayacağız” dedi.
DMO’nun Tahran'daki iktidarla ideolojik bağlantıları olan milisleri ve silahlı grupları destekleme konusundaki bölgesel faaliyetleri ışığında orta ve kısa menzilli balistik füzelerin yanı sıra insansız hava araçları geliştirme programı, Devrim Muhafızları için önem arz ediyor.
New York Times’un geçtiğimiz Pazartesi günü çıkan haberinde ABD Başkanı Donald görev süresi iki ay içinde biten Trump'ın, geçen hafta çok sayıda üst düzey yetkiliye önümüzdeki haftalarda İran nükleer sahasına karşı harekete geçme olasılığı hakkında görüşmeler yaptığı bildirildi. Sonuç olarak büyük çaplı bir çatışma çıkma riski göz önüne alınarak, yetkililerin Başkanı Tahran'a karşı askeri bir operasyon yapmama konusunda ikna ettiklerini bildirdi.
ABD ile İran arasındaki ilişkiler 40 yıl önce koptu. ABD Başkanı Donald Trump'ın 2017'de başkanlığı devralması ve ardından ertesi yıl İran'ın nükleer programına ilişkin anlaşmadan çekilmesi, İran'ın bölgesel davranışlarını değiştirme ve balistik füze geliştirme programını da içeren daha kapsamlı bir anlaşmaya varmak amacıyla bir ‘maksimum baskı’ politikasını benimsemesi nedeniyle gerginlikte bir artış yaşandı.
Trump, ayrıca Tahran'a yeniden İran ekonomisi ve yerel döviz kuru üzerinde olumsuz etkileri olan sert yaptırımlar uyguladı.
ABD, 2019 yılının Nisan ayında Devrim Muhafızlarını terör örgütleri listesine ekledi. Ardından da Trump, bu yılın başında Bağdat'ta İran'ın bölgesel operasyonlarının beyni konumundaki İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin ölümüne neden olan bir saldırı emri vermişti.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe