Mısır-Sudan ortaklığında düzenlenen “Nil Kartalları-1” hava tatbikatı başladı

Ariş’teki doğalgaz boru hattında meydana gelen “küçük çaplı patlamaya” ilişkin soruşturma sürüyor.

Mısır-Sudan hava eğitim tatbikatı. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Sayfası)
Mısır-Sudan hava eğitim tatbikatı. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Sayfası)
TT

Mısır-Sudan ortaklığında düzenlenen “Nil Kartalları-1” hava tatbikatı başladı

Mısır-Sudan hava eğitim tatbikatı. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Sayfası)
Mısır-Sudan hava eğitim tatbikatı. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Sayfası)

Sudan’daki bir hava üssünde, Mısır-Sudan hava tatbikatı kapsamında planlanan “Nil Kartalları-1” eğitimi, her iki ülkenin de hava kuvvetleri ve özel kuvvetlerinin katılımıyla başladı. Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed Ferid, Sudan Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed Osman el-Hüseyin ile birlikte Mısır-Sudan ortak hava tatbikatına katıldı. 26 Kasım 2020 tarihine kadar devam edecek olan “Nil Kartalları-1”, Mısır ve Sudan arasında ortaklaşa icra edilen ilk hava tatbikatı olma önemini taşıyor.
Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Albay Tamer er-Rifai’nin açıklamalarına göre tatbikatın ilk aşaması dün, pilotların, subayların, teknik ekiplerin ve özel kuvvetler unsurlarının kendilerine verilen görevleri yerine getirmek için hazır olup olmadıklarını öğrenmek için eğitime katılan güçlerin gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleri ile başladı. Mısır Ordu Sözcüsü açıklamasında “iki ülkenin özel kuvvetleri için hazırlanan görevlerin yanı sıra arama kurtarma operasyonlarının da yerine getirildiğini, eğitim, keşif görevi, önleme, hava ve yer ikmal görevleri, hayati hedeflere saldırı, savunma ve idari destek çalışmalarının yapıldığını” belirtti. Sözcü ayrıca “bir dizi çok amaçlı uçak ve helikopterin hava eğitim alanlarında eğitime katıldığını” söyledi. Açıklamada tatbikatın “muharebe verimliliğini, iki taraf arasında tam koordinasyonu, profesyonel performansı, ortak görevleri yüksek verimlilikle yerine getirme yeteneği ve kusursuz bir doğruluğu yansıttığına” dikkat çekti.
Korgeneral Ferid, Mısır Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin ve Silahlı Kuvvetler Komutanı, Mısır Savunma ve Askeri Sanayi Bakanı Korgeneral Muhammed Zeki’nin Sudan siyasi ve askeri liderlerine selam ve takdirlerini iletti. Ayrıca eğitime katılan unsurların çeşitli koşullar altında kendilerine verilecek tüm görevleri yerine getirmelerini sağlayan, savaşa hazırlık kapasitelerine de övgüde bulundu.
Sudan Genelkurmay Başkanı da Mısır tarafının katılımına övgüde bulunarak, “bu ziyaretin Mısır ve Sudan silahlı kuvvetleri arasındaki seçkin ilişkilerin devamlılığının gösterdiğini” vurguladı. “İlerleyen dönemde daha fazla iş birliği ve ortak entegrasyona tanık olunması yönündeki arzusunu” dile getirdi.
Eğitimin ana aşamasına Mısır Hava Kuvvetleri Komutanı, Mısır Yıldırım Kuvvetleri Komutanı, Sudan Hava Kuvvetleri Komutanı, her iki ülkenin silahlı kuvvetlerinden komutanlar, Sudanlı üst düzey yetkililer ve askeri ateşeler katıldı.
Önceki gün Rus karasularında da Mısır-Rusya ortak denizcilik eğitim faaliyetleri kapsamında “Dostluk Köprüsü-3” tatbikatı başlatıldı. Mısır ve Fransız donanmaları, bundan birkaç gün önce Akdeniz’deki kuzey filosunda kısa süreli bir deniz eğitim tatbikatı gerçekleştirmişti.

Patlamaya ilişkin soruşturma sürüyor
Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü, “Kuzey Sina eyaletindeki Ariş şehrinin batısındaki Sabika bölgesinde bulunan doğalgaz boru hattında “küçük çaplı bir patlama” meydana geldiğini, herhangi bir yaralanma ya da can kaybının yaşanmadığını duyurdu. Sözcü önceki akşam yaptığı açıklamada, “meydana gelen patlamanın nedenlerinin ve koşullarının ortaya çıkarılması için soruşturmaya devam edildiği” bilgisini verdi.
Kuzey Sina Valisi Tümgeneral Muhammed Abdulfadil, “meydana gelen küçük çaplı patlamanın el-Mesaid buhar istasyonuna gaz tedarikini etkilemediğini, Ariş şehrindeki vatandaşların konutlarına ve merkezi Sina’daki sanayi bölgesine de herhangi bir etkisinin olmadığını vurguladı.



İsrail'de yükselen sesleri susturmaya çalışan milisler

İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)
İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)
TT

İsrail'de yükselen sesleri susturmaya çalışan milisler

İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)
İsrail parlamentosu Knesset’in Arap üyesi Eymen Udeh, Tel Aviv'de Gazze'deki savaşı protesto eden bir gösteride, Kasım 2023 (AFP)

Arap siyasi liderlere, muhalefetteki Yahudi siyasi aktivistlere ve eleştirilerde bulunan gazetecilere yönelik devam eden saldırıların ardından, milislerin İsrail’de muhalefeti susturmak için aktif ve ısrarlı bir şekilde çalıştığı, bu aktivistlerin hayatları için gerçek bir tehdit oluşturduğu ve birçoğunu sıkı güvenlik önlemleri altında yaşamaya zorladığı ortaya çıktı.

Bu milis gücü, İsrail parlamentosu Knesset'in Arap üyelerine karşı harekete geçti ve son iki hafta içinde Arap Değişim Hareketi Ortak Listesi Başkanı Milletvekili Eymen Udeh’e kanlı bir saldırı düzenlemeye çalıştı.

Milisler, Udeh’in Pardes Hanna-Karkur beldesinde solcu siyasi aktivistlerle katıldığı bir toplantıya ve Nes Tziona şehrinde düzenlenen başka bir toplantıya saldırdı, arabasının camlarını kırdı ve ona taş attı. Polisin her iki olayda da kendisine saldırı düzenleneceğini bildiği ve bunu kendisine bildirerek toplantılara katılmaması konusunda uyardığı ortaya çıktı. Ancak Udeh, “Faşist teröristlere boyun eğmeyeceğiz. Hiçbir koşulda halkla toplantılarımızı iptal etmeyeceğiz ve onların amacının Yahudilerle Araplar arasında herhangi bir toplantının yapılmasını engellemek olduğunu biliyoruz” diyerek toplantılara katılmaktan geri durmadı.

g
Knesset'in Arap üyesi Eymen Udeh, 9 Mayıs'ta Kudüs'te düzenlenen Halk Barışı Zirvesi etkinliğinde konuşma yaparken (AFP)

Udeh ile aynı bloktan bir başka milletvekili olan Ofer Cassif de Kudüs'te bazı polis memurlarının katılımıyla benzer bir saldırıya maruz kaldı.

Ultra-Ortodoks Yahudileri temsil eden Şas Partisi’nden iki Yahudi milletvekili de saldırıya uğradı ve bunun sonucunda yaralandı. Saldırı, dindar gençleri askerlik hizmetinden kısmen muaf tutacak bir yasa konusunda hükümetle müzakere etmeyi kabul ettikleri için onlardan intikam almak isteyen ultra-Ortodoks Yahudi unsurlar tarafından gerçekleştirildi.

Güvenlik önlemleri artırıldı

Eleştirilerini dile getiren gazetecilerden Guy Belz, Dana Weiss, Yonit Levi ve Rina Matsliah'a yönelik ölüm tehditleri nedeniyle bu gazetecilerin çevresinde ve çalıştıkları Kanal 12 televizyonu stüdyolarının kapılarında sıkı güvenlik önlemleri alındı.

Gazeteci Belz’in Hayfa'da vereceği konferans iptal edildi. Her cumartesi hükümetin politikalarını protesto etmek için düzenlenen protesto gösterilerinin organizatörlerinden biri olan üniversite öğretim üyesi Shikma Bressler’in Tivon'da vereceği konferans da iptal edildi.

Temiz Yönetim Derneği, bu olayları hükümetin ve bakanlarının, politikalarını reddeden ve kararlarını ve uygulamalarını eleştiren herkese karşı yürüttüğü kampanyanın doğal bir sonucu olarak değerlendirdi.

srt
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın el-Halil şehrinde oyuncak silah taşıyan İsrailli bir çocuk, Mart 2024 (AFP)

Adalah Hukuk Merkezi ise İsrail kolluk kuvvetlerine, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında açıkça terör eylemi niteliğinde olan bu şiddet olaylarına ilişkin kapsamlı ve etkili bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Merkez, saldırganların ve kışkırtıcıların kimliklerini ortaya çıkardığını iddia ettiği düzinelerce video ve tanık ifadesini polise sundu.

Paris'teki Sosyal Bilimler İleri Araştırmalar Okulu'nda araştırma direktörü olan Fransız-İsrailli sosyolog Eva Illouz, yaşananların İsrail'de Yahudi faşizminin muazzam bir büyüme gösterdiğinin işareti olduğunu söyledi ve bu faşistlerin Başbakan Binyamin Netanyahu, partisi ve müttefiklerinin ‘doğal ortakları’ olduğunu vurguladı.

Illouz, Haaretz gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi:

“Netanyahu, yirmi yıldır Yahudiler ve Araplar arasında nefret tohumları ekmeye ve yargının meşruiyetini sorgulamaya devam ediyor ve milli kimliği dine dayandırıyor.”

Illouz, 1980'den önce Yahudi terörizminin İsrail'de marjinal bir fenomen olduğunu, ancak o yıldan itibaren HaMakhteret HaYehudit, Kah, Teror Negid Teror, Bet Ayin ve LeHava gibi Yahudi grupların terörist saldırılar düzenlediğini ve bunların çoğunun polis tarafından engellendiğini belirtti. Bu grupların bazıları aşırı milliyetçiydi. Diğerleri ise Siyonizme karşı olduklarını ilan ettiler ve İsrail Devleti'ni yıkıp yerine Yahuda Krallığı'nı kurmak istediler.


Filistin Devlet Başkanlığı, Ben-Gvir'in Abbas'a yönelik açıklamalarını cinayete tahrik olarak değerlendirerek kınadı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)
TT

Filistin Devlet Başkanlığı, Ben-Gvir'in Abbas'a yönelik açıklamalarını cinayete tahrik olarak değerlendirerek kınadı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)

Filistin Devlet Başkanlığı, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a yönelik açıklamalarını kınayarak, bunların kendisine ve diğer liderlere zarar verme yönünde açık bir çağrı olduğunu belirtti.

Filistin Haber Ajansı (WAFA) tarafından dün yayınlanan açıklamada, Filistin Devlet Başkanlığı, Ben-Gvir'in sözlerinin, yerleşimcileri Filistin halkına, topraklarına ve kutsal mekanlarına karşı daha fazla terör eylemi gerçekleştirmeye teşvik ettiğini belirtti.

zdft
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, "ABD yönetimini ve uluslararası toplumu, İsrail hükümetine baskı yaparak Filistin halkına ve liderlerine karşı kışkırtma kampanyasını durdurmaya çağırıyoruz" denildi. Açıklamada, bu kampanyanın "sadece daha fazla şiddete ve gerginliğe yol açacağı ve mevcut barış sürecinin başarı şansını baltalayacağı" kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı dün, Netanyahu'dan Filistin Devlet Başkanı'nın dokunulmazlığını dikkate almayarak onu tutuklamasını ve Filistin Yönetimi'nin üst düzey yöneticilerine suikast düzenlemesini talep etti.


İsrail, Batı Şeria'daki şiddet olayları nedeniyle yerleşim birimini boşalttı

Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)
Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)
TT

İsrail, Batı Şeria'daki şiddet olayları nedeniyle yerleşim birimini boşalttı

Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)
Amerikalı ve İsrailli askerler dün, İsrail'in güneyinde ABD öncülüğündeki sivil-askeri koordinasyon merkezinde bir araya geldi (Reuters)

İsrail güvenlik güçleri dün, Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim ve el Halil arasında bulunan devasa Guşh Etzion yerleşim bloğu içindeki yasadışı bir yerleşim birimini, yerleşimciler ile güvenlik güçleri arasında yaşanan şiddet ve çatışmalar nedeniyle boşalttı.

İsrail güvenlik güçleri, ordunun emri üzerine, yaklaşık 25 Yahudi ailenin bir yıldan uzun süredir yaşadığı izinsiz Givat Tzur Misgavi karakolunu boşalttı. Bu durum, yerleşimciler ve güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’tan aktardığına göre çatışmalar sırasında iki sınır polisi yaralandı, birinin gözüne taş isabet ettiği, diğerinin ise dişlerinde kırıklar oluştuğu bildirildi. Tahliye sırasında dört kişi gözaltına alındı.

"Tepe Gençliği" grubundan onlarca aşırılıkçı yerleşimci, sağcı aktivistlerin ve önde gelen şahsiyetlerin karakolun sökülmesini engelleme çağrıları üzerine bölgeye geldi. Tahliyenin ardından, güney el Halil Tepeleri'nde ve el Halil'in kuzeyindeki Vadi Sa'ir bölgesinde yerleşimciler tarafından kundaklama ve isyan gibi saldırılar bildirildi.

Son haftalarda İsrailli yerleşimcilerin Filistinlileri, İsrailli ve yabancı aktivistleri ve bazen de İsrail askerlerini hedef alan saldırılarında artış görüldü ve bu durum yerelde ve Amerikalıların eleştirilerine yol açtı.