Stephanie Williams, Libyalıları barışı sağlama fırsatını onlardan ‘çalmak’ isteyenlere karşı uyardı

UMH, TSK personeli tarafından başkent Trablus'ta verilen eğitimleri tamamlayan Libyalı askeri öğrenciler için mezuniyet töreni düzenledi

BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams (Reuters)
BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams (Reuters)
TT

Stephanie Williams, Libyalıları barışı sağlama fırsatını onlardan ‘çalmak’ isteyenlere karşı uyardı

BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams (Reuters)
BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilci Vekili Stephanie Williams, Libya halkına ‘ülkenin mevcut durumunu olduğu gibi sürdürmekte ısrar edenlere’ izin vermemeleri çağrısında bulundu.  Öte yandan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), son zamanlarda Libya Ulusal Ordusu (LUO) ile varılan askeri uzlaşılara yönelik ‘yeni ve acil bir tehdit’ olarak nitelendirilen Türkiye ile askeri iş birliğini geliştirmeye devam ediyor.
Dün BM’nin internet sitesinde yer alan uzun röportajda, UMH'ye bağlı Libya Ordusu ve LUO arasında anlaşma imzalanmasını sağlayan Libya 5+5 Ortak Askeri Komite heyetlerine övgüde bulunan Williams, “Buradaki başarı büyük bir cesaret gerektiriyor. Libya sevgisi ve halkın iyiliği adına, çekilen acıları sona erdirmek için somut adımlar atmak üzere toplandınız” ifadelerini kullandı. Williams ayrıca Libyalıları ‘uydurma haberler ve kara propagandalarla kendilerini yanıltanlara ve onlardan barışı tesis etme ve ülkeyi daha iyi hale getirme fırsatını çalmak isteyenlere’ karşı uyardı.
Williams, Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı Mustafa Sanallah ve Petrol Tesisleri Muhafızları Komutanı’nın da katılımıyla liman kenti Brega’daki ‘Sirte Petrol ve Gaz Üretim ve İşleme’ şirketi ile yaptığı son görüşmeye işaret ederek Libya petrolüne ve ülke ekonomisine olan etkisinden bahsetti. Ayrıca silah ambargosuna saygı göstermenin önemini vurgulayan Williams, Libya'daki ‘dış müdahaleye’ de değindi.
Öte yandan dün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli tarafından verilen eğitimleri tamamlayan Libyalı askeri öğrenciler için başkent Trablus'un Tacura semtindeki Ömer Muhtar Müşterek Kara Eğitim Merkezi’nde Türk subayların katılımıyla bir mezuniyet töreni düzenlendi. Türkiye ve UMH savunma bakanlıkları arasındaki iş birliğinin bir parçası olarak verilen eğitimlerden mezun olan öğrenciler için düzenlenen törende Türk bayrağı göndere çekildi. UMH Savunma Bakanı Salah Nemruş törende yaptığı konuşmada, “Türkiye ile iş birliği, egemenliğimizi, güvenliğimizi ve istikrarımızı ihlal etmeye yönelik her türlü girişimin üstesinden gelmek için stratejik bir seçimdir” ifadelerini kullandı.
Ülkenin güvenliğinin sağlanması ve savunulmasının anayasa ile teyit edilen bir hak olduğunu vurgulayan Nemruş, “Amacımız, Allah’a ve vatanına bağlı bilgi ve teknoloji ile donatılmış profesyonel bir Libya ordusudur” dedi.
Nemruş ayrıca TSK tarafından Libyalı askeri öğrenciler için hazırlanan eğitim programının ilk mezunlarını vermesiyle ile birlikte ‘Libya-Türk askeri iş birliğinin eğitim alanındaki ilk meyvesini topladıklarını’ belirterek bundan duyduğu gururu dile getirdi.
Diğer yandan UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, cuma günü Fransa Savunma Bakanı Florence Parly ile bir araya geldi. Görüşmede, ‘organize suçlarla ve terörle mücadele başta olmak üzere iki ülkenin istikrarını artırmak için güvenlik meseleleriyle ilgili alanlarda iş birliği ve ortak eylemleri artırmanın yolları ele alındı.
Başağa, Fransız uçak üreticisi Airbus şirketinin yakında organize suç çeteleri ve terörist gruplarla mücadelede kullanılmak üzere bakanlığına 10 adet modern ve tam donanımlı helikopter teslim edeceğini söyledi. Başağa helikopterlerin arama-kurtarma operasyonları, sınır ve kıyı izleme, insan kaçakçılığı hatlarının takibi ve sivil güvenlik misyonları için kullanılacaklarını sözlerine ekledi.
Bir diğer gelişmede ise BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Torbuk merkezli Temsilciler Meclisi (TM) ile Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) arasındaki Mısır'da yapılan istişarelerin yeni turunun 6 Aralık’ta başlayacağını duyurdu. Bununla birlikte Fas Meclis Başkanı El-Habib el-Maliki, Libyalı taraflar arsasında görüşleri yaklaştırmak ve Libya'daki siyasi sürecin önünde engel teşkil eden zorlukları aşmak amacıyla TM ve DYK’ya ülkesinde istişarelerde bulunmaları için resmi bir davet gönderdi.
Diğer yandan görgü tanıklarının ifadelerine ve yerel basında yer alan haberlere göre Misrata’da UMH’ye bağlı silahlı milisler, 5+5 Ortak Askeri Komite’nin aldığı kararların uygulanması çerçevesinde, Kadahiye bölgesi ile Zemzem Vadisi’ni birbirine bağlayan iç yollardaki bazı toprak höyükleri kaldırmaya başladı.
Ancak Sirte ile Trablus arasındaki ve özellikle Ebu Kureyn bölgesindeki ana yollar halen kapalı. Oysa 5 + 5 Ortak Askeri Komite, Güvenlik Düzenlemeleri Komitesi ile koordineli olarak askerlerin ve ağır araçların bölgeden geri çekilmesi, sahil yolunun açılması, askerlerin birliklerine geri dönmeleri ve temas hatlarının boşaltılması için anlaşmaya varıldığını duyurmuştu.



İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.