Ürdün’de dikkatli iyimserlik aşaması: Salgın kontrol altında

Sahra hastanelerinin açılması… Önlemlerin hafifletilmesi hala uzak bir ihtimal

Sahra hastanelerinden birinin açılışında görüntülenen Ürdün Kralı (Petra)
Sahra hastanelerinden birinin açılışında görüntülenen Ürdün Kralı (Petra)
TT

Ürdün’de dikkatli iyimserlik aşaması: Salgın kontrol altında

Sahra hastanelerinden birinin açılışında görüntülenen Ürdün Kralı (Petra)
Sahra hastanelerinden birinin açılışında görüntülenen Ürdün Kralı (Petra)

Ürdün Sağlık Bakanlığı Koronavirüsle Mücadele Başkanı Dr. Vail el-Heyacine, yeni tip koronavirüs genel vaka oranı zirveye ulaşırken, günlük vaka oranının “dikkatli iyimserlik” aşamasına yaklaştığını açıkladı. 
Ülkenin en dikkat çeken sağlık yetkilisi olan el-Heyacine Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, gerçekleştirilen günlük ve haftalık test oranlarının sabitlenmesinin sayıların bilimsel olarak takip edilmesine ve salgının yayılma seviyesinin ele alınması için uygun yöntemlerin takip edilmesine yardımcı olduğunu vurguladı. Gerçekleştirilen testlerden pozitif sonuç veren örneklerin oranının yüzde 20’nin altına düştüğünü, hastaneye giriş yapan hasta sayısının ile taburcu olan hasta sayısının birbirilerine yaklaştığını ve bunların salgın eğrisinin istikrarını işaret ettiklerini söyledi.
El-Heyacine salgına karşı yerel olarak mücadele ile ilgili bazı katı politikaları değiştirilmesi için vaktin “çok erken” olmasının yanı sıra ekonomi sektörlerindeki çalışma saatlerinin arttırılması ve cuma günleri uygulanan sokağa çıkma yasağının kaldırılmasına ilişkin herhangi bir karar alınması için de daha çok erken olduğunu vurguladı.
Sağlık yetkilisinin açıklamaları, ülkedeki sağlık sisteminde tanık olunan zorlukların ortasında son iki ay içerisinde vaka ve ölüm sayılarının ikiyi katlanması ile hastane yataklarının ve yoğun bakım ünitelerinin kapasitelerinin artırılması girişimleri ve 2 bine yakın doktor ve hemşirenin atanmasının ardından geldi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah başkent Amman’ın doğusunda bulunan ülkenin ikinci büyük kenti Zerka’da 48’i yoğun bakım yatağı, 12’si yoğun bakım yatağına çevrilmeye hazır orta düzey yatak olmak üzere 300 yataklı, askeri bir sahra hastanesinin açılışını gerçekleştirdi.
Ürdün Kraliyet Sağlık Hizmetleri Müdür Vekili Tuğgeneral Nidal el-Hasavene, salgının ele alınmasındaki imkanların geliştirilmesi amacıyla Kraliyet Sağlık Hizmetleri’ne bağlı diğer iki sahra hastanelerinin önümüzdeki haftalarda açılacağını böylece bu üç sahra hastanelerindeki kapasitenin 220’si yoğun bakım yatağı olmak üzere, 900 yatağa yükseleceğini duyurdu. 
Yayınlanan son verilere göre, ülke genelinde salgının başlangıcından bu yana kaydedilen toplam vaka sayısı 188 bin 410’a ulaştı. Aktif vaka sayısının 66 bin 94 olarak kaydedilirken virüs sebebiyle hayatını kaybeden kişi sayısı 2 bin 302 olarak kayıtlara geçti.
Devlet hastanelerinin koronavirüs vakalarını karşılama konusunda yaşadıkları büyük baskı karşısında, şu anda hastanelerde tedavi göre vaka sayısı 2 bin 155’e ulaştı, bu vakalardan 453’ü yoğun bakımda tedavi görüyor. Son zamanlarda özel hastanelerde, hastaneye yatırılan vaka sayılarında artış görüldü.
Ürdün Sağlık Bakanı Dr. Nezir Ubeydat’ın pazartesi günü geç saatlerde düzenlenen bir basın konferansında sırasında, son iki haftada ülkedeki salgın eğrisinin istikrarına dair göstergelerin olduğunu doğruladı. Bakan geçen hafta kaydedilen vakaların önceki veriler ile karşılaştırıldığında, son bir haftada kaydedilen artışın çok küçük bir yüzdeyi temsil ettiğini ve son iki aydan bu yana ilk kez “hafif artışın” gözlemlendiği belirtti.
Enformasyon Bakanı Ali el-Ayid, hükümetin hala ülkede kapsamlı bir sokağa çıkma yasağın kararına uzak olduğunu doğruladı. Bakan, cuma günleri sokağa çıkma yasağının uygulanmasını içeren son kararın hala yürürlükte olduğunu, ekonomi kurumları için saat 21.00’den, vatandaşlar için 20.00’den sabah 06.00’ya kadar sokağa çıkma yasağı uygulamasının devam ettiğini vurguladı.
Öte yandan, Amman Ticaret Odası, hükümete sağlık ve güvenlik koşullarına yüksek oranda riayet edilmesi göz önüne alınarak her Cuma uygulanan kapsamlı sokağa çıkma yasağını yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu.
Ticaret Odası tarafından yapılan açıklamada, cuma günü uygulanan sokağa çıkma yasağın birçok ticaret ve hizmet sektörüne, özellikle her türden restoran, kafeterya ve günlük işçiye zarar verdiğini belirtti. Oda, şirket ve mağazaların verdiği kayıpları hafifletmek için, kısmi sokağa çıkma yasağı sebebiyle günlük çalışma saatlerinin düşürülmesinin ardından çoğu ekonomi sektörünün uğradığı zarara dikkat çekerek, kararın tekrar gözden geçirilmesi ve halk sağlığı ve güvenliği kurallarına uyularak bazı sektörlerde çalışma saatlerinin uzatılması çağrısında bulundu.
Ticaret Odası ayrıca, birçok ticaret ve hizmet sektörünün artık mali yükümlülüklerini yerine getirme ve işçilerinin maaşlarını ödeme imkanlarının olmadığını belirtti. Resmi makamların sağlık sebebiyle belli bir sektörün kapatılmasını gerekli görmesi halinde, sektörün devam edecek gücünün kalması için kapanmayı telafi edecek yöntemler araması gerektiğini söyledi.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.