Suudi Arabistan’dan 1 milyon umreciye izin 

Maşşat Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte: Hac planlanması için aşının onaylanmasını bekliyoruz

Koruyucu önlemler herhangi bir koronavirüs vakasının kaydedilmemesine katkıda bulundu (SPA)
Koruyucu önlemler herhangi bir koronavirüs vakasının kaydedilmemesine katkıda bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan’dan 1 milyon umreciye izin 

Koruyucu önlemler herhangi bir koronavirüs vakasının kaydedilmemesine katkıda bulundu (SPA)
Koruyucu önlemler herhangi bir koronavirüs vakasının kaydedilmemesine katkıda bulundu (SPA)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakan Yardımcısı Dr. Abdulfettah Maşşat, izlenen plan ve uygulamalar ile umre ibadetinin yeniden başlatılmasının üçüncü aşamasının başarılı olduğunu, umreci kafilelerin yönetiminde uygulanan kurallar ve protokoller sonucunda şu ana kadar hiçbir umrecinin koronavirüse yakalanmadığını doğruladı.
Maşşat Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, umre ibadetine tekrar izin verilmeye başlanmasından bu yana verilen izin sayısının toplam bir milyonu aştığını söyledi. Mescid-i Haram’da ve Mescid-i Nebevi’de bulundukları sırasında maske takmayan kişilerin olduğuna dair bazı gözlemlerin bulunduğuna dikkat çekerek, önlemlerin uygulanmasına yönelik direktifleri göz ardı eden kişilerin toplanma ve nakliye merkezlerinden iade edildiklerini açıkladı.
Maşşat, şu anki sezon için hacı sayılarının artırılmasının beklenmesi ile ilgili olarak, bu aşamada sayıların belirlenmesinin özellikle de Bakanlığın önümüzdeki sezon uygulanacak plan ve programlamamaların son hacının ayrılmasının ardından  başlaması sebebiyle zor olduğunu vurguladı. Bakan Yardımcısı, Sağlık Bakanlığı’nın bazı ülkeler tarafından açıklanan aşının yetkinliğinin doğrulanmasını beklendiğini, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen talimatlara göre, hac ve umre konusunda gerekli uygulamaların tartışılacağını belirtti. 
Üçüncü Aşama
Hac ve Umre Bakanı Yardımcısı, üçünü aşamanın operasyonel sonuçlarının, umre ve ziyaretlerin güvenli geri dönüş planın yanı sıra hükümet ve özel sektör istihdam sisteminin yeterliliğini kanıtladığını söyledi. Otelcilik ve ulaşım sektöründe olumlu etkilerin gözlemlediğini belirten Maşşat, bunu ilgili tüm otoritelerin işbirliğine, Bakanlığın umrecilerin ve ziyaretçilerin tüm yolculukları ve ibadetleri sırasında denetim ve sürekli takip konusundaki kararlılığına ayrıca hizmet kalitesinin güvence altına alınması ve “Umre” uygulaması üzerinden belirlenen zamana göre yolculuğun takip edilmesi ve umrecilerin ve ziyaretçilerin konumlarının ve hareketlerinin güncellendiğinden emin olunmasına yönelik çalışmalara bağladı.
Artış ve durum
Maşşat’ın belirttiğine göre, Hac ve Umre Bakanlığı tüm umre ve ziyaretin tüm aşamalarında sağlık önlemlerinin uygulanması sağlamak için stratejik ve operasyonel bir plan hazırladı. Bakanlık yurtdışından gelen umrecilerin her grupta en az 50 kişi olacak şekilde sayıları artırma ve rehberlik sağlama aşamasında çalıştı. Bir zaman dilimi içerisinde 32 grup karşılandı ve gün 6 parçaya bölündü.
Bakan yardımcısı “Herhangi bir koronavirüs vakasının kaydedilmediğini” söyledi. Maşşat, umrecilerden bir kişinin koronavirüs kapması durumunda, hastanın kontrol altına alınması ve Suudi Arabistan’dan ayrılmadan önce tedavi edilmesi için ihtiyati ve önleyici tedbir standartlarının yerine getirilerek ilgili makamlarla koordinasyon içinde geliştirilen bir dizi uygulama ve operasyon planını uygulanacağını söyledi. Söz konusu önlemler arasında virüse yakalanan veya yakalandığından şüphelenilen umrecilerin karantinaya alınması için konakladıkları otellerin çalışma kapasitesinin yüzde 10’unun bu kişilerin karantinaya alınması için tahsis edilmesi yer alıyor.
İhlaller
Maşşat  Mescid-i Haram’da ve Mescid-i Nebevi’de bulundukları sırasında maske takmayan kişilerin olduğuna dair bazı gözlemlerin olduğunu ancak Bakanlık çalışanlarının ve ilgili makamların çalışanlarının yakın takibi ve ziyaretçilerin ve umrecilerin sağlığı için ihtiyati ve koruyucu önlemlerin sürekli bir şekilde uygulandığında emin olunmasına yönelik kararlılıkları sayesinde, önlemlerin uygulanmasına ilişkin direktifleri göz ardı eden kişilerin toplanma ve nakil merkezlerinden iade edildiklerini belirtti. Maşşat, umre ibadetine tekrar izin verilmeye başlanmasından bu yana verilen izin sayısının toplam bir milyonu aştığını bunun mevcut şartlar altında büyük bir sayı olduğuna dikkat çekti.
Hac sayısında artış
Maşşat’ın aktardığına göre, Hac ve Umre Bakanlığı’nın politika ve mekanizmalarına göre operasyon ve uygulama planlarının belirlenmesi, son hacının ayrılması ile başlayacak ve çalışmalar gelecek hac mevsimine kadar devam edecek.  Hac ve Umre Bakanlığı’nın politikasında, yurt içinden ve dışından şirketlerin sunduğu hizmetleri ve “Vizyon 2030” ile uyumlu tüm elektronik sistemlerin ve kadrolarının etkinliğinden emin olunması ve hava, kara ve deniz olarak çeşitli yollardan ülkeye akın eden kalabalıklarla başa çıkma mekanizması ele alınıyor.
Koronavirüs ile mücadele kapsamında oluşan şartlar, alınan istisnai önlemler, dünya çapında vaka oranları ve bazı ülkelerdeki tehlike seviyesinden kaynaklanarak meydana gelen değişimler sebebiyle şu anda hacı sayılarının belirlenmesi için çok erken. Koronavirüse karşı bir aşının dağıtım tarihini bekleyen Bakanlık, tüm olası zorluklara ve zorlukların ortaya çıkması durumunda nasıl müdahale edileceğine yönelik birden fazla uygulama planı geliştiriyor.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.