Biden’ın Beyaz Saray’a gelmesi sonrasında Abbas, Akabe’den Kahire’ye kartları yeniden düzenliyor

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Biden’ın Beyaz Saray’a gelmesi sonrasında Abbas, Akabe’den Kahire’ye kartları yeniden düzenliyor

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Ahmed Abdulhekim
Halil Musa
Ürdün'e ait bir askeri uçak, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı, yaklaşık 9 aylık aradan sonra ilk yurt dışı ziyaret turu kapsamında pazar günü öğleden sonra Ürdün’ün Akabe şehrinden Mısır’ın başkenti Kahire’ye götürdü. Abbas, daha sonra pazartesi günü Ramallah’taki karargahına geri döndü.
Filistin yönetimi, 17 Kasım’da İsrail ile güvenlik ve istihbarat koordinasyonunu yeniden başlattı. ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini rakibi Joe Biden karşısında kaybetmesinden birkaç gün sonra Abbas, Filistin davasına daha fazla destek kazanmak için arayışlarını hızlandırdı. Bu arayış, geçen Ocak ayında Trump yönetimi tarafından ilan edilen ve Filistin yönetimi tarafından reddedilen ‘barış planı’ öncesindeki aşamaya geri dönüş amacıyla sergileniyor.
Akabe’de 29 Kasım Pazar günü Ürdün Kralı 2. Abdullah’la görüşen Ebu Mazen ve üst düzey Filistinli yetkililer, 30 Kasım Pazartesi günü Kahire’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile bir araya geldi. Liderler, ‘Filistin meselesine ilişkin gelişmeleri ve Ortadoğu’daki barış sürecinin geleceğini, ABD seçimlerinin bu sürece ilişkin yansımalarını’ ele aldı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre kaynaklar, “Görüşmelerde, uluslararası meşruiyet kararları uyarınca Tel Aviv ile barış müzakerelerinin yeniden başlatılmasını sağlayacak şekilde, konuyu bölgesel ve uluslararası olarak ele almak için Filistin tarafından sunulan farklı eylem planlarının sunulduğu” bilgisini verdi.

İsrail ile güvenlik koordinasyonu
Koronavirüs nedeniyle aylardır durgun olan Filistin Devlet Başkanının dış hareketliliği öncesinde, stratejik Ürdün Vadisi ile temsil edilen Batı Şeria’nın yüzde 30’unu ilhak etme planını protesto etmek için, geçen Mayıs ayından bu yana İsrail ile kesilen güvenlik koordinasyonu yeniden başlatılmıştı. Filistin Sivil İşler İdaresi Başkanı Hüseyin eş-Şeyh, o sıralarda yaptığı açıklamada, “Güvenlik koordinasyonunu yeniden canlandırma adımı, İsrail’in iki taraf arasında daha önce imzalanmış olan anlaşmalara uymaya hazır olduğunu duyurması ve Devlet Başkanı Abbas’ın bu taahhüdü onaylayan resmi ve yazılı mektuplar alması sonrasında gelişti” ifadelerini kullandı.

Söz konusu adım, Filistinlilerin Trump yönetimiyle temaslarını kesmesinden üç yıl sonra Beyaz Saray ile ilişkileri sürdürme arzusuyla, Biden yönetimine bir iyi niyet jesti olarak geldi. Filistinliler, Trump’ı, ‘İsrail aşırı sağının Filistin davasını tasfiye eden ve iki devletli çözümü öldüren ortağı’ olarak tanımlıyor.

Devlet Başkanı Abbas, Trump’ın başkanlık seçimlerindeki yenilgisini, Filistinlilerin reddettiği barış vizyonu da yok ettiği için, memnuniyetle karşıladı. Mahmud Abbas, İsrail’in Batı Şeria’nın üçte birini ilhak etme planını kabul etmediğini, Filistin’e finansal desteği yeniden sağlamaya istekli olduğunu ve Doğu Kudüs’te bir ABD konsolosluğu açılacağını ilan etmesi nedeniyle, Biden yönetimine ilişkin iyimserliğini gizlemiyor.

Akabe görüşmesi

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Akabe’de Abbas ile yaptığı görüşmede, ‘iki devletli çözüm temelinde Filistin- İsrail anlaşmazlığını sona erdirmek için uluslararası çabaların yoğunlaştırılması’ çağrısında bulundu.

Kral 2. Abdullah, “Ürdün, adil ve meşru haklarına ulaşmaları, 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve yaşanabilir devletlerini kurmalarında tüm gücüyle ve imkanlarıyla Filistinli kardeşlerinin yanında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Üyesi Ahmed Macdalani, Abbas’ın turunun, Biden göreve başlamadan önce koşulları düzenlemek için Amman ve Kahire ile istişare ve koordinasyon sağlamayı amaçladığını dile getirdi. Macdalani, Biden’ın ‘ABD’nin dünyaya ilişkin dış politikasına ve Ortadoğu’daki barış sürecine’ dair farklı bir yaklaşımı olduğunu vurguladı.

Ahmed Macdalani, “FKÖ, ABD’nin tek taraflı gözetiminde eski müzakere formülüne dönüşün, geçmişte kaldığını kabul ediyor. İhtiyaç duyulan şey, uluslararası meşruiyet kararlarına ve çoklu uluslararası desteğe dayalı olarak müzakereleri başlatan uluslararası bir barış konferansıdır” dedi.

Kartların yeniden düzenlenmesine doğru

Mısır Cumhurbaşkanlığının pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Sisi ve Filistinli mevkidaşı, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Genel İstihbarat Başkanı Tümgeneral Abbas Kamil’in de katılımıyla Filistin davasına ilişkin son gelişmeleri ve Ortadoğu barış sürecini ele aldı. Toplantıda, Filistin tarafından ise Sivil İşler Genel Kurulu Başkanı Hüseyin eş-Şeyh, Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Tuğgeneral Macid Farac ve Filistin’in Kahire Büyükelçisi Diyab el-Luh yer aldı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı resmi sözcüsü Bessam Radi, “Mısır Cumhurbaşkanı, Filistin meselesinin Mısır siyasetinde öncelik sahibi olmaya devam edeceğini, Filistin halkını uluslararası meşruiyet referanslarına göre meşru haklarına kavuşturmak ve 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerini kurmak için Kahire’nin sürekli çaba sarf ettiğini vurguladı” dedi. Radi, Cumhurbaşkanının ayrıca, ‘mevcut aşamanın dayanışmayı ve barış süreci müzakerelerini yeniden başlatmak için Arap çabalarının yoğunlaştırılmasını gerektirdiğini’ vurguladığına da dikkat çekti.

Abbas, ‘davanın tanık olduğu gelişmeler’, ‘son dönemde bölgesel ve uluslararası arenalarda ortaya çıkan değişimler çerçevesinde genel durum ve Filistin pozisyonunun belirleyicileri’ hususunda Mısır ile istişare ve koordinasyonun önemine dikkat çekti. Aynı şekilde Bessam Radi, “Müzakere yoluna dönülerek mevcut durumun çözülmesi için gelecek dönemde atılacak adımlar takip edilerek, iki cumhurbaşkanı arasında yoğun istişarelerin ve koordinasyonun sürdürülmesi kararlaştırıldı” açıklamasında bulundu.

Ebu Mazen ile görüşmesinin arifesinde Mısır Cumhurbaşkanı, Filistin Devlet Başkanı ile Akabe’de görüşen Ürdün Kralı 2. Abdullah’tan bir telefon aldı. Mısır Cumhurbaşkanlığı, telefon görüşmesinde ‘Filistin meselesine ilişkin son gelişmelere, barış süreci ve müzakerelerin canlandırılması çabalarına görüş alışverişinde bulunulduğunu belirtti.

Öte yandan Ebu Mazen, geçen pazar akşamı Kahire’de Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile de bir araya geldi. Filistin Devlet Başkanlığı açıklamasında, görüşmelerde Filistin davasıyla ilgili gelişmeler ve ABD seçim sonuçlarının konuya etkilerinin yanı sıra Filistinlilere yönelik uluslararası desteği harekete geçirmek için siyasi ve diplomatik olarak gösterilen çabaların ele alındığı belirtildi.

Arap Birliği açıklamasına göre ise görüşmelerde, ABD seçim sonuçları başta olmak üzere son gelişmelerin ardından Filistin meselesinin çeşitli yönlerden kapsamlı bir incelemesi yapıldı. Açıklamada “Onaylanan uluslararası referanslara ve Filistin ile İsrail arasında imzalanan anlaşmalara dayalı olarak yeni ABD yönetiminin, iki devletli çözümün uygulanması için ABD’nin daha aktif ve olumlu bir rol kazanmasının önünü açabileceği kabul edildi” ifadelerine yer verildi.

Doğrudan müzakerelere doğru bir çözüm var mı?

Mısırlı ve Filistinli kaynaklar, Mısır liderliği ve Filistin yönetimi arasında doğrudan barış müzakerelerini yeniden ilerletmek için bir vizyon geliştirilmesi hususunda fikir birliği olduğunu açıkladı.

Mısırlı resmi bir kaynağa göre, “Kahire, Filistin yönetimini bir Filistin vizyonu ortaya koymak için teşvik ediyor ve Mısır’ın pozisyonu ve tercihlerine tam destek verdiğini teyit ediyor” dedi. Mısır, bir yandan BAE ve Bahreyn, diğer yandan da İsrail arasında imzalanan barış anlaşmalarını memnuniyetle karşıladı. Bu çerçevede Mısır Cumhurbaşkanı, Twitter üzerinden iki önemli adımı takdir ederek, Filistin sorununun adil ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulması için Ortadoğu’da istikrar ve barışın tesisine yönelik adımların atılacağına dair umudunu dile getirdi.

Filistin’in eski Kahire Büyükelçisi Berekat el-Farra, yaptığı açıklamada “Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın hamleleri, bir sonraki aşamada atılabilecek adımlarla ilgili olarak Arap başkentleriyle yapılan sürekli istişare ve koordinasyonun öneminden kaynaklanmaktadır. Geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler’in (BM) son Genel Kurulu’nda Devlet Başkanı Ebu Mazen tarafından başlatılan girişime göre konuyu, uluslararası meşruiyet temelinde çözmek için BM gözetiminde uluslararası bir konferans düzenleme faaliyetleri de bu istişareler kapsamında yer alıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Farra, “Beyaz Saray’da meydana gelen değişim, iyimserlik gerektiriyor ve bir sonraki aşamaya geçmek için kartların yeniden düzenlenmesini gerekli kılıyor. Filistin liderliğinin, Biden’ın ekibinden gelen olumlu sinyaller ve mesajlar ışığında fark ettiği şey bu” dedi.

Kudüs Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü Eymen el-Ragab, “Ebu Mazen’in dış hamleleri, esas olarak Arap kartlarını yeniden düzenlemeye çalışıyor. Önümüzdeki günlerde ve haftalarda ABD başkanı seçilen Joe Biden yönetimini, Filistinliler ve İsrailliler arasında doğrudan barış müzakerelerine devam etmeye teşvik için vizyonlar ortaya koyuyor. Aynı şekilde uluslararası dörtlüden (Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya) daha fazla katılımla uluslararası bir barış konferansı düzenleme olasılığını gündeme getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ragab, “Filistin meselesini çevreleyen tüm bölgesel ve uluslararası gelişmelere rağmen Filistin yönetimi, özellikle yeni başkanın iki devletli çözüme olan inancı nedeniyle, Biden’ın Beyaz Saray’a geliş ve Trump’ın çıkış kapısından kendisi için bir ivme kazanmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, yakın bir zamanda Kahire’yi ziyaret edebilir

İsrail’de yayın yapan Maariv gazetesi, geçen pazartesi günü ismini vermediği siyasi bir kaynaktan alıntı yaptığı haberinde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun gelecek haftalarda Mısır Cumhurbaşkanı ile görüşmek üzere Kahire’yi ziyaret etmesinin beklendiğini bildirdi. Gazete, aralarındaki görüşmelerin odak noktasının, Tel Aviv’in Kahire ile ekonomik ilişkileri güçlendirme faaliyetleri kapsamında ekonomik meseleler olacağına işaret etti.

Ziyaret tarihini ve ziyaret süresini belirtmeyen aynı gazeteye göre Cumhurbaşkanı Sisi’nin iktidara gelmesinden yaklaşık iki yıl sonra, 2016 kışında Kahire’yi ziyaret etmeyi planlayan Netanyahu, Mayıs 2018’de gizlice Mısır’a ziyarette bulunmuş ve yaklaşan ziyaretinin halka açık şekilde olmasına karar vermişti. Mısır ve İsrail, konuya ilişkin olarak henüz resmi bir açıklama yapmadı.

 



Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
TT

Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)

Tunus ana muhalefet partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi (NSFT) üyesi ve siyasi aktivist Şeyma İsa, tutukluluk koşullarını protesto etmek için başladığı açlık grevinde dokuzuncu gününe girdi.

1 Aralık'ta muhalefet tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan İsa, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçundan Temyiz Mahkemesi tarafından verilen bir kararla sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Muhalif aktivist, hapishaneye girer girmez açlık grevine başladı.

Şeyma İsa (45), 2023 yılının şubat ayında yakalanmış, gözaltında tutulmuştu ve aynı yılın temmuz ayında serbest bırakılmıştı. Birinci Derece Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan İsa’nın cezası temyiz sonucunda 20 yıla çıkarılmıştı.

İsa'nın yanı sıra aynı davayla bağlantılı olarak NSFT lideri, tanınmış siyasetçi Ahmed Necib eş-Şabi (82) de tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Muhalif Avukat Ayaşi Hammami (66) de terör suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Bessam Havaci, “Tunus muhalefetinin önemli simalarının tutuklanması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in tek başına iktidarına alternatif olan her şeyi ortadan kaldırma planının son adımıdır. Bu tutuklamalarla Tunuslu yetkililer, siyasi muhalefetin çoğunu etkili bir şekilde hapse atmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Tunus muhalefeti ve NSFT, 25 Temmuz 2021'de olağanüstü hal (OHAL) ilan edip ardından yeni bir siyasi sistem kurarak geniş yetkilerle iktidarını sürdüren Cumhurbaşkanı Kays Said'in yönetimine karşı çıkıyor ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre buna karşın yetkililer tutuklananları hükümeti devirmeye ve devlet kurumlarını yıkmaya teşebbüs etmekle suçluyor. Muhalefet ise mevcut rejimi tutuklulara karşı siyasi suçlamalar uydurmak ve yargıyı emirlerine boyun eğdirmekle suçluyor.


Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.