Biden’ın Beyaz Saray’a gelmesi sonrasında Abbas, Akabe’den Kahire’ye kartları yeniden düzenliyor

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Biden’ın Beyaz Saray’a gelmesi sonrasında Abbas, Akabe’den Kahire’ye kartları yeniden düzenliyor

Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Kahire’de kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Ahmed Abdulhekim
Halil Musa
Ürdün'e ait bir askeri uçak, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı, yaklaşık 9 aylık aradan sonra ilk yurt dışı ziyaret turu kapsamında pazar günü öğleden sonra Ürdün’ün Akabe şehrinden Mısır’ın başkenti Kahire’ye götürdü. Abbas, daha sonra pazartesi günü Ramallah’taki karargahına geri döndü.
Filistin yönetimi, 17 Kasım’da İsrail ile güvenlik ve istihbarat koordinasyonunu yeniden başlattı. ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini rakibi Joe Biden karşısında kaybetmesinden birkaç gün sonra Abbas, Filistin davasına daha fazla destek kazanmak için arayışlarını hızlandırdı. Bu arayış, geçen Ocak ayında Trump yönetimi tarafından ilan edilen ve Filistin yönetimi tarafından reddedilen ‘barış planı’ öncesindeki aşamaya geri dönüş amacıyla sergileniyor.
Akabe’de 29 Kasım Pazar günü Ürdün Kralı 2. Abdullah’la görüşen Ebu Mazen ve üst düzey Filistinli yetkililer, 30 Kasım Pazartesi günü Kahire’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ile bir araya geldi. Liderler, ‘Filistin meselesine ilişkin gelişmeleri ve Ortadoğu’daki barış sürecinin geleceğini, ABD seçimlerinin bu sürece ilişkin yansımalarını’ ele aldı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre kaynaklar, “Görüşmelerde, uluslararası meşruiyet kararları uyarınca Tel Aviv ile barış müzakerelerinin yeniden başlatılmasını sağlayacak şekilde, konuyu bölgesel ve uluslararası olarak ele almak için Filistin tarafından sunulan farklı eylem planlarının sunulduğu” bilgisini verdi.

İsrail ile güvenlik koordinasyonu
Koronavirüs nedeniyle aylardır durgun olan Filistin Devlet Başkanının dış hareketliliği öncesinde, stratejik Ürdün Vadisi ile temsil edilen Batı Şeria’nın yüzde 30’unu ilhak etme planını protesto etmek için, geçen Mayıs ayından bu yana İsrail ile kesilen güvenlik koordinasyonu yeniden başlatılmıştı. Filistin Sivil İşler İdaresi Başkanı Hüseyin eş-Şeyh, o sıralarda yaptığı açıklamada, “Güvenlik koordinasyonunu yeniden canlandırma adımı, İsrail’in iki taraf arasında daha önce imzalanmış olan anlaşmalara uymaya hazır olduğunu duyurması ve Devlet Başkanı Abbas’ın bu taahhüdü onaylayan resmi ve yazılı mektuplar alması sonrasında gelişti” ifadelerini kullandı.

Söz konusu adım, Filistinlilerin Trump yönetimiyle temaslarını kesmesinden üç yıl sonra Beyaz Saray ile ilişkileri sürdürme arzusuyla, Biden yönetimine bir iyi niyet jesti olarak geldi. Filistinliler, Trump’ı, ‘İsrail aşırı sağının Filistin davasını tasfiye eden ve iki devletli çözümü öldüren ortağı’ olarak tanımlıyor.

Devlet Başkanı Abbas, Trump’ın başkanlık seçimlerindeki yenilgisini, Filistinlilerin reddettiği barış vizyonu da yok ettiği için, memnuniyetle karşıladı. Mahmud Abbas, İsrail’in Batı Şeria’nın üçte birini ilhak etme planını kabul etmediğini, Filistin’e finansal desteği yeniden sağlamaya istekli olduğunu ve Doğu Kudüs’te bir ABD konsolosluğu açılacağını ilan etmesi nedeniyle, Biden yönetimine ilişkin iyimserliğini gizlemiyor.

Akabe görüşmesi

Ürdün Kralı 2. Abdullah, Akabe’de Abbas ile yaptığı görüşmede, ‘iki devletli çözüm temelinde Filistin- İsrail anlaşmazlığını sona erdirmek için uluslararası çabaların yoğunlaştırılması’ çağrısında bulundu.

Kral 2. Abdullah, “Ürdün, adil ve meşru haklarına ulaşmaları, 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve yaşanabilir devletlerini kurmalarında tüm gücüyle ve imkanlarıyla Filistinli kardeşlerinin yanında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Üyesi Ahmed Macdalani, Abbas’ın turunun, Biden göreve başlamadan önce koşulları düzenlemek için Amman ve Kahire ile istişare ve koordinasyon sağlamayı amaçladığını dile getirdi. Macdalani, Biden’ın ‘ABD’nin dünyaya ilişkin dış politikasına ve Ortadoğu’daki barış sürecine’ dair farklı bir yaklaşımı olduğunu vurguladı.

Ahmed Macdalani, “FKÖ, ABD’nin tek taraflı gözetiminde eski müzakere formülüne dönüşün, geçmişte kaldığını kabul ediyor. İhtiyaç duyulan şey, uluslararası meşruiyet kararlarına ve çoklu uluslararası desteğe dayalı olarak müzakereleri başlatan uluslararası bir barış konferansıdır” dedi.

Kartların yeniden düzenlenmesine doğru

Mısır Cumhurbaşkanlığının pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Sisi ve Filistinli mevkidaşı, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Genel İstihbarat Başkanı Tümgeneral Abbas Kamil’in de katılımıyla Filistin davasına ilişkin son gelişmeleri ve Ortadoğu barış sürecini ele aldı. Toplantıda, Filistin tarafından ise Sivil İşler Genel Kurulu Başkanı Hüseyin eş-Şeyh, Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Tuğgeneral Macid Farac ve Filistin’in Kahire Büyükelçisi Diyab el-Luh yer aldı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı resmi sözcüsü Bessam Radi, “Mısır Cumhurbaşkanı, Filistin meselesinin Mısır siyasetinde öncelik sahibi olmaya devam edeceğini, Filistin halkını uluslararası meşruiyet referanslarına göre meşru haklarına kavuşturmak ve 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerini kurmak için Kahire’nin sürekli çaba sarf ettiğini vurguladı” dedi. Radi, Cumhurbaşkanının ayrıca, ‘mevcut aşamanın dayanışmayı ve barış süreci müzakerelerini yeniden başlatmak için Arap çabalarının yoğunlaştırılmasını gerektirdiğini’ vurguladığına da dikkat çekti.

Abbas, ‘davanın tanık olduğu gelişmeler’, ‘son dönemde bölgesel ve uluslararası arenalarda ortaya çıkan değişimler çerçevesinde genel durum ve Filistin pozisyonunun belirleyicileri’ hususunda Mısır ile istişare ve koordinasyonun önemine dikkat çekti. Aynı şekilde Bessam Radi, “Müzakere yoluna dönülerek mevcut durumun çözülmesi için gelecek dönemde atılacak adımlar takip edilerek, iki cumhurbaşkanı arasında yoğun istişarelerin ve koordinasyonun sürdürülmesi kararlaştırıldı” açıklamasında bulundu.

Ebu Mazen ile görüşmesinin arifesinde Mısır Cumhurbaşkanı, Filistin Devlet Başkanı ile Akabe’de görüşen Ürdün Kralı 2. Abdullah’tan bir telefon aldı. Mısır Cumhurbaşkanlığı, telefon görüşmesinde ‘Filistin meselesine ilişkin son gelişmelere, barış süreci ve müzakerelerin canlandırılması çabalarına görüş alışverişinde bulunulduğunu belirtti.

Öte yandan Ebu Mazen, geçen pazar akşamı Kahire’de Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile de bir araya geldi. Filistin Devlet Başkanlığı açıklamasında, görüşmelerde Filistin davasıyla ilgili gelişmeler ve ABD seçim sonuçlarının konuya etkilerinin yanı sıra Filistinlilere yönelik uluslararası desteği harekete geçirmek için siyasi ve diplomatik olarak gösterilen çabaların ele alındığı belirtildi.

Arap Birliği açıklamasına göre ise görüşmelerde, ABD seçim sonuçları başta olmak üzere son gelişmelerin ardından Filistin meselesinin çeşitli yönlerden kapsamlı bir incelemesi yapıldı. Açıklamada “Onaylanan uluslararası referanslara ve Filistin ile İsrail arasında imzalanan anlaşmalara dayalı olarak yeni ABD yönetiminin, iki devletli çözümün uygulanması için ABD’nin daha aktif ve olumlu bir rol kazanmasının önünü açabileceği kabul edildi” ifadelerine yer verildi.

Doğrudan müzakerelere doğru bir çözüm var mı?

Mısırlı ve Filistinli kaynaklar, Mısır liderliği ve Filistin yönetimi arasında doğrudan barış müzakerelerini yeniden ilerletmek için bir vizyon geliştirilmesi hususunda fikir birliği olduğunu açıkladı.

Mısırlı resmi bir kaynağa göre, “Kahire, Filistin yönetimini bir Filistin vizyonu ortaya koymak için teşvik ediyor ve Mısır’ın pozisyonu ve tercihlerine tam destek verdiğini teyit ediyor” dedi. Mısır, bir yandan BAE ve Bahreyn, diğer yandan da İsrail arasında imzalanan barış anlaşmalarını memnuniyetle karşıladı. Bu çerçevede Mısır Cumhurbaşkanı, Twitter üzerinden iki önemli adımı takdir ederek, Filistin sorununun adil ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulması için Ortadoğu’da istikrar ve barışın tesisine yönelik adımların atılacağına dair umudunu dile getirdi.

Filistin’in eski Kahire Büyükelçisi Berekat el-Farra, yaptığı açıklamada “Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın hamleleri, bir sonraki aşamada atılabilecek adımlarla ilgili olarak Arap başkentleriyle yapılan sürekli istişare ve koordinasyonun öneminden kaynaklanmaktadır. Geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler’in (BM) son Genel Kurulu’nda Devlet Başkanı Ebu Mazen tarafından başlatılan girişime göre konuyu, uluslararası meşruiyet temelinde çözmek için BM gözetiminde uluslararası bir konferans düzenleme faaliyetleri de bu istişareler kapsamında yer alıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Farra, “Beyaz Saray’da meydana gelen değişim, iyimserlik gerektiriyor ve bir sonraki aşamaya geçmek için kartların yeniden düzenlenmesini gerekli kılıyor. Filistin liderliğinin, Biden’ın ekibinden gelen olumlu sinyaller ve mesajlar ışığında fark ettiği şey bu” dedi.

Kudüs Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü Eymen el-Ragab, “Ebu Mazen’in dış hamleleri, esas olarak Arap kartlarını yeniden düzenlemeye çalışıyor. Önümüzdeki günlerde ve haftalarda ABD başkanı seçilen Joe Biden yönetimini, Filistinliler ve İsrailliler arasında doğrudan barış müzakerelerine devam etmeye teşvik için vizyonlar ortaya koyuyor. Aynı şekilde uluslararası dörtlüden (Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya) daha fazla katılımla uluslararası bir barış konferansı düzenleme olasılığını gündeme getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ragab, “Filistin meselesini çevreleyen tüm bölgesel ve uluslararası gelişmelere rağmen Filistin yönetimi, özellikle yeni başkanın iki devletli çözüme olan inancı nedeniyle, Biden’ın Beyaz Saray’a geliş ve Trump’ın çıkış kapısından kendisi için bir ivme kazanmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, yakın bir zamanda Kahire’yi ziyaret edebilir

İsrail’de yayın yapan Maariv gazetesi, geçen pazartesi günü ismini vermediği siyasi bir kaynaktan alıntı yaptığı haberinde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun gelecek haftalarda Mısır Cumhurbaşkanı ile görüşmek üzere Kahire’yi ziyaret etmesinin beklendiğini bildirdi. Gazete, aralarındaki görüşmelerin odak noktasının, Tel Aviv’in Kahire ile ekonomik ilişkileri güçlendirme faaliyetleri kapsamında ekonomik meseleler olacağına işaret etti.

Ziyaret tarihini ve ziyaret süresini belirtmeyen aynı gazeteye göre Cumhurbaşkanı Sisi’nin iktidara gelmesinden yaklaşık iki yıl sonra, 2016 kışında Kahire’yi ziyaret etmeyi planlayan Netanyahu, Mayıs 2018’de gizlice Mısır’a ziyarette bulunmuş ve yaklaşan ziyaretinin halka açık şekilde olmasına karar vermişti. Mısır ve İsrail, konuya ilişkin olarak henüz resmi bir açıklama yapmadı.

 



Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe 


Kürt Merkez Partisi lideri Şam'da basın toplantısı düzenledi

SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
TT

Kürt Merkez Partisi lideri Şam'da basın toplantısı düzenledi

SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı

Suriye Kürt Merkez Partisi Genel Sekreteri Şelal Gedo, Suriye hükümetinin resmi daveti üzerine başkent Şam'ı ziyaret etti ve dün akşam Şam'da bir basın toplantısı düzenledi. Gedo, “Şam'a gelmek için davete ihtiyacımız olmasa da, Suriye hükümetinin konuğu olarak buradayız. Suriye bizim ülkemiz, Şam bizim başkentimiz ve biz buradan çalışacağız” dedi.

Merkez Partisi Genel Sekreteri Gedo, basın toplantısında ziyaretin amacının ‘Şam'da siyasi büro toplantısını düzenlemek’ olduğunu duyurdu.

Şam ile Kürtler arasındaki diyaloga aşina olan kaynaklar, toplantıların diğer Kürt siyasi taraflardan ayrı olarak, yani geleneksel olarak olduğu gibi tek bir heyet aracılığıyla değil, ayrı ayrı yapılacağını doğruladı. Merkez Partisi heyeti, hükümetle görüşmek üzere Şam'a gelen ilk Kürt heyeti oldu.

Gedo, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) çatısı altındaki bazı güçlerin Şam'ı bugün Suriye Kürtlerinin mücadelesinin ana sahnesi olarak gördüğünü ve ‘eski Suriye rejiminin bizi yıkıma uğrattığı’ için tüm Suriye halkının Suriye’yi yeniden inşa etmek için güçlerini birleştirmesi gerektiğini söyledi.

Gedo, açıklamaları sırasında ENKS’nin Suriye hükümetine karşı olmadığını, Merkez Partisi heyetinin bu ziyaret sırasında yalnızca kendi görüşlerini ifade ettiğini ve ‘ziyaretimizin ortak Kürt heyetini etkilemeyeceğini’ belirtti.

Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan Dugaym ile ENKS temsilcileri arasında yapılan istişare toplantısından bir kare (X platformu)

Gedo, parti heyetinin Şam ziyaretiyle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı'ndaki siyasi organla yaptıkları toplantıya değindi ve diğer toplantılarda Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle ve Suriye hükümetindeki eğitim ve enformasyon bakanları gibi bakanlarla bir araya geleceklerini belirtti.

Gedo, sözlerini şöyle sürdürdü:

“10 Mart’ta imzalanan anlaşma önemli ve uygulanmalı. Bunun olması, Kürtler dahil tüm Suriye halkının çıkarına olacak. Kürt Merkez Partisi olarak 10 Mart anlaşmasının uygulanmasının önemini görüyoruz.”

Kürt yetkili, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından okulların (Suriye hükümetinin müfredatını öğreten) kapatılması ve zorunlu askerlik hizmetinin getirilmesi gibi ‘kabul edilemez provokasyonları’ eleştirdi.

ENKS'nin önceki tüm ihlallere ilişkin açıklamalarında net bir tutum sergilediğini belirten Gedo, “Herkes bu açıklamalara ulaşabilir” dedi.

ENKS’nin gelecekteki ihlallere ilişkin tutumunu açıklamaya devam edeceğini vurgulayan Gedo, basın toplantısında şunları söyledi:

“SDF ve KDSDÖY ile hiçbir ilişkimiz yok, çünkü her ikisi de Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) uzantıları.”


Gazze'nin doğusundaki el-Tuffah mahallesine İsrail tarafından düzenlenen bombalı saldırıda iki kişi hayatını kaybetti.

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)
TT

Gazze'nin doğusundaki el-Tuffah mahallesine İsrail tarafından düzenlenen bombalı saldırıda iki kişi hayatını kaybetti.

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında eğitimin yeniden başladığı dönemde Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kamptan, 2 Aralık 2025 (AFP)

Gazze Şeridi Sivil Savunma Genel Müdürlüğü dün akşamı yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusundaki el-Tuffah mahallesindeki bir eve düzenlediği topçu ateşi sonucu iki kişinin öldüğünü, 15'ten fazla kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin Haber Ajansı WAFA daha önce, Gazze Şeridi'nde şafak vaktinden sonra "İsrail'in ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi" sonucu dört kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti.

Batı Şeria'da iki genç öldürüldü

Bu arada İsrail ordusu dün işgal altındaki Batı Şeria'da askerlerine iki ayrı olayda saldıran iki genci öldürdüğünü duyurdu. Filistin Yönetimi ise öldürülen iki gencin 17 ve 18 yaşlarında olduğunu bildirdi.

İlk olay, 1967'den beri İsrail işgali altında olan Batı Şeria'nın güneyindeki el Halil yakınlarında pazartesi akşamı meydana geldi. Ordudan yapılan açıklamaya göre olayda bir kadın asker, bir aracın çarpması sonucu hafif yaralandı.

56u
Gazze Şeridi'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilmiş Filistinli aileler için kurulan geçici çadırlar, Aralık 2025 (EPA)

Açıklamada, saatler süren kovalamacanın ardından sürücünün "kaçmaya çalışırken kendisini durdurmaya çalıştıkları sırada" öldürüldüğü ve askerlere ateş açarak karşılık verdiği belirtildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı, Batı Şeria Sivil İşler Genel Müdürlüğü'nün kendilerine "İsrail güçleri tarafından el Halil'de vurularak öldürülen 17 yaşındaki Muhand Tarık Muhammed Zügayr'in şehit edildiğini ve ardından cesedinin alıkonulduğunun" bildirdiğini açıkladı.

Orduya göre ikinci olay, Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah yakınlarında meydana geldi.

Sağlık Bakanlığı, İsrail ateşiyle öldürülen Beyt Rima kasabasından 18 yaşındaki Muhammed Raslan Asmar'ın ölümünü doğruladı. Ordu şu anda cesedini tutuyor. Bir ihbar üzerine ordu, Atarot yerleşim yerinin yakınlarına asker gönderildi. Askeri açıklamaya göre, şüpheli tarafından askerler bıçaklandı ve askerler de Asmar'ı vurarak öldürdü.

İki ev yıkıldı

İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus ve Tubas kentlerinde İsrail ordusu, "iki ayrı saldırı" gerçekleştirdiğini iddia ettiği iki gencin evini gece yarısı ve şafak vakti yıktı.

6u7ı
Gazze Şeridi'nin merkezindeki yerlerinden edilmiş Filistinliler için kurulan Nuseyrat mülteci kampında yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar, 2 Aralık 2025 (AFP)

İsrail ordusu, AFP’nin sorularına yanıt olarak, 20 Şubat 2025'te Bat Yam ve Holon'da (Tel Aviv yakınlarında) otobüslere "patlayıcı yerleştirmek ve saldırı planlamaktan sorumlu" olduğunu söylediği Abdulkerim Sanoubar'ın Nablus'taki evini yıktığını doğruladı.

Açıklamada, Sanoubar'ın "geçtiğimiz temmuz ayından bu yana İsrail hapishanesinde tutulduğu" belirtildi.