Nahda Hareketi’nin ana müttefiki Tunus'un Kalbi Partisi lideri Nebil Karvi'nin tutuklanması; Nahda Hareketi, Tunus’un Kalbi ve Onur Koalisyonu’ndan oluşan üçlü parlamento ittifakının farkında olabileceği dağılma ışığında, Hişam el-Meşişi hükümetinin dayanıklılığı hakkında birçok soru işaretine yol açtı.
Muhalefet partileri tarafından dün yapılan açıklamada, söz konusu ittifakın, kaburga kemiklerinden olan Tunus'un Kalbi Partisi’nden yoksun kalışının Hişam el-Meşişi hükümetini etkileyeceği belirtildi. Dolayısıyla muhalif partilerin Gannuşi’ye verdikleri güveni geri çekmek için bir kez daha dilekçe sunmakta ısrar etmeleri durumunda Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’nin kaderinin de bu durumdan kesinlikle etkileneceği ifade edildi.
Tunus'un siyasi meselelerini inceleyen birden fazla gözlemci, Karvi’nin Cumhurbaşkanı Kays Said’in yolsuzluğa karşı çıkan ve geçen yıl düzenlenen seçimlerdeki siyasi söylemini bu temel üzerine kuran en önemli siyasi yüzlerden biri olan Muhammed Abbu'yu ağırlamasının yalnızca bir gün ardından tutuklandığına vurguda bulundu.
Nahda Hareketi ve lideri Gannuşi, muhalefetten Muhammed Abbu'nun kurduğu Demokratik Akım Partisi ve Zuheyr el-Mağzavi liderliğindeki Halk Hareketi’nin oluşturduğu Demokratik Blok’un (38 milletvekili) öfkesi ile karşı karşıya. Blok, iki hafta önce, Gannuşi’nin mecliste cereyan eden şiddet ve nefret söylemini kınayan bir bildiri yayınlamasını talep etmek için parlamento genel merkezinde oturma eylemi düzenleyeceğini duyurmuştu.
Muhalefetten Özgür Anayasa Partisi (17 milletvekili) lideri Abir Musa ise gerici akımları kırmayı amaçlayan kurtarma girişimi kapsamında önerdiği, kendi tabiriyle ‘aydınlanma devrimini’ yürütüyor. Abir Musa, ülkedeki siyasal İslam’ı temsil eden Nahda Hareketi’nin “radikal örtüyü temsil ettiğini, şiddetsizliğe inanmadığını” öne sürüyor.
OHAL uzatıldı
Diğer yandan, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Tunus genelindeki olağanüstü halin (OHAL) bugün itibariyle 23 Haziran 2021'e kadar uzatılmasını içeren kararnameyi imzaladı. Bu karar, Abbu’nun artan protestoları kontrol altına almak için ordunun konuşlandırılması çağrısından birkaç gün sonra geldi. Bu çağrı, Abbu’nun ordunun doğal mekanının askeri kışlalar olduğu sözü hatırlatıldığında ciddi eleştirilere maruz kalmıştı.
Tunus'un Kalbi Partisi Siyasi Bürosu, partinin parlamento bloğunu, yapılarını ve tüm yoldaşlarını “sükunete, ağırbaşlı olmaya, görevlerini sürdürmeye, seçmenler tarafından kendilerine verilen sorumluluğu üstlenmeye, parti programının tamamlanması için çalışmaya, cumhuriyetin taahhütlerine uymaya, cumhuriyet ve devlet kurumlarına saygı göstermeye” çağırdı. Ancak bu, bazı siyasi partilerin bu seçim döneminde programlara ve fikirlere dayalı siyasi rekabet yerine parti liderlerine karşı yargı yoluna gitmeyi tercih edişine yönelik suçlamalarını gizlemiyor.
Muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti Genel Sekreteri Isam eş-Şabi, Meşişi hükümetini destekleyen üçgenin kenarlarından birinin doğrudan vurulduğunu, bunun siyasi sahneye ciddi yansımaları olacağını öne sürdü. Nitekim Tunus'un Kalbi Partisi zor duruma girdiği taktirde, hükümeti destekleyen siyasi kuşağın sarsıntılara tanıklık edeceğini düşünen Meşişi, “Nahda ve Onur Koalisyonu ile birlikte kalması, aynı zamanda kenetlenme yeteneğinin ciddi bir testi olabilir” ifadelerine başvurdu.
Muhalefetteki Demokratik Blok temsilcisi Mebruk Kurşid, Karvi’nin tutuklanmasının Gannuşi’nin pozisyonunu da tehdit edebileceğini ifade etti. Tunus’un Kalbi Partisi liderlerinin Nahda Hareketi’nin adli takipleri gizlice onayladığını dikkate alması ve onu terk etmesi durumunda geçtiğimiz Ağustos ayındaki güveni çekme oturumunda Gannuşi’yi kurtaran siyasi partilerin desteği çekebileceklerini belirtti. Bu partiler arasında özellikle Tunus’un Kalbi Partisi’nin olacağına da değindi. Zirâ parti, çoğu milletvekilinin oy kullanmaya yönelik çekince göstermesi, muhalif partiler tarafından ihanetle suçlanmıştı. Nitekim soruşturmadan kaçınan Gannuşi, muhalefetin 109 oy alamaması nedeniyle meclis başkanlığını sürdürmüştü.