İsrail'den Filistinli gazetecilere yönelik 476 ihlal

Beytüllahim'deki gazeteciler, 2019'da gözlerinden vurulan gazeteci arkadaşlarının fotoğraflarını taşıyor. (Getty Images)
Beytüllahim'deki gazeteciler, 2019'da gözlerinden vurulan gazeteci arkadaşlarının fotoğraflarını taşıyor. (Getty Images)
TT

İsrail'den Filistinli gazetecilere yönelik 476 ihlal

Beytüllahim'deki gazeteciler, 2019'da gözlerinden vurulan gazeteci arkadaşlarının fotoğraflarını taşıyor. (Getty Images)
Beytüllahim'deki gazeteciler, 2019'da gözlerinden vurulan gazeteci arkadaşlarının fotoğraflarını taşıyor. (Getty Images)

Filistinli Gazetecileri Destekleme Komitesi 2020 yılı için yayınladığı raporda, İsrail’in Filistin topraklarında basın özgürlüklerine yönelik saldırılarının gözle görülür şekilde arttığını açıkladı. Raporda, Filistin makamları tarafından işlenen 127 ihlalinin yanı sıra, İsrail işgali tarafından işlenen basın özgürlüğü hakkı ihlallerinden 476’sının belgelendiği ifade edildi. 
Raporda, İsrail işgalinin saldırıları ile ilgili yapılan açıklamada, gazetecilerin mesleklerini icra ettiklerine dair işaret taşıyan kıyafetler giymelerine rağmen İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki vatandaşlara karşı işledikleri suçlardan dolayı olay yerinden gazetecileri ve medyayı uzaklaştırmak amacıyla Filistinli gazetecilere karşı kasıtlı olarak gerçek mermilerin ve zehirli gazların kullanıldığı kaydedildi. Ayrıca, gazetecilerin göstericilerden nispeten uzak yerlerde bulunarak işgal askerleri için herhangi bir tehlike veya tehdit oluşturmamalarına rağmen İsrail’in gazetecilere karşı darp etme, tehdit etme ve hakaret etme yoluyla aşırı güç kullandığı ve ayrıca gazetecileri canlı kalkan olarak kullandığı kaydedildi.
Raporda ayrıca, İsrail’in hareket, eylem, fikir ve ifade özgürlüklerini kısıtlayan koşullar altında gazetecilerin evlerine ve basın bürolarına baskın yapmaya devam ettiği, ekipmanlarına el koyduğu, seyahat etmelerini engellediği, tutuklayıp gözaltına aldığı ve birçoğuna para cezası uygulayıp sınır dışı ettiği belirtildi. Gazetecileri Destekleme Komitesi, İsrail işgalini gazetecilere yönelik kitlesel tutuklama ve sınır dışı etme kampanyasından, gazeteci Vedad el-Bergusi’nin evini yıkmaktan, Filistin TV yayınını altı ay içinde üst üste üç kez durdurarak yenilemeye tabi tutmaktan ve Kudüs ve işgal altındaki bölgelerdeki yayın çalışmalarına devam ederlerse TV ekibini tutuklamakla tehdit etmekten sorumlu tuttu. 
Komite ayrıca, İsrail işgal hükümetinin Filistinli gazetecilere karşı düzenlediği organize terör suçlarının kaydına eklenen, onlarca gazetecinin öldürüldüğü, yüzlercesinin yaralandığı ve gazetecilere karşı her türlü suçun işlendiği bu suçların zamanaşımına tabi olmayacağını belirterek, bu suçların faillerinden işgal hükümetini sorumlu tuttu. Komite, faillerin cezasız kalmayarak sorumlu tutulacağını ve tüm uluslararası kanunlara göre cezalandırılmak üzere konunun uluslararası mahkemelere taşınacağını vurguladı.
Komite, Birleşmiş Milletleri (BM) ve tüm dünya ülkelerini işgalci devleti Filistin halkına ve gazetecilerine yönelik insanlık dışı uygulamalardan caydırmada ahlaki ve hukuki rolünü yerine getirmeye ve onlara mesleki, ulusal ve insani rollerini yerine getirmeleri için gerekli korumayı sağlamaya çağırdı. Ayrıca uluslararası basın kuruluşlarından Filistinli gazetecilere yönelik bu uygulamaları ifşa etmesini ve İsrail işgaline bu ihlalleri durdurması ve gazetecilik çalışma özgürlüğünü koruma konusunda baskı yapmasını talep etti. 
Raporda, Filistinli gazetecilere yönelik ihlallerle ilgili yapılan açıklamalarda, gazetecilerin yaşam hakkını ve kişisel bütünlüğünü ihlal etme suçları, gazetecileri darp etme ve insan onurunu aşağılayan diğer şiddet veya hakaret ve kötü muamele uygulamak da dahil olmak üzere 127 ihlal olduğu kaydedildi.
Son olarak rapor, "İsrail’in gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik devam eden ihlallerinin, Filistin medyasının kahramanlarının gerçeği iletmedeki başarısının derecesini yansıttığını ve savunmasız Filistin halkına karşı işlenen suçlarla ilgili İsrail anlatısının yanlışlığını ortaya çıkardığını" vurguladı.



İsrail ordusu, yardım kuyruğundaki Filistinlilerin öldürülmesiyle ilgili soruşturma başlattı

GHF faaliyetlerine başladığından beri Gazze'deki yardım dağıtım noktalarında kaos yaşanıyor (AFP)
GHF faaliyetlerine başladığından beri Gazze'deki yardım dağıtım noktalarında kaos yaşanıyor (AFP)
TT

İsrail ordusu, yardım kuyruğundaki Filistinlilerin öldürülmesiyle ilgili soruşturma başlattı

GHF faaliyetlerine başladığından beri Gazze'deki yardım dağıtım noktalarında kaos yaşanıyor (AFP)
GHF faaliyetlerine başladığından beri Gazze'deki yardım dağıtım noktalarında kaos yaşanıyor (AFP)

İsrail Savunma Kuvvetleri, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlattı.

İsrail gazetesi Haaretz'in dünkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söyledi.

Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini, ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtti. Ordu ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savundu.

Haberde, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım bölgelerinde yaşananlar hakkında inceleme başlatılması için ordu içinde özel bir birim kurulduğu belirtiliyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Israel Katz da dün yayımladığı ortak açıklamada, gazeteyi İsrail ordusuna karşı dezenformasyon yapmakla suçlandı.

Gazze'deki sağlık yetkililerine göre GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım alanlarında öldürüldü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek, kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünkü açıklamasında GHF'nin faaliyetleri hakkında şunları söyledi:

Çaresiz sivilleri askerileştirilmiş bölgelere yönlendiren her türlü operasyon doğası gereği güvensizdir. Yiyecek arayışı asla bir ölüm cezası olmamalıdır.

GHF CEO'su Johnnie Moore ise BBC'ye yaptığı açıklamada, BM ve benzeri kuruluşların, şirketin faaliyetlerine yönelik yalan bilgilerin yayılmasına yol açtığını iddia etti.

Moore, "Bu kayıpların yüzde 100'ünün GHF'nin dağıtım bölgelerinin yakınında yaşandığının doğru olmadığını" savundu. CEO, can kayıplarını yalanlamazken bunların "tamamen İsrail Ordusu'na mal edilemeyeceğini" ileri sürdü.

GHF,ordu ile ortak çalışarak Filistinlilerin yardım alanlarına ulaşması için takip edeceği rotaları belirtiyor. Kuruluş, Gazzelilerin öldürüldüğü olayların erzak dağıtım alanlarının dışında gerçekleştiğini iddia ediyor ve yardım ulaştırma sürecinin "olaysız ilerlediğini" savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC, CNN, Haaretz