NASA hız kesmiyor: İki yeni uzay görevi daha onaylandı

Güneş şu an 25. döngüsünde (NASA)
Güneş şu an 25. döngüsünde (NASA)
TT

NASA hız kesmiyor: İki yeni uzay görevi daha onaylandı

Güneş şu an 25. döngüsünde (NASA)
Güneş şu an 25. döngüsünde (NASA)

Amerika Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Dünya üzerinde ve Güneş'te yaşanan hava olaylarını incelemeyi hedefleyen iki yeni görev onayladı.
Görevlerden birinin adı Extreme Ultraviolent High-Throughput Spectroscopic Telescope Epsilon (Aşırı Morötesi Yüksek Verimli Spektroskopik Teleskop Epsilon - EUVST). Japonya Uzay Araştırma Ajansı'nın liderliğindeki göreve NASA'yla birlikte birçok uluslararası kuruluş desteğini sunacak. NASA'nın 55 milyon dolar (yaklaşık 409 milyon TL) ayırdığı görevin amacı, içerdiği yüksek güçlü teleskopla, Güneş'in atmosferinin, Güneş rüzgarlarıyla patlamalarını nasıl beslediğini incelemek.
NASA'ya göre, 2026'da fırlatılması planlanan EUVST'yle Güneş'in atmosferinin bugüne kadarki en kapsamlı morötesi görünür bölge spektroskopi ölçümleri elde edilebilir. Bu sayede bilim insanları, farklı manyetik ve plazma süreçlerinin Güneş koronasının ısınmasını nasıl tetiklediğini ve Güneş enerjisini nasıl serbest bıraktığını anlayabilir.
UPI'ın haberine göre, NASA'nın kendisine ait görevinin adıysa Electrojet Zeeman Imaging Explorer (Elektrojet Zeeman Görüntüleme Gezgini - EZIE). EZIE, CubeSat adıyla bilinen üç küp uydu içeriyor. Bunlar aracılığıyla, Güneş patlamaları sırasında ortaya çıkan parçacıkların, Dünya'nın manyetosferini ve aurorasını birbirine bağlayan elektrik akımlarını nasıl etkilediğinin öğrenilmesi planlanıyor. 53 milyon dolar (yaklaşık 394 milyon TL) bütçeye sahip görevin 2024'te başlatılması hedefleniyor.
Kısacası EUVST ve EZIE, elektromanyetik fırtınaların hem Güneş kökenlerini hem de Dünya üzerindeki etkilerini anlamayı amaçlayan çeşitli Dünya ve uzay merkezli görevler gerçekleştirecek. NASA çalışanları iki görev dolayısıyla da mutlu. Ajanstan Thomas Zurbuchen, EUVST sayesinde diğer kuruluşlarla çalışmaktan heyecan duyduğunu dile getirirken Peg Luce şöyle konuştu:
"Bu yeni görevlerle, Güneş'i uzayı ve Dünya'yı birbirine bağlı bir sistem olarak çalışma şeklimizi büyütüyoruz."
 
Independent Türkçe, UPI, Engadget, Inverse



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news