Tunus’ta İçişleri Bakanı’nın görevden alınması Cumhurbaşkanı-Başbakan-Meclis arasındaki çatışmayı körüklüyor

Görevden alınan Tunus İçişleri Bakanı Tevfik Şerefuddin (AFP)
Görevden alınan Tunus İçişleri Bakanı Tevfik Şerefuddin (AFP)
TT

Tunus’ta İçişleri Bakanı’nın görevden alınması Cumhurbaşkanı-Başbakan-Meclis arasındaki çatışmayı körüklüyor

Görevden alınan Tunus İçişleri Bakanı Tevfik Şerefuddin (AFP)
Görevden alınan Tunus İçişleri Bakanı Tevfik Şerefuddin (AFP)

Hamadi Muammeri
Tunus başbakanı, geçen salı günü sürpriz bir adımla İçişleri Bakanı Tevfik Şerefuddin’i nedenlerini belirtmeksizin görevden aldı. Başbakanlıktan yapılan açıklamada, Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi, yeni bir İçişleri Bakanı atanana kadar, bakanlığı denetleyecek.

Üç boş bakanlık pozisyonu
Cumhurbaşkanı Kays Said’e yakınlığı ile bilinen Kültür Bakanı Velid ez-Zeidi’nin geçen Ekim ayında koronavirüsle mücadele tedbirleri talimatlarına uymayı reddettiği gerekçesiyle görevden alınması ve geçen Aralık ayında Çevre Bakanı Mustafa er-Arvi’nin görevden alınması ile birlikte, geçen Ağustos’ta kurulan Meşişi hükümetinde üçüncü görevden alma eylemi oldu.
Koronavirüs salgınının yansımaları nedeniyle kötüleşen ekonomik ve toplumsal koşullar gölgesinde söz konusu gelişme, Tunus’taki 3 liderlik (parlamento, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı) arasındaki bölünmeler ve anlaşmazlıklar ortasında yaşandı.
Peki bu görevden alma kararının nedenleri nedir ve bu zorlu koşullarda Tunus’a yansımaları nasıl olacak?

Görevden almanın nedenleri
Tunus’taki basın kaynakları, bakanın görevden alınmasının sebeplerinin, Başbakanın reddetmesine rağmen İçişleri Bakanlığı’ndaki bir dizi bölge müdürü ve üst düzey bürolardan gelen görevden alma kararından kaynaklı olduğunu belirtti. Kaynaklar, Şerefuddin’in yalnızca Kartaca Sarayı ile koordinasyon sağladığını ifade ettiler. Aynı kaynaklara göre Başbakan, bu kararları uygulamaya koymayı askıya aldı.
Öte yandan sağlık protokolü prosedürlerine aykırı olarak Munastır vilayetindeki bir dizi güvenlik gücü, bir meslektaşlarının yargı kararıyla tutuklanmasını protesto etmek amacıyla çeşitli güvenlik birimlerinin katılımıyla İlk Derece Mahkemesi  önünde toplu bir gösteri düzenledi. Eylemlerden, İçişleri Bakanlığı sorumlu tutuldu.
Görevden alınan İçişleri Bakanının, Cumhurbaşkanı Kays Said’e yakın olduğu ve cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyası sırasında Said’e yardımcı olduğu belirtiliyor. Ayrıca birkaç siyasi parti, eski avukatın, Meşişi hükümetinde İçişleri Bakanı olarak atanmasını kabul etmediklerini bildirmişti.

Üç liderlik arasındaki çatışmayı alevlendirmek
Görevden alma eyleminin yansımalarına ilişkin olarak gazeteci Hişam el-Haci, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Gelişme, ciddi bir sosyal ve ekonomik krize denk geldiği için ülkedeki durumu daha da kötüleştirecek. Ayrıca, Hükümet Sarayı (Hişam el-Meşişi) ve Kartaca Sarayı (Kays Said) arasındaki çatışmayı körükleyecektir” dedi.
Haci, gelişmenin, yönetim kurumları üzerindeki çatışmalar ve anlaşmazlıklar çerçevesinde yeni bir idari yılın başlarında siyasi istikrar bekleyen Tunuslular açısından sürpriz olduğunu belirtti.
Görevden alma kararının, Cumhurbaşkanının son açıklamalarının bir sonucu olduğunu söyleyen Hişam el-Haci, Kays Said’in Meşişi hükümetinde değişiklik yapılması veya Halk Temsilcileri Meclisi’nde hükümete dair bir liste düzenlemesi gerçekleştirilmesi imasında bulunmuştu.
Gazeteci, Tunus Başbakanının, ülkedeki yönetim kurumları arasında yaşanan çatışmada zor bir pozisyon olduğu için, ilk fırsatta hükümet sahnesindeki önemli bir figürden kurtulmak istediğini belirtti.
Haci ayrıca, Tunus’taki mevcut duruma değinirken, çatışmanın parçalanma tehdidi altına soktuğu ülke için korkunç sonuçlara karşı da uyarıda bulundu.

Diyalog girişimi tehlikede
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre, görevden alma kararıyla eş zamanlı olarak Tunus Genel İşçi Sendikası da ‘ekonomik ve toplumsal kurtuluş’ ve ‘ülkenin tanık olduğu siyasi zorlukların üstesinden gelmek amacıyla yönetim mekanizmaları kurmak’ için ulusal bir diyalog girişimi başlattı.
Haci, bu siyasi açıdan karışık durumun, yapıcı ve anlamlı bir ulusal diyalog olasılığına izin vermediğine dikkati çekti. Bu bağlamda gazeteci, özellikle Genel İşçi Sendikası’nın Tunus Cumhurbaşkanı’ndan bu diyaloğu denetlemesini istemesi dolayısıyla, iç liderlik arasında derinleşen krize dikkati çekti.

Güvenlik hizmetinin sürekliliği
Öte yandan güvenlik ve askeri işler uzmanı Faysal eş-Şerif, görevden alma kararının Tunus kamuoyunu şaşırttığını söylerken, Başbakanın bununla ‘meseleleri kontrol ettiği mesajı vermek istediğini’ vurguladı. Şerif ayrıca, Başbakanın ‘yetkilerini başkalarına vermediği ve kararlarında herhangi bir taraftan bağımsız olduğu’ mesajı verdiğini de aktardı.
Söz konusu kararın olası güvenlik sonuçlarına da değinen Faysal eş-Şerif, Tunus yönetiminin, eksiklerine rağmen hizmet vermeye devam ettiğini ve İçişleri Bakanlığı’nın vatandaşlarla bağlantılı olmadığını dile getirdi. Şerif ayrıca, sahadaki üst düzey yetkililerin kamu güvenliği hizmetini güvence altına aldıklarına ve bakanın değişmesinden etkilenmediklerine dikkati çekti.

Yaklaşan kabine değişikliği
Meşişi hükümetini destekleyen partiler (Nahda, Tunus’un Kalbi ve Onur Koalisyonu), Cumhurbaşkanı Kays Said ile herhangi bir bağlantısı olmayan partilerden isimler belirleyerek, ilerleyen günlerde ‘kültür, çevre ve içişleri’ bakanlıklarının boş koltuklarını doldurmak için bir kabine değişikliği için hazırlanıyor.



Tunus, Hartum Büyükelçisinin konutuna baskın düzenlendiğini duyurdu

AA
AA
TT

Tunus, Hartum Büyükelçisinin konutuna baskın düzenlendiğini duyurdu

AA
AA

Tunus, Sudan'ın başkenti Hartum'daki Büyükelçisinin konutuna baskın düzenlendiğini duyurarak saldırıyı kınadı.

Tunus Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Hartum'da silahlı bir grubun, Tunus'un Hartum Büyükelçisi Şefik Hacci'nin konutuna baskın yaptığı ve eşyalarını yağmaladığı belirtildi.

Açıklamada, silahlı grupların bu yaptıklarının Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi'nin açıkça ihlali olduğu, diplomatik misyonlara ait binalara saygıyı ihlal ettiği belirtildi.

Baskının kınandığı açıklamada, saldırganların bulunması ve yargılanması çağrısında bulunuldu. Sudan'da çatışmaların durması, halkın çıkarlarının önde tutulması ve sağduyulu davranılması çağrısı yapıldı.

Hartum'da görev yapan Büyükelçi ve diplomatlar ile çok sayıda Tunuslu, nisan ayında tahliye edilmişti.

Arap Parlamentosu, baskını kınadı

Arap Parlamentosundan yapılan yazılı açıklamada, Sudan'ın başkenti Hartum'da, Tunus'un Hartum Büyükelçisi Şefik Hacci'nin konutuna baskın düzenlenmesi kınandı, diplomatik misyonlara saygı gösterilmesi çağrısında bulunuldu.

Sudan makamlarından ülkenin içinde bulunduğu zor şartlarda görevlerini yerine getirmelerine imkan sağlamak amacıyla diplomatik misyonların güvenliğini temin etmesi istendi.

Tunus Dışişleri Bakanlığından bugün yapılan yazılı açıklamada, silahlı bir grubun, Hartum Büyükelçisi Şefik Hacci'nin konutuna baskın yaptığı ve eşyalarını yağmaladığı belirtilmişti.

Hartum'da görev yapan Büyükelçi ve diplomatlar ile çok sayıda Tunuslu, nisan ayında tahliye edilmişti.

Sudan'da ordu ile HDK arasındaki çatışmalar

Sudan ordusu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK’nin, 2 yıl içerisinde tamamen orduya entegresini istemişti.

HDK’nin ise sivil bir hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.

Sudan'da 3. ayına giren çatışmalarda yaklaşık bin kişi yaşamını yitirdi, 5 bine yakın kişi yaralandı.