Etiyopya sınırda konuşlanıyor; Sudan ordusu ise herhangi bir saldırıya hazırlanıyor

Hartum ve Addis Ababa, Yüksek Sınır Komisyonu'nun üçüncü turu yönündeki düzenlemeleri görüşüyor

Doğu Sudan'ın Kadarif şehrindeki bir kampta yaşayan Etiyopyalı mülteciler (AFP)
Doğu Sudan'ın Kadarif şehrindeki bir kampta yaşayan Etiyopyalı mülteciler (AFP)
TT

Etiyopya sınırda konuşlanıyor; Sudan ordusu ise herhangi bir saldırıya hazırlanıyor

Doğu Sudan'ın Kadarif şehrindeki bir kampta yaşayan Etiyopyalı mülteciler (AFP)
Doğu Sudan'ın Kadarif şehrindeki bir kampta yaşayan Etiyopyalı mülteciler (AFP)

Sudan ve Etiyopya, aralarındaki sınırda Etiyopyalı askerlerin yoğun bir şekilde konuşlandığı haberlerinin çıktığı bir dönemde, Yüksek Sınır Komisyonu'nun üçüncü turunu düzenleyeceklerini duyurdu. Nitekim söz konusu komisyonun geçtiğimiz Aralık ayında Hartum’da düzenlenen ikinci turu başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Zirâ Sudan, silahlı kuvvetlerinin geçen ay Etiyopya kuvvetlerinden geri aldığı toprakları bırakmazken Etiyopya ise Sudan'ın tarihi sınır anlaşmalarını ihlal ettiğini öne sürmüştü.
Sınırların çizimine ilişkin tarihi belgeler, Etiyopya Dışişleri Bakanlığının dün yaptığı basın açıklamasındaki iddiaları desteklemiyor. Sudan hükümeti, iki ülke arasındaki sınırın, ülke bir İngiliz kolonisi olduğu sırada İngiltere Kraliçesi ve Etiyopya İmparatoru Haile Selassie'nin imzasıyla 1902'de çizildiğini söylüyor. Sudan'ın 1972 anlaşmasını ihlal ettiğini öne süren Etiyopya Dışişleri Bakanlığı ise, mevcut vaziyetin sınır sorununa dostane bir çözüm bulunana kadar sürdürülmesi çağrısında bulunuyor.
Sputnik Arabic haber ajansının Sudanlı askeri kaynaklardan bildirdiğine göre, Etiyopya ordusunun sınırlardaki hareketliliğini izleyen Sudan ordusu, doğu sınırlarına yönelik olası her türlü saldırıya karşı koymaya hazır olduğunu söyleyerek iki ordu arasındaki çatışma olasılığına değindi. Sudan topraklarında Etiyopyalı birçok istihbarat hücresinin varlığına değinen Sudan tarafı, bu hücrelerin Etiyopya ordusuna ‘hassas’ veriler sağladığını ifade etti.
Sudan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yayınlanan açıklamada, Dışişleri Bakanlığı Vekili Muhammed Şerif’in Etiyopya'nın Hartum Büyükelçisi Yibtalal Amero ile bir araya geldiği belirtildi. Söz konusu görüşmede tarafların iki ülke arasındaki ilişkilere ve Yüksek Sınır Komisyonu'nun bir diğer turuna yönelik düzenlemelere dair görüşmelerde bulunmaya karar verdiği belirtildi.
Geçtiğimiz Aralık ayı sonlarında, Sudan ordusunun ‘Şifta milisleri’ adlı Etiyopya güçleri tarafından kontrol edilen tüm sınır toprakları kontrolünü ele geçirdiğini ve bu milislerin topraklardan kovulduğunu duyuran Sudan, Etiyopya federal güçlerini bu milisleri desteklemekle suçlamıştı. Yüksek Sınır Komisyonu'nun Sudan Kabine İşleri Bakanı Ömer Manis ve Etiyopya Başbakan Yardımcısı Demeke Mekonnen’in başkanlığını yürüttüğü ve 24 Aralık’ta Hartum’da gerçekleştirilen ikinci turu başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Yeniden müzakere yapılmasını istemeyen Sudan tarafı sınırlara işaretlerin konması üzerine anlaşılması ile yetinirken Etiyopya tarafı ise sınırların yeniden çizilmesi yönünde müzakerelerin gerçekleştirilmesi talebinde bulunmuştu. Görüşmelerin sonunda yapılan açıklamada belirtildiği üzere, iki taraf da diplomatik çözümlere ulaşma yönündeki raporlarını liderlerine sunmuştu.
Yüksek Sınır Komisyonu, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimi düşüşünden bu yana iki ülke arasındaki ilk toplantıyı Sudan Kabine İşleri Bakanı Ömer Manis ve Etiyopya Dışişleri Bakanı Demeke Mekonnen başkanlığında Addis Ababa'da gerçekleştirmişti. Nitekim iki taraf, iki ülke arasında imzalanan ve üzerinde mutabık kalınan belgeler mucibince sınır meselesine dostane bir çözüm getirme, aynı zamanda sınırlara dair teknik komisyonun önümüzdeki Nisan ayında çalışmalarını bitirmek için geçtiğimiz Ekim ayında sınırları çizmeye başlaması üzerine anlaşmıştı.
Amharalı Etiyopyalılar, Sudan'ın en verimli tarım arazilerinden olan küçük ve büyük Faşka bölgeleri topraklarını yaklaşık çeyrek asırdır kontrol ediyor. Bu toprakların, İslami Sudan hükümetinin kayıtsızlığı ve koruma sağlayamaması nedeniyle yerlileri buradan zorla çıkaran Amhara ve Şifta milisleri elinde olduğu biliniyor. Etiyopya güçleri tarafından pusuya düşürülen ve aralarında alt rütbelerden subayların da olduğu birkaç kurban veren Sudan ordusu, Etiyopya ordusu destekli Amhara kuvvetlerine yönelik askeri saldırılar düzenleyerek onları Etiyopya'nın uluslararası sınırlarına ihraç etmişti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.