İsrail, Gazze'deki Hamas hedeflerini bombaladı

İsrail, Gazze'deki Hamas hedeflerini bombaladı
TT

İsrail, Gazze'deki Hamas hedeflerini bombaladı

İsrail, Gazze'deki Hamas hedeflerini bombaladı

İsrail savaş uçakları dün (Pazartesi), Gazze Şeridi'nden iki roket atılmasına karşılık Gazze’deki Hamas’a ait hedeflere hava saldırısı düzenledi. Olayda her iki taraftan da ölen veya yaralanan olmadı.
İsrail, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesinde bulunan tarım arazisine ve birkaç hedefe hava saldırısı düzenledi. İsrail Ordu Sözcüsü, atılan iki rokete karşılık olarak Hamas'ın tünel açma çalışmalarının hedef alındığını duyurdu. Sözcü, "Gazze Şeridi'nden İsrail'in güneyindeki Aşdod kenti yakınlarına gece saat 02.30 civarı iki roket atıldığını, zayiat veya hasar olmadığını ve sirenlerin çalıştırılmadığını " belirtti.
Sözcü açıklamasının devamında, "Ordu, İsrail vatandaşlarının güvenliğini ve egemenliğini zayıflatmaya yönelik her girişimi görüyor. Gazze Şeridi'nde veya dışında olup bitenlerden Hamas sorumlu” ifadelerini kullandı. Olay, Hamas tarafından Gazze Şeridi sınırında orduya ait bir iş makinasına ateş açıldığı gerekçesiyle, İsrail’in Hamas’a ait bir noktayı tank atışıyla vurmasının ardından yaşandı.
Geçen ayın sonunda Gazze Şeridi'nden bir roket fırlatıldı, ancak sınırı geçmedi. Bunun üzerine Gazze Şeridi'nin bitişiğindeki İsrail’e ait Kerem Şalom (Kerm Ebu Salim) bölgesinde uyarı sirenleri çaldı. Bu olaydan bir hafta önce, Gazze Şeridi'nden Aşkelon şehrine doğru iki roket atıldı. Ancak İsrail füze savunma sistemi (Demir Kubbe) tarafından roketler imha edildi.
Son olay, İsrail ve Hamas’ın doğrudan savaş istemediği bir dönemde, Gazze Şeridi'ndeki sakinliğe doğrudan bir tehdit oluşturmuyor. Özellikle Hamas veya İslami Cihad tarafından fırlatılan roketlerin aksine söz konusu roketlerin menzili ve isabetliliği çok zayıf olduğu için Hamas’ı zor durumda bırakmak isteyen ve Hamas’a kızgın küçük grupların Gazze Şeridi’nden roket fırlattığına inanılıyor. 
Hamas, sükuneti sabote etmek isteyen herhangi bir gruba karşı çıkarken, aynı zamanda gönderdiği mesajlarla birden fazla imada bulundu. Hamas, İsrail'in sağlık sektörüne yönelik yardım taleplerini yerine getirmemesi ve üzerinde anlaşmaya varılan sakinlik koşullarını uygulamaya başlamamış olması halinde tırmanışa neden olabileceği yönünde mesajlar verdi. Mutabık kalınan anlaşmada, Gazze Şeridi'ne projeler gerçekleştirme de dahil olmak üzere tesisler kurulması, ithalat ve ihracatın genişletilmesi ve yasaklı malların getirilmesi ve aynı zamanda paranın Gazze Şeridi'ne aktarılmasına izin verilmesi şartları yer alıyor.



Hamas ve El Fetih, Gazze Anlaşması’nın önündeki engelleri aşmak için ‘anlaşmaya’ vardı

Gazze şehrinin ez-Zeytun mahallesinde, ailelerin sığındığı hasarlı bir caminin önünde oyun oynayan yerinden edilmiş Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze şehrinin ez-Zeytun mahallesinde, ailelerin sığındığı hasarlı bir caminin önünde oyun oynayan yerinden edilmiş Filistinli çocuklar (AFP)
TT

Hamas ve El Fetih, Gazze Anlaşması’nın önündeki engelleri aşmak için ‘anlaşmaya’ vardı

Gazze şehrinin ez-Zeytun mahallesinde, ailelerin sığındığı hasarlı bir caminin önünde oyun oynayan yerinden edilmiş Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze şehrinin ez-Zeytun mahallesinde, ailelerin sığındığı hasarlı bir caminin önünde oyun oynayan yerinden edilmiş Filistinli çocuklar (AFP)

Kahire'de Hamas ve El Fetih arasında yapılan toplantı, özellikle ateşkes anlaşmasının şartları ışığında, Gazze Şeridi'ndeki bir sonraki aşamanın yönetimi konusunda bir ‘uzlaşma’ sağlanıp sağlanamayacağına dair soruları gündeme getirdi.

Uzmanların Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmelere göre, Mısır’ın ilerletmeye ve ikinci aşamasını uygulamaya çalıştığı (yerel ve uluslararası güvenlik düzenlemeleri, idari konular ve silahsızlanmayla ilgili maddeleri içeren) bu anlaşma, ‘Hamas ile El Fetih arasındaki uzlaşılar tamamlanır ve Filistinli gruplar ortak bir vizyon üzerinde anlaşmayı başarırsa’ hayata geçirilmenin eşiğinde. Uzmanlar ayrıca, bu durumda İsrail’in uygulamaya engel çıkaramayacağını da belirtiyor.

Bilgi sahibi bir Filistinli kaynak dün Şarku’l Avsat’a, Mısır istihbaratının himayesinde perşembe günü Kahire'de Hamas ve El Fetih heyetleri arasında yapılan toplantının ‘olumlu’ geçtiğini ve ‘özellikle Gazze Şeridi'nin yönetimi ve iktidarın devri konusunda görüşlerin yakınlaştığını’ bildirdi. Kaynak ayrıca, toplantıya katılan Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh’in, birkaç gün içinde Kahire’de yapılması planlanan geniş kapsamlı Filistinli gruplar diyalogu öncesinde bir tutum belirlemek üzere Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a döneceğini, iki hareket arasındaki uzlaşıların ise ‘bu diyaloğun başarısına ivme kazandıracağını’ ifade etti.

Kahire el-İhbariyye televizyonu perşembe günü, Hamas ve El Fetih heyetleri arasında Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesinin ardından yapılacak düzenlemeleri görüşmek üzere bir toplantı yapıldığını bildirdi.

Kanalın haberine göre iki hareket, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad'ın perşembe günü bir dizi Filistinli fraksiyonla yaptığı çok sayıda toplantı sırasında gerçekleşen ikili görüşmenin sonuçları hakkında ayrıntılı bilgi vermedi. Kudüs Haber Ağı (Quds News Network), toplantılara katılan fraksiyonların Hamas, İslami Cihad Hareketi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), FHKC - Genel Komutanlık, Demokratik Cephe, Ulusal Girişim Hareketi ve Demokratik Reform Akımı olduğunu duyurdu.

Kahire'de çeşitli Filistinli grupların katıldığı toplantının ardından dün yayınlanan nihai bildiride şu ifadeler yer aldı: “Filistin davasındaki gelişmeler incelendi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için hazırladığı planın ikinci aşaması (güvenlik ve idari düzenlemeler dahil) tartışıldı. Bu, ulusal projeyi korumak ve ulusal birliği yeniden tesis etmek amacıyla kapsamlı bir ulusal diyalog hazırlığı kapsamında gerçekleştirildi.”

Katılımcılar, ‘ateşkes anlaşmasını desteklemeyi ve uygulamaya devam etmeyi, Gazze Şeridi'nin yönetimini bağımsız kişilerden oluşan geçici bir Filistin komitesine devretmeyi ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının finansmanını ve uygulamasını denetlemek üzere uluslararası bir komite kurmayı’ kararlaştırdılar.

Ayrıca, Gazze Şeridi'nde güvenlik ve istikrarı korumak için gerekli tüm önlemleri almayı kabul ettiler ve ateşkesin izlenmesi için kurulacak geçici Birleşmiş Milletler (BM) güçleri hakkında bir BM kararı alınmasının önemini vurguladılar.

Son olarak, tarih belirtmeden, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) tüm bileşenlerini ve aktif güçlerini kapsayacak şekilde etkinleştirilmesi ve ulusal bir strateji üzerinde anlaşmaya varılması için tüm Filistin güçleri ve gruplarının acil bir toplantı yapması çağrısında bulundular.

Gazze şehrinin er-Rimal mahallesindeki yıkılmış binaları gösteren bir fotoğraf (AFP)Gazze şehrinin er-Rimal mahallesindeki yıkılmış binalar (AFP)

Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Dr. Halid Ukkaşe, fraksiyonlar arasında yeni bir ruhun oluştuğuna inanıyor. “Bu kritik dönemde, sahadaki zorluklarla esnek ve ortak bir eylemle başa çıkabilecek birleşik bir ulusal vizyon oluşturmak için farklı bir yaklaşım gerektiğini fark ettiler” diyen Ukkaşe, Kahire'nin bu turda hedeflediği ve Filistinliler arasında anlaşmaların sağlanması için baskı yaptığı şeyin bu olduğunu açıkladı.

Ukkaşe, El Fetih ve Hamas'ın, Filistin halkının son iki yılda yaşadığı zorlu deneyimlerin ardından, Filistin davasının gelecekte karşılaşacağı zorlukların büyüklüğüyle uyumlu olarak, daha iyi ve daha olgun bir şekilde yanıt verecek kadar esnekliğe sahip olduğunu düşünüyor. Ukkaşe, Mısır'ın önemli çabalarının, Şarm eş-Şeyh ateşkes anlaşmasında olduğu gibi başarıyla sonuçlanacağından emin.

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, Kahire’nin yeni bir Filistin dinamiği oluşturmayı başardığını ve bunun muhtemelen Filistinli gruplar arasındaki diyaloğa yönelik yeni bir uzlaşıya zemin hazırlayacağını belirtti. Er-Rakab, özellikle Hamas ile El Fetih arasındaki görüşmenin sonuçlarının bu beklenen diyalog için önemli olduğunu, çünkü bu sonuçların Filistinlilerin birliğine yönelik kapsamlı bir vizyonun şekillenmesine katkı sağlayabileceğini ifade etti.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta insani yardım taşıyan Filistinliler (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta insani yardım taşıyan Filistinliler (AFP)

Perşembe günü Kahire’de yapılan toplantılarla eş zamanlı olarak, ABD Başkanı Donald Trump, Time dergisine verdiği röportajda, 20 yılı aşkın süredir hapiste bulunan ünlü Filistinli siyasetçi Mervan el-Bergusi’nin serbest bırakılması konusunda İsrail’e baskı yapıp yapmama yönünde bir karar alacağını söyledi. İsrail’in defalarca serbest bırakmayı reddettiği Bergusi’nin, Hamas ve diğer bazı Filistinli grupların liderleriyle iyi ilişkilerinin bulunduğu, El Fetih hareketinde ise birçok kişi tarafından merhum Filistin lideri Yaser Arafat’a benzetildiği biliniyor.

Ukkaşe’ye göre, İsrail tarafı Mervan el-Bergusi’nin serbest bırakılması konusunda bir ‘veto’ koymuş durumda; çünkü onun Filistinlileri birleştirme kapasitesine sahip olduğunu düşünüyor. Ancak Ukkaşe, eğer bu Filistinli diyaloglar sürecinde Filistinlileri bir araya getirecek yeni bir liderlik oluşturma yönünde siyasi bir irade ortaya çıkarsa, Trump’ın İsrail üzerinde Bergusi’nin serbest bırakılması için olağanüstü bir baskı uygulayabileceğini öngörüyor.

Er-Rakab’a göre, Washington’un İsrail üzerindeki baskısını artırması halinde Mervan el-Bergusi’nin gelecekte serbest bırakılması mümkün olabilir ve bu adım Filistin sahnesinde olumlu yansımalar doğurabilir. Bununla birlikte er-Rakab, her durumda Filistinlilerin birliğinin hızla sağlanması, Mısır’ın büyük çabalarının takdir edilmesi ve onun sunduğu önerilerle uyum içinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Böylece, İsrail’in ileride güvenlik düzenlemeleri ya da Gazze Şeridi’nin yönetimi konularında ortaya koyabileceği herhangi bir engelin aşılabileceğini ifade etti.


Türkiye, Dışişleri Bakan Yardımcısını Şam'a büyükelçi olarak atadı

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye, Dışişleri Bakan Yardımcısını Şam'a büyükelçi olarak atadı

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye, Aralık 2024'te iktidara geldiğinden bu yana desteklediği yeni Suriye hükümetine dün büyükelçi atadı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yardımcısı Nuh Yılmaz'ı ülkesinin Şam temsilcisi olarak atadı.

Türkiye, bugüne kadar komşu ülkede bir maslahatgüzar aracılığıyla temsil ediliyordu. Bakan yardımcısının atanması, önemli bir diplomatik sinyal olarak değerlendiriliyor.

Ankara ve Şam, Türkiye'nin on yılı aşkın süren kanlı savaşın ardından Beşşar Esed'in devrilmesini desteklediği dönemde diplomatik ilişkilerini kesmişti.

Aralık ayından bu yana iki ülke ekonomik ve askeri ilişkilerini ve iş birliğini güçlendirmek için çalışıyor.

Fidan, Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'yı tebrik eden ilk yabancı yetkililerden biriydi.

Ancak Ankara, Suriye Demokratik Güçleri ve Kürt militanların sınırına konuşlandırılmasından endişe duymaya devam ediyor.

1974 İstanbul doğumlu Nuh Yılmaz, Mayıs 2024'ten bu yana bakanlığın ikinci adamı olarak görev yapan deneyimli bir diplomattır.

Daha önce Dışişleri Bakanlığı'nda Bakan Başdanışmanı ve ardından Ağustos 2023 ile Mayıs 2024 tarihleri ​​arasında Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Müdürü olarak görev yaptı.

Fidan gibi Yılmaz da Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan geliyor ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor. Washington'da çeşitli görevlerde bulundu ve Amerika Birleşik Devletleri'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.


Sana'da 7 Yemenli BM çalışanı gözaltına alındı

Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
TT

Sana'da 7 Yemenli BM çalışanı gözaltına alındı

Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)
Muhammed Abdülkerim el-Ghamari'nin Sana'daki cenaze töreni (AP)

Husi kontrolündeki Sana'da Birleşmiş Milletler için çalışan 7 Yemenli çalışan, İsrail adına casusluk yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı.

AFP'nin haberine göre bu haftanın başlarında, 15'i yabancı olmak üzere 20 BM çalışanı, geçen hafta Sana'daki BM yerleşkesine düzenlenen baskın sonrasında Husiler tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Güvenlik yetkilisi, "dün tamamı Yemenli olan 7 BM çalışanı, İsrail ile iş birliği yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı" dedi.

Bir başka Husi kaynağı, BM personelinin gözaltına alındığını doğruladı, ancak sayıyı belirtmedi.

Birleşmiş Milletler dün yaptığı açıklamada, 2021'den bu yana 55 çalışanının Husiler tarafından gözaltına alındığını, bunlardan ikisinin perşembe günü gözaltına alındığını duyurdu. BM yaptığı açıklamada, "Bu eylemler, Husi kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösterme şeklimizi yeniden değerlendirmemizi zorunlu kılıyor" ifadelerini kullandı.

Son aylarda, İran destekli Husilerin kontrolündeki bölgelerde onlarca BM personeli gözaltına alındı.

Örgüte göre, Husiler 31 Ağustos'ta Sana'daki BM ofislerine baskın düzenleyerek 11'den fazla personeli gözaltına aldı. O zamandan beri, kontrolleri altındaki bölgelerde sayısı belirtilmeyen sayıda BM personeli gözaltına alındı

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre üst düzey bir Husi yetkilisi, bu çalışanların ABD adına casusluk yaptığından şüphelenildiğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta Husiler, Genelkurmay Başkanı Muhammed Abdulkerim el-Gamari'nin İsrail hava saldırısında öldüğünü duyurdu. İsrail ordusu, ağustos ayı sonlarında gerçekleştirilen saldırının ardından el-Gamari'nin ölümünü doğruladı.

Ekim 2023'te Gazze'de savaşın patlak vermesinin ardından Husiler, İsrail'e bağlı veya İsrail'e gitmekte olduğunu iddia ettikleri gemileri hedef alarak, Kızıldeniz'de saldırılar düzenlemeye başladı. Ayrıca, Filistinlilerle dayanışma göstergesi olarak Yahudi devletine füze ve insansız hava araçları (İHA) fırlattılar.

İsrail buna karşılık olarak son aylarda Yemen'de Husi kontrolündeki bölgelere bir dizi saldırı düzenledi.