Gannuşi’den siyasi krizi aşmak için üçlü zirve önerisi

Tunus Havayolları ekipleri iki gün önce başkentte grev yaptı (EPA)
Tunus Havayolları ekipleri iki gün önce başkentte grev yaptı (EPA)
TT

Gannuşi’den siyasi krizi aşmak için üçlü zirve önerisi

Tunus Havayolları ekipleri iki gün önce başkentte grev yaptı (EPA)
Tunus Havayolları ekipleri iki gün önce başkentte grev yaptı (EPA)

Tunus Temsilciler Meclisi Başkanı ve Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi, Tunus'ta dördüncü haftasına giren şiddetli siyasi krizin üstesinden gelmek amacıyla, Cumhurbaşkanı Kays Said'e siyasi bir girişim önerdi. Öneri; Cumhurbaşkanı Kays Said, Tunus Başbakanı Hişam el-Meşişi ve Meclis Başkanı Raşid Gannuşi’nin "anayasal yemin" krizini çözmek amacıyla bir an önce üç taraflı acil bir toplantıda bir araya gelmesi ve devletin birliğini temsil etmesi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Said, ülkenin yaşadığı ekonomik, sosyal ve sağlık bulunmak üzere tarafları bir araya getirme çağrısında bulundu.
Nahda Sözcüsü Fethi el-Ayadi, Gannuşi'nin Cumhurbaşkanı'na hitaben bir mektup kaleme aldığını ve bu mektubunda Said’in Tunus halkına ve dünyaya olumlu bir mesaj göndermesi talebini yazdığını ifade etti. Gannuşi mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Tunusluların anlaşmazlığına ve artan kışkırtma diline rağmen, Tunus güvenilir kurumların ülkesi olmaya devam ediyor. Tunus ilaç, gıda, iş ve güvenliği temin etmeli. Dayanışma ruhu geliştirilmeli, bunun yanı sıra ulusal ortak çember genişletilmeli.”
Öte yandan bir grup muhalefet partisi, Cumhurbaşkanı Said ile Başbakan Meşişi arasındaki bakış açısını yakınlaştırmak için ulusal örgütlerin yürüttüğü çabalara desteklerini açıkladılar. Bu çabaların hedefi krizin üstesinden gelmek için pratik öneriler geliştirmek. "Demokratik Aileye" mensup Cumhuriyetçi Parti, Halk Hareketi, Emek ve Özgürlük için Demokratik Blok Partisi (et-Tekettul) ve Demokratik Akım Partisi liderleri yaptıkları ortak açıklamada şu ifadeleri kullandılar: “Görüşmeler iki başkan arasındaki krizin üstesinden gelmek için yürütülen bir siyasi arabuluculuk değil, Tunus'un bildiği çok yönlü krizden çıkış yollarını belirleme girişimidir.”
Bu bağlamda muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti Genel Başkanı İsam eş-Şabi şunları söyledi: “Bu hamleler, siyasi krize bir çözüm bulunması ve uzun süre devam etmemesinin sağlanması için baskı unsuru olmaya devam edecektir. Partimiz oynadığı rol nedeniyle Tunus Genel İş Sendikası (UGTT) ile görüş alışverişinde bulunmaya başladı. Ayrıca ulusal diyalog çağrısında bulunan partimiz, girişimini Cumhurbaşkanına sundu ve diyalog oturumlarını yönetecek olan "bilge kişiler ve arabulucular paneli" hakkında ayrıntılar verdi.”
Şarku’l Avsat’a konuşan Tunuslu siyasi analist Cemal el-Arfavi, yürütme otoritesinin iki başkanı arasındaki farklılıkları gidermeyi amaçlayan bu hamlelerle ilgili olarak şunları söyledi: “Bu görev, Said ve Meşişi görüşmesinin önündeki büyük zorluklar, gerilimin karşılıklı tırmanması ve tutumlarından geri adım atmama kararlılıkları göz önüne alındığında kolay olmayacak. Her iki taraf da başından beri krizi karmaşıklaştırmaya çalıştı ve siyasi bir karaktere bürünen farklılıkların üstesinden gelmek için gerçek bir niyetleri yoktu. Bu da ufukta tıkanmaya neden oldu."
Aynı bağlamda Emel ve İş Hareketinin Lideri Yasin el-Ayari şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki mevcut kriz, kabine değişikliği ile ilgili anlaşmazlıkların patlak vermesinden önce başladı. Said, Meşişi tarafından önerilen bakanların isimlerini bilmediği sürece herhangi bir değişikliğe karşı olduğunu vurguladı. Bardağı taşıran son damla, Tunus İçişleri Bakanı Tevfik Şerefeddin’in görevden alınması oldu. Daha sonra Said, Parlamento tarafından onaylanan bakanların önünde anayasa yemini etmesine izin vermeyerek hükümeti devirme yoluna gitti. Yolsuzlukla mücadele bahanesi, Cumhurbaşkanının kabine değişikliğini engellemek için kullandığı bir örtüden başka bir şey değildir.”
Diğer yandan Kassarin şehrindeki Asliye Mahkemesi, kalkınma ve istihdam talebiyle Kassarin Valiliği binası önünde protesto gerçekleştiren 2 kişiye güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelmelerinin ardından hapis cezası verdi. Savcılık, "idari araçlara saldırmak, ormanlık bir alanda ateş yakmak ve görevlerini yerine getirirken kamu görevlilerine saldırmak" gibi suçlarla ilgili soruşturma başlattı.
Kassarin şehrinde, ed-Dulab Petrol Sahası protestocuları ile güvenlik görevlileri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Güvenlik raporları, bazı protestocuların kasıtlı olarak 60 hektarlık bir alana yayılan bir ormanı ateşe verdiklerini ve idari araçlara ve güvenlik güçlerine saldırdıklarını ortaya koydu.



Tunus’tan Libya çölüne sınır dışı edilen yüzlerce göçmen yaşadıkları zorlu süreci anlattı

Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
TT

Tunus’tan Libya çölüne sınır dışı edilen yüzlerce göçmen yaşadıkları zorlu süreci anlattı

Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)
Trablus yetkilileri tarafından, başkalarıyla birlikte kurtarılan ve kucağında bebeğini tutan düzensiz bir göçmen (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı)

Geniş çaplı uluslararası eleştirilerin ardından bir grup düzensiz göçmen, yüzlerce göçmenin Libya çölüne sınır dışı edilmesi sürecinin ayrıntılarını anlattı. Göçmenler, Libyalı güvenlik güçleri kendilerini kurtarmaya çalışmadan önce Tunuslu yetkililerden ‘sert muamele’ gördüklerini belirtti.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı, Pazartesi sabahı erken saatlerde, Sınır Muhafızlarına bağlı güvenlik devriyelerinin ‘Tunuslu yetkililer tarafından Libya sınır bölgelerine doğru sınır dışı edilen onlarca düzensiz göçmeni kurtardığını’ bildirdi. Bu kişilerin ‘haklarında gerekli tedbirler alınıncaya kadar geçici olarak barındırılacakları’ da açıklandı.

Birkaç Afrika ülkesinden bir grup göçmen, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videoda tanıdıklarının durumlarını anlattı. Göçmenler ayrıca, Libya sınırındaki çöle zorla sınır dışı edilmeden önce Tunuslu güvenlik görevlileri tarafından darp edildiklerini de bildirdi.

Libya’daki Uluslararası Göç Örgütü dün (Pazartesi), ‘Tunus sınırında kurtarılan göçmenlere acil insani yardım sağlandığını’ bildirdi. Ayrıca 191 göçmene hijyen kiti, giysi, şilte sağlanırken, tıbbi, koruma ve psikososyal yardım sağlandığı da aktarıldı.

strh
Bir Uluslararası Göç Örgütü personeli, başkalarıyla birlikte Trablus’ta sınır muhafızları tarafından çöl bölgesine sınır dışı edilen bir göçmenle konuşuyor (Uluslararası Göç Örgütü)

Göçmenlerden biri, Tunus güvenlik güçlerinin kendisini eşiyle birlikte Libya sınırına yakın bir bölgeye sınır dışı ettiğini, Libya güvenlik makamlarının kendilerine ulaştıktan sonra yiyecek, giyecek ve ayakkabı verdiğini anlattı.

Tunus İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre en az 450 göçmen, Ras Ejder bölgesi yakınlarındaki Tunus ile Libya arasındaki askeri tampon bölgede toplandı.

Libya’daki Arap İnsan Hakları Örgütü, ‘geçtiğimiz dönemde Tunus sınırları içinde zorlu insani koşullardan mustarip olan çöl (Al-Assa) bölgesindeki göçmenleri kurtarma’ operasyonunu memnuniyetle karşıladı. Libya Sınır Muhafızları güçlerine bağlı kaynaklar, göçmen sayısının kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 360’a ulaştığını ve ‘hepsinin özel bakıma ihtiyacı olduğunu’ aktardı.

Örgüt, onlara acilen insani ve tıbbi yardım sağlanması çağrısında bulunurken, yetkili kuruluşlara, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü’nün onları ziyaret etmesi ayrıca göçmen veya sığınmacı olarak sınıflandırma süreçlerinden sonra yasal ve insani yardım da dahil olmak üzere yardım sağlamasına izin verilmesi çağrısında bulundu.

Libya Sınır Muhafızları daha önce, personelinin son birkaç gün içinde güneşte ve 40 santigrat dereceyi aşan sıcaklıklarda, kaderine terk edilen en az 50 göçmeni kurtardığını açıkladı.

Başka bir göçmen, ‘Tunuslu yetkililer onları Tunus’un Zarzis şehrine ve ardından çöle sınır dışı ettiğinden bu yana çektikleri acıdan’ bahsetti. Tunus makamlarının ‘35 göçmenin pasaportunu Libya sınırına sürmeden önce yaktığına’ işaret edildi.

Yasal kınama

Libya’daki Ulusal İnsan Hakları Komitesi yaptığı açıklamada, Afrika Birliği Örgütü’nün 1969 yılında imzalanan Afrika’daki Mülteci Krizlerine İlişkin Sözleşme’nin “Hiç kimse, üye bir devlet tarafından sınırlardan girişin reddedilmesi, geri gönderme veya sınır dışı etme gibi, onu hayatının, fiziksel sağlığının veya özgürlüğünün tehdit altında olacağı bir bölgeye dönmesini veya orada kalmasını zorunlu kılamaz” ifadelerini içerdiğini belirtti.

Komite, İçişleri Bakanlığı’nın ve Sınır Muhafızları liderliğinin göçmenlerin nakline ilişkin anlatıları hakkında şüphelerini dile getirdi ve onları ‘bu göçmenleri ve sığınmacıları Libya’ya sınır dışı etmede Tunus güvenlik makamlarıyla gizli anlaşma yapmakla’ itham etti.

Heyet, ulaştığı ön bilgilerin, ‘Al-Assa’ bölgesine sürülen göçmen sayısının kadın, çocuk ve ailelerin de içinde bulunduğu 360 göçmene ulaştığını da teyit ettiğini belirtti. Söz konusu bölge başkent Trablus’un 150 km güneybatısında ve Libya-Tunus sınırına 15 km uzaklıkta yer alıyor.

xsadwefr
Bingazi makamları, düzensiz göçmenleri Avrupa’ya taşıması amaçlanan bir tekneye el koydu (Bingazi Emniyet Müdürlüğü)

Bingazi Emniyet Müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Sidi Khalifa polis karakolunun ‘kişi başına 18 bin Libya dinarı (Bir dolar 5 Libya dinarı) ödedikten sonra Libya kıyıları üzerinden İtalya’ya kaçmayı planlayan Bangladeşli düzensiz göçmenleri yakalamayı başardığını’ duyurdu.

Bingazi’deki güvenlik yetkilileri, sayısını vermedikleri göçmenleri soruşturmaya tabi tuttuklarını ve kendilerinin deniz yoluyla İtalya’ya götürmeleri karşılığında kaçakçılara para ödediklerini itiraf ettiklerini açıkladı.