İsrail ile Hamas Katar işbirliğinde anlaştı elektrik krizi çözülecek

Gazze’deki Han Yunus Mülteci Kampı’nda kalan Filistinli bir aile, Cuma günü, Gazze Şeridi'ne vuran soğuk hava dalgasından korunup ısınmak için ateş yakıyor (EPA)
Gazze’deki Han Yunus Mülteci Kampı’nda kalan Filistinli bir aile, Cuma günü, Gazze Şeridi'ne vuran soğuk hava dalgasından korunup ısınmak için ateş yakıyor (EPA)
TT

İsrail ile Hamas Katar işbirliğinde anlaştı elektrik krizi çözülecek

Gazze’deki Han Yunus Mülteci Kampı’nda kalan Filistinli bir aile, Cuma günü, Gazze Şeridi'ne vuran soğuk hava dalgasından korunup ısınmak için ateş yakıyor (EPA)
Gazze’deki Han Yunus Mülteci Kampı’nda kalan Filistinli bir aile, Cuma günü, Gazze Şeridi'ne vuran soğuk hava dalgasından korunup ısınmak için ateş yakıyor (EPA)

İsrail merkezli Maariv gazetesine göre Katar’ın Filistin Büyükelçisi Muhammed el-Emadi, Cuma günü şaşırtıcı bir şekilde İsrail'in enerji şirketi Delek Drilling ile Katar hükümeti ve başka ülkeler arasında Gazze’de yeni bir elektrik projesi için bir anlaşmanın yapıldığını açıkladı. Bu adım, İsrail'in, Hamas yönetiminin varlığını kabul ettiği ve hatta bir ortak olarak gördüğü yorumlarını beraberinde getirdi.
Gazete, anlaşmanın ayrıntılarını şöyle açıkladı: “Katar ve Filistin Yönetimi, Gazze'deki elektrik santrali için İsrail Leviathan doğalgaz sahasından ortaklaşa doğalgaz satın alacak ve Katar, boru hattının İsrail tarafında denize uzatılmasını finanse edecek. Avrupa Birliği, İsrail ile sınır duvarından Gazze elektrik santraline boru hattının döşenmesi maliyetini ödeyecek. Bu arada Gazze Elektrik Kurumu, sattığı gazdan Gazze’deki tüketicilerine elektrik üretecek. Anlaşma ileri aşamalara ulaştı ve İsrail hükümeti tarafından onaylandı.”
Ayrıntılara göre Katar ve Filistin Yönetimi, Gazze’ye sadece 180 megavat elektrik üreten santrali faaliyete geçirmek için bugün 22 milyon dolar ödüyor. Santral 400 megavat üretecek, İsrail gazı tüm Gazze Şeridi'ni aydınlatacak ve elektrik sorunu tamamen çözülecek.
Bu projede, İsrail’in cebinden tek bir kuruş çıkmayacak, İsrail'in enerji şirketi Delek Drilling kârını vergi gelirlerinden elde edecek.
İsrail hükümeti anlaşmayı onaylamadan önce Avrupa Birliği'nin (AB) yanı sıra Katar ve Mısır ile uzun istişarelerde bulundu.
Gazzeliler, bazen günde 4 saat boyunca süren elektrik krizinin sona ermesini umuyor.
Gazze Elektrik Dağıtım Kurumu İletişim ve Medya Direktörü Muhammed Sabit elektrik krizi hakkında şu ifadeleri kullanıyor: “Gazze'deki elektrik krizinin tek çözümü, sektöre ek miktarlarda elektrik sağlayacak ve bu elektriği günün her saati vatandaşlara ulaştıracak stratejik projelerin hayata geçirilmesidir. En yakın çözüm, Gazze santraline yüksek maliyetli dizel yakıt yerine bir gaz hattı sağlamak, çünkü gaz boru hattı santralin işletme giderlerini toplam maliyetin yüzde 15'i kadar minimum seviyelere indirecek.”
Projenin hayata geçirilmesi için İsrail'in onayının gerektiğini belirten Sabit, “Anlaşmanın imzalanmasından sonra en önemli şey, 400 MW'a kadar üretim miktarı elde etmek için yeni jeneratörler getirerek santralin genişletilmesidir. Gazze Şeridi'nin kalıcı elektrik elde etmek için ortalama 400 Megavat’a ihtiyacı varken, enerji talebi kışın artarak 650 Megavat'a ulaşıyor.”
Bu kriz, 1990'ların sonunda bölgede Filistinlilerin ilk olarak “Gazze Marine” sahasını keşfetmesiyle ortaya çıktı. Ancak, İsrail'in Filistinlilerin gazdan yararlanma taleplerini reddetmesi nedeniyle henüz bu sahadan gaz çıkarılmadı. Gazze Şeridi’nin 36 kilometre batısında Akdeniz sularında yer alan saha, 2000 yılında British Gas şirketi tarafından geliştirildi.



Suudi Arabistan'ın hamlesi İsrail'de yankı buldu: En sert açıklama

İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
TT

Suudi Arabistan'ın hamlesi İsrail'de yankı buldu: En sert açıklama

İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)

Suudi Arabistan, sivillerin çadırlarını bombalayan İsrail'i "soykırım" yaptığı gerekçesiyle kınadı.  

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada, Gazze savaşında İsrail'in uluslararası hukukun tüm ilkelerini ihlal ettiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

İsrail işgal güçlerinin, Refah'taki savunmasız Filistinli mültecilerin çadırlarını hedef almaya devam ederek, Filistin halkına karşı caydırıcılıktan uzak şekilde sürdürdüğü soykırım katliamlarını en sert şekilde kınıyoruz.

Riyad yönetimi, uluslararası toplumun Refah'ta yaşananlara sessiz kalmasının insani felaketin boyutunu daha da artırdığını vurgulayarak, "Filistin halkına yönelik katliamların durdurulması ve sorumluların hesap vermesi" çağrısında bulundu. 

İsrail'in tanınmış haber sitelerinden Times of Israel (ToI), Riyad yönetiminin yayımladığı metne dair "Suudi Arabistan, Gazze'de Hamas'a karşı savaşın başından bu yana İsrail'e yönelik belki de en sert açıklamasını yaptı" ifadelerini kullandı. 

İsrail ve Suudi Arabistan'ın ABD arabuluculuğunda yürüttüğü normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı saldırısının ardından durmuştu. Riyad yönetimi, savaşın başladığı ay müzakerelerin askıya alındığını duyurmuştu. 

Süreçteki önemli konulardan biri de Filistin meselesiydi. Riyad, Filistin sorunu çözülmeden Tel Aviv yönetimini tanımayacağını defalarca duyurmuştu. İsrail ise iki devletli çözüme yanaşmamıştı. ToI, normalleşme sürecinin durmasının ardından Suudi Arabistan'ın İsrail karşıtı söylemlerini güçlendirdiğine dikkat çekti.

Riyad'ın Tel Aviv'e yönelik sert açıklaması, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki Refah'ın kuzeybatısında yerinden edilmiş Filistinlilere düzenlediği saldırıların ardından geldi. 

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 24 Mayıs'ta açıkladığı tedbir kararında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak Birleşmiş Milletler görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti. UAD, Hamas'ın da elindeki rehineleri derhal bırakması gerektiğini vurgulamıştı.

Ancak İsrail ordusu kararı görmezden gelerek, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) depolarının bulunduğu bölgenin yakınındaki çadırları 26 Mayıs'ta bombalamıştı. Saldırıda en az 45 Filistinli öldürülmüş, 200 kişi yaralanmıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uluslararası kamuoyundan tepki toplayan saldırıyı "trajik hata" diye nitelemişti. 

Bunun ardından İsrail ordusu, yerinden edilen Filistinlilere dün tekrar saldırı düzenlemişti. Refah'ta İsrail'in "güvenli bölge" diye tanımladığı El-Mevasi'deki çadırlara yapılan saldırıda 21 kişi öldürülürken, 64 kişi yaralanmıştı. 

Diğer yandan Amerikan medya kuruluşu CNN, 26 Mayıs'taki saldırıda İsrail ordusunun ABD yapımı mühimmat kullandığını aktardı. 

Patlayıcı silah uzmanı Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun saldırıda GBU-39 adlı küçük çaplı bombaları kullandığını söyledi. Bu bombalar, Amerikan savunma ve havacılık firması Boeing tarafından üretiliyor. 

ABD ise Refah'ta Filistinlilerin kamplarına düzenlenen saldırıların "kırmızı çizgilerini geçmediğini" bildirdi. 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Refah'taki durumun "içler acısı ve çok trajik" olduğunu, sivil ölümlerini kınadıklarını belirtti. Ancak Kirby, Refah'ta halen kapsamlı bir kara harekatı düzenlenmediğini savunarak, son saldırıların "belirledikleri kırmızı çizgiyi geçmediğini" söyledi.

Washington yönetimi, Gazze Şeridi'ne yardım tedariki için bir yüzer liman da inşa etmişti. 17 Mayıs'ta kullanıma açılan 320 milyon dolarlık limandan tedarikin salı günü geçici olarak askıya alındığı bildirildi. 

ABD ordusundan yapılan açıklamada, kötü hava koşulları nedeniyle iskelenin zarar gördüğü belirtildi. 25 Mayıs'ta da iskelenin bir parçası koparak karaya oturmuştu. Pentagon, iskelenin yeniden bir araya getirilip sabitlenmesinin en az bir hafta sürebileceğini ifade etti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz, CNN, New York Times