Vatikan’dan bir heyet, Papa’nın ziyaret hazırlıkları için Irak’ın güneyini ziyaret etti

Nasıriye’ye ulaşan Vatikan heyeti (Zikar Vali Ofisi)
Nasıriye’ye ulaşan Vatikan heyeti (Zikar Vali Ofisi)
TT

Vatikan’dan bir heyet, Papa’nın ziyaret hazırlıkları için Irak’ın güneyini ziyaret etti

Nasıriye’ye ulaşan Vatikan heyeti (Zikar Vali Ofisi)
Nasıriye’ye ulaşan Vatikan heyeti (Zikar Vali Ofisi)

Vatikan’dan bir heyet, Katolik Kilisesi lideri Papa Francis’in Irak’a düzenleyeceği tarihi ziyarete hazırlıklar kapsamında dün Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’ye ulaştı. Papa’nın 3 gün sürecek Irak ziyaretinin güzergahında Bağdat, Nasıriye, Necef, Ninova ve Erbil bulunuyor.
15 kişilik heyet, Papa’nın ziyaret hazırlıklarıyla ilgili bilgi almak amacıyla Nasıriye’de yer alan antik Ur kentindeki Ziggurat’ı ziyaret etti. Nasıriye’den bir kaynak, “Heyet, kentteki bazı sağlık kuruluşlarına uğrayabilir” dedi.
Güvenlik zafiyeti, kötü hizmet ve işsizliğe karşı aylarca süren protestolar sonucu Zikar ve Nasıriye’de bir buçuk yıldan uzun bir süredir istikrarsızlık hâkim.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, geçen hafta yaptığı açıklamada, isim vermeden ‘bazı çevrelerin’ Papa ziyaretine itiraz ettiğini belirterek, “Dinlere açık olmak güzel bir durumdur. Onun (Papa) Irak ziyareti memnuniyet vericidir” değerlendirmesinde bulundu.
Beklenen Papa ziyareti Iraklı çevrelerin çoğunun ilgisini çekiyor. Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, geçen hafta Vatikan’ın Bağdat Büyükelçisi Metja Scoffer ile görüşmesinde ziyaret hazırlıklarını ele aldı. Kazimi, ziyaretin “Irak ve bölge genelinde istikrarın yerleşmesine ve kardeşlik ruhunun yayılmasına katkı sağlayacağını” ifade etti.
Irak Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail el-Hadidi, önceki gün Irak resmi haber ajansı INA’ya yaptığı açıklamada, koronavirüs sebebiyle uygulanacak sokağa çıkma yasağının Papa ziyaretini etkilemeyeceğini belirtti. Hadidi, “Koronavirüsün yayılması ve yasakların sıkılaştırılması Papa’nın Irak’a yönelik ziyaret programını etkilemeyecek” dedi. Hadidi ayrıca, ziyaretin ertelenmesinin gündemde olmadığını kaydetti.
Vatikan, 5-8 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek ziyaretin programını daha önce ilan etmişti. Programa göre, Papa’nın Bağdat’ın yanı sıra Necef’e düzenleyeceği ziyarette Iraklı Şiilerin en üst dini merci Ali es-Sistani ile bir araya gelmesi bekleniyor. Ülke basınında, Necef’teki görüşme sırasında yüksek dini merci Sistani ile baş rahip Papa arasında ‘kardeşlik belgesinin’ imzalanacağı yönünde haberler yer aldı.
Katoliklerin ruhani lideri Francis’in, Bağdat’taki Seyyide El Necat isimli Süryani Katolik Katedrali’ni ziyaret etmesi bekleniyor. El Kaide’nin 2010’da Katedrale düzenlediği saldırı sonucu o sırada içeride ibadet eden onlarca kişi hayatını kaybetmiş, onlarcası da yaralanmıştı. Papa’nın ziyaret güzergahında ayrıca Nasıriye’deki antik Ur kenti, Hristiyan nüfusun ağırlıkta olduğu Sehl-i Ninova ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) Erbil bulunuyor. Papa, Bağdat ve Erbil’de üst düzey yetkililerle bir araya gelecek.
Papa Francis’in Erbil ziyareti hazırlıklarını organize eden Papaz Abid Dinha Abdulahad geçen hafta, Papa’nın Ninova vilayeti ve IKBY ziyaretleri hakkında detaylı bilgi vererek, bu ziyaretin “tarihi çağrışımlara” sahip olduğunu, kilise tarihindeki ilk ziyaret olacağını ve Erbil’deki Franso Harir Stadyumu'nda ayin düzenleneceğini belirtti. Abdulahad, “30 bin kişilik statta sosyal mesafenin uygulanması için 10 bin kişi alınacak ve maske kullanımına özen gösterilecek. Papa ile açık bir mekânda görüşülmesine sağlamak için IKBY’nin tüm bölgelerinden gelenlere sandalye tahsis edilecek” bilgisini paylaştı.
Papa’nın, yolun iki tarafında kendisini karşılayan kişileri selamlamak için Erbil’i araçla turlayacağını belirten Abdulahad, “Bu yer ve özellikle de Adiabene ve Arbaelo (Erbil), dünyada en eski Hristiyan topluluğun bulunması sebebiyle, Kilise için oldukça önemli. Zira Hristiyanlık dünyanın dört bir yanına buradan yükseldi … Geçtiğimiz yıllarda, özellikle 2003 ve 2014 sonrası olaylarda ve Seyyide Necat Kilisesi olayında acı çeken ve yorulanlara bir destek olarak bakıyoruz bu ziyarete. Papa ve Kilise’nin bu ziyaretle verdiği mesaj, savaşlardan acı çeken herkese umut getirdi” ifadelerini kullandı.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.