ABD Temsilciler Meclisi’nin 170 üyesinden Biden yönetimine ‘Türkiye’ye insan hakları konusunda baskı uygula’ çağrısı

Joe Biden ile Recep Tayyip Erdoğan 2016’da Washington’da bir görüşmede (Reuters-Arşiv)
Joe Biden ile Recep Tayyip Erdoğan 2016’da Washington’da bir görüşmede (Reuters-Arşiv)
TT

ABD Temsilciler Meclisi’nin 170 üyesinden Biden yönetimine ‘Türkiye’ye insan hakları konusunda baskı uygula’ çağrısı

Joe Biden ile Recep Tayyip Erdoğan 2016’da Washington’da bir görüşmede (Reuters-Arşiv)
Joe Biden ile Recep Tayyip Erdoğan 2016’da Washington’da bir görüşmede (Reuters-Arşiv)

ABD Temsilciler Meclisi’nden Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerden 170’ten fazla vekil Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bir mektup yazarak, Joe Biden yönetiminin Türkiye ile kuracağı ilişkilerle ilgili politikasını formüle ederken ‘sorunlu’ insan hakları meselelerini ele almasını istedi.
Reuters’a göre 26 Şubat tarihinde kaleme alınan mektupta, NATO üyesi Türkiye’nin uzun süredir ABD’nin önemli bir ortağı olduğuna vurgu yapılarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminin ABD ile ilişkileri gerdiği öne sürüldü.
Temsilciler Meclisi Demokrat Dışişleri Komisyonu Başkanı Greg Meeks ve komisyonun üst düzey Cumhuriyetçi üyesi Mike McCaul’un imzası da bulunan mektupta, “İkili ilişkilerimizde stratejik konular büyük ilgi gördü, ancak Türkiye’de meydana gelen insan hakları ihlalleri ve demokratik gerileme de önemli endişe kaynağı” denildi.
Erdoğan, 20 Şubat’ta yaptığı bir konuşmada, Türkiye ve ABD arasındaki ortak çıkarların farklılıklardan daha ağır bastığını ve Türkiye’nin ABD ile daha iyi bir işbirliği istediğini söylemişti.
Ancak iki ülke arasındaki ilişkiler, ABD'nin Suriye’nin kuzeydoğusunda Ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) verdiği destek ve Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemlerini satın alması nedeniyle gerildi.
ABD ayrıca, haklar ve özgürlükler konusundaki endişelerini tekrar tekrar dile getirdi.
Temsilciler Meclisi üyelerinin mektubunda, Türkiye’de yargının zayıflatıldığı, muhalifler, gazeteciler ve azınlık gruplara mensup kişilerin haksız yere hapse atıldığı da iddia edildi.



GHF: Hamas, otobüse düzenlediği saldırıda 5 çalışanımızı öldürdü

Gazze Şeridi'nin merkezinde GHF'nin dağıttığı yardım kutularını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezinde GHF'nin dağıttığı yardım kutularını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

GHF: Hamas, otobüse düzenlediği saldırıda 5 çalışanımızı öldürdü

Gazze Şeridi'nin merkezinde GHF'nin dağıttığı yardım kutularını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezinde GHF'nin dağıttığı yardım kutularını taşıyan Filistinliler (AFP)

ABD ve İsrail tarafından desteklenen Gazze İnsani Yardım Kuruluşu (GHF), Filistinli direniş hareketi Hamas'ın silahlı üyelerinin dün kuruluşla çalışan Filistinlileri taşıyan bir otobüse saldırdığını ve bu saldırıda en az beş kişinin öldüğünü, çok sayıda kişinin yaralandığını iddia etti.

GHF tarafından yazılı olarak yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu gece Gazze saatiyle saat 22.00 sularında GHF’nin 20'den fazla üyesini taşıyan bir otobüs Hamas tarafından vahşice saldırıya uğradı. Kanıtları toplamaya devam ediyoruz, ancak bildiklerimiz çok üzücü. En az beş kişi öldü, çok sayıda yaralı var ve ekibimizin bazı üyelerinin rehin alınmış olmasından korkuluyor.”

GHF, Fransız Haber Ajansı AFP’ye gönderilen bir e-postada, otobüste bulunanların tamamının Filistinli insani yardım çalışanları olduğunu belirterek otobüsün onları Han Yunus’un batısında bulunan kuruluşun yardım dağıtım merkezine götürdüğünü aktardı. GHF, “Bu korkunç ve kasıtlı saldırıyı en şiddetli ifadelerle kınıyoruz” diye ekledi.

Saldırıya uğrayanların yardım çalışanları olduğu vurgulanan açıklamada, “Onlar insani yardım alanında çalışan kişilerdi. Baba, kardeş, çocuk ve arkadaşlardı. Her gün başkalarını yardım etmek için hayatlarını tehlikeye atıyorlardı” denildi. Finansmanı belirsiz olan bu yardım kuruluşu, İsrail'in mart ayı başlarından bu yana Gazze Şeridi'ne uyguladığı ve halkı hayati yardımlardan mahrum bırakan ablukayı kısmen kaldırmasının ardından faaliyetlerine başladı.

Ancak kuruluşun insani yardımları dağıtımı büyük bir kaos içinde gerçekleşti. İsrail'in yardımların dağıtımı için kuruluşun belirlediği merkezlerin yakınlarında açtığı ateş sonucu ölenlerin olduğu yönünde haberler geldi, ancak İsrail bu haberleri yalanladı.