Arap Birliği, Ebu Gayt meselesinin yanı sıra Türkiye ve İran’ın müdahalelerini masaya yatırıyor

Eski bir Arap Birliği Konseyi toplantısı (AFP)
Eski bir Arap Birliği Konseyi toplantısı (AFP)
TT

Arap Birliği, Ebu Gayt meselesinin yanı sıra Türkiye ve İran’ın müdahalelerini masaya yatırıyor

Eski bir Arap Birliği Konseyi toplantısı (AFP)
Eski bir Arap Birliği Konseyi toplantısı (AFP)

Bahaddin Ayad
Arap Birliği (AL) Konseyi bugün, bir ay içinde ikinci kez dışişleri bakanları düzeyinde toplanıyor. Toplantının gündeminde Filistin sorunu, Türkiye'nin müdahaleleri, İran ile yaşanan kriz ve AL Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın görev süresinin uzatılıp uzatılmayacağı kararı olmak üzere dört ana başlık yer alıyor. Öte yandan geçtiğimiz yıl Cezayir’de yapılması planlanan, ancak Cezayir Cumhurbaşkanlığı’nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelenmesini talep ettiği AL Zirvesi’nin ne zaman yapılacağına ilişkin belirsizlik sürüyor.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, dün Cezayir basınına verdiği röportajda genellikle her yıl Mart ayı sonunda yapılan zirvenin Kovid-19 salgını bittikten sonra düzenlenmesine ilişkin fikir birliği çerçevesinde yine erteleneceğini duyurdu. AL’deki diplomatik kaynaklar, üye ülkelerin dışişleri bakanlarının, 2021 yılı içerisinde Cezayir'in ev sahipliğinde bir zirvenin düzenleneceği bir tarih belirlenmesini tartışacaklarını belirttiler. Cumhurbaşkanı Tebbun’un da açıklamasında işaret ettiği üzere zirvenin çevrimiçi düzenlenmesine sıcak bakılmıyor.

Ortak tutumlar belirlenmesi ve sorunların ele alınması
AL Konseyi 155’inci oturumunun çalışmaları, Pazartesi günü, Katar’ın AL Daimi Temsilcisi İbrahim es-Sahlavi'nin başkanlığında Kahire'de başladı. AL Genel Sekreter Yardımcısı Husam Zeki’nin yeniden aynı göreve atanmasının kararlaştırıldığı oturumun ana gündem maddesi, AL Genel Sekteri’nin yeniden aday gösterilmesiydi. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Uluslararası Hukuk Departmanı Direktörü Abdullah Hamdan en-Nakbi, AL Konseyi Hukuk İşleri Komisyonu Başkanlığına atandı.
AL Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Halid el-Habas İndependent Arabia’ya yaptığı açıklamada, dışişleri bakanları toplantısının gündeminde, başta Filistin sorunu, Arap ülkelerindeki krizler ve bölgesel ve uluslararası taraflarla iş birliğinin yanı sıra Ortadoğu ve diğer yerlerdeki kitle imha silahlarının ortadan kaldırılması meseleleri gibi konular olmak üzere Arap dünyasındaki ortak sorunların ve çeşitli bölgesel konuların yer aldığını söyledi.
Arap ülkeleri dışişleri bakanlarının, Mısır tarafından yeniden AL Genel Sekreterliğine aday gösterilen Ahmed Ebu Gayt’ın görev süresinin 5 yıl daha uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin bakanlar toplantısı gündemine yeni bir madde koymak için kendi ülkelerinin liderlerinden yetki aldığına işaret eden Habas, Arap ülkelerinin toplantı sırasında gündeme getirilen çeşitli konularda ‘fikir birliği aradıklarını’ vurguladı.
Arap ülkelerinin AL nezdindeki daimi temsilcileri taslak gündemi tartıştılar. Bunun sonucunda başta ortak Arap eylemi, Filistin meselesindeki gelişmeler, Arap-İsrail çatışması, Arap Barış Girişimi’nin harekete geçirilmesi, İsrail’in işgal altındaki Kudüs’teki ihlalleri, Filistin Devleti'nin bütçesi, Filistin halkının kararlılığının takibi, Arap ülkelerinin su güvenliği ve İsrail'in işgal altındaki Arap topraklarının sularını çalması, uluslararası terörizm meseleleri ve terörle mücadele ve Arap ulusal güvenliğini sürdürmenin yolları olmak üzere sekiz ana başlık belirlendi.

Türkiye ve İran’ın müdahaleleri
Temsilciler, ‘Arap işleri ve Arap ulusal güvenliği’ başlığı altında, ‘Lübnan ile dayanışmaya’ ilişkin Arap politikasını, Suriye, Libya ve Yemen'deki durumdaki gelişmeleri ve İran'ın Basra Körfezi'ndeki BAE’ye ait adaları işgalini tartıştılar. Ayrıca Körfezi bölgesinde seyrüsefer ve enerji kaynaklarının güvenliğinin yanı sıra Türk güçlerinin ‘Irak’ın egemenliğini ihlal eden’ operasyonlarına ilişkin ortak bir tutum benimsenmesi, Sudan'da barışın ve kalkınmanın desteklenmesi, İsrail’in silahlarının Arap ulusal güvenliği ve uluslararası barışa yönelik tehlikeleri ile Ortadoğu'da nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arınmış bir bölge kurulması ele alındı.
Temsilciler düzeyindeki toplantıda,  AL içerisinde bir dizi yetkili atanırken bununla ilgili mali ve idari meseleler tartışıldı. Suudi Arabistan’ın AL Daimi Temsilciliği, Riyad’ın başta bir genel sekreter yardımcısının atanması ve görev süresinin bitiminden sonra bu sekretere yapılan ödemenin sonlandırılması olmak üzere yapılan çeşitli önerilerin uygulanmasına ilişkin talebi üzerine AL Genel Sekreterliğine ‘bazı ülkelerin bütçeye katkılarını ödemenin geciktirilmesi’ konusunda bir not gönderdi. Diplomatik kaynaklara göre bir sonraki toplantıda Arap kuruluşların ve birliklerin çalışmalarının kapsamlı bir değerlendirmesinin ve Genel Sekreterlikten emekli olanların listesinin gözden geçirilmesinin yanı sıra ve bu notun onaylanmasının görüşülmesi planlanıyor.
Suudi Arabistan Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve ülkesinin eski AL Daimi Temsilcisi Ahmed Kattan,  Riyad’ın birkaç gün önce AL’ye, AL’de reform yapılmasına yönelik 10 talebin yer aldığı bir not gönderdiğini söyledi. Bakan Kattan, dün televizyon ekranlarında yayınlanan bir röportajda, çalışanların maaşlarının azaldığını ve AL bütçesinin çoğunun yurtdışındaki genel Merkezi gibi kirasına harcandığını belirterek, “AL’nin dişleri dökülmüş durumda. Avrupa Birliği (AB), Afrika Birliği (AfB) veya Birleşmiş Milletler (BM) gibi değil. 1945'ten beri değişmeyen iç tüzüğünde değişiklik talep ettik” ifadelerini kullandı.



İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
TT

İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)

Mısırlılar, İsrailli mahkumların 6 Ekim 1973 sonrasında İsrail'e giderken merhum Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın üzerlerine giydirdiği ‘kastor pijama’ (yumuşak Mısır pamuğundan yapılmış kumaş) içindeki sahnelerini halen hafızasında koruyor. İsrail, 1973 savaşının 50’nci yıl dönümünün gelmesiyle birlikte o dönem esir alınan onlarca vatandaşını önümüzdeki ekim ayının sekizi ile onu arasında Mısır ve Suriye'yi kapsayan bir tura çıkarmayı planlıyor.

İsrail savunma dergisi Israel Defence tarafından çarşamba günü ortaya çıkarılan tur ile sayıları 150'den fazla olan, söz konusu dönemki esirlerin eşleriyle birlikte Süveyş Kanalı üzerinden bir İtalyan yolcu gemisiyle Mısır'a geçmesi planlanıyor. Daha sonra yolcular, uzmanların ‘kışkırtıcı ve ters tepkilere yol açıcı’ olarak gördüğü bir adımla İsrail askeri uçaklarıyla Suriye sınırı üzerinden uçacaklar.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre savaşın bütün acı anılarına rağmen Mısırlılar, 1960’lı ve 1970’li yıllarda ‘küçük çocukların sünnet oluşu’ ile ilişkisi nedeniyle Sedat'ın esirlere Kastor kumaşlı pijama giydirmesi hakkında espriler yapıyorlar. Ebeveynler, o zamanlar el-Mahalle el-Kübra bölgesindeki tekstil fabrikalarının üretiminde öne çıktığı bu pijamaları, yumuşak ve narin kumaşı nedeniyle çocuklarına alıyordu.

Ekim Savaşı'ndaki Mısırlı savaşçılardan Tuğgeneral Yusri Amara, İsrail'in tutsaklarını Mısır ve Suriye arasında gezdirme kararına ilişkin “Hayal kırıklığına uğradıkları yerleri görecekler” yorumunda bulundu. İsrail 190. Zırhlı Tugayı Komutanı Albay Assaf Yaguri'yi 8 Ekim 1973'te yakalayan Amara, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu esirlerin Süveyş Kanalı'nı geçtiklerinde neler hissedeceklerini tahmin edebiliyorum. Kalpleri kırılacak. Bu kışkırtıcı gezi elbette ters tepkiler doğuracaktır.”

Bu benzeri görülmemiş uygulamanın ardında, İsrailli Erez Derneği ile iş birliği içindeki Arim Belilah derneği yer alıyor. Gezi ile İsrail ordusuna ait bir donanma gemisi eşliğindeki İtalyan yolcu gemisi, Süveyş Kanalı'na doğru yola çıkacak. Böylece gemi, Sina Yarımadası'nın etrafında dönmeden önce yolcular, savaş sırasında İsrail ordusunun mevzilerinin düştüğü yerlere bakabilecek ve ardından Eylat yönüne devam edecekler. İsrail askeri liderlerinin katılımıyla İsrail Tel Nof Hava Kuvvetleri Üssü’nde savaş anılarının canlandırılmasıyla gezi sonlanmadan önce, bir İsrail askeri uçağının, esirleri, aralarından bazılarının esir alındığı yer olan Suriye sınırının üzerinden kuzeye uçurması planlanıyor.

Bu bağlamda, İsrail meseleleri uzmanı ve İskenderiye Üniversitesi'nde İbranice çalışmaları profesörü olan Dr. Ahmed Fuad Enver, İsrail'in bu geziyi planlamasının ‘kışkırtıcı bir adım’ olduğuna vurguladı. Mısırlı akademisyen, geziyi düzenleyenin, işgal ordusundaki esirlerin psikolojik bakımıyla ilgilenen ve yaklaşık 300 üyesi bulunan Arim Belilah Derneği olduğunu belirtti. Enver açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Bu dernek, mahkumların kabuslarının halen devam ettiğini kabul ediyor ve İsrail tarafını onlarla ilgilenmeye, şu ana kadar devam eden sorunlarının farkına varmaya çağırıyor.

Enver, bu tasarrufla ilgili değerlendirmesinde Şarku'l Avsat'a şunları söyledi:

Bu uygulama, Ekim Savaşı'nın 50’inci yıl dönümü ile Mısır ordusunun zaferinin imajını zedeleme girişimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu gezi ters tepecektir. Çünkü Süveyş Kanalı içinde denetim yapan ister Süveyş Kanalı otoritesine mensup görevliler olsun, ister Mısırlı irtibat görevlileri veya güvenlik görevlileri olsun, bunlar esirler için daha fazla kabusa neden olacak.

Planlanan gezi rotasının ‘sorgulanabilir ve kışkırtıcı’ olduğuna inandığını belirten Enver, “Süveyş Kanalı'nda bir gemi yolculuğundan ve ardından İtalyan yolcu gemisi aracılığıyla Eylat’a gitmekten söz etmek tamamen reklam amaçlıdır. Arkasında farklı gerekçeler var” dedi.