İman Uveymir
Cezayir halk hareketi 107’nci Cuma günü, hükümetin vatandaşlığın iptaline izin veren yeni bir yasa tasarısının hazırlandığını duyurmasına tepki gösterdi. Yeni yasa tasarısına göre ülkenin birliğini ihlal ettiği, yurt dışında terör eylemi gerçekleştirdiği veya bir düşmanla işbirliği yaptığı kanıtlananların vatandaşlıkları iptal edilecek. Göstericiler "Vatandaşlıkla bizi korkutmayın, biz vatanseveriz" ve “Bizi vatandaşlıkla korkutmayın, çünkü biz vatanseverlikle büyüdük" şeklinde sloganlar attılar.
Koronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık bir yıldır askıya alınan halk yürüyüşlerinin yeniden başlamasının ardından ikinci Cuma günü birkaç şehirde binlerce Cezayirli sokaklara dökülüp bu yasal değişiklikleri kati olarak reddettiklerini dile getirdi. Vatandaşlık sadece bir kalem darbesiyle alınan bir belge değil, daha ziyade bir toprağa bağlılık, bir vatan sevgisi ve bir insani kazanımdır.
Adı popüler hareketle ilişkilendirilen Cezayir'in kalbindeki Didouche Mourad Caddesi'nde bir protestocu, "Vatanseverliğin ölçütü vatandaşlık olsaydı, Maurice Audin, Frantz Fanon ve Henry May kurtuluş devrimimizin sembolleri olamazdı" dedi. Bunlar, Fransa’nın Cezayir işgali sırasında (1830-1962) ülkelerine karşı duran ve Cezayir’in bağımsızlığı için bedel ödeyen Fransız mücadelecilerdir.
Barışçıl halk yürüyüşleri, yasadaki değişikliklere yanıt vermekle sınırlı kalmadı, aynı zamanda "askeri değil, sivil bir devlet" sloganı altında sistemin doğasını değiştirmeye ve ülkedeki hükümeti uygarlaştırmaya yönelik politik talepleri de yineledi. Hirak gösterileri kamusal ve özel TV kanalları tarafından yayınlanmazken sadece bazı web siteleri ve sosyal paylaşım sitelerindeki sayfalarda yayınlanıyor. Aktivistlerin fotoğraf yayınlamasını ve canlı yayın açmasını önlemek için gösterilerin başlamasıyla internetin akışı yavaşladı.
Hararetli tartışma
Cezayir hükümeti, 3 Mart'ta, Adalet Bakanı Belkasım Zagmeti’nin, kabine oturumu sırasında "asli veya sonradan elde edilmiş Cezayir vatandaşlığının elden çıkarılması için bir usulün başlatılmasını sağlayan" bir ön yasa taslağı sunduğunu duyurdu. Bu yasa, ulusal sınırları dışında, devletin çıkarlarına ciddi şekilde zarar veren veya ulusal birliği etkileyen eylemleri kasıtlı olarak gerçekleştiren her Cezayirli için geçerli olacak.
Bu prosedür aynı zamanda bir terör örgütünü faaliyete geçiren veya ona katılan ya da bir terör örgütünü finanse eden ve lehine övgülerde bulunan bir kişi için de geçerlidir. Hükümetin açıklamasına göre bu yasa "düşman bir devletle çalışan herkes için geçerli olacak.
Tasarı bütünüyle, güçlü muhalefet ve sert eleştirilerle karşılandı. Pek çok aktivist, avukat ve politikacı, kanun tasarısının kabul edilip yürürlüğe girmesi durumunda yasanın, yetkililerin elinde baskı uygulamak için bir araca dönüşmesinden endişe ediyor. Genel durumla ilgili görüşlerini ve tutumunu ifade eden insanlar bile ulusal birliği ihlal etmek suçu ile karşı karşıya kalabilir.
Avukat ve insan hakları aktivisti Said Semain konuya ilişkin şunları söyledi: “Zagmeti'yi Cezayir vatandaşlık yasasına ilişkin bölümünde değişiklik yapması için görevlendirenler, uluslararası topluluğun yürüttüğü ve ülkenin onayladığı veya kabul ettiği anlaşmalardan, tüzüklerden ve normlardan habersizler. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin (Cezayir'in 1963 Anayasası'nın 11. Maddesi) 15. Maddesinin birinci paragrafı, herkesin bir vatandaşlıktan yararlanma hakkına sahip olduğunu belirtir. Bu paragraf, hiç kimseye nerede yaşadığına ve işlediği eylemlerin ciddiyetine bakılmaksızın aleyhte kara vermez. Suçluysa, çeşitli şekillerde cezalandırılabilir, ancak vatandaşlık hakkı ihlal edilemez."
Said Semain, “Vatandaşlıkların iptaline yönelik kanun tasarısı hazırlayan tarafların, cahilliklerinden, doğrudan uluslararası kanunların tersi yönünü tuttuklarını görüyoruz. Cezayirli hukukçu, bu, uluslararası toplumda ve forumlarda Cezayir’in imajının karartılmasını ve ortakları tarafından dikkate alınmayacak olan yasal işlemlerinin değerini azaltacaktır.” açıklamasında bulundu.
Avukat ve insan hakları aktivisti Abdulgani Badi, "Cezayirliydi ve vatansız oldu, en karanlık krizlerde dahi rastlamadığımız, vatandaşlık hakkına bariz bir şekilde saldıran ve insan haklarını ihlal eden bir anlayış." dedi.
Eski yargıç ve avukat Hebul Abdullah ise konuya ilişkin şunları söyledi: " Yurtdışındaki Cezayirlileri vatandaşlıktan çıkarma amaçlı bir yasa tasarısı, anayasayı ve uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor ve kimlik, birlik ve vatanseverliği tehdit ediyor. Derhal geri çekilmeli ve Adalet Bakanı Belkasım Zagmeti görevden alınmalıdır."
Siyaset sosyolojisi uzmanı Nasır Cabi, “Vatandaşlığın iptaline ilişkin kanun tasarısı, eğer gerçekten onaylanırsa, Cezayir vatanseverliğinin temelleri ve temel değerleri yeniden gözden geçirilir.” dedi.
Gazeteci Hamza Atabi, "Bir insanı kendisine vermediğin bir şeyden nasıl mahrum edersin?" Tasarı bir intikam adımı ve her muhalif sese bir ceza niteliği taşıyor.” açıklamasında bulundu.
Yasa tasarısının geri çekilmesi talebi
İşçi Partisi Genel Sekreteri Louisa Hanoune’in partisinin Facebook sayfasında yayınlanan açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Yeni ceza kanunu, aslında siyaset yapmak ve siyasi fikir beyan etmekle ilgili hayali suçlamalarla keyfi hapse ve ağır adli cezalara mahkum edilen mücadelecileri ve siyasi eylemcileri etkileyen kaygılara kapı araladı. Devletin üstün menfaatini ihlal etmek ve milli birliği baltalamak, tanımlanamayan suçlardır. Herhangi bir eylem veya siyasi fikir bu iki suçlamanın konusu olabilir.”
Siyasetçi Hurşi en-Nuri, "Vatandaşlık bir duygu ve aidiyettir, bir kağıttan ibaret değildir. Dededen dedeye, babadan babaya aktarılan vatan sevgisine sızan kan ve ter vergisidir. Belki de vatandaşlığı iptal etme üzerinde çalışanlar, vatandaşlığı iptal edilmek istenenlerden bu ülkeye daha fazla bağlı değil." dedi.
Sosyalist Güçler Partisi'nin (en eski muhalefet partisi) lideri Ahmed Batataş, "Asli vatandaşlık, bir hibe değil ki iptal edilsin, kişiye bağlı doğal bir haktır" dedi.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, "vatandaşlık hakkını" temel haklardan biri olarak kabul etmektedir. Uluslararası insan hakları yasaları ve yönetmelikleri, vatandaşlıktan keyfi olarak yoksun bırakılmayı yasaklamaktadır. 1961'de kabul edilen Vatansızlığın Azaltılmasına Dair BM Sözleşmesi'nin 9. maddesi sözleşmeye imza atan devletlerin ırksal, etnik, dini veya siyasi nedenlerle hiçbir şahsı veya grubu vatandaşlığından mahrum edemeyeceklerini öngörüyor.
Cezayir vatandaşlarını vatandaşlıktan çıkarma projesi siyasi bir krizin ışığında ortaya çıkarken Cezayir sokağı özgürlükler, demokratik geçiş, siyasi ve medya alanlarının açılması ve tutukluların serbest bırakılmasıyla ilgili taleplerine bağlı kalmaya devam ediyor. Yönetim, siyasi yol haritasının erken parlamento seçimleriyle uygulanmasına devam etmekte ısrar etse de tarih henüz belirlenmedi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, 2 Mart'ta yerel medyaya verdiği ve devlet televizyonunda yayınlanan röportajında, halk hareketi yürüyüşlerinin yeniden düzenlenmesi hakkında şu yorumda bulundu: “Halk hareketi yürüyüşlerinin yeniden düzenlenmesi bir rahatsızlık veya endişe kaynağı değildir.”
Cezayir’de Hirak hareketi, vatandaşlıktan çıkarma yasasını reddediyor
Cezayir’de muhalif göstericiler, Cuma mitinglerinin 107.sinde değişiklik tasarısını kınadıklarını ifade ettiler ve sistemde radikal bir değişiklik talep ettiler.
Cezayir’de Hirak hareketi, vatandaşlıktan çıkarma yasasını reddediyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة