Sürgünün çocuklarına geri dönüş projesine Avrupa Birliği'nden ret

"20 Dolar, 20 Kilo" Sergisi, Babil Derneği
"20 Dolar, 20 Kilo" Sergisi, Babil Derneği
TT

Sürgünün çocuklarına geri dönüş projesine Avrupa Birliği'nden ret

"20 Dolar, 20 Kilo" Sergisi, Babil Derneği
"20 Dolar, 20 Kilo" Sergisi, Babil Derneği

Önce savaş kopardı Anadolu'nun topraklarından, Ege'nin, Karadeniz'in suyundan. Sonrasının adını anlaşmalarla koydular: Mübadele dediler. Bütün Anadolu'yu trene, vapura doldurup sürgün ettiler. Geriye bir İstanbul, bir İmroz, bir de Tenedos kaldı. Onlar da zamanı geldiğinde türlü savaşlara, anlaşmalara uydurularak boşaltıldı.
1914'te savaş sonrası Anadolu'da zorbalıklar başladı. Yerli halk göçe zorlandı. Amele taburları gayrimüslimlere yapılan en büyük mezalimlerden biriydi. Onun yerine 1923 yılında Lozan Anlaşması'nın ekleri arasında yer alan Mübadele, göçün resmi tarihi olarak kabul edildi. 1923 öncesi resmi tarihte pek yer edinemedi. 20 Kur'a Nafia Askerleri, 1942 Varlık Vergisi ve ödeyemeyenlerin sürgün edildiği Aşkale ve Sivrihisar kampları da kuşkusuz 1923 öncesi kadar silik tarihte. Ancak hafızalarda acısı daha dün kadar taze. 1955 pogromu ise sadece yılda bir defa "özür dilediğimiz" elim bir hadise olarak kayıtlarda kaldı. 1964 sürgünü en ağır cezaydı ancak onun da tarihteki yeri "Kıbrıs'ın haklı bedeli" idi.
1914'ten başlayan, savaşı, mübadelesi, vergisi, pogromu, sürgünüyle 1974'e kadar süren bu zincir, on binlerce Rum'u toprağından kopardı. Bugün yalnızca İstanbul'da bin 500'e yakın bir nüfusu olan toplum kendini, doğup büyüdüğü topraklarda tükenme korkusuyla var etmeye çalışıyor.
Yurtdışındaki İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu,  bugün gitgide yaşlanan ve çok az sayıda kalmış nüfusunun yaşayabilmesi için "elpis: umut" projesini başlattı. İstanbul kökenli genç neslin İstanbul'a dönüşünü sağlayan bu geri dönüş projesi, Avrupa Birliği tarafından reddedildi.

İstanbullu Rumlar geri dönmek istiyor
İstanbul Rumları Evrensel Federasyonu Başkanı Niko Uzunoğlu, Elpis: umut projesinin, Türkiye'nin dışında yaşamaya mecbur edilen İstanbul Rum toplumunun genç nesilinin, atalarının şehri ile bağlantısının güçlendirilmesi ve geniş manada bir geri dönüş ile kazandırılması olarak tanımlıyor.
Uzunoğlu, federasyonun uzun yıllar boyunca bu konuda ön çalışmalar yaptığının altını çizerek, bu çalışmanın kapsamını şöyle anlatıyor:
"Gençlerin İstanbul'a billhasa gönüllü giderek vakıflara hizmet vermesi, genç nesil üyelerimize (Yunanistan'da lise ve üniversitelerde okuyan) kısıntılı imkanlarımız olmasına rağmen bursların verilmesi, ücretsiz Türkçe kursları verilmesi, gerçek tarihi içeren seminerlerin yapılması gibidir."
Son 10 yılda 100 kadar gencin İstanbul'a kendi masrafları ile giderek birçok vakıf binasının restorasyon ve güçlendirme çalışmaları, kabristanlara hizmet vermeleri, birçok kütüphanenin listelerinin hazırlanması, yaz kampına hizmet vermeleri, toplumun yalnız yaşayanlarını ziyaret etmek gibi türlü alanlarda çalışmalar yaptığını anlatan Uzunoğlu, bu programın geçen yıl kasım ayında hayata geçtiğini hatırlattı.
Program kapsamında, gençlerin Türkiye vatandaşlığını almaları, gençlerin Türkiye üniversitelerinde eğitim alabilmeleri için gerekli çalışmaların başlatılması, burs programlarının güçlendirilmesi, azınlık vakıflarıyla üniversiteler arası işbirliği sağlanması ve bir araştırma-geliştirme enstitüsünün kurulması, İstanbul'a kesin dönüş kararı veren gençlere destek verecek İstanbul'da bir ofisin kurulması. Ve bu gençlere maddi ve mali destek verilerek iskan ve iş bulma desteği verilmesi gibi başlıklar yer alıyor.

Gençlere ev, iş desteği sağlanıyor
Daha önce yaklaşık 10 gencin İstanbul'a döndüğünü söyleyen Niko Uzunoğlu, ne yazık ki bazıları destek bulamadıkları için hayal kırıklığı ile Yunanistan'a döndüklerinden bahsetti.
İstanbul'a döneceklerin iş, aile ve sosyal hayatlarının devamlılığının sağlanmasının programın ana etkinliğini teşkil ettiğini söyleyen Uzunoğlu, "Federasyonumuz gerekli fonların bulunması için yoğun çalışmalar yürütmektedir. Programın tasarımı geriye dönen üyelerimiz bir yıl için ücretsiz ev, İstanbul'a gelmelerinden evvel iş bulmaları veya okuyacakları üniversitelere yerleştirmeleri üzerine çalışıyor. Bu çalışmaların ivedilik kazanması için İstanbullu Rumların Geri Dönüşüne Destek Derneği kurulması için ön çalışmamız vardır. Maalesef 5 sene evvel İçişleri Bakanlığı Dernekler Genel Müdürlüğüne sunduğumuz federasyonumuz adına Türkiye'de temsilcilik açma müracaatımız cevapsız kalmıştır" diye anlatıyor..
Uzunoğlu, Türkiye'de resmi makamların projeye olumlu yaklaşsa da önerilerinin incelenerek hayata geçirilmesinde gecikmelerin yaşandığını dile getiriyor.
Uzunoğlu, son 10 yıllık süreçte programla ilgili Avrupa Birliği'ne sundukları 10 kadar önerinin ret cevabı aldığını söyledi. Uzun bir süre Avrupa Birliği Ankara Temsilciliği'nin cevap vermediğini ifade etti. Ancak sorunun daha derin olduğunu son zamanda anlamış olduklarını dile getiren Uzunoğlu, "AB temsilciliği, bir azınlık toplumunun yok olmasına engel olmayışının insan hakları çerçevesinde ne derecede dahil olduğu sorusuna, bütün ısrarlarımıza rağmen cevap verilmemektedir" diyor.
Prensip olarak önerilerin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 60/147 önergesine tamamen uyumlu olduklarını hatırlatan Uzunoğlu şöyle devam ediyor:
"Bu önerge geçmişte kitlesel insan haklarının ihlaline uğramış toplumların, bu ihlallerin neticelerinin giderimi için devletlerin mesuliyetini tanımlamakta ve uygulama kurallarını yazmaktadır. Geçmişin haksızlıkları ve ihlallerin telafisi olmazsa gelecekte de bu ihlallerin tekerrür edeceği bir gerçektir."

Independent Türkçe



Ankara'daki TUSAŞ tesislerine terör saldırısı: 5 şehit

TT

Ankara'daki TUSAŞ tesislerine terör saldırısı: 5 şehit

Acil yardım ekipleri ve polis olay yerine sevk edildi (AP)
Acil yardım ekipleri ve polis olay yerine sevk edildi (AP)

TUSAŞ'ta meydana gelen terör eyleminin ardından açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırı sonucu 5 şehidin olduğunu 22 kişinin ise yaralı olduğunu açıkladı.

BRICS zirvesi için Rusya'nın Kazan kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Kahramankazan İlçesi'nde bulunan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tesislerine yönelik terör saldırısında dört kişinin şehit olduğunu, 14 kişinin yaralandığını söylemişti.

Biri kadın biri erkek iki teröristin etkisiz hale getirildiği aktaran İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Kimlik bilgileri belirlenince örgüt de ortaya çıkacak” dedi. Yerlikaya, yaralılardan üçünün durumunun ağır olduğunu aktardı.

Milli Savunma Bakanı Güler, PKK'yı işaret etti

Bu arada Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler saldırının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu PKK'lı şerefsizlere hak ettikleri cezayı her seferinde veriyoruz, fakat bunlar bir türlü akıllanmıyorlar. Her zaman söylediğimi tekrar ediyorum, en son terörist ortadan kaldırılıncaya kadar bunların peşini bırakmayacağız ve bu yapılanların acılarını misliyle çıkaracağız. Bunu herkes görecek hiç merak etmeyin" dedi.

Türk havacılık ve uzay sanayii şirketi TUSAŞ'ın Ankara'daki genel merkezinde güçlü bir patlama meydana geldi ve ardından bölgede silah sesleri duyuldu.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Ankara'daki TUSAŞ Genel Müdürlüğü'ne yönelik bir terör saldırısı gerçekleştirildiğini duyurdu. Yerlikaya, “Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ. (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısı gerçekleştirilmiştir. Saldırı sonrası maalesef şehit ve yaralılarımız bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Habertürk televizyonu, patlamanın nedeninin bir intihar saldırısı olabileceğini bildirdi. Kanal, daha fazla ayrıntı vermeden ‘rehin alma’ olduğunu söyledi ve saldırının halen devam ettiğini belirtti.

NTV, olay yerine güvenlik güçleri, ambulanslar ve itfaiye ekiplerinin sevk edildiğini bildirdi. Saat 16:00 sularında meydana gelen patlamanın ardından silah sesleri duyuldu.

Haberlere göre, başkent Ankara'nın dış mahallelerinde bulunan şirketin çalışanları güvenli bir yere taşındı.

Türk kanalları tarafından yayınlanan görüntülere göre, şirketin genel merkezinin girişinin önündeki patlamanın ardından yoğun beyaz duman yükseldi.

Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı.

Soruşturma başlatıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada TUSAŞ tesislerine düzenlen saldırıya ilişkin olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını bildirdi.

"Terör saldırısını şiddetle kınıyor ve lanetliyorum" diyen Bakan Tunç, "Hain terör saldırısıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış olup, 1 Başsavcıvekili ve 8 Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ifadeleri kullandı.

Bayraktar gibi insansız hava araçları (İHA) da dahil olmak üzere savunma sanayi sektöründen elde edilen gelirler, 2023 yılında Türkiye'nin ihracatının yüzde 80'ini yani yaklaşık 10,2 milyar dolarını oluşturdu.

Yayın yasağı getirildi

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, TUSAŞ'a yönelik saldırıyla ilgili olarak mahkeme tarafından yayın yasağı getirildiğini bildirdi.

Yerli ve millî savunma ürünlerimizin geliştirildiği gururumuz TUSAŞ’ın Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısı sonrasında ilgili mahkeme tarafından yayın yasağı kararı alınmıştır.

Şahin, X üzerinden yaptığı açıklamada, “Yerli ve millî savunma ürünlerimizin geliştirildiği gururumuz TUSAŞ’ın Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısı sonrasında ilgili mahkeme tarafından yayın yasağı kararı alınmıştır” dedi. Medyada, resmi makamlar dışında kaynağı özellikle sosyal medya olan teyit edilmemiş bilgi ve görüntüler olduğunu söyleyen Şahin, “Terörün propagandasını yapacak yayınların ivedilikle son bulması şarttır. İzleme uzmanlarımızın raporlamaları sonrasında yayın yasağına uymayanlara en ağır yaptırımlar uygulanacaktır” açıklamasında bulundu.