Rusya Suriye’de petrol ve doğalgaz sahasında kontrolü ele geçirdi

Suriye’de bir petrol kuyusu (Arşiv)
Suriye’de bir petrol kuyusu (Arşiv)
TT

Rusya Suriye’de petrol ve doğalgaz sahasında kontrolü ele geçirdi

Suriye’de bir petrol kuyusu (Arşiv)
Suriye’de bir petrol kuyusu (Arşiv)

Rusya, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Rakka kentinin güneybatısında yer alan Es-Sevre petrol sahasında kontrolü ele geçirdi. Rusya’nın bu adımı, İran Devrim Muhafızları’na bağlı Fatimiyyun milislerinin dün sahadan çekilmesinin ardından geldi. Rusya cuma gecesi de Humus Çölü’nün kuzeydoğu idari sınırında bulunan Rakka kırsalına bağlı Tabka bölgesinde yer alan Tavinan doğalgaz sahasında kontrolü ele geçirdi.
Fırat bölgesindeki medya kaynakları, Rusya ve desteklediği 5. Kolordu’nun gönderdiği askeri takviyelerin dün Es-Sevre petrol sahasına ulaştığını bildirdi. Bu sahada halihazırda günlük 2 bin varil (2010’da 6 bin varildi) petrol üretildiği tahmin ediliyor.
Daha önce İran’ın kontrolünde bulunan ve Heisco şirketinin işlettiği Tavinan doğalgaz sahasında günlük 3 milyon metreküp temiz gaz, 60 ton ev gazı ve 2 bin varil kondensat üretiliyor.
Muhalif Aynu’l Fırat haber ağı, Fatimiyyun Tugayı ile Rusya’nın bölgede vardığı anlaşma uyarınca Fatimiyyun milislerinin Es-Sevre petrol sahasından çekilmesinin ardından 9 adet Rus askeri aracı ve 5. Kolordu unsurlarının bulunduğu 4 personel taşıyıcının sahaya girdiğini aktardı.
Yerel kaynaklar, cuma günü 7 Rus askeri araç ile 5. Kolordu unsurlarının bulunduğu 3 personel taşıyıcının Tavinan doğalgaz sahasına ulaştığını belirtmişti. Bu askeri takviye Fatimiyyun milislerinin sahayı tahliye etmesinin ardından geldi. Ancak yerel kaynaklar tahliyenin sebebine ilişkin herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını kaydetmişti. Suriye çölünün doğu bölgeleri özellikle de Deyrizor ile Irak-Türkiye sınırındaki Haseke kentleri Suriye’nin en önemli petrol ve doğalgaz yataklarını barındırıyor.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) 25 doğalgaz kuyusunun yanı sıra bin 322 petrol kuyusunun bulunduğu Rimelan petrol sahası başta olmak üzere söz konusu petrol ve doğalgaz yataklarının çoğunda kontrolü sağlıyor.
SDG, Suriye’nin en büyük petrol sahaları El-Ömer ve Et-Tenek’e ilave olarak Deyrizor kırsalındaki El-Azba ile diğer bazı petrol sahalarında kontrolü elinde tutuyor. Suriye rejimi ve müttefikleri ise küçük sahaları kontrol ediyor. Örneğin Deyrizor’daki El-Yetim ve El-Verd petrol sahaları. Rusya geçtiğimiz yaz aylarında bu iki sahada kontrolü ele geçirmiş ve işletimini “Katırcı kardeşlerin” sahip olduğu Suriye merkezli Arfada Şirketi’ne devretmişti. Bu iki saha, petrolün El-Ömer ve Et-Tenek’ten geldiği bir istasyon olmaları sebebiyle üretimleri oldukça düşük olduğu belirtiliyor.
Buna karşılık İran, Elbukemal kırsalındaki El-Hasyan ve El-Himar petrol sahaları ile Tedmür kırsalındaki fosfat madenleri üzerindeki kontrolünü 2017’den beri sürdürüyor. Devrim Muhafızları’nın, Suriye’nin orta kesiminde yer alan Humus’un güneydoğusundaki Tedmür’ün 60 ile 45 kilometre güneybatısında yer alan Hanifis ile Es-Sevvane bölgelerindeki 4 askeri noktasını 7’ye çıkararak fosfat madenleri üzerindeki kontrolünü güçlendirdi. Ayrıca Suriye’deki en büyük fosfat madenleri ile Irak toprakları üzerinden İran’a gönderilen fosfat sevkiyatı güzergahlarının güvenliğinden sorumlu militanların sayısı 300’ün üzerine çıktı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Devrim Muhafızlarına bağlı Ebu’l Fadl el-Abbas isimli silahlı grubun, El Meyadin kentinde İranlılar için gayrimenkul satın alımında belirgin bir rol oynayan ve bölgedeki milislerin komutanı Adnan es-Suud’dan (Ebu’l Abbas) doğrudan aldığı talimatla El Meyadin kentinin dışında bulunan Belum bölgesindeki El-Kale yakıt istasyonuna el koyduğunu aktardı.
Gözlemevine göre Rusya ve rejime bağlı unsurlar, Suriye’nin kuzeydoğusundan gelen petrol sevkiyatının güzergahını korumak, DEAŞ hücrelerini aramak ve çeşitli bölgelerde mayınları etkisiz hale getirmek amacıyla Rakka-Halep-Hama üçgeni arasında kalan Suriye çölünde konuşlandı. Gözlemevi, Rus uçakların dün çöl bölgesinde DEAŞ mevzilerine 22 hava saldırısı gerçekleştirdiğini, bununla birlikte cuma sabahından bu yana düzenlediği hava saldırılarının 97’ye yükseldiğini belirtti. Gözlemevi, Rus hava saldırıları sonucu 43 DEAŞ militanının öldüğünü kaydetti.



Türkiye'nin güneş enerjisi atılımı Avrupa basınında: "Hedef ABD pazarı"

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Türkiye'nin güneş enerjisi atılımı Avrupa basınında: "Hedef ABD pazarı"

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Güneş enerjisi endüstrisiyle ilgili gelişmeleri takip eden Almanya merkezli Pv magazine dergisi, Türkiye'nin bu sektördeki faaliyetlerini mercek altına aldı.

Yazıda, Türkiye'de yılın ilk iki ayında yıllık 1,1 gigawatlık yeni üretim kapasitesi oluşturulduğuna dikkat çekilerek "Türkiye'de güneş enerjisi için çok önemli bir dönem" ifadelerine yer verildi. 

Dergi, Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi santralinin, Konya'nın Karapınar ilçesindeki Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali olduğunu da hatırlattı. Santralde halihazırda 2 gigavatlık enerji üretildiği fakat modül ve panel sayısının artırılmasıyla bunun 10 yıl içinde yıllık 10 gigavata çıkabileceği belirtildi.

Yazıda, İstanbul'da 4-6 Nisan'da düzenlenen SolarEx fuarına, güneş enerjisi modülleri üreten 80 ila 90 Türk firmasının katıldığına işaret edildi. 

Haberde, Türkiye'nin özellikle Çinli güneş paneli üreticileriyle ithalatta dampingi önlemek için sıkı adımlar attığı belirtildi. 

İhracatçı firmanın malını dış piyasada, iç piyasada sattığından daha düşük fiyatla satmasına damping adı veriliyor.  

Ticaret Bakanlığı, 1 Nisan 2017'de uygulamaya koyduğu anti-damping politikasını sürdürüyor. Buna göre Çin merkezli 16 güneş paneli üreticisinin Türkiye’ye yaptığı ihracata metrekare başına 20 dolar, diğer üreticilerin ihracatlarınaysa 25 dolar anti-damping vergisi uygulanıyor. 

Yazıda, Türkiye Yeşil Fonu'yla yerli güneş enerjisi paneli üreticilerine finansman sağlanacağına da dikkat çekildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeşil enerjiye yatırımın artırılması amacıyla, Dünya Bankası'yla 155 milyon dolarlık kredi için anlaşıldığını geçen yıl kasımda duyurmuştu. 

Pv magazine, Türk firmaların özellikle ABD pazarına girmek istediğine de işaret etti. Kalyon Holding'ten bir sözcü, dergiye şunları söyledi: 

Türkiye pazarının kapasitesinin, genişlememize paralel şekilde artacağına inanıyoruz. Önümüzdeki 10 yıl içinde Türk yatırımcıların yeterli finansal kapasiteye sahip olacağını düşünüyoruz. Ana pazarımızı ABD'de kurmayı planlıyoruz.

Diğer yandan Ankara merkezli Elin Enerji firmasının, ABD'nin Teksas eyaletindeki bir tesiste güneş enerjisi modülü üretimine nisanda başladığına dikkat çekildi. 

Ayrıca Kayseri merkezli Energate Solar şirketinin de ABD'de geçen yıl ekimden beri panel üretimi yaptığı aktarıldı.

Independent Türkçe