Moskova, Ankara’yı, Ayn İsa yakınlarındaki askeri yığınak konusunda uyardı

Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Ayn İsa’nın girişindeki bir Rus askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Ayn İsa’nın girişindeki bir Rus askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)
TT

Moskova, Ankara’yı, Ayn İsa yakınlarındaki askeri yığınak konusunda uyardı

Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Ayn İsa’nın girişindeki bir Rus askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan Ayn İsa’nın girişindeki bir Rus askeri devriyesi (Şarku’l Avsat)

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Ayn İsa çevresindeki hareketliliğinin devam etmesi ve bölgedeki askeri varlığını artırması, bu tür eylemlerin, 22 Ekim 2019 tarihinde Soçi'de Rusya ve Türkiye arasında imzalanan mutabakat zaptını ihlal ettiğini ve iki tarafın Suriye anlaşmazlığını çözme çabalarını baltaladığını vurgulayan Rusya’nın uyarıda bulunmasına neden oldu.
Türkiye, Fırat Nehri’nin batısında ve doğusunda Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki bölgeler arasında bir bağlantı noktası olarak stratejik öneme sahip olan Rakka’nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa’yı kuşatmak amacıyla kasabanın çevresindeki askeri hareketliliğini önemli ölçüde arttırdı.
Öte yandan TSK bölgede beşinci bir üs kurma çalışmalarını sürdürürken bölgeye askeri ve lojistik takviyelerde bulunuyor. Ayrıca Ayn İsa'nın batısındaki Debs köyü girişinde bir üs inşa ediliyor. TSK’nın, ilki Ayn İsa’nın karşısında, ikincisi Cehbel köyünün karşısında, üçüncüsü benzin istasyonunun karşısında, dördüncüsü Ayn İsa’nın batısındaki benzin istasyonunun gerisinde ve beşincisi ise henüz inşaat halinde olan Debs köyünün karşısında olmak üzere bölgede dördü tamamlanmış, biri de yapım aşamasında olan askeri üsleri bulunuyor.
Diğer yandan Türkiye destekli muhalif grupların üyeleri dün M4 Halep-Lazkiye uluslararası karayolu yakınlarında, Ayn İsa’nın batısında SDG’nin kontrolü altındaki bölgelere sızmaya çalıştılar. İki taraf arasında Maalek köyü yakınlarında silahlı çatışmalar meydana geldi. Çatışmalar sırasında her iki tarafta da ölü ve yaralı olduğu bilgileri aktarıldı.
TSK son günlerde bölgede yoğun bir askeri hareketlilik başlatırken Rusya ve rejim güçlerinin de benzer hareketlilikleri olduğu gözlemlendi.
Buna karşın Rusya'nın Suriye'deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi, TSK’nın Rakka’ya askeri takviyelerde bulunması ve buradaki konumlarını güçlendirmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Aleksandr Karpov, konuya ilişkin açıklamasında, Rusya’nın TSK’nın, Ayn İsa yakınlarında askeri takviyelerde bulunmasından ve tahkimat çalışmaları yürütmesinden ötürü son derece rahatsız olduğunu söyledi.
Karpov, bu eylemlerin, (22 Ekim 2019 tarihinde Soçi'de Türkiye ve Rusya arasında imzalanan ve Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda SDG'yi sınırlarından çıkarmayı amaçlayan ‘Barış Pınarı’ adlı askeri harekâtını durdurmasını sağlayan) mutabakat zaptıyla oluşan mevcut durumu ihlal ettiğini ve iki tarafın Suriye anlaşmazlığının çözümüne yönelik çabalarını baltaladığını belirtti.



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.