MODON Başkanı: Kadınların sanayi sektörüne yatırımlarının yüzde 20'ye çıkarılması için çalışmalar devam ediyor

Şarku’l Avsat’a konuşan MODON Başkanı Halid es-Salim, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren fabrikalar için 98 milyar dolar değerinde 4 bin sözleşme imzaladıklarını açıkladı

MODON Başkanı Halid es-Salim, Suudi Arabistan’ın, kadınların sanayi sektörüne yönelik yatırımlarını artırma çalışmalarından bahsetti (Şarku’l Avsat)
MODON Başkanı Halid es-Salim, Suudi Arabistan’ın, kadınların sanayi sektörüne yönelik yatırımlarını artırma çalışmalarından bahsetti (Şarku’l Avsat)
TT

MODON Başkanı: Kadınların sanayi sektörüne yatırımlarının yüzde 20'ye çıkarılması için çalışmalar devam ediyor

MODON Başkanı Halid es-Salim, Suudi Arabistan’ın, kadınların sanayi sektörüne yönelik yatırımlarını artırma çalışmalarından bahsetti (Şarku’l Avsat)
MODON Başkanı Halid es-Salim, Suudi Arabistan’ın, kadınların sanayi sektörüne yönelik yatırımlarını artırma çalışmalarından bahsetti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Sanayi Kentleri ve Teknoloji Bölgeleri Otoritesi (MODON) Başkanı Mühendis Halid Muhammed es-Salim, yerli ve yabancı sanayi yatırımcılarının ihtiyaçlarını karşılayan akıllı sanayi şehirleri geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. Gelişmiş sanayi bölgelerinin toplam 198,8 milyon metrekareyi aştığını belirten Salim, aynı zamanda en iyi çalışma kalitesi standartlarına uygun olarak sanayi şehirlerinin yönetimi ve işletilmesi ile ilgili teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.
Salim, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, toplam 367 milyar riyali (98 milyar dolar) aşan yatırım hacmiyle çeşitli sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren fabrikalar dahil olmak üzere 4 binden fazla sözleşme imzalamayı başardıklarını açıklayan Salim ayrıca Çin'in üst düzey sanayi yatırımlarını çekmek için Çin merkezli TEDA şirketi ile bir anlaşma imzalandıklarına belirtti.
MODON Başkanı, kadınların sanayi sektöründeki yatırımlarıyla ilgili olarak Suudi Arabistanlı 7 bin 860 kadının çeşitli alanlarda çalışma hayatına atılmalarının ardından, bu sayının 2020'nin ilk çeyreğinin sonunda yaklaşık 17 bin çalışana ulaşmasıyla sanayi şehirlerinde çalışan kadın sayısının yüzde 120 arttığını ve artık bu alanda kadın çalışanların üstlendiği rolün hayati öneme sahip olduğunu belirtti.
Sanayi sektöründe kadınların yatırım hacmine ilişkin değerlendirmesinde Salim, kadınların sanayi sektöründeki yatırım oranının henüz yüzde 1’lik bir dilimi karşıladığını ve bu oranın yüzde 20’ye çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Kavramların güncellenmesi
MODON yapısında, sanayi şehirleri ve teknoloji bölgeleri kavramlarını güncellemek ve bunları gerek devlet sektörü gerekse özel sektör için bir kamu kurumu olarak düzenlemek, yatırımcı kavramını gerçek veya tüzel kişi olarak yeniden tanımlamak ve yatırımcılara ilgili makamlarla koordineli olarak sanayi şehirleri ve teknoloji bölgelerindeki çeşitli faaliyetler için ruhsatlar vererek çalışmalarına göre düzenlemeler yapmak dahil olmak üzere birkaç maddede değişikliğe gidildiğini açıkladı.

Bölgesel kalkınma
Salim bu bağlamda MODON’un çalışmalarının başlamasının ardından üç sanayi şehri kurarak Suudi Arabistan’ın çeşitli bölgeleri için bölgesel kalkınma ve ekonomi fırsatları yaratma konusunda erken çalışmalarda bulunduğunu kaydetti. MODON’un ülkenin çeşitli bölgelerinde kurduğu sanayi şehri sayısının şuan 35’e ulaştığının da altını çizen  Salim, “Akıllı ve teknik bir sanayi ortamı geliştirme, endüstriye olanak sağlama ve ülke ekonomisinin gelişimine katkıda bulunma vizyonunu gerçeğe dönüştürmemize zemin hazırlayan yeni bir strateji başlatmaya çalıştık. Bu strateji, Suudi Arabistan’ı ulusal bir sanayi üssüne ve küresel bir lojistik platforma dönüştürmeyi hedefleyen 2030 Vizyonu ve Ulusal Endüstriyel Gelişim ve Lojistik Programı’nın (NIDLP) 2018-2025 uygulama planıyla da uyumludur” ifadelerini kullandı.

Yeni fırsatların yaratılması
Suudi Arabistan’ın G20 dahil olmak üzere birçok uluslararası platforma üye olmasının, kendisine büyük küresel ekonomileri etkilemek ve katkıda bulunmak için imkanlar ve araçlar sağladığına işaret eden Salim, Suudi Arabistan’ın bu nedenle, ülkenin lider bir endüstriyel güç merkezine ve lojistik hizmetlerine yönelik küresel bir platforma dönüştürmek, Dördüncü Sanayi Devrimi'nin (Endüstri 4.0) uygulamalarına odaklanarak gelecek vaat eden birçok sektörü geliştirmek, ticaret dengesini güçlendirmek ve hayati endüstriyel faaliyetlerde yerli malzeme kullanımını artırmak için NIDLP'yi başlattığını ifade etti.
NIDLP’in endüstri, madencilik, enerji ve lojistiğe odaklandığına işaret eden MODON Başkanı, NIDLP’nin aynı zamanda altyapının ve sanayi bölgelerinin geliştirilmesini ve daha fazla dijitalleşmenin artırılması, araştırma, yenilik ve eğitimin teşvik edilmesi, milli kadroların verimliliğinin yükseltilmesi, finansman hizmetleri verilmesi ve ardından kendi kendine yeter hala gelerek dünya ülkelerine ihracat yapılması gibi bir dizi temel kolaylaştırıcı unsuru düzenleme ve sağlama konusundaki çalışmaları kapsadığını söyledi.

Altyapı
MODON'un kurulduğu 2001 yılından bu yana ülkede sanayi sektörünü güçlendirmek ve yerelleştirmek için entegre bir ortam yaratmaya çalıştığını söyleyen Salim, yenilikçi endüstriyel ürünler ve kaliteli hizmet olanakları sağlayarak ülke ekonomisine değer katan bir yatırım sistemi ve hem yerel hem bölgesel hem de küresel pazarlardan her türlü yatırımın ihtiyaçlarını karşılamak için en iyi standartlarda bir lojistik ağ oluşturmak için modern teknolojiden faydalanıldığını ve teknolojinin güçlü yönlerinin kullanıldığını belirtti.
Salim sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanayi ortaklarının faaliyet ve üretim kapasitesini artıran lojistik hizmetlerle birlikte su tedariki ve arıtılmış su tesisleri, yağmur suyu drenaj ağları, elektrik hatları ve 5G teknolojisi dahil olmak üzere gelişmiş telekomünikasyon gibi temel hizmet ve tesislerin modernizasyonu ve geliştirilmesi için çalışmalar devam ediyor.”

367 milyar dolar
En iyi çalışma kalitesi standartlarına uygun olarak sanayi şehirlerinin yönetimi ve işletilmesi ile ilgili teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayan Salim, gelişmiş sanayi bölgelerinin toplam 198,8 milyon metrekareyi aştığını açıkladı.
Kalkınma faaliyetlerinin, gelecek vaat eden tüm şehirlere ve bölgelere yayılmasını sağlamak için sanayi şehirlerinin bilimsel çalışmalara dayalı olarak planlandığına ve sanayi faaliyetlerinin yatırım avantajlarına göre dağıtıldığına dikkati çeken MODON Başkanı, böylece toplam 367 milyar riyali (98 milyar dolar) aşan yatırım hacmiyle çeşitli sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren fabrikalar dahil olmak üzere 4 binden fazla sözleşme imzalamayı başardıklarını ifade etti.

Akıllı şehirler
MODON’un ulusal ve küresel düzeyde sanayi yatırımcılarının ihtiyaçlarını karşılayan akıllı sanayi şehirleri geliştirmek istediğini dile getiren Salim, MODON’un aynı zamanda prosedürleri kolaylaştırmak, süreyi kısaltmak ve mali yükleri azaltmak amacıyla kamu ve özel sektör ile ortaklıkları güçlendirirken ve devlet kurumlarıyla koordinasyon sağlarken endüstriyel kalkınmadaki en iyi uluslararası uygulamaları dikkate aldığının altını çizdi. Salim MODON’un tüm bunlarla birlikte üst düzey yatırımları çekmenin ve geliştirmenin yanı sıra ileri düzey sanayi teknolojisini Suudi Arabistan pazarına aktarmak için yenilikçi finansman çözümler sunduğunu da sözlerine ekledi.
MODON Başkanı, “Bu yıl, girişimciliği mümkün kılmak ve kadınların sanayi sektöründeki yatırımlarını teşvik etmek için 200 metrekarelik küçük prefabrik fabrikalar oluşturmayı planlıyoruz” dedi.

Fabrika ve kredi
MODON'un yatırımcıların yaşadığı finansman zorluklarının üstesinden gelmelerine katkıda bulunmak için bazı çalışmalar yaptığını açıklayan Salim, Suudi Arabistan Endüstriyel Kalkınma Fonu (SIDF) ile iş birliği içinde ‘fabrika ve kredi’ ve ‘kredi ve arazi’ finansmanlarının yanı sıra Sosyal Kalkınma Bankası (SDB) ile iş birliği içinde yerel içeriğin geliştirilmesine katkıda bulunan çeşitli sektörlerde ve teknik ve ekonomik fizibilite alanlarında ticari projeler oluşturmayı ve bunları nitelendirmeyi amaçlamayan ‘kuruluş’ finansmanı sağlandığını kaydetti.
MODON’un prosedürleri kolaylaştıracak teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için hiçbir çabadan kaçınmadığını vurgulayan Salim, MODON’un çalışma kolaylığı sağlamak ve ülke ekonomisini güçlendirmek için ortaklarının ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini dikkate alan bir yatırım ortamı geliştirmek amacıyla hizmetleri otomatikleştirmeyi başardığını söyledi.

Sanayi Devrimi
Dördüncü Sanayi Devrimi ve dijitalleşmenin, küresel ekonominin yapılarındaki kapsamlı bir değişiklik olduğuna işaret eden MODON Başkanı, “2019 yılı başlarında, NIDLP’nin resmi tanıtımının oturum aralarında, SIDF ve Kral Abdulaziz Bilim ve Teknoloji Şehri (KACST) ile ortaklaşa Ulusal Verimlilik Programı’nı başlattık. Program, fabrikalara dijital dönüşüm konusunda yardımcı olmayı, çalışma kalitesi standartlarını uygulamayı, en yüksek verimlilik oranlarını elde etmeyi ve mevcut 100 fabrikada Dördüncü Sanayi Devrimi tekniklerini benimseyerek, diğer üreticilerin izleyeceği bir yol gösterici ve örnek olacak planlar hazırlamayı öngörüyor” şeklinde konuştu.

Dijital çözümler
Salim ayrıca MODON’un İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı ile iş birliği içinde, endüstriyel kalkınmayı sağlamak, küresel gelişmelere ayak uydurmak, yerel ürünlerin bölgesel ve küresel pazarlarda rekabetçi standartlara ulaştırılması amacıyla, sanayi firmalarının dijitalleştirilmesi için temel dijital çözümleri teşvik eden bir girişim başlattığını açıkladı.
Çalışmalar arasında 5 sanayi şehrinde fiber internet hizmetleri verilmeye başlandığını belirten Salim, ayrıca 2020 yılında, Dammam'daki İkinci Sanayi Şehri ve Riyad'daki İkinci Sanayi Şehri'nde 5G telekomünikasyon hizmetleri sunmak için işletme şirketleri ile iş birliği içinde yüksek hızlı internet hizmetleri sağlama çalışmalarının başladığını söyledi.

Projeler teşvik ediliyor
Öte yandan gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısı yüzde 21 olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin ülke ekonomisindeki rolünü artırmak için ilgili makamlarla iş birliği yapıldığına işaret eden Salim, en büyük küresel ekonomilerde bu oranın yaklaşık yüzde 46 olduğunun altını çizdi.

Küçük işletme finansmanı
MODON’un, küçük ve orta ölçekli işletmeleri için hazır 600'den fazla bina hazırladığını ve tamamlanan bölümlerin yüzde 85'inden fazlasının kullanıma hazır hale geldiğini söyleyen Salim, yatırımcılar için SIDF ile iş birliği içinde ‘arazi ve kredi’ ve ‘fabrika ve kredi’ finansmanlarının yanı sıra SDB ile iş birliği içinde ‘kuruluş’ finansmanı ile 4 milyon riyale kadar finansman desteği ve hazır fabrika desteği verildiğini belirtti.
MODON’un küçük ve orta ölçekli işletmelerin toplu mülkiyetini finanse etmek ve üst düzey şirketlere teşvik paketi sunmak için Manafa Capital ile stratejik bir anlaşma imzaladığını söyleyen Salim ayrıca petrol devi Saudi Aramco'nun girişim fonu Wa'ed ve petrokimya şirketi SABIC'in Nusaned Merkezi ile birlikte sanayicilere ve pilot projelere hizmet etmek için destek ve teşvik paketleri sağlandığının altını çizdi.

Lojistik sistemler
MODON'un lojistik sistemleri birbirine bağlamak sevkiyatları takip etmek ve 2020 yılında tamamlanan kargo taşımacılığı faaliyetlerini düzenlemek ve takip etmek için Toplu Taşıma Kurumu ile bir iş birliği anlaşması imzaladığını belirten Salim, ayrıca Suudi Arabistan-Irak sınırındaki sanayi şehri Arar'da 30 bin metrekarelik bir alanda lojistik alanda projeler kurmak için Naqel Şirketi ile sözleşme imzalayarak sınır bölgelerinin sanayi şehirleriyle arasında bir takım imkanlar yarattığını, bunlar arasında yatırımlar için cazip bir ortam sunan bir lojistik alan, çeşitli depolar ve kullanım alanlarının yer aldığını ifade etti.

Bilimsel araştırma
Suudi Arabistan’ın bilgiye dayalı bir ekonomiye ve sanayi teknolojisi transferine ve yerlileştirilmesine yönelik eğilimini önemli bulan ve bu yüzden destekleyen Salim, “Bu yüzden MODON’un çözüm ortaklarıyla iş birliği yaparak milli sanayi sektörünü desteklemek için araştırma ve uygulama programları tasarlamak ve uygulamak için inisiyatif aldı ve bu doğrultuda akademik, bilimsel ve uygulamalı alanlarda stratejik ortaklık oluşturmak için Kral Abdulaziz Üniversitesi ile bir iş birliği protokolü imzaladı” ifadelerini kullandı.
Salim’e göre MODON, bilimsel araştırmalarla bilgiye dayalı bir ekonomi yaratmaya yardımcı olan araştırma projelerini desteklemek ve uygulamak için KAUST ile de bir iş birliği protokolü imzaladı. Ayrıca Kral Abdulaziz Bilim ve Teknoloji Şehri ile de enerji üretim teknolojileriyle ilgili araştırmalar yapılması ve saha projelerinin uygulanması için iş birliği protokolü imzalandığını söyleyen MODON Başkanı, yakın bir tarihte sanayi sektörünü bilim ve araştırma kurumlarıyla ilişkilendirmek için sanayiciler ve araştırma merkezleri arasındaki boşluğu kapatmak amacıyla bir girişim başlatıldığını kaydetti. Bu girişim çerçevesinde MODON ile Kral Abdullah Uluslararası Tıbbi Araştırma Merkezi (KAIMRC) arasında bir iş birliği protokolü imzalandığını söyleyen Salim, böylece sanayicilere KAIMRC’in modern ekipmanlarından yararlanma imkanı bulacaklarını ifade etti.

Sanayi ve kadınlar
MODON’un kadınların endüstriyel kalkınmaya katılımını teşvik etmeye çalıştığını açıklayan Salim, sanayi şehirlerine çalışan kadın sayısının yüzde 120 artmasına olumlu yansıyan yatırımlarının gelişmesi için uygun ortamın yaratılmaya çalışıldığını belirtti. Salim, 7 bin 860 kadının çeşitli alanlarda çalışma hayatına atılmalarının ardından, bu sayının 2020'nin ilk çeyreğinin sonunda yaklaşık 17 bin çalışana ulaşmasıyla sanayi şehirlerinde çalışan kadın sayısının yüzde 120 artmasıyla artık bu alanda kadın çalışanların üstlendiği rolün hayati öneme sahip olduğunu belirtti.
Sanayi alanında kadın yatırımcıların oranının yüzde 1 olduğuna işaret eden Salim, kadınların bu zengin sektöre girmesi ve işadamlarının sahip olduğu deneyimleri kazanması için gerekli her türlü malzeme ve desteğin sağlandığını söyledi. Salim, “Kadınların sanayi sektöründeki rolünü ve ülke ekonomisinin ilerlemesini artırmak için bu yüzdeyi kamu ve özel sektör ortaklığıyla yüzde 20'ye çıkarmak için çalışıyoruz. ‘2020 Kadın Sanayiciler’ konferansı, kadın yatırımcıların sanayi sektöründe güçlendirilmesine yönelik destek adımlarından biriydi. Bu konferansı, yatırım fırsatlarını ve sanayi sektöründe kadınların rolünün artmasını engelleyen zorlukları ele almayı amaçlayan yıllık bir etkinliğe dönüştürmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

İş kadınları
MODON’un, kadın yatırımcılar için çok çeşitli hizmetler, ürünler, tesisler ve finansman çözümleri sunduğunu söyleyen Salim, temiz üretim alanlarında uygun finansmanların sunularak yatırımlarının geliştirilmesiyle birlikte kadınlar girişimcilere bin 500 metrekarelik ve 700 metrekarelik küçük ve orta ölçekli işletmeleri destekleyen hazır fabrikalardan yararlanma imkanı sunulduğunu kaydetti.  Salim, Dammam'ın Birinci Sanayi Şehri'nde ilk kez kadın yatırımcılara sunulacak 200 metrekarelik küçük prefabrik fabrikalar için hazırlıkların sürdüğünü de sözlerine ekledi.

Koronavirüs (Kovid-19) salgını
Salim’in açıklamalarına göre MODON, 2020 yılı sonuna kadar yıllık kirayı yüzde 25 oranında azaltılması, ödemelerin 90 gün ertelenmesi, sözleşme yenilemeleri için mühendislik planlarının ve ücretlerinin onaylanması, fabrika kurma süresinin 24 ay yerine 36 aya çıkarılması ve işletme ruhsatlarının süresinin 2020 yılı sonuna kadar uzatılması ücretlerinden muafiyet sağlanması gibi çeşitli girişimler başlatarak ve bir dizi teşvik paketi sunarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının neden olduğu krizi yönetmeyi ve etkilerini sınırlamayı başardı. Sahada 70'den fazla gözlemcinin katılımıyla sanayi tesislerinde ihtiyati tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığının teyit edildiğini belirten Salim, önleyici tedbirlerin uygulanması ve sanayi şehirlerinin sürekli olarak sterilize edilmesi için bin 557 denetim gerçekleştirdiklerini söyledi.

Sektörlerin yerelleştirilmesi
MODON’un ekonomiye katkısı olan kaliteli sanayi sektörlerini çekmeyi başardığını belirten Salim bu endüstrilerin, gıda, medikal ve ilaç, makine ve teçhizat, otomobil, askeri sanayi, yenilenebilir enerji kaynakları ve petrol ve gazla ilgili endüstriler olduğunu kaydetti. MODON’un Suudi Arabistan’ın gıda ve tıbbi sanayi sektörlerindeki güvenilirliğini artırmak için gıda ve tıbbi endüstrileri çekmeye elverişli bir ortam yaratmada rol oynadığını söyleyen Salim, MODON’un bugün çeşitli sanayi şehirlerinde yaklaşık 150 tıbbi ve ilaç fabrikasına ev sahipliği yaptığını belirtti. Salim ayrıca askeri sanayinin yerelleştirilmesi amacıyla Askeri Sanayiler Genel Otoritesi (GAMI) ile MODON arasında bir iş birliği protokolü imzaladığını ekledi.



Fitch, Mısır'ın görünümünü "durağan"dan "pozitife” çevirdi

Fitch, yakın vadede Mısır'a yönelik dış finansman risklerinin önemli ölçüde azaldığını belirtti. (Reuters)
Fitch, yakın vadede Mısır'a yönelik dış finansman risklerinin önemli ölçüde azaldığını belirtti. (Reuters)
TT

Fitch, Mısır'ın görünümünü "durağan"dan "pozitife” çevirdi

Fitch, yakın vadede Mısır'a yönelik dış finansman risklerinin önemli ölçüde azaldığını belirtti. (Reuters)
Fitch, yakın vadede Mısır'a yönelik dış finansman risklerinin önemli ölçüde azaldığını belirtti. (Reuters)

Fitch, Mısır'ın not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e revize etti. Kuruluş, raporunda Mısır'ın notunu değiştirmeyerek "B-" olarak sabit bıraktı.

Fitch, Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan "Ras El Hekma" anlaşması ve esnek döviz kuruna geçiş nedeniyle yakın vadede dış finansman risklerinin önemli ölçüde azaldığını belirtti. Para politikasının sıkılaştırılması, aynı zamanda uluslararası finans kuruluşlarından ek finansman sağlanmasına ve dışarıya çıkan paranın iç borç piyasasına yönelmesine yol açtı.

Kredi derecelendirme kuruluşu, Ras El Hekma anlaşmasının Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin Mısır'a sağladığı mali desteğin gücünü teyit ettiğini belirterek, Fitch'in döviz kurundaki esnekliğin geçmişe göre daha sürdürülebilir olacağına dair " daha fazla güvene" sahip olduğunu kaydetti.

Fitch ayrıca, bütçe dışı harcamaları sınırlamaya yönelik ilk adımların kamu borcunun sürdürülebilirliği risklerini azaltmaya yardımcı olacağını vurguladı.


TÜİK, Nisan 2024 enflasyon rakamlarını açıkladı

TÜİK, Nisan 2024 enflasyon rakamlarını açıkladı
TT

TÜİK, Nisan 2024 enflasyon rakamlarını açıkladı

TÜİK, Nisan 2024 enflasyon rakamlarını açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,18 arttı. TÜFE'deki artış bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 18,72 oldu. On iki aylık ortalama göre artış yüzde 59,64 olarak gerçekleşti. TÜİK, yıllık enflasyonun ise yüzde 69,80 olduğunu açıkladı.

TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranlarına bakıldığında ise Nisan ayında en yüksek artış yüzde 103,86 ile eğitim grubunda kaydedildi.

Bunu yüzde yüzde 95,82 ile lokanta ve oteller, yüzde 80,39 ile ulaştırma izledi.

Nisan ayında en az artış gösteren gruplar ise yüzde 51,20 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 55,40 ile haberleşme ve yüzde 55,55 ile konut oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 1,03 ile sağlık oldu.

Buna karşılık, 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,56 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Bunu yüzde 4,69 ile lokanta ve oteller ve yüzde 4,58 ile giyim ve ayakkabı takip etti.

TÜİK, Mart ayında ise enflasyonun bir önceki aya kıyasla yüzde 3,16 oranında arttığını, yıllık bazda ise artışın yüzde 68,50 düzeyinde gerçekleştiğini açıklamıştı.


OECD, 2024 ve 2025 yılları için Türkiye ve küresel büyüme tahminini yükseltti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

OECD, 2024 ve 2025 yılları için Türkiye ve küresel büyüme tahminini yükseltti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2024 ve 2025 yılları için Türkiye ve küresel büyüme tahminini yükseltti.

OECD bugün yayımladığı raporunda 2024 küresel büyüme tahminini şubatta açıkladığı yüzde 2.9'dan yüzde 3.1'e revize ederken, Türkiye için 2024 tahminini yüzde 2.9'dan yüzde 3.4'e yükseltti.

OECD Türkiye ekonomisi için 2025 büyüme tahminini ise yüzde 3.1'den yüzde 3.2'ye, küresel ekonomi için de yüzde 3'ten yüzde 3.2'ye çıkardı.

OECD, Türkiye'deki finansal koşulların sıkılaşması ve enflasyonun alım gücü üzerindeki olumsuz etkisinin hane halkı tüketimini azaltacağını belirtti.

Rapora göre geçen yıl meydana gelen depremin ardından yeniden yapılanmanın devam etmesiyle yatırım faaliyetlerinin kısmen güçlü kalması bekleniyor.

OECD raporunda ihracatın, iyileşen dış ortamın etkisiyle kademeli olarak güçleneceği ifade edildi.

Türkiye'de enflasyonun bu yılın başında zirve yaptığını ancak 2024 ve 2025 yıllarında yüksek kalmaya devam edeceğini belirten OECD, Türkiye'de enflasyonun 2024'te ortalama yüzde 55.5, 2025'te yüzde 28.9 olacağını öngörüyor.

Raporda 2023 yılında bütçe açığının kısmen depremle ilgili harcamalardan dolayı artmasının ardından maliye politikasının daraltıcı olması beklendiği belirtildi.

Rapora göre Türkiye'de para politikası gerektiği gibi kısıtlayıcı hale geldi ve politika faizi Mayıs 2023'ten bu yana 4,150 baz puan yükseldi ancak enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesi halinde daha fazla parasal ve mali sıkılaşma yapılması gerekebilir.

Independent Türkçe, Reuters


FED’in faiz kararı beklenirken Bitcoin art arda üçüncü günde de düşüşünü sürdürdü

Dünyanın en çok işlem gören kripto para birimi Bitcoin’in değeri yüzde 3,8 düşüşle 57 bin dolara geriledi. (Reuters)
Dünyanın en çok işlem gören kripto para birimi Bitcoin’in değeri yüzde 3,8 düşüşle 57 bin dolara geriledi. (Reuters)
TT

FED’in faiz kararı beklenirken Bitcoin art arda üçüncü günde de düşüşünü sürdürdü

Dünyanın en çok işlem gören kripto para birimi Bitcoin’in değeri yüzde 3,8 düşüşle 57 bin dolara geriledi. (Reuters)
Dünyanın en çok işlem gören kripto para birimi Bitcoin’in değeri yüzde 3,8 düşüşle 57 bin dolara geriledi. (Reuters)

Yatırımcılar FED'in faiz oranlarıyla ilgili kararını ve ABD işgücü piyasasından önemli verilerin açıklanmasını beklerken, dijital para birimi Bitcoin Nisan ayında 2022 sonlarından bu yana en kötü aylık performansını kaydetmesinin ardından bugün (Çarşamba) üst üste üçüncü günde de düşüşünü sürdürdü. Reuters'e göre, dünyanın en çok işlem gören kripto para biriminin değeri son işlemlerde yüzde 3,8 düşüşle 57 bin dolara gerileyerek Şubat sonundan bu yana en düşük seviyeye indi. Ethereum ise yaklaşık yüzde 2,6 kayıpla 2,8 bin dolarla Nisan ortasından bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Bitcoin, 70 bin doları aşan benzeri görülmemiş seviyelere ulaşan büyük bir rallinin ardından yatırımcıların kâr elde etmesinden etkilenerek Nisan ayında yaklaşık yüzde 16 oranında düştü. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, FED'in ileriki bir tarihte herhangi bir faiz oranı değişikliğine gitmesi beklenmiyor. Yatırımcıların FED’in bu yıl hiç faiz indirimi yapmayacağı konusunda daha eğilimli hale gelmesi, kripto para birimleri, gelişmekte olan piyasa hisse senetleri, tahviller ve emtialar gibi hassas varlıklara darbe vurdu. Geçtiğimiz Mart ayında faiz oranlarının üst üste beşinci toplantıda da yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutulmasından sonra küresel piyasalar, FED'in bugün yapacağı toplantının sonucunu bekliyor.


İslam Kalkınma Bankası Grubundan Türkiye'ye 6,3 milyar dolarlık finansman

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İslam Kalkınma Bankası Grubundan Türkiye'ye 6,3 milyar dolarlık finansman

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubunun, 2024-2026 dönemini düzenleyen Ülke Stratejisi kapsamında Türkiye'deki projelere 6,3 milyar dolarlık finansman sağlayacağını belirterek, "Uygulamaya koyduğumuz ekonomi programı sayesinde Türkiye'ye yönelik dış kaynak akışı güçlü şekilde devam ediyor." dedi.

Şimşek, AA muhabirine, Riyad temaslarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

İKB'nin 50'nci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Riyad'da iki gün süren "Yıllık Toplantılar"a katıldığı bilgisini veren Şimşek, toplantılar kapsamında, İKB Grubunun 2024-2026 döneminde Türkiye'deki faaliyetlerini düzenleyen Ülke Stratejisi'nin kabul edildiğini söyledi.

Şimşek, strateji kapsamındaki çerçeve programı, İKB Başkanı Muhammed Sulaiman Al-Jasser ile imzaladıklarını ifade ederek, "Stratejiyle, İKB, ülkemizdeki projelere 6,3 milyar dolar tutarında finansman sağlamayı öngörüyor. Uygulamaya koyduğumuz ekonomi programı sayesinde Türkiye'ye yönelik dış kaynak akışı güçlü şekilde devam ediyor." diye konuştu.

- "Kalkınma önceliklerimizle uyumlu"

Söz konusu stratejinin, Türkiye'nin 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program'da yer alan kalkınma öncelikleriyle uyumlu olduğunu vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:

"Strateji kapsamında sağlanacak finansman eğitim, sağlık, ulaştırma, finans, tarım, sanayi, enerji, altyapı gibi birçok sektördeki faaliyetin desteklenmesi amacıyla kullanılacak. Strateji, İKB Grubunda yer alan tüm kuruluşları, İKB, İslam Kalkınma Bankası (İKB), Uluslararası Ticaret Finansmanı İslami Kurumu (ITFC), Özel Sektörün Geliştirilmesi İslami Kurumu (ICD) ve İslam Ülkeleri Arası İhracat ve Yatırım Sigortası Kurumunu (ICIEC) kapsıyor. 6,3 milyar dolarlık tutarın 2 milyar dolarının İKB'den, 900 milyon dolarının ITFC'den, 300 milyon dolarının ICD'den ve 3,1 milyar dolarının ICIEC'ten sağlanması öngörülüyor."

İKB Grubunun kuruluşundan beri Türkiye'ye 12,9 milyar dolar finansman sağladığına dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin, bankadan uygun koşullu kredi kullanan ülkeler arasında 4'üncü sırada yer aldığını bildirdi. Şimşek, 2021-2023 döneminde de İKB Grubu tarafından ülkeye yönelik yaklaşık 800 milyon dolarlık finansmanın onaylandığını dile getirdi.

- Dünya Bankasının ardından İKB'den ekonomi programına destek

Öte yandan, Dünya Bankası da Türkiye'ye aktardığı kaynak tutarını, Orta Vadeli Program'ın açıklanmasının ardından devam eden 17 milyar dolarlık programa 18 milyar dolar daha ilave ederek 35 milyar dolara yükseltme kararı almıştı. Bankanın, ilk 3 yıl içinde Türkiye'ye ilave 18 milyar dolarlık finansman sağlayacağı Ülke İşbirliği Çerçevesi Programı kısa süre önce Bankanın İcra Direktörleri Kurulunda görüşülerek yürürlüğe girmişti.

Dünya Bankasının ardından bu kez İKB Grubunun Ülke Stratejisi'nin kabul edilmesi, Türkiye'nin ekonomi programına duyulan destek ve güvenin göstergesi olarak değerlendiriliyor.


BIST 100 endeksi, 10.000 puanı aşarak rekor kırdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

BIST 100 endeksi, 10.000 puanı aşarak rekor kırdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 10.008,02 puanla rekor seviyeyi gördü.BIST 100 endeksindeki yükseliş, ulaştırma hisseleri öncülüğünde yüzde 0,8'in üzerine çıktı.

Rekor seviye olan 10.008,02 puanı gören BIST 100 endeksi, daha sonra 9.995-10.000 puan bandında dengelendi.

Analistler, ekonomi yönetiminin attığı adımların piyasalar tarafından olumlu karşılandığını belirtti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, Türkiye ekonomisine yönelik artan güven ve öngörülebilirliğin, dış finansman sağlamayı da olumlu etkilediğini belirterek, "2023 yılının ilk 5 ayında 2,9 milyar dolar net portföy çıkışı olurken Haziran 2023-Şubat 2024 döneminde 16,8 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşti." ifadesini kullanmıştı.

Öte yandan, dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da ABD'li enerji şirketi Exxon Mobil ile yaklaşık 1,1 milyar dolar tutarında 2,5 milyon ton sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) için görüşüldüğünü açıklamıştı.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.900 ve 9.800 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.


Bilim insanlarından elektrikli otomobillerin menzil sorununa çözüm önerisi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Bilim insanlarından elektrikli otomobillerin menzil sorununa çözüm önerisi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araştırmacılar basit bir değişikliğin, bazı araç sahiplerinin elektrikli arabalara karşı yoğun bir şekilde duyduğu "menzil kaygısını" ortadan kaldırabileceğini söylüyor. 

Elektrikli bir aracın bir yolculuğu başarıyla tamamlayamayacağı ya da aracın şarj olması için uzun süre beklemek gerekeceği korkusu, elektrikli araçların önündeki en büyük engellerden ikisi. Bu tür araçları satın alma ihtimali olan pek çok kişi benzinli araçları tercih ettiğini çünkü kolayca ulaşılabilen benzin istasyonlarında hemen doldurulabildiklerini belirtiyor.

Ancak yeni araştırma bu durumun basit bir değişiklikle çok daha kolay hale getirilebileceğini öne sürüyor. Yeni araştırmada bu tür sorunların sadece bir zihniyet değişikliğiyle çözülebileceği ve menzil kaygısının sadece yanlış açıdan bakmanın sonucu olabileceği ifade ediliyor.

Menzil kaygısı sorununun büyük bir kısmı, elektrikli araç sürücülerinin eski zihniyetlerine takılıp kalmasından kaynaklanıyor: Sürekli ne kadar menzilleri kaldığına bakıp zamanlarını nerede şarj edebileceklerini düşünmeye harcıyorlar.

Bunun yerine sürücüler, araştırmacıların "olayla tetiklenen model" diye adlandırdığı yeni bir düşünce tarzına geçmeyi çok daha faydalı bulabilir. Bu, gösterge benzinin azaldığını gösterdiğinde doldurmak yerine, sürücünün örneğin eve veya işe vardığında otomatik olarak aracı fişe takması anlamına geliyor.

Bu anlamda benzinli araçlardaki geleneksel modelden ziyade belki de bir kişinin cep telefonuyla uyguladığı rutine daha çok benziyor.

Chalmers Teknik Üniversitesi'nden Frances Sprei, yürütülmesine katkı sunduğu çalışma hakkında "Deneyimli elektrikli araç sürücüleri, fişe takmayı tetikleyen bir olay ya da konum seçiyor; örneğin eve ya da işe gidince otomatik olarak aracı fişe takıyorlar. Böylece bu, sabah ya da akşam rutinlerinin parçası oluyor ve şarj etmeyi düşünmek daha az iş gibi geliyor" diyor.

Elektrikli araçları şarj etmek için gereken süreye çok fazla vurgu yapılıyor fakat bunu geceden yaparsanız, sadece fişe takmak için gereken süre kalıyor. Yani aslında sadece uzun yolculukları planlamanız gerekiyor.

Araştırmacılar bu zihniyet değişikliğiyle beraber yine de altyapıda değişiklik yapılması gerekeceğini belirtiyor. Sürücülere bu konuda yardımcı olmak, örneğin şarj cihazlarını yol kenarlarına, benzin istasyonlarının yanına koymak yerine insanların yaşadığı ve çalıştığı yerlere koymaya odaklanmayı içeriyor.

Dr. Sprei, "Sürücülerin elektrikli araçları mümkün olan en iyi şekilde kullanabilmesi için mümkün olan yerlerde, evlerine veya işyerlerine yakın şarj altyapısına erişebilmelerini sağlayacak şekilde politikaların uyarlanması gerekiyor" diyor.

Sprei bataryaları güçlendirmeye odaklanmanın benzer bir zihniyetten ve gerçekten uzun yolculuklara odaklanmaktan kaynaklanabileceğine dair de uyarıyor. Araştırmacı bunun araç fiyatlarının artması ve bu araçları üretmek için daha fazla kaynak kullanılmasının yanı sıra sürücülerin ihtiyaçlarına uygun olmayan araçları satın almasına da yol açabileceğini söylüyor.

"Mental models guide electric vehicle charging" (Zihinsel modeller elektrikli araç şarjına yön veriyor) başlıklı çalışma önceki haftalarda Energy adlı bilimsel dergide yayımlandı. Çalışma hem deneyimli hem de acemi elektrikli araç kullanıcılarıyla yapılan derinlemesine görüşmelerden yararlanılarak kaleme alındı.

Independent Türkçe


WEF Başkanı Brende: Suudi Arabistan küresel ekonomik hırsı yansıtan gelişmelere tanık oldu

WEF Başkanı Borge Brende, Riyad'da düzenlenen WEF oturumunda konuştu, 28 Nisan 2024 (Reuters)
WEF Başkanı Borge Brende, Riyad'da düzenlenen WEF oturumunda konuştu, 28 Nisan 2024 (Reuters)
TT

WEF Başkanı Brende: Suudi Arabistan küresel ekonomik hırsı yansıtan gelişmelere tanık oldu

WEF Başkanı Borge Brende, Riyad'da düzenlenen WEF oturumunda konuştu, 28 Nisan 2024 (Reuters)
WEF Başkanı Borge Brende, Riyad'da düzenlenen WEF oturumunda konuştu, 28 Nisan 2024 (Reuters)

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Riyad'daki özel toplantısında konuşan WEF Başkanı Borge Brende, Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz dönemde tanık olduğu gelişmelerin küresel ekonomik hırsı yansıttığını vurguladı.

Uluslararası iş birliğini arttırmak için ekonomik zorluklara çözüm bulunmasının önemine dikkati çeken Brende, bazı ülkelerin sıkıntı yaşadığı enerji kıtlığı da dahil olmak üzere çeşitli sorunlara değindi.

WEF Başkanı, Suudi Arabistan’ın WEF’in ‘Kalkınma için Uluslararası İşbirliği, Büyüme ve Enerji’ başlıklı özel toplantısına ev sahipliği yapma ve bu türdeki ilk toplantıyı düzenleme konusundaki çabalarına işaret etti.

Dünyanın enerji geleceğini yeniden şekillendirmek için iş birliğine dayalı çözümler bulunmasının önemini vurgulayan Brende, toplantıya katılan 92 ülke ve 500'den fazla şirket, kurum ve kar amacı gütmeyen kuruluşun sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemek için çalıştığının altını çizdi.


Jeff Bezos ve Amazon yöneticilerine delil karartma suçlaması

Amazon yöneticilerinin, FTC'nin belgeleri saklamaları için kendilerine bildirimde bulunmasından sonra bile iletişim kurmak amacıyla şifreli mesajlaşma uygulaması Signal'ı kullandığı iddia ediliyor (Reuters)
Amazon yöneticilerinin, FTC'nin belgeleri saklamaları için kendilerine bildirimde bulunmasından sonra bile iletişim kurmak amacıyla şifreli mesajlaşma uygulaması Signal'ı kullandığı iddia ediliyor (Reuters)
TT

Jeff Bezos ve Amazon yöneticilerine delil karartma suçlaması

Amazon yöneticilerinin, FTC'nin belgeleri saklamaları için kendilerine bildirimde bulunmasından sonra bile iletişim kurmak amacıyla şifreli mesajlaşma uygulaması Signal'ı kullandığı iddia ediliyor (Reuters)
Amazon yöneticilerinin, FTC'nin belgeleri saklamaları için kendilerine bildirimde bulunmasından sonra bile iletişim kurmak amacıyla şifreli mesajlaşma uygulaması Signal'ı kullandığı iddia ediliyor (Reuters)

ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), aralarında kurucusu Jeff Bezos'un da bulunduğu Amazon yöneticilerini, soruşturma altında oldukları bildirildikten sonra bile mesajları otomatik olarak silen şifreli mesajlaşma uygulamalarıyla iletişim kurmakla suçluyor.

FTC perşembe günü belge sunmaya zorlama talebinde bulundu. Bu talepte FTC, yargıçtan Amazon'un "Signal mesajlarını muhafaza etmemesiyle ilgili belgeleri sunmaya", şirketin belge koruma bildirimleri ve kaybolan mesajlaşma uygulamalarını kullanma talimatlarını açıklamaya zorlanmasını istiyor. 

Bunlar arasında kullanıcıların uygulamadaki özelliği değiştirdiklerinde mesajlarının otomatik olarak kaybolmasını sağlayan şifreli mesajlaşma hizmeti Signal da yer alıyor.

FTC, yöneticilerin potansiyel kanıtları yok etmek için e-posta kullanmak yerine "antitröst de dahil hassas iş konularını" bu şekilde görüştüklerini iddia ediyor.

Amazon halihazırda FTC ve 17 eyalet başsavcısı tarafından açılan devasa bir antitröst davasına karışmış durumda. Davacılar Amazon'u tekel konumunu yasadışı bir şekilde kullanarak fiyatları aniden yükseltmek ve rekabeti engellemekle suçluyor.

Bu durumu ilk olarak Washington Post bildirdi.

FTC, Amazon çalışanlarının 2019'da Signal'ı kullanmaya başladığını iddia ediyor. Federal kurum, soruşturması nedeniyle Haziran 2019'da Amazon'a tüm belgelerinin korunmasını talep eden bir mektup göndermişti. 

Şirketlerin, dava ve duruşmalarda kanıt olarak kullanılabilecek belgeleri ve iletişimleri korumak gibi yasal bir yükümlülüğü var.

FTC dosyasında, Amazon'un Nisan 2020'ye kadar Bezos'u bilgilendirmediğini ancak birkaç yöneticinin Signal'ın kaybolan mesaj özelliğini kullanmaya devam ettiğini öne sürüyor. 

Amazon sözcüsü Tim Doyle, The Post tarafından elde edilen açıklamada, "FTC'nin iddiaları temelsizdir" dedi.

Amazon, çalışanlarının sınırlı Signal kullanımını yıllar önce FTC'ye gönüllü olarak açıklamış, personelinin telefonlarından Signal kullanılarak yapılan konuşmalarını kapsamlı bir şekilde toplamış ve FTC'nin soruşturmalarıyla hiçbir ilgisi olmasa bile bu konuşmaları kurum yetkililerinin incelemesine sunmuştur.

Doyle sözlerine şöyle devam etti:

FTC; (diğer kaynakların yanı sıra) e-posta, şirket içi mesajlaşma uygulamaları ve dizüstü bilgisayarlar gibi kaynaklardan elde edilen 1,7 milyon belge ve 100 terabayttan fazla veri dahil olmak üzere Amazon'un bu davadaki karar alma sürecine ilişkin eksiksiz bir resme sahiptir.

FTC, yargıçtan "Amazon çalışanlarının işle ilgili Signal mesajlarını koruma talimatı alıp almadıklarını, alındıysa da ne zaman ve nasıl aldıklarını" belirleyebilmek için şirketi belge koruma bildirimlerini ve talimatlarını sunmaya zorlamasını istiyor.

FTC yaptığı açıklamada, "Davacılar, Amazon'un belgeleri korumak için makul adımları atıp atmadığını değerlendirmek ve hangi bilgilerin yok edildiğini belirlemek için bu belgelere ihtiyaç duyuyor" diye yazdı.

Independent Türkçe


Dünya Ekonomik Forumu toplantısının açılışına enflasyon, faiz oranları ve tedarik zincirleri damgasını vurdu

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)
TT

Dünya Ekonomik Forumu toplantısının açılışına enflasyon, faiz oranları ve tedarik zincirleri damgasını vurdu

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) açılış oturumundan. (Şarku’l Avsat)

Riyad'da bugün (Pazar) düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantısının açılış oturumu, enflasyon, faiz oranları ve bazı ülkelerin karşılaştığı şoklar da dahil olmak üzere en önemli küresel ekonomik sorunlara odaklandı. Küresel tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesinin öneminin de vurgulandığı oturumda, tüm zorlukların üstesinden gelmek için olası çözümleri içeren konuşmalar gerçekleşti.

‘Ne tür bir büyümeye ihtiyacımız var?’ başlıklı açılış oturumuna Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, Malezya Yatırım, Ticaret ve Sanayi Bakanı Tenku Abdulaziz ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Müdürü Kristalina Georgieva katıldı.

Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, ekonomik planların ülkeler tarafından koşullara ve gelişmelere göre uyarlanması ve ayarlanması gerektiğini vurguladı. Suudi Arabistan’da işlerin iyi bir hızda ilerlediğini doğrulayan el-Cedan, yerel ve uluslararası yatırımcıların Suudi ekonomisine olan güvenini arttıran Vizyon 2030'un önemine dikkat çekti. Vizyon 2030'un özel sektörün rolünü de güçlendirdiğini ve bu vizyonun niceliksel büyümeden ziyade niteliksel büyümeye odaklandığını ifade eden el-Cedan şu ifadeleri kullandı: “Bizim için önemli olan petrol dışı ekonominin büyümesi ve özel sektörün rolünün güçlendirilmesi... İsteseydik günde 9,5 milyon varil yerine 10 milyon varil petrol üretebilir ve çok daha yüksek bir gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) büyümesi sağlayabilirdik.”

Şoklarla yüzleşmek

El-Cedan, son dört yılda dünyanın birçok şoka maruz kaldığını, bu nedenle Suudi Arabistan da dahil olmak üzere ileriye dönük plan yapan ülkelerin, bu şoklarla halen başa çıkabildiğini doğrulaması gerektiğini belirtti.

İnovasyon ve teknolojinin uygulanabilmesi için gerekli politika ve kaynakların sağlanması gerektiğine de değinen el-Cedan, bazı ülkelerin enerji üretimi için yeterli tesislere sahip olmadığına dikkat çekti.

IMF ile borç sürdürülebilirliği konusuna da değinen el-Cedan, ülkelerin borç yükü altında büyümeye odaklanamayacağını ve bütçelerin doğru yönde ve yeterli hızda ilerlemesini sağlarken işgücünü geliştirmelerine yardımcı olunması gerektiğini söyledi. El-Cedan ayrıca, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesinin önemini vurguladı.

Faiz oranları

IMF Genel Müdürü Kristalina Georgieva, faiz oranlarının küresel büyüme beklentilerini olumsuz etkilediğini söyledi ve dünyayı daha fazla iş birliğine, finansal güvenlik marjlarını yeniden inşa etmeye ve enflasyonu düşürmeye öncelik vermeye çağırdı.

Koronavirüs krizinin dünyaya yaklaşık 3,3 trilyon dolara mal olduğunu ve acil önceliklerin enflasyon hedeflerine ulaşmak ve finansal güvenlik marjlarını yeniden inşa etmeye odaklanmak olduğunu belirten Georgieva, temel ihtiyaç maddelerinin tek bir kaynağa dayanmasının ekonomik büyüme için felaket olduğunu açıkladı.

Georgieva, geçtiğimiz on yılda büyümenin yüzde 3 olduğunu ve gelişmekte olan ekonomilerde büyümeyi artırmak için gereken üretkenlik eksikliği nedeniyle önümüzdeki on yılda çok daha düşük olacağını açıkladı. Georgieva ayrıca, pandemi ve Ukrayna'daki savaşın küresel tedarik zincirleri için tek bir kaynağa güvenmenin ‘felaket’ olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Georgieva, “Geçtiğimiz yıllarda yaşanan çok sayıda şoka rağmen, 2024 yılı için büyüme tahminimizi biraz yükselttik. Geçen yıl Ekim ayında yüzde 2,9 olan büyüme tahminimiz şimdi yüzde 3,2. Bu tahminin gücü ve dayanıklılığının iyi performans gösteren az sayıda ülkeden kaynaklandığının farkındayız” şeklinde konuştu.

Malezya Yatırım, Ticaret ve Sanayi Bakanı Tenku Abdulaziz, son dört yılda Güneydoğu Asya'daki akışların arttığını ve Koronavirüs pandemisi sırasında tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğinin bozulmasından endişe edildiğini belirtti.

Güneydoğu Asya ülkelerine gelince, Abdulaziz, bu ülkelerin pozisyonlarında son derece tarafsız olduklarını ve tedarik zincirlerini güçlendirmek isteyen birçok kuruluşu ve şirketi kendilerine çektiklerini vurguladı. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (ASEAN) yüzde 45 oranında büyüme kaydettiğini ve bunun bir sonraki aşamada da devam etmesinin beklendiğini belirten Abdulaziz, Çin'in ASEAN'daki en büyük ülke olduğunu ve Kuala Lumpur ile Pekin arasındaki ticari hacmin önemli olduğunu kaydetti.