ABD, Irak’ı İran’dan ‘bağımsızlaştırmayı’ öncelikleri arasına aldı

ABD Dışişleri Bakanlığı Stratejik Diyalog görüşmelerinde Bağdat ile olan ortaklığı yenilemek istediğini vurguladı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price (Reuters)
TT

ABD, Irak’ı İran’dan ‘bağımsızlaştırmayı’ öncelikleri arasına aldı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price (Reuters)

ABD, Irak’ın enerji ve diğer ekonomik kaynaklarda kendine yeterli hale gelerek İran’dan bağımsızlığını elde etmesini arzuladığını dile getirerek, bağımsızlaşma hedefine ulaşmak için Irak ile işbirliğini güçlendirmek ve ilişkileri geliştirmek istediğini açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin daha önce Stratejik Diyalog görüşmeleri kapsamında imzalanan anlaşmaları Irak hükümeti ile ortaklık bağlamında değerlendirdiğini, ortaklığı yenilemek ve iki ülke arasında Çarşamba günü düzenlenmesi kararlaştırılan Stratejik Diyalog görüşmesinin başarılı olmasını istediğini kaydetti.
Irak hükümetinin diğer bazı ülkelerle imzaladığı enerji anlaşmalarının çoğunun günün sonunda Irak’ın enerji konusunda kendine yeterli hale gelmesinin önünü açacağını söyleyen Price, “Bu anlaşmaların Irak’ın İran’a bağımlılığına son vermesini umuyoruz” diyerek, bir sonraki anlaşma yapılana kadar Irak’ın (İran) yaptırımlardan muafiyetinin yenilenmesinin uygun bir karar olduğunu, anlaşmaların yapılıp uygulamaya konulabileceğini ve Irak enerji sektörünün tamamen geliştirilebileceğini belirtti.
Price, “Muafiyetlerin 120 gün süreliğine uzatılması, Irak hükümetinin 120 gün içerisinde enerjide kendine yeterliliği güçlendirmeyi hedefleyen tedbirleri alabileceğine ve bedeli ağır olan İran enerjisine olan bağımlılığını azaltabileceğine olan inancımız çerçevesinde geldi. Irak hükümeti ile olan stratejik ortaklık önemli; iki tur gerçekleştirdik ve bir sonraki toplantıyı sabırsızlıkla bekliyoruz. (Stratejik ortaklık) iki ülkeye fayda sağlayan bir ortaklıktır. Bu ortaklığın önümüzdeki gün, hafta ve yıllarda derinleşmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD yönetimi, yasaya bağlılığını koruyor
Price’ın açıklaması, Washington’ın eski ABD yönetiminin yürürlüğe koyduğu İran’a yönelik yaptırım yasasını sıkı bir şekilde uyguladığı ve buna aykırı davrananları cezalandırdığı bir dönemde, ABD’nin elektrik ve diğer bazı enerji kaynaklarını İran’dan satın alması için Irak’a müsamaha göstermesi kapsamında geldi. Mevcut ABD yönetimi İran ile nükleer programı konusunda yeni bir anlaşmaya varana dek söz konusu yasaya bağlılığını koruyor.
Bağdat hükümeti, Çarşamba günü başlayacak ABD ile Stratejik Diyalog görüşmelerinin yeni turunda Washington ile ilişkilerin geleceğini ve ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesi meselesini görüşmeyi talep etmişti.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Nisan’da Irak hükümeti ile stratejik diyaloğumuzu yenilemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu, güvenlikten kültür, ticaret ve iklime kadar birçok alanda ortak çıkarlarımızı tartışmak için önemli bir fırsat olacak” ifadelerini kullandı. Haziran 2020’de Donald Trump yönetimi döneminde başlayan Stratejik Diyalog görüşmelerinin içeriğinde güvenlik, ekonomi ve eğitim meseleleri yer alıyor.
Psaki, açıklamasının devamında, “(Stratejik Diyalog) toplantıları Irak'taki koalisyon güçlerinin tek amacının, DEAŞ’ın yeniden yapılanmasının engellenmesinin sağlanması için Irak kuvvetlerini eğitmek ve onlara danışmanlık sunmak olduğunu açıklığa kavuşturacak. Aynı zamanda ABD, en başta ve her şeyden önce Irak'ın egemenliğine bağlıdır. İki ülke arasındaki Stratejik Çerçeve Anlaşması'nda belirlenen ortaklığımızın geleceği konusunda Iraklı liderler ile önemli görüşmeler yapmayı sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesi, Stratejik Diyalog görüşmelerinin önemli meselesi kabul ediliyor. Nitekim ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) 2 bin 500’den fazla askerin Irak’tan çekildiğini ve bu sayının diyalog görüşmelerinin başladığı Haziran ayından bu yana ülkedeki ABD güçlerinin toplam sayısının yüzde 60’ına denk geldiğini belirtti.

Irak, ABD savaşçı güçlerin Irak’tan çekilmesi için çabalıyor
Irak, ABD’li askeri danışmanların rolünü korumakla birlikte ABD savaşçı güçlerin tamamının Irak’tan çekilmesi için çabalıyor. Gözlemciler, eğitim ve yeniden yapılanma sonucu Irak güvenlik güçlerinin performansında gözle görülür iyileşme olduğunu söylüyor. Buna ek olarak, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi Irak askeri güçlerin etkinliğini artırma düşüncesi ile son zamanlarda birçok askeri yetkilinin pozisyonunda değişiklikler yaptı.
ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Tueller, geçen hafta sanal ortamda düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, ABD hükümetinin, DEAŞ ve teröristlerin bölgesel güvenliği tehdit etmesini engellemede Irak hükümetine yardım edilmesi gerektiği sürece Irak’taki varlığını korumaya çalışacağını söyledi. Tueller, açıklamasında, “Irak’ın gelecek seçimleri, Irak demokrasisinde bir dönüm noktasını temsil ediyor. Seçimlerde aktif uluslararası denetim, seçim sürecine olan güveni güçlendirmede faydalı olacak ve 2018 seçimlerindeki düşük katılımın -ki bu durum İran ile müttefik partilerin Temsilciler Meclisi’nde kazanımlar elde etmesine yol açmıştı- tekrarlanmasını önleyecektir. Sanırım, ABD’nin Irak’a odaklanmasının, Irak ile güçlü ilişkilerin inşası için çok büyüyeceğini göreceğiz çünkü bu gerçekten bizim için önemli” ifadelerini kullandı.



BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.


Hamas: İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşmesi Gazze Anlaşmasını ihlal ediyor

Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
TT

Hamas: İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşmesi Gazze Anlaşmasını ihlal ediyor

Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)

Hamas hareketi çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşme, öldürme ve tutuklama konusundaki ısrarının Gazze ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali olduğunu belirtti. Hamas yaptığı açıklamada, “İşgalin Refah tünellerinde mahsur kalan direnişçilerin peşine düşme, öldürme ve tutuklama yoluyla işlediği vahşi suç, Gazze ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali ve bu anlaşmayı baltalama ve çökertme yönündeki devam eden girişimlerin kesin kanıtıdır” ifadelerini kullandı.

Hamas, savaşçılar ve evlerine dönüş sorununu çözmek için geçtiğimiz ay boyunca çeşitli siyasi liderler ve arabulucularla temaslarda bulunarak önemli çabalar sarf ettiğini belirtti ve “Ancak İşgal, öldürme, kovalama ve tutuklama söylemlerine öncelik vererek tüm bu çabaları engelledi” dedi.

 İsrail, bu ayın başlarında Teğmen Hadar Goldin'in naaşını teslim almasının ardından, tünellerden güvenle çıkabileceklerine dair verdiği sözü görmezden gelerek, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde tünellerde saklanan Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın silahlı mensuplarının peşine düştü, onlara yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichai Adraee, Çarşamba sabahı ordu güçlerinin, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde, bölgedeki bir tünelden çıktıklarına inanılan altı militanı hedef aldığını söyledi.

İsrail ordusu, hava kuvvetlerinin militanlara ateş açtığını belirtti. Daha sonra bölgede bir ceset bulunurken, yakınlardaki bir çatışmada üç silahlı adamın daha öldürüldüğünü, askerlerin ayrıca bir binada bulunan iki militanı tutukladığını açıkladı.

İsrail medyası, ateşkes anlaşmasına göre İsrail kontrolü altında olan Refah bölgesinde onlarca silahlı adamın bir yeraltı tüneline sığındığını bildirdi. Bu kişilere güvenli koridor sağlama taleplerine ilişkin müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı.

İsrail Kamu Yayın Kurumu muhabirine göre, “Tutuklananlar, kendilerini yerinde sorguya çekmek üzere nakleden askerlere ateş açmadan Nahal Tugayı'na teslim oldular. Askerler sorguda Refah'ın doğusundaki el-Cüneyne semtinde devam eden operasyona yakın tünellerde ve bölgelerde kalan militan sayısı hakkında yeni bilgiler edinmeye çalıştılar.”

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, geçen hafta 20 militan etkisiz hale getirildi, 8 militan ise bölgeden kaçmaya çalışırken tutuklandı.

İsrail askeri kaynakları, bölgede yaklaşık 40 militan olduğunu tahmin ediyor. Bu sayı, son günlerde 60 ila 80’di. Kaynaklar, Refah'taki Doğu Bölgesi Taburu’nun komutanı veya yardımcısının da bu militanlar arasında olduğunu tahmin ediyor.

Artan baskı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en güneyinde bulunan kentte son kalan tünellere yönelik operasyonlar başlatarak Hamas militanları üzerindeki baskısını artırmaya başladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, bu savaşçılara güvenli geçiş sağlayacak her türlü çözümü reddederek sert bir tutum benimsemişti. Onları öldürmenin veya teslim olmaya zorlamanın önemini vurgulamıştı. Kuvvetlerine bu doğrultuda talimat vermiş ve yaklaşık iki hafta önce onların peşine düşüp yakalamak için askeri harekâtlarını yoğunlaştırmışlardı.

Hamas, arabulucularla koordinasyon halinde, savaşçılarının güvenli bir şekilde bölgeden çıkışını garanti eden bir çözüm karşılığında, 2014’teki savaşta esir alınan Teğmen Hadar Goldin'in naaşının iadesi konusunda mutabakata varmıştı.

sdfrgt
İsrailli Teğmen Hadar Goldin'in naaşı 2014'ten beri Hamas'ın elindeydi (İsrail medyası)

ABD, bu süreci tamamlamak için başta Türkiye olmak üzere arabulucularla çalıştı. Hamas, savaşçılarının güvenli bir şekilde çıkışı için çalışılacağına dair güvence aldıktan sonra naaşı teslim etti. Ancak Trump yönetiminin temsilcileri İsrail'i bu konuda ikna edemedi ve mesele çözümsüz kaldı.

Üst düzey bir Hamas heyeti, geçtiğimiz günlerde Mısır İstihbarat Şefi Hasan Reşad ile Refah tünellerindeki savaşçılar konusunu görüştü. Hamas heyeti, Mısır tarafının savaşçıların güvenli bir şekilde bölgeden çıkışı ve can güvenliklerinin sağlanması için tüm arabulucular ve taraflarla yoğun bir şekilde çalışmasını talep etti.

Hamas kaynakları, Şarkul Avsat'a, İsrail'in uzlaşmaz tutumu ve işgalcilerin herhangi bir çözümü reddetmesi nedeniyle sorunun çözümsüz kaldığını söyledi.

Devam eden ihlaller

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki ihlalleri de devam etti. Bir İsrail tankından ateşlenen top mermisi, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Magazi Mülteci Kampı’nın doğusunda odun toplayan bir Filistinliyi öldürdü. Bir Filistinli de, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusundaki Beni Süheyla beldesine düzenlenen bir İHA saldırısında hayatını kaybetti. Bir diğer Filistinli ise iki gün önce beldeye düzenlenen saldırıda aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.

İsrail güçleri, Sarı Hat'ın doğusunda kontrolü altındaki bölgelerde ve Hamas kontrolündeki çevre bölgelerde Filistinlilerin evlerini ve altyapıyı büyük çapta yıkmaya devam ediyor. Bu bölgelerde hava saldırıları, topçu bombardımanı ve silahlı çatışmalar yaşanıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı günlük raporunda, son 24 saatte (Salı öğleden sonra ile Çarşamba arasında) Gazze Şeridi'ndeki hastanelere iki yeni ölü ve sekiz yeni ulaşılan naaş olmak üzere 10 cenaze ulaştığını duyurdu. Böylece ateşkesten bu yana toplam ölü sayısı 347'ye (Çarşamba günkü yeni kayıplar hariç), yaralı sayısı 889’a ulaştı. Savaş sırasında ve daha önceki dönemlerde düzenlenen hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin 596'sının cenazesine ulaşıldı.

7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 170.965 yaralıyla birlikte 69.785'e yükseldi.

Bakanlık ayrıca, İsrail tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla teslim edilen 15 Filistinlinin naaşının teslim alındığını duyurdu. Böylece teslim alınan toplam naaş sayısı 345'e ulaştı ve bunlardan 99'unun kimliği belirlendi. Bakanlık, ekiplerinin naaşları, muayene, kaydetme ve ailelerine teslim hazırlıkları kapsamında, yerleşik tıbbi prosedür ve protokollere göre incelemeye devam ettiğini belirtti.

Son cenazeleri teslim etme operasyonu, Hamas ile İsrail arasında gerçekleşen ve İsrail'in bir başka rehinenin cenazesini teslim aldığı bir takasın bir parçasıydı. Böylece Gazze Şeridi'nde biri İsrailli bir işçiye, diğeri ise Taylandlı bir işçiye ait iki cenaze kaldı.