Kudva’nın siyasal İslam’a dair açıklamaları Filistin seçim yarışını ateşliyor

Nasır el-Kudva ve Fadva el-Bergusi, ‘Özgürlük’ seçim listesini kaydetmek için başvuruda bulunduktan sonra (AP)
Nasır el-Kudva ve Fadva el-Bergusi, ‘Özgürlük’ seçim listesini kaydetmek için başvuruda bulunduktan sonra (AP)
TT

Kudva’nın siyasal İslam’a dair açıklamaları Filistin seçim yarışını ateşliyor

Nasır el-Kudva ve Fadva el-Bergusi, ‘Özgürlük’ seçim listesini kaydetmek için başvuruda bulunduktan sonra (AP)
Nasır el-Kudva ve Fadva el-Bergusi, ‘Özgürlük’ seçim listesini kaydetmek için başvuruda bulunduktan sonra (AP)

Halil Musa
‘Filistin Ulusal Forumu’ Başkanı Nasır el-Kudva, Fetih ve Hamas hareketleri arasında gerçekleşen son uzlaşılara tepki gösterdi. Kudva, bu uzlaşıların, bölünmeyi ve güç paylaşımını sürdürmek ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi arasındaki ayrılığı devam ettirmek için bir formül olduğunu söyledi.
İki hareketin liderlerinin İstanbul’da elde ettikleri söz konusu uzlaşılar, ‘bölünmeyi sona erdirmek için bir geçit’ olarak, genel seçimlerin yapılmasına olanak tanıdı. Daha sonra ise ulusal birliği yeniden tesis etmek ve bölünmeyi sona erdirmek için çalışacak bir ulusal birlik hükümeti kurulacak.

Yasadışı ve geçici
Kudva’nın bu uzlaşıyı reddetmesi, onu ‘Filistin Ulusal Forumu’nu kurmaya ve daha sonra ihraç edildiği Fetih’ten ayrı bir seçim listesi oluşturmaya iten nedenlerden biri oldu. Kudva, 20 yıl önce İsrail’de gözaltına alınan, hareketin merkez komitesi üyesi Mervan el-Bergusi ile bir ittifak kurdu.
Ancak Kudva, Fetih’in ihraç kararını ‘yasadışı ve geçici’ olarak değerlendirirken, harekete geri döneceğini düşünüyor. Hareketin 2006’da olduğu gibi yasama seçimlerindeki kaybının tekrarlanmayacağını belirten Kudva, kayıp oyların olmayacağını söyledi. Nasır el-Kudva, Fetih Hareketi’nin kadrolarının Hamas’a oy verdiği seçimlerdeki ‘cezalandırıcı oylamaya’ dikkati çekti.
Fetih Hareketi ve akımları, gelecek Mayıs ayında yapılması planlanan yasama seçimlerine üç listeyle giriyor. Öyle ki Kudva ve Bergusi tarafından desteklenen ‘Özgürlük’ listesi, hareketin kendi resmi listesi ve hareketten ihraç edilen Muhammed Dahlan’ın ‘Gelecek’ listesi bu listeleri oluşturuyor.
Kudva, tüm Fetih destekçilerinin oylarının bu 3 listeye dağılacağına inanırken, hareketin tüm akımlarının ‘siyasal İslam ile sorunları’ olduğuna işaret ediyor.
Kudva’ya göre Fetih Hareketi’nin, Hamas ve İslami Cihad tarafından temsil edilen siyasal İslam ile farklılıkları var. Ancak bu durumun ise ‘herkes için kabul edilebilir net bir siyasi programa dayalı tam bir siyasi ortaklığa ulaşmayı’ gerektirdiğini söyleyen Kudva, “Fetih ve Hamas hareketlerinin uzlaşması iki taraf arasındaki farklılıkları gizledi, ancak onları sona erdirmedi” dedi.

Hamas reddediyor
Hamas, Kudva’nın ifadelerini reddederken bunları, ‘siyasi ve ulusal bir hata’ olarak nitelendirdi. Hamas, “Bu ifadeler, halkımızı parçalamayı ve bölünmeyi uzatmayı amaçlayan Siyonist- ABD tutum ve kararlarıyla tutarlıdır” dedi.
Hareket, Filistin halkının siyasi çoğulculuğa dayalı uzun bir mücadele tarihi olduğunu vurguladı.
Ancak Kudva, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Hamas’ın kendisine yönelik saldırısının ‘seçim rekabeti’ bağlamında geldiğini belirtti. Nasır el-Kudva, siyasal İslam hususundaki ifadelerinin, ‘Fetih’in Filistin siyasi sistemi üzerindeki tekelini sona erdirmesi karşılığında Hamas’ın da Gazze Şeridi üzerindeki kontrolünden vazgeçmesine dayalı doğru temeller üzerinde’ ulusal birliği yeniden tesis etme yollarını tartışmanın bir parçası olduğunu söyledi.
Kudva, ‘kotalardan uzak bir ortaklığa ve statükoyu yenilemeyi amaçlayan siyasi anlaşmalara göre’ ulusal birliğin yeniden sağlanması ve bölünmenin sona erdirilmesi çağrısı yaptı.

Bergusi ile temaslar
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre Fetih Merkezi Komite üyesi Hüseyin eş-Şeyh, Mervan el-Bergusi’nin eşi Fadva el-Bergusi ile ‘Mervan el-Bergusi’yi geri adım atmaya ve ‘Özgürlük’ listesinden çekilmeye’ ikna etmek amacıyla temaslar yürütüyor.
İsmini vermek istemeyen bir Fetih yetkilisi, Kudva’nın siyasal İslam hakkındaki açıklamalarına yorum yapmayı reddetti. Yetkili, Kudva’nın ilerleyen günlerde seçim listesine destek toplamak amacıyla Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi'ni ziyaret edeceğini de ekledi.
Fetih Hareketi, Bergusi’ye karşı gerilim oluşturmamaya ve Kudva ile yaşananlar gibi onu da ihraç etmek üzere prosedürler başlatmaya hevesli. Bu durum, Bergusi’nin 20 yıldır İsrail’de esir olması ve Filistinliler arasında geniş bir halk tabanına sahip olmasından kaynaklanıyor.
Hüseyin eş-Şeyh, Bergusi’nin Fetih Hareketi’nin bir lideri ve merkez komitesinin bir üyesi olarak kabul edildiğini ve kendisiyle diyaloğun devam ettiğini söyledi. Şeyh, Bergusi’nin ‘hareketin birliği ve uyumu’ konusundaki kararlılığının, tüm Fetih liderleriyle aynı olduğunu vurguladı.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.