SOHR raporu: Suriye’de Nusayri iç çatışması büyüyor

SOHR Şam ve kırsalında güvenlik kaosunun arttığını söylüyor

6 Nisan’da İdlib kırsalındaki tarihi bir yerde Halep’ten yerinden edilmiş bir Suriyeli (AFP)
6 Nisan’da İdlib kırsalındaki tarihi bir yerde Halep’ten yerinden edilmiş bir Suriyeli (AFP)
TT

SOHR raporu: Suriye’de Nusayri iç çatışması büyüyor

6 Nisan’da İdlib kırsalındaki tarihi bir yerde Halep’ten yerinden edilmiş bir Suriyeli (AFP)
6 Nisan’da İdlib kırsalındaki tarihi bir yerde Halep’ten yerinden edilmiş bir Suriyeli (AFP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) yayınladığı son insan hakları raporu Şam rejiminin kontrolündeki bölgelerde yaşanan ekonomik krizin etkilerinin daha da kötüleştiğini ortaya koydu. Lazkiye’de rejim yanlısı milisler arasındaki “çatışmalarla” eş zamanlı olarak Esed aşiretinin kalesi olan Kardaha’da tansiyonun yükselmesine dikkati çekti.
SOHR, raporunda “Suriye rejiminin kontrolünde bulunan bölgeler, günlük yaşam ile ilgili olarak felaket koşullarına tanık oluyor. Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının anormal bir şekilde yükselmesi, halkın en basit günlük ihtiyaçlarını karşılayamaması, büyük krizler ve ekmek ile yakıt alabilmek için oluşturulan uzun kuyrukların ortasında yaşam gerçekliği, aynı hızda devam ederse gerçek bir kıtlık yaşanabileceğine dair uyarı çanları çalıyor” ifadelerini kullandı.
Ürdün sınırındaki Dera ili geçtiğimiz ay “güvenlik kaosu ve suikast olaylarında” ön plana çıktı. Zira SOHR 39’u rejim ve birimlerine mensup işbirliği yapan ve uzlaşan güçlerden olmak üzere 48 kişinin öldüğünü belgeledi. Aynı şekilde Dera’da geçtiğimiz ayın 18’inde “Suriye devriminin başlamasının yıldönümünde el-Ömeri Camii meydanında ve diğer yerlerde toplu gösteriler düzenlendi. Gösterilerde Suriyelilerin farklı oluşumları ile özgürlük, adalet ve eşitlik talebinde bulunmak üzere meydanlara çıktığı Suriye devriminin parametreleri ve ilkeleri vurgulandı”.
Kuneytra kırsalında ise rejime bağlı güvenlik güçleri 10 tutukluyu serbest bıraktı. Bu adım “ünlü Saydnaya Askeri Hapishanesi’nde yaklaşık iki yıl süren bir tutukluluk süresinden sonra” geldi. Geçtiğimiz ayın 5’inde Suveyda ilinin batı kırsalındaki el-Harba kasabasında kimliği belirsiz cesetler bulundu. Buna ek olarak kasaba sakinleri üzerine birkaç el kurşun sıkılarak öldürülmüş ve meçhul bir şekilde devlet hastanesi yakınlarındaki bir arabaya atılmış Ürdün uyruklu genç bir erkek cesedi buldu. Aynı zamanda Suveyda ilinin batı kırsalındaki el-Harba kasabasında silahlı kişiler, bir çiftçinin motosikletini çalmak için önünü keserken Suveyda’nın batı kırsalındaki üç çiftçi kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından kaçırıldı.
Suriye Dürzilerinin merkezi Suveyda, 1925 yılında Fransızlara karşı yapılan Büyük Suriye Devrimi’nin Başkomutanı Sultan Paşa el-Atraş’ın ölümünün yıldönümünde el-Kurayya kasabasında Suveyda halkı ve sakinleri tarafından düzenlenen bir gösteriye tanık oldu. Sultan Paşa’nın memleketi el-Kurayya’da düzenlenen gösteriye onlarca kişi katıldı ve tutukluların serbest bırakılması için sloganlar atıldı.
2011’de barışçıl muhalif gösterilerin başlamasının yıldönümü olan 15 Mart’ta Şam, geniş çaplı bir güvenlik alarmına geçilmesine tanık olmuştu. Rejimin kontrol noktalarının Doğu Guta ve Batı Guta’nın tüm bölgelerine çıkan ana ve ara yolları kapatmasının yanı sıra kontrol noktaları sıklaştırıldı ve ara yollarda ve ana caddelerde bazı geçici kontrol noktaları oluşturuldu. SOHR “Bu, rejime bağlı güvenlik birimlerinin Batı Guta'da Suriye devriminin yıldönümünde rejimin kontrol noktalarına karşı askeri operasyonlar gerçekleştirmek amacıyla başkente girmeyi planlayan üç kişiyi tutuklaması ve üç kişiyi de öldürmesi sonucunda geldi” şeklinde açıklama yaptı.
Şam'ın güneyinde rejime bağlı güvenlik birimleri ve İran yanlısı milisler, Babila ve Seyyide Zeyneb bölgeleri arasındaki yolu toprak yığınları ile kapattı.
17 Mart’ta İsrail'in Şam Uluslararası Havaalanı’na birkaç kilometre uzaklıkta bulunan rejim güçlerine ait askeri garnizonları vurmasının ardından İranlı milislere ait silah depolarını hedef alan hava saldırıları sonucunda başkent çevresinde patlamalar meydana geldi.
Halep iline gelince SOHR raporunda, ülkenin bozkır bölgesi olan Badiye’de İranlı milislerin kontrolündeki Halep-Hama-Rakka üçgeninde Halep’in güney kırsalındaki Hanasır’ın Recm es-Savan bölgesindeki tarım arazilerinden birinde Tel ed-Daman kırsalı sakinlerinden dört çobanın cesedinin bulunduğunu belgeledi.
Deyr-i Zor'un doğu kırsalında İran milislerinin kontrolündeki el-Meyadin kentinde, el-Berid bölgesi yakınlarında boğazı kesilerek öldürülmüş elleri bağlı genç bir erkek cesedi bulundu. Diğer taraftan Şii Kudüs Tugayı üyelerinden bir grup, Deyr-i Zor kentindeki Devlet Güvenlik Şubesi binasına şahsi silahlarla saldırdı. SOHR’a göre saldırı sonucu Kudüs Tugayı’ndan iki kişi hayatını kaybetti.
Ülkenin kuzeybatısında SOHR “Beşşar Esed’in memleketi el-Kardaha kenti, özellikle büyük bir ekonomik çöküşün ortasında Esed’i destekleyen çevrelerde, Esed aşiretine mensup kişiler ile diğer Nusayri aşiretler arasında elektronik ve bilgisayar ithalatı ve ticareti ile bu konuyla ilgili diğer meseleler hakkında büyük tartışmalara tanık oldu” şeklinde açıklama yaptı. Aynı şekilde SOHR’a göre Lazkiye kırsal kesimi de iç çatışmalar ile birlikte rejime bağlı silahlı milislerin kendi aralarındaki büyük bir gerginliğe tanık oldu. SOHR yaptığı açıklamada “Lübnan’daki Suriye İstihbarat Dairesi'nin eski Başkanı Gazi Kenan’ın memleketi Bhamra köyünde duvarlara Esed rejimine karşıt sloganlar yazılmasının ardından gözaltı operasyonu başlatıldı. Rejime bağlı güvenlik birimleri baskınlar düzenleyip bazı kişileri gözaltına aldı. Bhamra, Kardaha’nın bitişiğinde yer alıyor” ifadelerini kullandı.



Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
TT

Lahbib: İsrail'in Gazze'de uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planları, yardımların engellenmesi anlamına geliyor

İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)
İnsani yardım malzemesi yüklü tırlar Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriyor. (DPA)

Avrupa Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde uluslararası insani yardım kuruluşlarını yasaklama planlarının, hayat kurtaran yardımların bölgeye ulaşmasını engelleyeceğini belirtti.

Lahbib, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Avrupa Birliği’nin (AB) tutumunun net olduğunu vurgulayarak, “Sivil toplum kuruluşlarının mevcut haliyle kayıt altına alınması yasasının uygulanması mümkün değil” dedi.

Lahbib, insani yardımların önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı ve “Uluslararası insancıl hukuk, herhangi bir belirsizliğe yer bırakmıyor; yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalı” ifadesini kullandı.

İsrail medyası, hükümetin dün yaptığı açıklamaya dayanarak, Sınır Tanımayan Doktorlar, ActionAid ve Oxfam gibi onlarca insani yardım örgütünün lisanslarının iptal edileceğini ve bunların ‘terörle bağlantılı’ olduğu gerekçesiyle kapatılabileceğini duyurmuştu.

Bazı uluslararası yardım kuruluşları, kayıtlarının iptal edilmesi riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Eğer 31 Aralık’a kadar İsrail makamlarının belirlediği yeni kriterlere uyum sağlamazlarsa, 60 gün içinde faaliyetlerini durdurmak veya Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki çalışmalarına kısıtlama getirmek zorunda kalabilirler.


Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
TT

Süveyda’da el bombası patladı: 1 ölü, 2 yaralı

Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)
Geçen temmuz ayında Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle yükselen duman (Arşiv – DPA)

Şarku’l Avsat Suriye devlet televizyonu El-İhbariyye'den aktardığı habere göre bugün (Çarşamba) Süveyda kentinde meydana gelen el bombası patlamasında bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi yaralandı.


Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

Sinvar'a yakınlığı bulunan ve serbest bırakılan bir mahkum, Gazze'deki Hamas içinde bir isyana öncülük ediyor ve bu durum bazı Hamas liderlerini öfkelendiriyor

Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)
Gazze'nin güneyindeki Refah'ta, Hamas'ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları üyeleri (Arşiv- Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketi, iki yıl süren İsrail savaşı sırasında liderlerinin suikastlara kurban gitmesinin ardından bir dizi liderlik değişikliği yaşıyor. Bu durum, hareketin eski lideri olan ve Ekim 2024'te Refah'ta İsrail güçleriyle çıkan çatışmalarda beklenmedik bir şekilde öldürülen Yahya Sinvar'a yakın kişilerin daha fazla öne çıkmasına neden oldu.

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynaklarına göre, serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, siyasi büro üyesi ve savaş öncesinde hareketin medya departmanından sorumlu olan serbest bırakılan mahkum Ali el-Amudi, kendisi ve Sinvar'a yakın bir dizi kişinin Gazze Şeridi'ndeki hareketi yönetmekle görevlendirilmesinin ardından, Gazze Şeridi'ndeki siyasi bürosunun başına geçti. Bu kişilerin çoğu, Şeridin güneyindeki Han Yunus'ta yaşıyor.

Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)Hamas lideri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye'in 2017'de Gazze'de çekilmiş fotoğrafı (Arşiv- Reuters)

2011 Gilad Şalit esir takasıyla serbest bırakılan eski bir mahkum olan el-Amudi, Gazze Şeridi yönetiminin merkez figürü haline geldi. İsrail hapishanelerinde kaldıkları süre boyunca ve serbest bırakıldıktan sonra Sinvar'a çok yakındı ve sık sık toplantılarına ve diğer etkinliklerine eşlik etti.

Bazı kaynaklar, Gazze Şeridi'nde siyasi büro için gerçek bir seçim yapılmadığını, bunun yerine sürecin atama, onaylama ve istişare yoluyla yürütüldüğünü söylüyor.

Bazı kaynaklar operasyonun “iç yönetmelikleri ihlal ederek” gerçekleştirildiğini söylerken, diğerleri amacın “iç eksiklikleri gidermek” olduğunu ve “seçilenlerin hepsinin Tevfik Ebu Naim, Salah Ebu Şarik ve diğerleri gibi Sinvar'a yakın kişiler olduğunu” açıkladı.

Kaynaklar, el-Amudi'nin şu anda Gazze'deki Hamas içinde “devrim” olarak nitelendirilebilecek bir harekete öncülük ettiğini söylüyor. Özellikle İsrail saldırılarında yaralanan ilçe idari organlarının başındaki bazı yerel liderleri görevden aldı ve yerlerine atamalar yaptı. Savaş sırasında sorumluluklarının bir kısmından vazgeçen diğer kişiler için de aynı şeyi yaptı. Suikasta uğrayan, başka nedenlerle görevden alınan veya farklı görevlere atanan eski liderlerin yerine geçecek kişileri aramaya devam ediyor.

Bazı kaynaklara göre, bu adımlar Gazze Şeridi içindeki yerel Hamas liderlerinin yanı sıra yurtdışındaki liderler arasında da öfkeye yol açtı. Şeridin dışındaki siyasi büro üyelerinden bazıları yerel liderlere, "Olanlar kabul edilemez ve iç hukuka aykırıdır; önümüzdeki günlerde hareketin liderinin seçilmesini beklemeliyiz ki, bir yıl sonra yapılacak genel seçimlere kadar bazı bölgelerin liderliğindeki boşlukların geçici olarak doldurulması konusunda bir anlaşmaya varılabilsin" şeklinde bilgi verdi.

İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)İzzeddin el-Haddad (Fotoğraf el-Kassam tarafından yayınlandı)

Kaynaklar, Gazze Şeridi'ndeki Hamas içinde siyasi düzeyde hüküm süren "kaosun" aksine, askeri kanadında istikrarlı bir durumun söz konusu olduğunu ve yeniden yapılanmanın sorunsuz ve sistematik bir şekilde devam ettiğini belirtiyor. İzzeddin Kassam Tugayları'nın yeni Genelkurmay Başkanı İzzeddin Haddad'ın savaş sırasında suikasta kurban giden veya öldürülenlerin yerine yeni atamalar yapmak üzere bir dizi toplantı düzenlediğini ve çeşitli kararlar aldığını ifade ediyorlar. Ayrıca, tüm taraflarla sürekli iletişim kurarak siyasi düzeydeki farklılıkların veya anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye ve böylece her düzeyde istikrarı sağlamaya çalışıyor.

Kaynaklara göre Haddad, bazı bölgelerdeki tugay komutanları da dahil olmak üzere çeşitli liderlik pozisyonlarındaki boşlukları doldurmak için çalışırken, asıl komutanlarının suikast sonucu öldürülmesinin ardından bu tugayları yönetmek üzere atanmış diğer kişileri de görevde tutuyor.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu, İzzeddin Haddad'ın komuta ettiği Gazze Şehri Tugayı hariç, suikast sonucu öldürdü. Yerine Muhanned Receb atandı.

Savaş sırasında İsrail, Gazze Şeridi'ndeki (Kuzey, Merkez, Han Yunus ve Refah) tugay komutanlarının çoğunu suikastla öldürdü. Bunun istisnası, Muhannad Receb'ın yerine geçen İzzeddin el-Haddad'ın komutasındaki “Gazze Şehri Tugayı”ydı.

Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)Gazze'deki Hamas savaşçıları (Arşiv-Reuters)

Çeşitli kanatları ve kademeleriyle Hamas, İsrail'in çeşitli kaynaklarını hedef alması sonucu mali krizden muzdarip olmuş durumda. Bununla birlikte, savaş sırasında veya sonrasında, farklı oranlarda ve zamanlarda da olsa, maaş ve ödenekleri tamamen kesmedi.

Gerçekte Hamas, 7 Ekim 2023 saldırısının ardından, 1987'deki kuruluşundan bu yana eşi benzeri görülmemiş son derece karmaşık bir dönemle karşı karşıya. Hareketin gözlemcilerine göre, Gazze Şeridi'ne sınır komşusu İsrail tesislerine ve kasabalarına yönelik saldırılarla başlayan bu saldırı, İsrail'i uzun süreli bir savaşa sürükledi.

Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim, hareketin “askeri yenilginin, örgütsel tükenmişliğin, siyasi karmaşanın ve geleceği ile rolü hakkındaki varoluşsal kaygının iç içe geçtiği bir aşamaya girdiği” değerlendirmesinde bulunuyor.

İbrahim, İsrail savaşının, Hamas'ın siyasi büro üyelerinin ve Gazze Şeridi'ni yıllarca yöneten idari komitelerin başkanlarının çoğunu kaybetmesinin ardından, liderlik ve karar alma yapısını vurduğunu açıkladı. Bu durum, doldurulması kolay olmayan derin bir liderlik boşluğu yarattı ve hareket içinde geleceği ve bir sonraki aşama hakkında anlaşmazlıkları ortaya çıkardı: Bu bir yönetim aşaması mı, örgütsel hayatta kalma aşaması mı yoksa sadece uzun süreli bir krizi yönetme aşaması mı olacak?

Hamas'tan birkaç kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: "İşlerin iyi ve sorunsuz gittiğini söylemek mümkün değil. Birçok zorluk var ve yaşananlar, hiçbir şey bırakmayan ve hareketin liderlerinin çoğunun suikastına neden olan yıkıcı bir savaşın ışığında normal. Geniş bir liderliğe ve Filistin içinde ve dışında geniş bir halk tabanına sahip bir hareket için liderlik boşluğu normaldir ve bir yıl sonra kapsamlı seçimler yapılana kadar mevcut farklılıklar da normaldir."