Mısır, Nahda Barajı anlaşmazlığında "en kötü senaryo" için hazırlanıyor

Mısır Su Kaynakları Bakanı, ülkesinin "zararın olmasını beklemeyeceğini" açıkladı.

Kahire ile Luksor arasında önceki günkü bir uçuşta Nil Nehri'nin, tarım arazilerinin ve evlerin havadan görünümü (EPA)
Kahire ile Luksor arasında önceki günkü bir uçuşta Nil Nehri'nin, tarım arazilerinin ve evlerin havadan görünümü (EPA)
TT

Mısır, Nahda Barajı anlaşmazlığında "en kötü senaryo" için hazırlanıyor

Kahire ile Luksor arasında önceki günkü bir uçuşta Nil Nehri'nin, tarım arazilerinin ve evlerin havadan görünümü (EPA)
Kahire ile Luksor arasında önceki günkü bir uçuşta Nil Nehri'nin, tarım arazilerinin ve evlerin havadan görünümü (EPA)

Mısır hükümeti, Etiyopya’nın Nahda (Rönesans/Hedasi) Barajı’nın doldurulması ve işletilmesine ilişkin Kahire ve Hartum ile bağlayıcı bir anlaşma imzalamadan Temmuz ayında baraj rezervuarını ikinci kez dolum aşamasını uygulama konusundaki ısrarı çerçevesinde, baraj krizine yönelik tüm senaryolar ve olası zararlarla mücadele etmeye hazırlanıyor.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati, ülkesinin, zararın olmasını beklemeyeceğini ve tüm senaryolar için 5 yıl boyunca hazırlandığını ifade etti.
Mısır ve Sudan, Etiyopya'nın barajın ikinci dolum işlemine ilişkin bilgi paylaşımı teklifini reddederek, kapsamlı ve bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varma ihtiyacını vurguladı. Mısır Su Kaynakları Bakanlığı, Mısır'ın Etiyopya tarafından alınan herhangi bir tek taraflı önlemi reddettiğini ve Etiyopya'nın Sudan ve Mısır’a yönelik oldubitti stratejisi ile emrivaki yapma çabalarına siyasi ve teknik kılıf sağlayan formül ve anlaşmaları kabul etmeyeceğini vurguladı.
Mısır, tarım ve içme suyunun yüzde 90'ından fazlasını temin ettiği su payının, baraj dolayısıyla zarar görmesinden endişe ediyor. Mısırlı Bakan, önceki gün bir televizyon kanalına verdiği röportajda, zararın barajlarda kuraklık veya sellerin meydana gelmesinden kaynaklanabileceğini belirterek, bu durumun Mısırlılar üzerinde önemli bir etki olmaması için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
 
Bakan Abdulati açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Herhangi bir acil durumla mücadele etme yeteneğine sahibiz. Devletin pirinç, kamış ve muz ekimini yasallaştırmak ve kanalları kaplamak da dahil olmak üzere 5 yıldır üzerinde çalıştığı bir planı var. Ayrıca barajın doldurulması sırasında yaşanacak şoklara karşı dayanma kabiliyetimizi ve direncimizi ölçüyoruz. Eğer olası yüksek veya orta derecede bir sel yaşanırsa herhangi bir soruna neden olmaz, ancak dolum işlemi sonucu şiddetli bir kuraklıkla karşılaşılırsa sorun ortaya çıkar.”
Nahda Barajı krizinin sona ermesi tüm dünyanın çıkarına oldu
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı, Mısır’ın ülkede su krizi yaşanmasına izin vermeyeceğini söyleyerek, Nahda Barajı krizini müzakere yoluyla sona erdirmenin Etiyopya’nın ve tüm dünyanın çıkarına olduğunu vurguladı.
Bakan ayrıca, "Etiyopya, Nahda Barajı'nın doldurulması ve işletilmesi konusunda bir anlaşmaya varma konusunda iyi niyetli olsaydı, daha önce Washington anlaşmasını kabul ederdi veya daha önce varılan anlaşmalardan herhangi birine geri dönerdi. Ancak onlardan çekildi" dedi.
Abdulati, Etiyopya uzlaşmazlığı devam ederse Mısır ile Etiyopya arasında olası bir askeri çatışma senaryosuna cevaben, "Savaş desteklenemeyecek kadar zor bir kelime. Ondan önce büyük adımlar atılmalı. Bu duruma neden olacak araçlar var. Ancak onlara başvurmak zorunda kalmamalıyız” dedi. Abdulati, Etiyopya'nın Nahda Barajı'nın ikinci dolumunu ve inşaatının tamamlanmasını durdurması karşılığında fon alma talebini reddederek, “Gerçekliği olmayan iddialar” ifadesini kullandı.
 
Bakan, Nahda barajındaki sorunlar konusunda endişeli
Ülkesinin Nahda barajındaki kusurlar ve teknik sorunlar konusundaki endişelerini dile getiren Bakan, bu nedenle barajın çöküşü olan en kötü senaryoya hazırlandığını belirtti. “Milyonda 1 olsa bile barajda bir sorun veya çökme olursa, fazla suyun boşaltılması için baraj çevresinde yüksek bir kemer yapılmasını içeren bir koruma sistemi kurulmalı. Ayrıca çökme durumunda fazla suyu depolamak üzere alçak bölgelere barajlar kurmak gerekiyor. Bu konuda çalışacağız ve 20 milyar Mısır cüneyhine mal olacak.”
Mısır Sulama Bakanı, barajla ilgili olarak Etiyopya tarafından ilgili tüm verileri elde etmediğini de belirterek, birinci seviyenin uluslararası komite için sorunlar içerdiğini, bu nedenle Etiyopya'nın Mısır'a ikinci seviye planını sunma teklifini reddettiğini belirtti. "Etiyopya Mısır'a ikinci seviye tasarımları göstermekten korkması teknik sorunları olduğunu gösteriyor. Bu yüzden olası en kötü senaryo, yani barajın çöküşü üzerinde çalışacağız."
Mısır'ın "son şans" olarak nitelendirdiği Kongo’nun başkentinde geçen hafta yapılan görüşmeler, 10 yıldır devam eden krize ilişkin bir sonuç vermedi. Etiyopya, kalkınma amaçlı elektrik enerjisi üretmek amacıyla barajı 2011 yılında inşa etmeye başladı. Mısır, Etiyopya'yı "iyi niyetle müzakere etmeye yönelik siyasi iradenin yokluğu, ciddiyetsiz ve göstermelik bir müzakere mekanizması yoluyla krizi erteleme ve zaman kazanmaya çalışma çabası" ile suçluyor.



Mısırlı göçmenler Meksika’dan ABD’ye sızmaya çalışıyor

Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 
Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 
TT

Mısırlı göçmenler Meksika’dan ABD’ye sızmaya çalışıyor

Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 
Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 

Bazı Mısır vatandaşlarının Meksika'da tutuklanması, ‘yasadışı göç’ için yeni rotaların varlığı hakkında birçok soruyu gündeme getirdi.

Şarku’l Avsat’ın Meksika medyasından aktardığı habere göre, 129'u Mısırlı olmak üzere 137 göçmen ABD'ye yasadışı yollardan girmeye çalışırken tutuklandı. Meksika basını, tutuklama sürecinin koşullarının netlik kazanmamasına rağmen Akdeniz ülkelerinin topraklarına yönelik göç operasyonlarını kontrol altına almak için önlemlerini sıkılaştırdığından bahsetti. Mısırlı yetkililerin son yedi yıldır topraklarından yasadışı göç olgusunu engelleyici sıkı güvenlik önlemleri uyguladığı bir dönemde, yasadışı göç olgusu hakkında tekrar konuşulması herkesi şaşırttı.

Meksikalı yetkililerden nakledildiği üzere, Meksika Ulusal Göç Enstitüsü, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu merkezi olarak bilinen Meksika Körfezi kıyısındaki Veracruz eyaletinde terk edilmiş bir otobüste 129 Mısırlı ve 8 Moritanyalı göçmen buldu. 

Meksika Ulusal Göç Enstitüsü yaptığı açıklamada, Federal Göçmenlik Bürosu ajanlarının, çoğunluğu Mısır'dan gelen yabancı göçmenleri taşıyan bir yolcu otobüsünün yeri hakkında ihbar aldığını ve yasal işlem başlatıldığını bildirdi. Açıklamaya göre her yolcu, isimlerinin yazılı olduğu bir bileklik takıyordu. 

Her yıl binlerce göçmen, Meksika’nın 3 bin 100 kilometrelik sınırı boyunca ABD'ye gizlice giriyor. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) verilerine göre, 2014'ten geçen yılın sonuna kadar 7 bin 661 göçmen ABD topraklarına geçmeye çalışırken öldü veya kayboldu. Son aylarda, Meksika'da göçmenlikle ilgili yetkili makamlar, Afrika ve Asya'daki 80 ülkeden ve hatta Avrupa ülkelerinden gelen düzensiz göçmen sayısında dikkate değer bir artış olduğunu kaydetti.

Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Başkanı Naile Gabr, “İnsan kaçakçılığı çetelerinin, yasadışı yollardan göç etmek isteyenleri kandırmak için yeni yollar aramaktan vazgeçmediğini” söyledi. Gabr, “Mısır'da ve Akdeniz bölgesindeki bazı ülkelerde güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılmasının bu çetelerin akla gelmeyecek yollar aramaya başvurmasının nedenleri arasında olabileceğine” işaret etti.

Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Gabr, Mısır'ın, yasadışı göçle mücadele stratejisiyle 2016 yılından bu yana göçmenlerin kıyılarından ayrılmasını engellemenin yanı sıra insan kaçakçılığı yapan organize suç çetelerine karşı ‘caydırıcı’ nitelikte cezalar uyguladığını açıkladı. Bu cezalar Mısır'ın göçmenler için bir geçiş ülkesi olarak görülmesine son vermeye katkıda bulundu ve ardından göçmen çeteleri faaliyetlerini yürütmek için alternatif yollar aramaya başladı. 

Gabr, “Türkiye ve Balkanlar üzerinden Avrupa ülkelerine tedavi, eğitim veya spor takımları seyahatleri gibi aldatma yöntemleri yoluyla son zamanlarda popüler olan başka yöntemler olduğunu” da sözlerine ekledi. Gabr, “Bazı Latin Amerika ülkelerinin şu anda turistleri çekmek için kolaylıklar sağladığını ve insan kaçakçılığı çetelerinin suç operasyonlarını yürütmek için bunu kullandığını” belirtti.

Gabr, çeşitli kıtalarda faaliyet gösteren uluslararası ‘insan kaçakçılığı’ çetelerinin faaliyetlerine karşı koymak için uluslararası koordinasyonun önemini vurguladı. Başkanlığını yaptığı Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin çeşitli ülkelerdeki ilgili kurum ve kuruluşlarla yürüttüğü koordinasyona işaret eden Gabr, bu ay sonunda Mısır'ın ev sahipliğinde uluslararası kurumların yanı sıra Afrika ve ABD'den yasadışı göçle mücadele kurumlarının katılımıyla düzenlenen bölgesel konferansa da değindi.

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli ise geçtiğimiz ay İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen Uluslararası Göç ve Kalkınma Konferansı faaliyetlerine katıldığı esnada “operasyonel kabiliyetlerin desteklenmesi, ekipman sağlanması, uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi ve göçmen kaçakçılığı şebekeleri tarafından istismar edilen boşlukların doldurulmasıyla sınır kontrolü ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele alanlarında uluslararası koordinasyonun yoğunlaştırılması gerektiğini” vurguladı.

ABD’nin göç kuralları nedeniyle Meksika sınırındaki binlerce göçmen geçen Mayıs ayında yasadışı şekilde sınırı geçmek yerine sınırın Meksika tarafında kalarak resmi sığınma başvurusu yapmaya başladı.

Kovid-19 pandemisinin başlamasının ardından, Madde 42 ismiyle bilinen yeni bir göç düzenlemesi uygulanmaya başlamıştı. Madde 42, ABD'ye gelen sığınmacıların, bir mahkemeye çıkarılmadan hızlı bir şekilde sınır dışı edilmelerine olanak tanıyordu.

Pandemiye özel olarak çıkarılan bu düzenlemenin süresi cuma günü doldu. Sınır hattındaki göçmenlerin bir kısmı düzenleme değişmeden sınırı geçmeye çalışırken, on binlerce kişiyse sınırın Meksika tarafında kaldı.

Sınırı yasadışı şekilde geçen kişilerin sığınma başvuruları bazı istisnalar dışında geçersiz sayılırken, ABD'ye girişleri 5 yıl süreyle yasaklanıyor. Madde 42'nin yürürlükte olduğu üç yıllık dönemde yasadışı geçişler için böyle bir uygulama yapılmıyordu ve geri gönderilen kişilerin tekrar yasadışı giriş yaptığı vakalar sıklaşmıştı.

Sınır hattında bekleyen on binlerce göçmenin, ABD hükümeti ait bir uygulama üzerinden resmi sığınma başvurusu yapması gerekiyor.

Ancak yavaş internet bağlantısı ve teknik problemler nedeniyle bu işlemlerin çok vakit aldığı, bazı göçmenlerin ise cep telefonu ya da bilgisayarının bulunmadığı belirtiliyor.

Meksika göç ajansının paylaştığı bilgiye göre, birçoğu Haiti, Venezuela ve diğer Latin Amerika ülkelerinden olan sınır hattındaki göçmenlerin sayısı 27 bine yaklaşıyor. ABD'ye göreyse bu rakam 60 bin civarında.