İran, Parçin Askeri Üssü’nü genişletiyor

Intel Lap güvenlik araştırmaları internet sitesinin yayınladığı fotoğrafta Parçin Askeri Üssü’ndeki genişleme çalışmaları görülüyor.

İran, Parçin Askeri Üssü’nü genişletiyor
TT

İran, Parçin Askeri Üssü’nü genişletiyor

İran, Parçin Askeri Üssü’nü genişletiyor

Güvenlik araştırmaları alanında çalışmalar yapan The Intel Lab adlı internet sitesi, yayınladığı uydu fotoğraflarıyla İran’ın başkenti Tahran’ın güneydoğusundaki Parçin Askeri Üssü’nde genişleme çalışmaları yapıldığını ortaya koydu.
Fotoğraflarda söz konusu üste, patlamalara karşı koruma sağlaması amacıyla toprak bariyerlerle çevrilen 4 yeni binanın inşa edildiği görülüyor. Söz konusu fotoğraflar, üste genişleme çalışmalarına ait en yeni görüntü sayılıyor. Geçen yıl yaz aylarında basında Parçin Askeri Üssü’nde patlama gerçekleştiğine dair haberler çıkmıştı. İran makamları bu patlamanın doğalgaz deposundan kaynaklandığını duyurmuştu.  Nitekim geçen yıl temmuz ayında uranyum zenginleştirilen Natanz da dahil olmak üzere İran’ın bazı tesisleri yıllar içinde gizemli patlamalarla sarsıldı.
The Intel Lab sitesinde yer alan bilgilere göre Parçin Askeri Üssü, nükleer silah ve patlama testlerinin yanı sıra uranyum zenginleştirmede kullanılan lazer teknolojisi araştırmaları, kimyasal silah üretimi ve geliştirilmesi ile silah ve füze sanayisi alanlarında da kullanılıyor.
The Intel Lab, üssü genişletme çalışmalarının, Kasım 2020’de onlarca yeni binanın çevresine kalın ve yüksek beton bloklarla duvar örülmesinin ardından geldiğine dikkat çekti.
The Intel Lab, Parçin’deki geniş çaplı inşaat faaliyetlerinin İran’ın balistik füze programıyla ilişkili olarak 2018’de başlamış olabileceğine işaret ettiği haberinde şu ifadelere yer verdi:
“İnşaat faaliyetlerinin bir kısmının, nükleer anlaşma çerçevesinde kısıtlanan veya Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) denetimine tabi olan bazı uygulamalar kapsamına girmesi uzak bir ihtimal değil.”
Nükleer anlaşmanın yürürlüğe girdiği Ocak 2016 öncesinde İran topraklarında askeri boyutlara sahip gizli nükleer faaliyetlerin olduğuna dair şüpheler vardı.
İran, Nükleer anlaşma konusunda anlaşmanın sağlandığı Temmuz 2015’ten iki ay sonra UAEA’nın Eski Müdürü Yukiya Amano’ya Natanz Tesisi’ni ziyaret etmesine izin verdi. İranlı uzmanlar tesisten örnekler alarak UAEA’ya teslim etti.
UAEA söz konusu dönemde, İran’ın nükleer programının “askeri boyutunun olduğu ihtimaline” veya en azından 2003’e kadar böyle bir durumun olup olmadığına ilişkin tüm belirsizliklere ilişkin bir rapor hazırladı.
Batılı istihbarat servislerinin aktardığı bilgilere göre Tahran, anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten birkaç yıl önce nükleer bomba testleri yapmak amacıyla bir laboratuvar oluşturmakla suçlanıyor.



Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
TT

Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, evsiz insanların akıl hastalığı ve bağımlılık nedeniyle uzun süreli olarak zorla hastaneye yatırılmasını kolaylaştıracak bir kararname imzaladı.

Trump’ın perşembe günü imzaladığı kararnamede, bu adımın “kamusal düzeni yeniden tesis etmek” amacıyla yapıldığı savunuluyor.

Kararname kapsamında, akıl hastalıkları ya da uyuşturucu kullanımıyla ilgili davaların görüldüğü mahkemelere fonların artırılması öngörülüyor.

Ayrıca şehirlerde izinsiz kamp kurma, boş evlerin işgal edilmesi ve kamuya açık alanda uyuşturucu kullanımı gibi konularda “azami denetim” politikası uygulayan eyaletlere daha fazla fon sağlanması planlanıyor.

Trump’ın kararnamesi, hukuki ve etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Uzmanlar, bu girişimin etkisinin sınırlı olabileceğini çünkü bu yasaların her eyaletin kendi yetki alanında olduğunu belirtiyor.

Ulusal Evsizlik Hukuku Merkezi İletişim Direktörü Jesse Rabinowitz, insanların hastanede tedaviye zorlanmasının etik dışı olduğunu belirterek şunları söylüyor:

En güvenli topluluklar, fakir ya da hasta olmayı suç haline getirenler değil, insanlara sunacak en fazla konut ve kaynağa sahip olanlardır.

Haberde, Trump yönetiminin Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmetleri İdaresi tarafından yönetilen pandemi hibelerinde 1 milyar dolardan fazla kesintiye gittiği de hatırlatılıyor. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde uyuşturucu politikalarıyla ilgili çalışmalar yapan Regina LaBelle, bir yandan fonları kesip diğer yandan böyle kararnameler yayımlamanın sorunları çözmeyeceğini belirtiyor.

Bazelon Akıl Sağlığı Merkezi'nden Jennifer Mathis de kesintiler nedeniyle sağlık sisteminin halihazırda yük altında olduğuna işaret ederek, “Daha fazla insanı hastanelere kapatmak çözüm değildir” diyor.

Independent Türkçe, Washington Post, NPR