Lübnan, Hindistan ve Brezilya’dan gelen yolcuları kabul etmeyecek

Lübnan, Hindistan ve Brezilya’dan gelen yolcuları kabul etmeyecek
TT

Lübnan, Hindistan ve Brezilya’dan gelen yolcuları kabul etmeyecek

Lübnan, Hindistan ve Brezilya’dan gelen yolcuları kabul etmeyecek

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) koronavirüsün Hindistan’da görülen varyantının bazı ülkelerde yayılmaya başladığını açıklamasının ardından Lübnan, Hindistan ve Brezilya’dan gelen yolcu alımını durdurma kararı aldı.
Lübnan’da vaka sayılarında yaşanan düşüşlere rağmen Refik Hariri Üniversitesi Hastanesi’nin Müdürü Firas el-Abyad Lübnan’daki salgın durumunun geleceğinin hala belirsiz olduğunu söyledi.
Lübnan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü dün (Perşembe) Hindistan ve Brezilya’dan Lübnan’a gelen yolculara ilişkin bir genelge yayınladı. Söz konusu genelgede, Beyrut Havaalanı’ndaki tüm havayolu şirketlerinden, Hindistan ve Brezilya’dan gelecek yolcuların taşınmasının durdurulması talep edildi. Bu iki ülkeden Lübnan’a gelecek yolcuların, ülkeye gelmeden önce en az 14 gün başka bir ülkede kalmaları gerektiğine dikkat çekildi.
Söz konusu açıklamalar, ülkede bin 336 yeni Kovid-19 vakasının kaydedildiği bir zamanda geldi. Geçtiğimiz Şubat ayında salgının patlak vermesinden bu yana Lübnan’daki toplam vaka sayısı 525 bin 577’ye ulaştı. Yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören 598 hasta olduğu belirtildi. Kaydedilen 25 yeni ölümle birlikte toplam ölüm sayısı ülkede 7 bin 249’a yükseldi.
Firas el-Abyad, vaka sayılarında yaşanan düşüşlere rağmen, Kovid-19’un Lübnan’daki geleceğinin hala belirsiz olduğunu söyledi. Aşının Lübnan’da uygulanmasını “zorlu bir savaş” olarak değerlendirdi.
Abyad, Twitter üzerinden yaptığı açıklamasında, “Lübnan hastanelerine gelen hasta sayılarında düşüş yaşanmaya devam ediyor. Yoğun bakım yatakları dolu olmasına rağmen dün Kovid-19 bölümlerinden birini kapattık. Birkaç hastanede daha aynı durumu görüyoruz. Bazı ülkelerde vaka sayılarında yaşanan artışla birlikte Lübnan’daki salgının geleceği de belirsizliğini koruyor” dedi.
Abyad sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ülke genelinde nüfusun sadece yüzde 3’ü tamamen aşılandı, yüzde 6’sı ise kısmen aşılandı. Bu sayıların az olmasının sebebi aşının sağlanamamasından kaynaklanıyor. Nüfusun 4’te 1’inden daha azı aşı olmak için kayıt yaptırmıştı. Bu durum aşılama sürecinin zorlu olacağını gösteriyor.”
Abyad, “Aşının, yaklaşık yüzde 94’lük büyük çoğunluktaki ciddi hastalıkları önleyebileceği noktasındaki kanıtlara rağmen, yakın zamanda yaşanan ölümlerin büyük çoğunluğu (yaklaşık yüzde 90) aşının şuanda uygulanmakta olduğu yaş grupları arasında yaşanıyor” dedi.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.