Irak: ‘Baas Partisi’nin Yasaklanması’ konusu seçimlerden önce yeniden gündemde

Irak: ‘Baas Partisi’nin Yasaklanması’ konusu seçimlerden önce yeniden gündemde
TT

Irak: ‘Baas Partisi’nin Yasaklanması’ konusu seçimlerden önce yeniden gündemde

Irak: ‘Baas Partisi’nin Yasaklanması’ konusu seçimlerden önce yeniden gündemde

Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra ABD'li sivil hakim Paul Bremer'in 2003 yılında kapattığı Iraklı Baas Partisi’'nin "yasaklanması" meselesi son iki gündür Irak kamuoyunu meşgul etmeyi sürdürüyor. Partinin yasaklanması dosyasında karar, Bremer'in Irak "bağımsız" komitelerine ve organlarına gitmesinin ardından verildi. Bu komiteler ve organlar çoğunlukla dosyayı bazen siyasi amaçlarla bazen de mali amaçlarla kullanmakla suçlandı. Baas Partisi’nde yüksek kademede siyaset yapan bazı isimler görevlerine geri dönmek için muafiyet elde ettiler. Partinin yasaklanması ile ilgili yasalar istisnai bir durum haricinde Baas Partisi’nde siyaset yapanlara görevlerine geri dönme izni vermiyor.
Benzer şekilde, bazı siyasi liderler, iktidar için siyasi mücadelelere girmeleri bağlamında genellikle dosyayı istismar etmekle suçlandılar. Bu dosyada suçlananların başında kanuni yetkisini kullanarak bazı eski Baas Partisi liderlerine muafiyetler tanıyan eski Başbakan Nuri el-Maliki geliyor. Maliki, Baas Partisi liderlerinin birçoğuna muafiyet vermiş ve bu isimler tekrar İçişleri ve Savunma Bakanlıklarında üst düzey görevlerde yer almışlardır.
Her genel seçimler öncesinde olduğu gibi bu seçimlerden önce de Baas Partisi’nin yasaklanması dosyası ile ilgili eleştirel sesler yükselmeye başladı. Bu eleştiriler Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun adaylar ve ittifakların seçime katılmaları için son başvuru tarihi olarak belirlediği önümüzdeki 8 Mayıs Cumartesi gününden önce geldi. Seçimlerin son başvuru tarihinden yaklaşık 6 ay sonra Ekim ayı başında yapılması planlanıyor.
Bu bağlamda, eski Başbakan İyad Allavi dün, Twitter’dan yaptığı açıklamada isim vermeden bazı tarafları dosyayı "siyasallaştırmakla" suçladı. Allavi açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “18 yıl sonra, Baas Partisi’nin yasaklanması dosyasını gündeme getirmek siyasallaşmaya dayanıyor. Bu da gereksiz bir korkuyu beraberinde getiriyor. Bu yaklaşımın sürdürülmemesi konusunda her zaman uyarıda bulunduk ve defalarca bu dosyanın yargıya sevk edilmesini ve halkımıza karşı suç işlediği tespit edilenlerin yargılanmasını talep ettik.”
Sünni siyasetçi ve iş insanı Hamis el-Hancer'in başkanlığını yaptığı Arap Projesi Koalisyonu, parlamentodaki "Uzlaşma ve Kabileler Komitesi'nin” adını “Baas Partisi’nin Yasaklanması Komitesi” olarak değiştirdikleri için parlamentoya ve Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi'ye yönelik şiddetli eleştirilerde bulundu. Koalisyon, Meclis Başkanını, Irak Parlamentosu iç tüzüğü kurallarında yapılan değişiklikleri kasıtlı olarak ihmal etmekle suçladı. Koalisyon tarafından yapılan uzun açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bu kitapta yer alan parlamento iç tüzüğünden başlayıp parlamento başkanının yetkileriyle biten çok sayıda ihlal nedeniyle Parlamento Başkanı tarafından çıkarılan 39 sayılı Parlamento kararına şaşırıyoruz. Kitap, Irak Anayasası'nın 135. maddesine dayanıyor. Ancak 135.maddeyi inceleyen herkes, maddenin bu kitabın içeriğiyle hiçbir ilgisi olmadığını anlayabilir! Anayasa maddesinde, Baas Partisi’nin yasaklanmasına ilişkin Yüksek Ulusal Otorite, çalışmalarını düzenleyen kanunlar çerçevesinde yargı makamı ve yürütme organları ile koordineli olarak bağımsız bir organ olarak çalışmalarını sürdürmekte ve Parlamento ile bağlantılı olduğunu belirtmektedir. Açıkça görüldüğü gibi, bu madde ile kitabın içeriği arasında, yakın veya uzaktan bir meclis komisyonunun oluşturulmasıyla ilgili herhangi bir ilişki yoktur. Açıktır ki, 135.madde sırf kitabın içeriğinin anayasal bir maddeyle ilgili olduğu yanılsamasını yapmak için konuldu!”
Öte yandan, bir sonraki seçim yarışı bağlamında, Asaib-i Ehlil Hak Hareketi lideri Naim el-Abudi , Haşdi Şabi güçlerinin çoğunu içeren El-Fetih Koalisyonu çatısı altında seçime gireceklerini açıkladılar. Abudi, yaptığı basın açıklamasında, El-Fetih Koalisyonu’nun seçimlere katılmak için tüm hazırlıklarını bitirdiğini ve dün isimlerin bir kısmının Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’na gönderildiğini diğer kısmının ise önümüzdeki Cuma günü gönderileceğini açıkladı. 
Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Bağdat'taki bazı Şii güçlerle ittifak kurma niyetiyle ilgili son çıkan haberleri yalanladı ve seçimlere tek başına gireceğinin altını çizdi. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Seçim İşleri Ofisinden Sorumlu Hasro Goran, dün düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Parti, seçimleri ittifaklar olmaksızın tek başına Kürdistan Bölgesi içinde ve dışında yönetecek. Seçimlere 55 aday Kürdistan Bölgesi içinde ve dışında 11 şehirde katılacak. Bu şehirler Erbil, Duhok, Süleymaniye, Ninova, Kerkük, Diyala, Salahaddin, Bağdat, Kerbela, Anbar ve Vasit'tir.”



'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
TT

'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)

İsrail başkanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarılmasının ardından yabancı ülkelerin İsrail hükümetiyle temaslarını azaltma eğilimine ilişkin bilgiler doğrultusunda, Gazze'deki savaş suçları nedeniyle İsrail'de, kovuşturmaların ordu subaylarını da içerebileceği yönünde endişeler var.

Gazze suçlarının başlıca iki sanığı Netanyahu ve Gallant olsa da beşka failler de var; üst düzey ve ast ordu komutanları ile binlerce asker ve subay, Filistinlilere yönelik uygulamalarıyla övünen fotoğrafları sosyal ağlarda paylaşıyor.

Gazzeliler dün, Netanyahu ve Gallant'a yönelik tutuklama emirlerinin Gazze Şeridi'ndeki saldırıyı yavaşlatacağını ummak için herhangi bir neden görmezken, sağlık görevlileri yeni saldırılarda en az 21 kişinin öldürüldüğünü söyledi.