Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın seçimleri ertelemedeki aceleci tavrı Avrupa’da hayal kırıklığı yarattı

Abbas ve AB Kudüs temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff bir arada (WAFA)
Abbas ve AB Kudüs temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff bir arada (WAFA)
TT

Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın seçimleri ertelemedeki aceleci tavrı Avrupa’da hayal kırıklığı yarattı

Abbas ve AB Kudüs temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff bir arada (WAFA)
Abbas ve AB Kudüs temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff bir arada (WAFA)

Halil Musa
Filistin seçimlerinin ertelenmesi ile ilgili alınan ‘hızlı’ karar nedeniyle Avrupa'nın duyduğu memnuniyetsizlik ve Brüksel’in seçimlerin ertelenme kararı ile ilgili Filistin’e yüklediği kısmı sorumluluk nedeniyle Filistin ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler zarar gördü.
Adının açıklanmasını istemeyen bir Avrupa Birliği yetkilisi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın seçimleri erteleme kararını hızlandırarak, çabalarını tamamlamak için Avrupa’ya yeterli zaman vermediğini söyledi. Brüksel'in beklentisinin kararın son dakikaya kadar ertelenmesi noktasında olduğunu da sözlerine ekledi.
Avrupalı yetkili, 22 Mayıs'ta yapılması planlanan milletvekili seçimlerine üç haftadan daha uzun bir süre kala alınan erteleme kararından AB’nin memnun olmadığını açıkladı.
Avrupalı yetkili, diplomatik temsilciliklerde, UNRWA okullarında veya camilerde oy kullanmak da dahil olmak üzere Kudüs’te seçimlerin yapılması için yaptıkları birçok önerinin Filistin yönetimince reddedildiğini belirtti. Ayrıca Başkan Abbas'ın iki taraf arasındaki anlaşmalar uyarınca Tel Aviv'in onayını almakta ısrar ettiğini kaydetti.
Abbas, erteleme kararının İsrail'in Kudüs'te seçim yapmayı reddetmesine dayandığını belirterek, bu durumun teknik bir sorun olmadığını aksine tamamen siyasi bir durum olduğunu, çünkü sorunun meselenin temelini ilgilendirdiğini ifade etti. Abbas, “İsrail gelip bir hafta sonra kabul ederse, 2006'da yaptığımız gibi Kudüs'te seçimler yapacağız" açıklamasını yaptı.
Abbas, Avrupa’nın isteği üzerine seçimlerin yapılması için kararname çıkardığını ve böylece Kudüs'te seçimler düzenlemesi için Tel Aviv'e baskı yapmaya yönelik çabaların başlayabildiğini sözlerine ekledi. Filistin’in uzun zamandır Avrupa’nın çabalarının sonuçlanmasını beklediğini ancak çabaların sonuçsuz kaldığını belirterek, “Daha ne kadar bekleyecektik? Bekleyecek zamanımız kalmadı” dedi.

Yeni tarih
Abbas, Avrupa Birliği'nin, daha fazla çaba gösterme sözü verdiğini ancak herhangi bir tarih belirlemediğini vurguladı. Öte yandan Avrupalı yetkili, İsrail'in seçimleri engellemeye yönelik hiçbir resmi açıklamasının bulunmadığını vurgulayarak, Abbas'ın açıklamalarını kabul etmedi.
Diğer yandan, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, seçimleri erteleme kararının hayal kırıklığına neden olduğunu kaydetti. Doğu Kudüs de dahil olmak üzere seçimlerin Filistin’in her yerinde uygulanmasını kolaylaştırmak için İsrail'e yönelik talebini yineleyerek, geç kalınmadan yeni bir tarih belirleme çağrısında bulundu.
Avrupa işleri uzmanı Muhammed Barakat, Filistin Yönetimi'nin Avrupa Birliği ve parlamentodaki pozisyonunun, Başkan Abbas'ın seçimleri erteleme konusundaki konuşması nedeniyle iyi olmadığı kanaatinde. Ayrıca, Siyonist lobinin Filistin Yönetimi'ne mali desteği durdurma yönündeki artan baskısı ışığında, Filistin’in, Brüksel ile ilişkilerdeki güveni yeniden tesis etmede büyük sıkıntı yaşayacaklarını düşünüyor.
Barakat, Avrupalı devletlerin, Devlet Başkanı Abbas'ın seçimleri erteleme kararından Avrupa Birliği'ni sorumlu tutmasını beklemediklerini vurguladı. Filistin'deki AB temsilcilerinin, Abbas’tan kararı, İsrail ile görüşmeler bitene kadar 10 günlüğüne ertelemesini istediğini kaydetti.
Uzman, Avrupa başkentlerinde Abbas'ın önceden erteleme kararı aldığına dair bir kanı olduğunu ve seçimleri yapmak niyetinde olmadığı düşüncesi hakim olduğunu belirtti. Barakat, Avrupa ülkelerinin tek taraflı desteğinin yanı sıra AB’nin, Filistin yönetimine 300 milyon dolardan fazla yardımda bulunduğunu belirtti.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.