Teksas’daki coğrafi yer isimleri ırkçılıkla mücadele kapsamında değiştiriliyor

Federal makamların onayını da gerektiren resmi süreçte eyalet yönetimi 16 yeri ismini değiştirmeye çalışıyor.

Houston yakınlarındaki Baytown'daki Negrohead Gölü'nün (kölenin başı) Henry Doyle Gölü'ne dönüşmesi bekleniyor (AFP)
Houston yakınlarındaki Baytown'daki Negrohead Gölü'nün (kölenin başı) Henry Doyle Gölü'ne dönüşmesi bekleniyor (AFP)
TT

Teksas’daki coğrafi yer isimleri ırkçılıkla mücadele kapsamında değiştiriliyor

Houston yakınlarındaki Baytown'daki Negrohead Gölü'nün (kölenin başı) Henry Doyle Gölü'ne dönüşmesi bekleniyor (AFP)
Houston yakınlarındaki Baytown'daki Negrohead Gölü'nün (kölenin başı) Henry Doyle Gölü'ne dönüşmesi bekleniyor (AFP)

Onlarca yıldır süren bir mücadeleden sonra Teksas, yerel makamların talep ettiği bir değişiklikle, göller, nehirler ve dağlar da dahil olmak üzere eyaletteki yaklaşık 15 bölgenin adını ırkçı çağrışımları nedeniyle değiştirmeyi planlıyor. Değişiklik talebinin 10 Haziran’da federal makamlarca onaylanması bekleniyor.
Bugün hala "Negrohead (Kölenin başı) Gölü" ve "Negro (Zenci/Köle) Deresi" gibi doğal alanlar, köleliğin uygulandığı Güney Amerika eyaletlerinden biri olan Teksas'ın karanlık geçmişin kalıntılarına tanıklık ediyor.
Amerikan İç Savaşı sırasında köleliği destekleyerek devam etmesi için  için mücadele eden Teksas bugün kültürel çeşitliliğin yaşandığı bir eyalet haline geldi. 1991 yılında ise ırkçı çağrışımlara sahip yer isimlerinin değiştirilmesi için bir yasa çıkarılmıştı.
Afro Amerikalı George Floyd'un 25 Mayıs 2020’de beyaz bir polis memurunun dizinin altında boğularak öldürülmesi, Konfederasyon savaş generallerinin onurlandırılması için verilen yer adları veya heykeller de dahil olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nin ırkçı geçmişini coğrafi adlar açısından kınamayı amaçlayan girişimlere yeni bir ivme kazandırdı.

16 Yer
Kuruluşu 130 yıl önceye dayanan Coğrafi Adlar Bürosu adlı federal kurumun Teksas’daki 16 yerin isimlerinin değiştirilmesi ile ilgili talebi 10 Haziran’da onaylaması bekleniyor.
Eyaletin en büyük şehri Houston’ın da bağlı olduğu Harris County’nin delegesi Rodney Ellis AFP’ye konuyla ilgili olarak: “Bu kararla harika bir ferahlama oldu. Adımın atılması için geç kalındı. Ancak hiç olmamasından daha iyi” değerlendirmesinde bulundu.
Ellis 1991 yılında Senatodayken, bu yerlerin adlarının değiştirilmesi için yasa çıkarılması mücadelesine öncülük etti.
BGN Ulusal İsimler Komitesi'nin yaklaşık 15 üyesi, ABD’deki coğrafi yerlerin isimlerini adlandırmayı veya değiştirmeyi amaçlayan 250-300 teklifin bazıları hakkında 10 Haziran’da bir karar yayınlayacak.

Örnekler
Tekliflerin büyük bir kısımı çoğu zaman, bölge sakinleri tarafından halihazırda kullanılan isimlerin onaylanması gibi önemsiz istekler. Ancak komisyonun coğrafya konusunda uzman olan yönetim kurulu üyesi Jennifer Runion, saldırgan olarak kabul edilen isimlerin değiştirilmesinin giderek artan bir ilgi gördüğünü açıkça belirtiyor.
Örneğin, Coğrafi İsimler Bürosu’nun, Amerikalı yerli kadınlar için olumsuz bir terim olan ve Oregon'da bir vadi ve bir nehir, Wisconsin'de bir göl olmak üzere iki şehirde kullanılmaya devam eden “kızılderili” teriminin kullanılmaya devam edip etmeyeceğine karar vermesi gerekecek. Yeni isimlerin federal düzeyde onaylanması için ofisin desteğine sahip olmaları gerekiyor.

Bilgi Eksikliği
1990'larda, Ellis tarafından çıkarılan yasayı takiben BGN, Teksas eyaletiyle ilgili önerileri değerlendirmeye başlamadan önce dört yıl bekledi.
Jennifer Runyon 1991 yılında çıkarılan yasaya rağmen, Coğrafi İsimler Bürosu o dönemde ırkçı yer isimlerine alternatif olarak seçilen isimler için "yerel makamlara yeterince danışılmadığını ve biyografik bilgi eksikliği olduğunu" değerlendirmesinde bulunduğunu söylüyor.
Değişiklik talebi dosyalarının, ilgili kişiler ile isimlerinin kullanılacağı yerler arasındaki bağlantıya dair kanıt içermesi gerekiyor.
Runyon, “Talebin reddinin ardından Coğrafi İsimler Bürosu talebin takip edilip yerel istişareler sonucu daha fazla ayrıntı ve kanıt gelmesini umuyordu. Ama bize hiçbir şey gönderilmedi" dedi.
Rodney Ellis, "Bir yasanın çıkarılmasının yeterli olduğunu düşündüm" diyor.

Yerli Amerikalıların yorumları
30 yıldır Teksas eyaletinde kullanılan isimlerle resmi isimlerden farklı. Son aylarda ırkçılık konusunda devam eden tartışmalar, dosyaların Coğrafi İsimler Bürosu'na tekrar gönderilmesine sebep oldu.
Federal kuralların gerektirdiği üzere, şu anda ülke çapındaki 574 Kızılderili kabilesinin Haziran ayında yapılacak oylamadan önce değerlendirme yaparak yorumlarını bildirmeleri için 60 günlük bir süre var.
Rodney Ellis, "Bize ilham veren insanları onurlandırmak için kamusal alanları kullanmalıyız" diyor.
Sonuç olarak, Houston yakınlarındaki Baytown'da bulunan Negrohead Gölü'ne (Köle Başı), Teksas'taki bir devlet üniversitesine kaydolan ilk siyahi hukuk öğrencisi olan Henry Doyle'ın isiminin verilmesi bekleniyor.
Ancak Ellis, Teksas'taki bu gelişmelerin yalnızca bir başlangıç ​​olduğuna ve ABD'nin geri kalan eyaletlerinde de uygulanması gerektiğine inanıyor. "Irkçı ve saldırgan nitelikteki isimler her yerde ve umarım bu değişim ülkenin tüm bölgelerini etkileyecektir" diyor.

 


Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.