Bahreyn, İran Merkez Bankası’nı kara para aklama suçlamasıyla yargıya sevk etti

Bahreyn, İran Merkez Bankası’nı kara para aklama suçlamasıyla yargıya sevk etti
TT

Bahreyn, İran Merkez Bankası’nı kara para aklama suçlamasıyla yargıya sevk etti

Bahreyn, İran Merkez Bankası’nı kara para aklama suçlamasıyla yargıya sevk etti

Bahreyn Savcılığı, İran Merkez Bankası'nın da aralarında bulunduğu bazı İran bankalarını, Bahreynli yetkililerin 2016 yılında kapattığı El-Müstakbel Bankası (Future Bank) aracılığıyla 1,3 milyar dolardan fazla kara parayı aklama suçlamasıyla yargıya sevk etti.
Bahreyn Başsavcısı Dr. Ali el-Buayneyn, Bahreyn’in resmi haber ajansı BNA’nın aktardığı açıklamasında, Cumhuriyet Savcılığı tarafından Bahreyn'deki El-Müstakbel Bankası yetkililerine atfedilen kara para aklama suçlarına ilişkin olarak 2008-2012 yılları arasında yürütülen yoğun soruşturmalar sonucunda yasadışı bankacılık faaliyetlerinin yapıldığının ortaya çıkarıldığını söyledi.
Başsavcı Buayneyn’in açıklamasına göre İran Merkez Bankası'nın, fonların kaynağını ve hareketliliğini gizlemek, İran bankalarına fayda sağlamak, kara paranın aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele çerçevesinde İranlı kuruluşlara bankacılık işlemleri alanında uygulanan uluslararası yaptırımları atlatmak ve İran’ın bankacılık işlemlerine getirilen kısıtlamaları aşarak bankacılık işlemlerini tamamlamak amacıyla onaylanmamış bir transfer sistemi kullanılmasıyla ilgili olarak El-Müstakbel Bankası’na talimat verdiği kanıtlandı. Açıklamada ayrıca İran Merkez Bankası’nın bu durumdan yararlanarak Melli İran, Saderat İran ve El-Müstakbel bankaları üzerinde kontrol sağladığı, İran hükümetine ve İran Merkez Bankası'na bağlı olmalarının yanı sıra politikalarını yönlendirdiği belirtildi.
Bahreyn Başsavcısı açıklamasında, El-Müstakbel Bankası yetkililerinin bu şekilde alternatif bir sistem ile aldıkları talimatları uygularken İran Merkez Bankası ve diğer İran bankaları ile birlikte, bir milyar 300 milyon doları aşkın bir meblağın gönderme, aktarma ve alma gibi işlemlerini yürüttüklerini belirtti. Ardından “Bu alternatif sistemi kullanan İran bankaları, büyük meblağda bir kara para aklama planının parçası olarak, söz konusu bankaların transferlerini tamamlamasını ve fonları yasadışı olarak transfer etmesini sağlamak amacıyla banka hesaplarına gönderdiler ve kaynaklarını gizlediler” dedi.
Açıklamada, “Savcılık belgelenmiş kesin kanıtlara dayanarak, bu suçları işleyen gerçek veya tüzel kişiler, yani Melli İran, Saderat İran ve El-Müstakbel bankalarının yanı sıra İran Merkez Bankası’nı yargıya sevk etti” denildi. El-Müstakbel Bankası ve diğer İran bankaları aracılığıyla, buradaki cezai sorumluluğun, zamansal ve mekansal kapsamının ve fonlara yapılan işlemlerin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen benzer ihlallerin birçoğuyla ilgili olarak halen devam eden başka soruşturmalar olduğuna dikkat çekildi. Yapılan açıklamada, “Bu suçları işleyenlerin ve diğer şüphelilerin tüm bu kanıtlarla ortaya çıkarılması bekleniyor” ifadeleri yer aldı.
Başsavcı Buayneyn, Cumhuriyet Savcılığının, Müstakbel Bankası ihlallerine yönelik soruşturmalarının Bahreyn Merkez Bankası raporlarında ispatlanan sonuçlar ve bu bankanın çalışmalarını denetleyerek gözlemlediği ihlaller ışığında yürütüldüğünü açıkladı. Buayneyn, “Bahreyn İçişleri Bakanlığı İdari ve Mali Hizmetler Şube Müdürlüğü, Bahreyn Merkez Bankası yetkilileri ve uluslararası uzmanlarla iş birliği içinde on binlerce belgeyi inceledi. El-Müstakbel Bankası ve büyük hissedarlarının, Melli İran ve Saderat İran bankaları tarafından kontrol edilen banka aracılığıyla kara para aklama amacıyla Bahreyn'deki bankacılık yasalarına yönelik sistematik ve yoğun bir şekilde gerçekleştirdikleri ihlallerle karşılaştılar. Para transferi ve aktarımı amacıyla yasadışı yöntemler kullanarak uluslararası bankacılık işlemlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerin açıktan yapılmasıyla ilgili denetimlerden kaçınmak için yapılan bu ihlallerle, terörizmi finanse edenler veya uluslararası yaptırımlar uygulananlar da dahil olmak üzere İranlı kuruluşları güçlendirdiler” dedi.
Bahreyn Merkez Bankası, İran ile diplomatik ilişkilerini kestikten sonra 2016 yılında El-Müstakbel Bankası’nın kapatılması kararı almıştı.



Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Şarku'l Avsat konuştu: Hac'da kaos yok, hoşgörü var

Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)
Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Şarku'l Avsat konuştu: Hac'da kaos yok, hoşgörü var

Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)
Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, Moderasyon Burs Programı'nın ) ilk döneminin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan bi rfotoğraf(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)

Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı Dr. Abdullatif Al Şeyh, ülkesinin kutsal mekânları kural ve talimatları ihlal edenlerden korumak için hacıların güvenlik ve istikrarına karşı büyük bir sorumluluk taşıdığını vurgulayarak, tüm bu eylemlerin hacıların güvenlik ve emniyetini sağlamak ve ibadetlerini rahat, kolay ve huzurlu bir şekilde yerine getirmeleri için istikrar sağlamak amacıyla yapıldığını açıkladı.

Şarku'l Avsat'a verdiği özel mülakatta Kutsal Mekanlar ve İki Kutsal Cami'de yürütülen çalışmaların muazzam olduğunu söyleyen Al-Şeyh, birkaç gün önce Mekke'ye yaptığı ziyaret sırasında güvenlik görevlilerinin hacılara hizmet eden düzenlemeleri uygulama konusundaki istekliliğini hissettiğini belirterek, alimlerin Hac düzenlemeleri ve talimatlarının büyük zararlar verdiğine ve bunlara uyulmamasından kaynaklanan çok sayıda risk olduğuna inandıklarını vurguladı.

Baakn Dr. Abdullatif Al Şeyh, İçişleri Bakanı başkanlığındaki Yüksek Hac Komitesi tarafından yürütülen güzel çalışmaların hacılara ve iki Kutsal Camiye hizmet ettiğini ve iki Kutsal Caminin kapasitesini göz önünde bulundurarak insanların giriş ve çıkışlarında güvenliğini sağlamayı amaçladığını sözlerine ekleyerek, kaosun kötü sonuçları olduğunu, bu nedenle Hac'da kaosa karşı hoşgörü olmadığını, ilgili makamların ve Hac organizasyonundan sorumlu olanların çalışmalarından gördüklerimizin takdir edileceğini ve Hac'dan sonra sonuçların görüleceğini söyledi.

efrgthy
Cidde'deki Kral Abdülaziz Üniversitesi'nde düzenlenen mezuniyet törenine katılanlar (Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanı)

Suudi Arabistan İslam İşleri Bakanı, Suudi Arabistan Krallığı'nın 2030 Vizyonu doğrultusunda, Krallık'ta ılımlılık değerlerini teşvik eden ve İslam'a ve Müslümanlara hizmette öncü rolünü teyit eden nitelikli girişimlerin bir parçası olarak, İslam İşleri, Davet ve İrşat Bakanlığı ve Kral Abdülaziz Üniversitesi Bilimsel Vakfı tarafından, İki Kutsal Caminin Muhafızı Kral Abdullah bin Abdülaziz'in Ebeveynleri için Vakfı'nın mali desteğiyle yürütülen “Ilımlılık ve İtidal Kardeşliği” programının ilk grubunun mezuniyet töreninde konuştu.

Çarşamba günü Cidde'deki Kral Abdülaziz Üniversitesi'nde programın ilk grubunun mezuniyet törenine katılarak bir konuşma yapan Bakan Al-Şeyh, “Ilımlılık ve Ölçülülük Kardeşliği” programının, Krallığın iyilik, barış, sevgi ve hoşgörüyü yayma misyonu doğrultusunda barış içinde bir arada yaşama değerlerini yayma ve halklar arasında iletişim köprüleri kurma konusundaki kararlılığını somutlaştırdığını söyledi.

İslam İşleri Bakanlığı'nın ılımlılık değerlerini teşvik eden ve dünya çapında milyonlarca insana fayda sağlayan birçok program uyguladığına dikkat çeken Bakan Al-Şeyh: “Bugün bu büyük devletin kurucusu Kral Abdülaziz'in -Allah ona rahmet etsin- adını taşıyan bir üniversitede bir araya geliyoruz ve bu hepimize bu mübarek devleti birleştiren kurucu kralın misyonunu başarmak için büyük bir sorumluluk veriyor, aynı şekilde bu üniversite de bilimsel çıktılarının mükemmelliğinde bu adı taşımanın onuruyla büyük bir sorumluluk taşıyor. Bugün, kırk ülkeden seçkin bir grubu, ılımlılık ve itidal meşalesini taşıyan savunucular olmak ve toplumlarına aydınlanmış bir vizyon ve pratik uzmanlıkla dönmek üzere kucaklayan Ilımlılık ve İtidal Burs Programı'nın sona ermesine tanıklık etmekten memnuniyet duyuyorum.Toplumlarınızda olumlu rol modeller olacağınıza güveniyoruz.”

Bakanlığın Suudi liderliğinden aldığı desteği ve Kral Abdullah Velilerine Yardım Vakfı ve Kral Abdülaziz Üniversitesi öncülüğünde kar amacı gütmeyen sektör ve akademik kurumlarla kurulan etkin ortaklığı öven Bakan, programın başarısına katkıda bulunan herkese teşekkür ve takdirlerini sundu.

fgthy
Al- Şeyh ve Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi Rektörü liderliğindeki Moderasyon Burs Programı mezunlarıyla toplu fotoğraf.(Suudi İslami İşler, Davet ve İrşad Bakanlığı)

KAU Başkanı Dr. Tarif Al-Omai ise programa 40 ülkeden 61 kursiyerin katıldığını ve 55 katılımcının sıkı bilimsel kriterlere göre programın tüm gerekliliklerini yerine getirerek mezun olduğunu, bunların arasında İslam İşleri, Davet ve İrşat Bakanı'nın bursuyla mezun olan beş kişinin de bulunduğunu ve üniversitenin, ılımlılığın küresel çapta yayılmasındaki rolü ve katkılarından dolayı bu bursu onun adına tahsis ettiğini açıkladı.

Eğitim programının en son metodolojilere göre tasarlanmış altı entegre eğitim paketinde dağıtılan 170 saatlik eğitimi içerdiğini ve metodolojinin mükemmelliğini ve uygulamanın verimliliğini yansıtan yüzde 92'lik bir genel memnuniyet oranına ulaştığını belirtti.

Program mezunlarının 55 seçkin uygulamalı proje sunduğunu, eğitim alanının 24 projeyle (yüzde 43,6) en büyük payı aldığını, bunu her biri 9 projeyle (yüzde 16,4) İslami merkezler ve camiler ile moderasyon alanlarının izlediğini sözlerine ekledi.

Bu göstergeler, Bilim Vakfı ile İslam İşleri Bakanlığı arasındaki kurumsal işbirliğinin başarısını yansıtmakta ve liderlik yeteneklerinin geliştirilmesine yatırım yapmanın önemini vurgulamaktadır.

Mezunlar ise program süresince gördükleri ilgi ve alaka için Suudi Arabistan'a ve liderliğine teşekkürlerini ifade ederek edindikleri bilgileri aktarma ve toplumlarında ılımlılık ve ölçülülük değerlerini yayma konusundaki istekliliklerini vurguladılar.

Törenin sonunda İslam İşleri Bakanı program mezunlarını ve programın ilk grubundaki seçkin öğrencileri onurlandırdı. Bakan ayrıca Kral Abdülaziz Üniversitesi Rektörü ve Kral Abdullah Bin Abdülaziz Vakfı Genel Sekreteri'ni programın uygulanmasında bakanlıkla işbirliği yapmalarından dolayı onurlandırırken, üniversite de Bakan Al-Şeyhi burs programının sponsorluğu ve desteklenmesindeki samimi çabalarından dolayı bir plaketle onurlandırdı.