Tunus'ta Yolsuzlukla Mücadele Ulusal Heyeti (INLUCC) Başkanı’nın görevden alınması, ciddi bir siyasi ve yasal tartışmaya yol açtı. Bu da çok geçmeden Hişam el-Meşişi hükümetine hesap sorulmasına ve bu hassas göreve ‘şüpheli bir kişiyi’ atadığı için yolsuzluğu destekleme ve bu konuda sessiz kalma şeklindeki suçlamalara maruz kalmasına yol açtı.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Yolsuzlukla Mücadele Ulusal Heyeti Başkanı İmad Buharis’in görevinden alınmasının ardından hükümete ilk sözlü saldırıda bulunan isim oldu. Said, özellikle Buharis’in karşılaştığı güçlüklerle ilgili bilgilerin kendisine iletilmesinin ardından bu kararın beklendiğini söyledi. Buharis’in görevden alınmasına yol açan gerçek nedenleri dile getiren Said, Buharis’in birçok davayı gündeme getirmesi ve anayasa yemini etmesi reddedilen bakanlar, ilgili yolsuzluk davalarıyla bağlantılı olanlar ve mali yolsuzluk alanında hakkında dava olanlar da dahil olmak üzere bu kişilere yönelik bir dizi kanıt sunması nedeniyle görevden alındığını ifade etti. Said’in bu sözleriyle Meşişi tarafından onaylanan ve Said'in yolsuzlukla suçladığı ve kabine değişikliğine dahil edilen bazı bakanlara açıkça işaret ettiği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Said, bazı kişilere yönelttiği suçlamalara ilişkin yaptığı açıklamada, “Mali yolsuzluk davalarıyla suçlananlar var. Ancak haklarında dava açılmadı. Ama eldeki belgelere göre işin içindeler ya da birilerinin arkasına saklanıyorlar. Sonra yolsuzlukla mücadeleden bahsediyorlar” dedi. Ayrıca Buharis’in görevden alınması kararında uyulmayan yasal taraflar olduğunu vurguladı.
Gözlemcilere göre Cumhurbaşkanı’nın öfkeli tutumu, üç başkanın (Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı) Tunus'ta aylardır süren siyasi ve anayasal krizi çözmek amacıyla müzakere masasına oturacağına dair umutları ortadan kaldırıyor.
Tunus Genel İşçi Sendikaları da (UGTT) hükümetin kararını eleştirerek kararı, "haksız bir görevden alma ve sadece baskı ile karşılanabilir” olarak değerlendirdi. Ayrıca, "Tunus'ta her şeyi lobilerin kontrol ettiğini" vurguladı.
Halk Hareketi Lideri Züheyr el-Mağzavi ise, hükümetin çeşitli devlet yapılarındaki hassas pozisyonlarda kayırmacılık ve taraflılık üzerine kurulu ayırmacı politikasını devam ettirmesini eleştirerek, Yolsuzlukla Mücadele Heyeti Başkanı’nın aniden görevden alınmasını ve bu görevden almanın ulusal kamuoyu gerekçelerini samimi bir şekilde açıklanmadan başka bir alternatifin aday gösterilmesini şiddetle kınadığını ifade etti.
Tunus İdari Reform ve Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu Başkanı Bedreddin el-Kamudi ise, "Buharis’in görevden alınmasının arkasında ağır yolsuzluk dosyalarını açması ve baskıya boyun eğmeyi reddetmesi yatıyor" dedi. Ayrıca, Yolsuzlukla Mücadele Heyetinin yeni başkanı Ali bin Talib'in son dönemde başkanlığını yürüttüğü Müsadere Edilen Mülkiyetler Komitesi’nin el konulan mallar dosyası kadar önemli bir dosyanın yönetiminde görevini gerektiği gibi yerine getiremediğine dikkati çekti. Kamudi açıklamasında, “Tunus'ta devletten daha güçlü hale gelen yolsuzlukla mücadele için siyasi irade henüz mevcut değil. Çünkü Tunus'ta siyasi otorite ve egemen sınıf tarafından korunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Tunus’ta bağımsız bir insan hakları örgütü olan Ben İzliyorum (I Watch Organisation), Buharis’in yerine Yolsuzlukla Mücadele Komitesi başkanlığına Yargıç İmad bin Talib Ali'yi atama kararını eleştirerek bu atamayı "şüpheli" olarak nitelendirdi. Örgüt açıklamasında, daha önce 2020 yılında Talib Ali hakkında yönetime zarar vermek, bir takım ihlalleri örtbas etmek, bazı kuralları çiğnemek, bir iş insanının çıkarına hizmet etmek ve Tunus devletinin mülkiyetine dahil olmasını gerektiren nihai mahkeme kararlarının verilmesine rağmen, el konulan mülkü iade etmeye çalışmak suçlarından dava açıldığına dikkati çekti.
Örgüt ayrıca, şüphelileri devletteki hassas pozisyonlara, kendi kişisel çıkarlarına veya başkalarının çıkarlarına hizmet etmek için atamakla suçladı. Örgüt, Talib Ali'nin önerilen İçişleri Bakanı ve hükümetin şu anki katibi ile olan yakın ilişkisinin aralarında bir çıkar çatışmasına kapı açacağını ve bu organı soyma ve kararlarını kontrol etme girişimine yol açacağını ifade etti.
24 Kasım 2011'de kurulan INLUCC’nin temel görevi, şikayet ve yolsuzluk dosyalarını incelemek ve mahkemeye sevk etmeden önce bunları doğrulamak olarak belirlendi. Geçici olarak kurulan INLUCC, bağımsız bir anayasal yapı olan İyi Yönetim ve Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu kapsamına alınacak. Buna yönelik kanun 2017 yılında çıktı, ancak Meclis içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle henüz yasal hale gelmedi.
Tunus Cumhurbaşkanı hükümeti ‘yolsuzlukları gizlemekle’ suçladı
https://turkish.aawsat.com/home/article/3017721/tunus-cumhurba%C5%9Fkan%C4%B1-h%C3%BCk%C3%BCmeti-%E2%80%98yolsuzluklar%C4%B1-gizlemekle%E2%80%99-su%C3%A7lad%C4%B1
Tunus Cumhurbaşkanı hükümeti ‘yolsuzlukları gizlemekle’ suçladı
Tunus Cumhurbaşkanı hükümeti ‘yolsuzlukları gizlemekle’ suçladı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة