İsrail’in Suriye'nin güney ve orta kesimlerine düzenlediği hava saldırılarında 7 rejim unsuru öldü

Golan’da bir patlayıcı infilak etti

Dün işgal altındaki Golan Tepeleri’nde görüntülenen İsrail’e ait askeri araçlar (AFP)
Dün işgal altındaki Golan Tepeleri’nde görüntülenen İsrail’e ait askeri araçlar (AFP)
TT

İsrail’in Suriye'nin güney ve orta kesimlerine düzenlediği hava saldırılarında 7 rejim unsuru öldü

Dün işgal altındaki Golan Tepeleri’nde görüntülenen İsrail’e ait askeri araçlar (AFP)
Dün işgal altındaki Golan Tepeleri’nde görüntülenen İsrail’e ait askeri araçlar (AFP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün, İsrail'in gece saatlerinde Suriye'de çeşitli yerleri hedef alan hava saldırıları düzenlediğini ve saldırılarda yedisi rejim unsuru olmak üzere en az 11 kişinin öldüğünü bildirdi.
Daha önce yayınladığı bir haberde rejim güçlerinden ve rejime sadık gruplardan sekiz unsurun öldürüldüğünü bildiren SOHR'un aktardığı bilgilere göre İsrail Hava Kuvvetleri, Salıyı Çarşambaya bağlayan gece yarısından önce, Şam ve çevresinin yanı sıra ülkenin orta kesimlerindeki Humus, Hama ve ülkenin batısındaki Lazkiye illerinde çeşitli bölgelere hava saldırıları gerçekleştirdi.
SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, İsrail’in düzenlediği son bombardımanlarda biri albay rütbesinde olmak üzere yedi rejim askerinin öldürüldüğünü söyledi. Ayrıca rejime bağlı Ulusal Savunma Güçleri’nden (USG) dört unsurun da öldüklerini belirten Abdurrahman, aralarında durumu kritik olan yaralıların olduğunu da ekledi. SOHR'a göre, Humus’un batı kırsalındaki Hirbe et-Tine köyü yakınlarındaki bir bilimsel araştırma merkezinin hedef alındığı bombardımanda tamamı Suriyeli olan rejim yanlısı unsurlar öldü. Bombardımanda, bölgedeki ‘hava savunma sistemlerinin bulunduğu askeri bölgeler’ hedef alınırken Humus'un güneyinde Hizbullah'a ait bir mühimmat deposu da havaya uçuruldu.
Suriye resmi haber ajansı SANA, hava savunma sistemlerinin İsrail’in Lübnan topraklarından gerçekleştirdiği saldırılarla karşı karşıya kaldığını bildirdi. Askeri bir kaynağa göre ülkenin orta ve güney bölgelerindeki bazı hedeflere hava saldırıları düzenlendi. Kaynak, “Hava savunma sistemimiz, atılan füzelere karşı koydu ve bazılarını düşürdü. Yalnızca maddi kayıplar meydana geldi” dedi.
Şam'daki gazeteciler patlama sesleri duyduklarını ve başkentin üzerinde gökyüzünde uçaksavar füzeleri gördüklerini söylediler.
SOHR Direktörü Abdurrahman’a göre İsrail, Hamas Hareketi ile arasında Gazze Şeridi’ndeki son savaştan bu yana ilk kez Suriye'de hava saldırıları düzenledi.
Öte yandan Suriye'de gerçekleştirdiği bombardımanları nadiren teyit eden İsrail ordusu, yorum talebinde bulunan AFP’ye ‘yabancı basın kuruluşları tarafından yayınlanan haberler’ hakkında yorum yapmadığını söyledi.
İsrail, geçtiğimiz yıllarda Suriye'de, özellikle Suriye ordusunun mevzilerinin yanı sıra İran ve Hizbullah’a ait yerleri hedef alan yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Bir diğer gelişmeyle ilgili olarak ise SOHR Çarşamba günü, tartışmalı Golan Tepeleri sınırına birkaç kilometre uzaklıktaki Kuneytra'nın orta kırsalındaki Nebe es-Sahr köyünde kimliği belirsiz kişiler tarafından yerleştirilen bir patlayıcının infilak ettiğini bildirdi. Olayda can ya da mal kaybı olup olmadığı ise bilinmiyor.
SOHR, 4 Haziran’da işgal altındaki Golan Tepeleri sınırına yakın Kuneytra kırsalındaki el-Muallaka köyünde bir patlayıcının infilak etmesi sonucu ağır yaralanan Dördüncü Zırhlı Tümen ve Hizbullah’a bağlı bir işçinin öldüğünü belgeledi. Patlamada iki kişi daha yaralandı.
Diğer yandan 27 Mayıs’ta Kuneytra kırsalındaki el-Kusaybe beldesinden kimliği belirsiz silahlı kişilerin rejim güçlerinden bir askeri vurarak öldürdüğü bildirildi. Olayın Kuneytra’nın kuzeyinde, işgal altındaki Golan Tepeleri yakınlarındaki et-Tine yolu üzerinde gerçekleştiği aktarıldı.



Rapor: İsrail ordusu Suriye'nin Kuneytra kırsalındaki köylere sızdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
TT

Rapor: İsrail ordusu Suriye'nin Kuneytra kırsalındaki köylere sızdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)

İsrail ordusunun pazartesi günü Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalındaki el-Acref, el-Meşirfe ve Ummu Batina köylerine girerek, bazı evlerin etrafını sarıp arama yaptığı rapor edildi.

Suriye resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre İşgalci İsrail ordusunun dört askeri araç ve iki tanktan oluşan bir devriyesi Adnaniya kontrol noktasından yola çıkarak el--Meşirfe köyünden el-Acref köyüne doğru ilerledi ve el-Meşirfa'da durarak bazı evleri aradı.

SANA, yedi askeri araç ve iki tanktan oluşan başka bir İsrail devriyesinin Ummu Batina köyünü bastığını ve köyün batısındaki bir evi kuşattığını bildirdi. Ancak bu eylemin nedenleri veya amaçları hakkında herhangi bir bilgi vermedi.

İsrail, Suriye’de geçtiğimiz aralık ayında Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra Suriye ordusunun askeri tesislerini yok etmek ve altyapılarının yeniden inşa edilmesini önlemek amacıyla bu tesisleri hedef almıştı. Ayrıca Şam, Kuneytra ve Deraa çevresindeki kırsal bölgelere kara harekâtları düzenleyerek Suriye ile İsrail arasındaki sınırdaki tampon bölgeyi kontrolü altına aldı. Daha sonra sınır bölgelerinde baskınlar düzenleyerek çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.


Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

TT

Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani dün yaptığı açıklamada, Irak'ın ülkedeki tüm silahları devletin kontrolüyle sınırlandırmayı taahhüt ettiğini, ancak bazı milis grupların işgal gücü olarak gördüğü ABD liderliğindeki askeri koalisyon ülkede kaldığı sürece bunun başarılı olamayacağını söyledi.

Sudani, radikal İslamcı grupların oluşturduğu tehdidin önemli ölçüde azalması nedeniyle, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon’un (DMUK) İran'ın en yakın Arap müttefiklerinden biri olan Irak'tan 2026 yılının eylül ayına kadar çekilme planının hala geçerli olduğunu vurguladı.

Bağdat'ta Reuters’a konuşan Başbakan Sudani, “DAEŞ diye bir şey yok. Güvenlik ve istikrar mı? Allah’a şükür, bunlar mevcut. (2014 yılında kurulmasından bu yana DMUK’a katılan ülkelerin sayısına atıfla) DMUK’ta 86 ülkenin varlığı için bana tek bir mazeret gösterin” ifadelerini kullandı.

Silahlarını teslim ettikten sonra grupların resmi güvenlik güçlerine veya siyasi sahneye entegre edilebileceğine işaret eden Sudani, “Bu yüzden devlet kurumları dışındaki tüm silahları ortadan kaldırmak için kesin bir program olacak. Herkesin istediği de bu” ifadelerini kullandı.

Savaşa sürüklenmeyeceğiz

Irak, ABD'nin baskısı altında, İran destekli grupları silahsızlandırmak gibi siyasi açıdan hassas bir görevi yerine getirmenin bir yolunu arıyor. ABD, Sudani'nin, diğer Şii grupları da içeren bir çatı örgütü olan Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) ile bağlantılı silahlı grupları dağıtmasını istediğini açıklamıştı. Haşdi Şabi resmi olarak Irak güvenlik güçlerinin bir parçası ve çatısı altında İran yanlısı bazı grupları barındırıyor.

Öte yandan ABD ve Irak, Amerikan askerlerinin aşamalı olarak geri çekilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Tam çekilmenin gelecek yılın sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Asker sayısındaki ilk azalma bu yıl başladı.

Irak Başbakanı Sudani, Reuters’a verdiği röportaj sırasında Lübnan'daki Hizbullah gibi bölgedeki devlet dışı silahlı gruplara yönelik artan uluslararası baskı sorulduğunda, “Ortadoğu'da ABD ve İsrail’in nüfuzuna karşı çıkan ‘direniş ekseni’ olarak bilinen İran destekli grubun bir parçası olan bu gruplara yönelik baskı artacak. Allah’ın izniyle, o gün gelecek. Buradaki durum Lübnan'dakinden farklı” yanıtını verdi.

Başbakan Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Irak’ın güvenliği ve istikrarı koruma konusundaki tutumu açık ve devlet kurumları savaş ve barış konusunda karar verme yetkisine sahip. Hiçbir taraf Irak'ı savaşa veya çatışmaya sürükleyemez.”

İran, 2003 yılında ABD öncülüğündeki işgal hareketinin Saddam Hüseyin rejimini devrilmesinden bu yana Irak'ta önemli bir nüfuz kazanırken bu durum, İran destekli silahlı gruplara büyük bir siyasi ve askeri güç sağladı.

Irak’ta art arda gelen hükümetler, birbirine düşman olan İran ve ABD'yi Bağdat'ın müttefiki olarak tutmak konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. ABD, İran'a ağır yaptırımlar uygularken, Irak Tahran ile güçlü ticari ve ekonomik bağlara sahip.

ABD’den büyük yatırımlar çekme konusu, 2003 yılından bu yana mezhep çatışmalarının yanı sıra yıllardır ciddi ekonomik sorunlar yaşayan Irak için en önemli önceliklerden biri.


Fransa, Lübnan'dan Esed'in 3 generalinin tutuklanmasını istedi

Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
TT

Fransa, Lübnan'dan Esed'in 3 generalinin tutuklanmasını istedi

Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)

Fransa, Lübnan'dan, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimindeki üç üst düzey generalin, Fransız vatandaşlarının ölümüne yol açan savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle bulunup tutuklanmasını istedi.

Önde gelen bir Lübnanlı yargı kaynağı Şarku'l Avsat'a, Başsavcı Hakim Cemal Hacer'in, Fransız yargısından, Lübnan'dan "Beşşar Esed rejiminde Hava Kuvvetleri İstihbarat Müdürlüğü Başkanı olan Tümgeneral Cemil Hasan'ı, Ulusal Güvenlik Bürosu Müdürü Tümgeneral Ali Memlük'ü ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Müdürlüğü Soruşturma Şubesi Başkanı Tümgeneral Abdülselam Mahmud'u bulmasını, soruşturma ve inceleme yapmasını, Lübnan'da bulunmaları halinde tutuklamasını ve Fransız yetkililere teslim etmesini" isteyen bir yargı talebi içeren resmi bir telgraf aldığını açıkladı.

İlginçtir ki, yargı kaynağına göre Fransa'nın yardım talebi, "adı geçen kişilerle düzenli olarak iletişim kuran Lübnan telefon numaralarını da içeriyordu; bu durum, Fransız makamlarının Esed rejimindeki üst düzey isimleri takip etme kapsamında yürüttüğü iletişim izlemeleriyle de doğrulandı." Yargı kaynağı, bu konunun "İç Güvenlik Kuvvetleri Bilgi Şubesi tarafından yürütülecek takip ve soruşturmaların merkezinde yer alacağını" vurguladı.