Cebel ez-Zaviye’den Türkiye sınırına göç sürüyor

Suriye'nin kuzeybatısındaki bombardımanda aralarında HTŞ üyelerinin de bulunduğu birçok kişi öldü.

Suriye ve Rusya'nın dün İdlib'in güneyinde düzenlediği bombalı saldırının ardında bıraktığı enkaz. (AFP)
Suriye ve Rusya'nın dün İdlib'in güneyinde düzenlediği bombalı saldırının ardında bıraktığı enkaz. (AFP)
TT

Cebel ez-Zaviye’den Türkiye sınırına göç sürüyor

Suriye ve Rusya'nın dün İdlib'in güneyinde düzenlediği bombalı saldırının ardında bıraktığı enkaz. (AFP)
Suriye ve Rusya'nın dün İdlib'in güneyinde düzenlediği bombalı saldırının ardında bıraktığı enkaz. (AFP)

Türkiye ile Rusya arasında Mart 2020'de imzalanan anlaşma kapsamında en az bir yıldır yürürlükte olan ateşkese rağmen rejim güçleri perşembe günü Suriye'nin kuzeybatısında füze saldırıları düzenledi. Aralarında Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) üyelerinin ve sözcüsünün de bulunduğu 10 kişi öldürüldü.
Muhalif eylemci Muhammed Ferica, rejim güçleri ve onları destekleyen milislerin askeri harekatı sonucunda İdlib'in güney bölgelerinden Suriye'nin kuzeyine doğru bir göç dalgasının yaşandığını aktardı. İdlib'in güney ve doğusundaki Ablin, Kefer Avid, Sufuhun, el-Bara, Ehsim, el-Fatira, Marzaf, Mantef, San ve Mecdeliya bölgelerinden yaklaşık 300 bin sivilin yerinden olması bekleniyor.
AFP’nin fotoğrafçısı tarafından servis edilen görüntülerde bombalamanın gerçekleştiği olay yerinde cesetler, yıkılan bir ev ve yanan bir araba olduğu görüldü.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) bildirdiğine göre güney İdlib'deki bölge, beş gündür rejim güçlerinin ve Rus uçaklarının sürekli bombardımanlarına maruz kalıyor. Rejim güçleri, İdlib'in güney kırsalındaki Ablin kasabasındaki bir evin yakınında, park halindeki bir aracı güdümlü füze ile hedef aldı. HTŞ ve diğer gruplardan militanlar da olay yerine varmalarının ardından başka bir güdümlü füze ile vuruldular. En az 10 kişinin öldüğü, ağır yaralıların da bulunduğu kaydedildi. Bir adam, kadın ve çocuğu olmak üzere 3 sivilin yanı sıra HTŞ ve müttefiki bir gruptan 7 militanın öldürüldüğü aktarıldı.
WhatsApp gruplarından açıklamada bulunan HTŞ, askeri sözcüsü Ebu Halid eş-Şami ve medya ilişkileri ofisinden iki kişinin öldürüldüğünü doğruladı.
Görgü tanığı İbrahim Harmuş yaptığı açıklamada “Sabah komşumuzun evine düşen top atışlarının sesiyle uyandık... Yaralılar için toplanıldığı sırada ikinci füze düştü” dedi.
HTŞ ve diğer küçük gruplar İdlib’in neredeyse yarısı ile Halep, Hama ve Lazkiye vilayetlerindeki sınırlı alanları kontrolleri altında tutuyorlar. Buralarda yaşayan 3 milyon nüfusun yarısı yerinden edilmiş durumda.
Rejim güçlerinin Rus desteğiyle yaklaşık üç ay yürüttüğü, Birleşmiş Milletler’in bildirdiğine göre yaklaşık 1 milyon insanı yaşadıkları yerlerden kaçmaya zorlayan geniş çaplı saldırının ardından Şam'ı destekleyen Moskova ve Ankara’nın İdlib ve çevresinde ilan ettiği ateşkes 6 Mart 2020'den bu yana yürürlükte. Söz konusu ateşkes, Rus hava saldırılarının tekrarlanan ihlallerine rağmen halen büyük ölçüde devam ediyor.
İdlib’de en az 7 kişinin ölümüne neden olan bombardımanlar meydana geldi. Bölgeye bu yılın başlarında düzenlenen saldırıda bir grubun 11 üyesi rejim güçleri tarafından öldürüldü. Ayrıca geçtiğimiz mart ayında rejim güçlerinin Atarib şehrindeki bir hastaneyi hedef aldığı bombalı saldırıda 8 sivil yaşamını yitirmişti.
Rus savaş uçaklarının dün sabah yeniden harekete geçtiğini aktaran SOHR, güney ve doğu İdlib kırsalındaki Fatira, el-Muzara, Kefer Avid, San ve Mecdeliya köyü ve kasabaları çevresini hedef aldıklarını kaydetti. Ancak ölüm ya da yaralanma meydana gelip gelmediği ile ilgili bir açıklama yapılmadı.
Rus hava saldırıları, Suriye rejim güçlerinin Muzara, Ehsim, Fatira, Ablin, Kansafra, Bare, Kafr Avid, Sufuhun, er-Ruveyha, Felifel, Benin ve Marata’da devam eden en az 140 top ve füze atışıyla aynı zamana denk geldi.
İdlib kırsalından aktivist Uday Ahmed, HTŞ’nin askeri sözcüsü Ebu Halid eş-Şami, HTŞ medya koordinatörü Ebu Musab el-Hamasi ve beraberlerinde bulunan bir kişinin rejim güçlerinin saldırısında öldürüldüğünü doğruladı. Rejim güçleri insansız hava aracı kullanarak lazer güdümlü bir top mermisi ile İdlib’in güneyindeki Ablin köyünü hedef aldığını, bu sırada söz konusu kişilerin İdlib'in güneyinde bulunan, silahlı Suriye muhalefet gruplarına ait gelişmiş irtibat noktalarından dönmekte olduklarını aktardı. Grubun Ablin’de aynı şekilde hedef alınan bir aileye yardım etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Rejim güçlerinin Rus uçakları aracılığıyla lazer kılavuzlu Rus Krasnopol silahları kullandığına dikkat çeken Ahmed, İdlib'in güneyinde, muhalif grupların kontrolü altındaki sivil bölgelerde sivil veya askeri ayrımı yapılmadan her türlü hareketliliğin hedef alındığını vurguladı. Aynı tip silahların daha önce Halep’in batısında yer alan Atarib’deki bir hastanenin ve Suriye çölündeki diğer bölgelerin bombalanmasında kullanıldığına dikkat çekti.
Aktivist Muhammed Ferica, İdlib'in güneyindeki sivil bölgelerde tansiyonu yükselten rejim güçleri ve Rusya'nın Cebel ez-Zaviye’deki hamlelerinin Türkiye ile sınır kapılarından yardım girişini engellemeyi amaçladığını söyledi.
Ablin’in bombalanmasına yanıt olarak bölgedeki gruplar, İdlib'in güney kırsalında farklı bölgelerde, Suriye rejim güçlerinin Um bölgesindeki mevzilerine ağır topçu ve füze bombardımanı başlattı. Söz konusu gruplar, sivillerin Cebel ez-Zaviye’nin farklı bölgelerinden daha güvenli bölgelere doğru göç etmeleri nedeniyle rejimin İdlib'in doğu kırsalındaki Serakib şehri ve çevresindeki mevzilerini hedef aldılar.
Suriye rejimi, İdlib'in güney kesimine ve İdlib'in doğu, Hama kırsalındaki Gab Ovası, Lazkiye'nin kuzeyi ve Halep'in batısına yönelik saldırılarını artırdı. Bu alanlar, kuzeybatı Suriye'deki gerilimi azaltma bölgeleri anlaşması kapsamında yer alıyor.
Yerinden edilenler bu hafta başı itibariyle tarım ürünlerini hasat etmek için kısmen geri dönmeye başladı. Zira zor koşullar altında yaşayan nüfus geçimini güvence altına almak için bu ürünlere güveniyor.
Rus haber ajansının çarşamba günü aktardığına göre Suriye'nin doğusundaki Haseki devriye gezen bir araç yola döşenen bomba nedeniyle infilak etti. Olayda bi Rus askeri ölürken üçü de yaralandı.
Rus ordusundan yapılan açıklamada hastaneye kaldırılan üç askerin hayati tehlikesi olmadığı kaydedildi.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian