İdlib ve Halep çevresinde gerilim ve çatışmalar artıyor

Türkiye, NATO’yu kuzey Suriye’de güvenli bölge kurma mutabakatın gerekliliklerini yerine getirmemekle itham ediyor

Sivil Savunma üyesi, İdlib’in güneyinde bir bombardımanın ardından yaralı bir kişiye yardım ediyor (Şarku’l Avsat)
Sivil Savunma üyesi, İdlib’in güneyinde bir bombardımanın ardından yaralı bir kişiye yardım ediyor (Şarku’l Avsat)
TT

İdlib ve Halep çevresinde gerilim ve çatışmalar artıyor

Sivil Savunma üyesi, İdlib’in güneyinde bir bombardımanın ardından yaralı bir kişiye yardım ediyor (Şarku’l Avsat)
Sivil Savunma üyesi, İdlib’in güneyinde bir bombardımanın ardından yaralı bir kişiye yardım ediyor (Şarku’l Avsat)

İdlib ve Halep’in güney bölgelerinde Esed güçleri ile muhalif gruplar arasında karşılıklı top atışlarının devam etmesi gerilimi yükseltti.
Türkiye, NATO’yu Türkiye’nin komşusu Suriye'nin kuzeyinde güvenli bir bölge kurma mutabakatının gerekliliklerini yerine getirmemekle itham etti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO’nun Suriye’de güvenli bölge oluşturulmasına yönelik bazı planlar yapılmış olsa da bu gerekliliklerin yerine getirilmediğini belirterek “Defalarca NATO müttefiklerimize Suriye’de bir güvenli bölge oluşturulmasını önerdik ve birlikte bazı planlar üzerinde mutabık kaldık. Ne var ki bu mutabakatların gereği yerine getirilmedi ve Türkiye terörle mücadelede yalnız bırakıldı” ifadelerini kullandı.
Akar dün, NATO’ya bağlı Deniz Güvenliği Mükemmelliyet Komutanlığı’nın açılış töreninde yaptığı konuşmada “Türkiye, Suriye halkının acılarını dindirmek için en büyük yükü omuzlamış NATO ülkesidir ve Türk Silahlı Kuvvetleri de DEAŞ ile göğüs göğüse çarpışan tek NATO ordusudur. Tüm komşularımızın sınırlarına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygılıyız.  Kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında gözümüz yoktur. Mücadelemiz, terörledir, teröristledir” dedi.
Bu bağlamda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Komşumuz Suriye'nin kendi toprak bütünlüğü ve siyasi birliği esasında yeniden aydınlık bir geleceğe kavuşması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan cuma günü Kilis’te Yukarı Afrin Barajı’nın açılış törenine, İstanbul’dan sanal olarak katıldığı sırada yaptığı konuşmada barajın, Suriye’nin Türkiye sınırlarına yakın bölgelerinin önemli bir kısmını güvenli hale getirdiğini belirtti.
Türkiye yıllardır, Suriyeli mültecileri barındırmak için Suriye'nin kuzeyinde 30 kilometrelik bir güvenli bölge kurulmasını öneriyor. Aynı zamanda güney sınırını korumak amacıyla, 2018’de Suriye’nin kuzeyine sadık destekçileri ile askeri müdahale başlatarak, 3 askeri operasyonla, Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın batısı ve doğusunda geniş alanları kontrolü altına aldı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD’nin ülkesi ile birçok konuda iş birliği yapmak istediğini, bunlar arasında, bir ara ilgisini kaybettiği ve sadece kuzeydoğu Suriye’ye odaklandığı Suriye konusunda bulunduğunu belirtti.
İdlib’te sahadaki gelişmelerle ilgili olarak, rejim güçlerinin dün Cebel el-Erbain bölgesinde Kafr Latah köyünde sivil bir aracı roket ve top mermileriyle hedef alması sebebiyle, iki vatandaş hayatını kaybetti ve 3 kişi farklı seviyelerde yaralandı. Bunun yanı sıra büyük bir maddi kayıp yaşandı. Aynı şekilde, rejim güçleri dün Cebel el-Erbain’deki Marzaf köyünde Türk askeri noktasının duvarını top mermileri attı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) Suriye grupları ile rejim güçleri arasında önceki gün geceden beri Horsh-Benin ekseninde (İdlib’in güneyinde) aralıklı olarak çatışmaların ve karşılıklı bombardımanların gerçekleştirildiğini açıkladı. SOHR, Ablin’de (İdlib’in güneyinde) kasabasında şimdiye cuma güne kadar kaydedilen ölü sayısının 13’e yükseldiğini açıkladı.
İdlib’de bir saha aktivisti olan Samer İdlibi şunları söyledi:
“Cebel el-Erbain’deki  Kefer Latah bölgeleri, Cebel Zaviye’de el-Bara, Ehsim, Mareian, Horsh Benin, Kansafra, Kafar Avied bölgeleri dün sabah saatlerinde rejim güçleri tarafından yoğun top mermisi ve füze atışlarına maruz kaldı, sayıları 150’ye ulaşan top mermileri bir sivilin ölümüne neden olurken Kafr Latah köyünde bazı kişiler yaralandı bunların yanı sıra sivil mülklerde büyük hasar meydana geldi. Nispeten sakin geçen bir aranın ardından çok sayıda sivil tekrar kaçmak zorunda kaldı.”
İdlibi, cuma-cumartesi akşamı güney İdlib kırsalı ekseninde, rejim güçlerinin Suriye muhalefi grupların kontrolündeki Horsh Benin’deki (İdlib'in güneyinde) askeri bölgelere yönelik başarısız bir sızma girişiminin ardından silahlı Suriyeli gruplar ile rejim güçleri arasında aralıklı çatışmaların olduğunu belirtti.
Suriye’deki Ulusal Kurtuluş Cephesi Sözcüsü Naci Mustafa, Suriye muhalefet gruplarının kontrolü altındaki bölgelerde (İdlib'in güneyinde) rejim güçleri ve Ruslar tarafından gerilim yükseltilmesinin yeni bir şey olmadığını ancak bu gerilimin son birkaç gün içerisinde önemli şekilde arttığını söyledi. Mustafa’nın belirttiğine göre, sonuncusu Ablin katliamı olmak üzere sivilleri hedef alan saldırıların artması katliamların meydana gelmesi ile sonuçlandı. Bu durum, silahlı muhalefet gruplarını rejim güçlerine karşılık vermeye yönlendirdi. Hama’nın kuzey ve batısındaki Cebel Şahşabo ve Jurin kampındaki askeri bölgelerinin yanı sıra Kafr Nabl, Hizareen ve Serakib kasabası yakınlarındaki mevzilerini roket ve top mermileri ile bombalamasına neden oldu. Mustafa muhalefet gruplarının askeri bölgelerinin ön saflarını güçlendirdiğini ve toprak sedlerini yükseltildiğini belirtti.
Suriye Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) Medya Ofisi Direktörü Muhammed Hamade gerilimin başlamasından bu yana Cebel Zaviye ve Hama’nın kuzeybatısındaki diğer bölgelerde başlayan açık bir yerinden etme hareketinden bahsetmişti. Hamade, Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen gerginliğin çok tehlikeli olduğunu, iki milyondan fazla yerinden edilmiş insan da dahil olmak üzere 4 milyondan fazla Suriyelinin hayatı için tehlike oluşturduğunu vurguladı.
 



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.


Hamas: İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşmesi Gazze Anlaşmasını ihlal ediyor

Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
TT

Hamas: İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşmesi Gazze Anlaşmasını ihlal ediyor

Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)
Cebaliye, Kuzey Gazze Şeridi, 25 Kasım 2025 (AFP)

Hamas hareketi çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah tünellerinde mahsur kalanların peşine düşme, öldürme ve tutuklama konusundaki ısrarının Gazze ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali olduğunu belirtti. Hamas yaptığı açıklamada, “İşgalin Refah tünellerinde mahsur kalan direnişçilerin peşine düşme, öldürme ve tutuklama yoluyla işlediği vahşi suç, Gazze ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali ve bu anlaşmayı baltalama ve çökertme yönündeki devam eden girişimlerin kesin kanıtıdır” ifadelerini kullandı.

Hamas, savaşçılar ve evlerine dönüş sorununu çözmek için geçtiğimiz ay boyunca çeşitli siyasi liderler ve arabulucularla temaslarda bulunarak önemli çabalar sarf ettiğini belirtti ve “Ancak İşgal, öldürme, kovalama ve tutuklama söylemlerine öncelik vererek tüm bu çabaları engelledi” dedi.

 İsrail, bu ayın başlarında Teğmen Hadar Goldin'in naaşını teslim almasının ardından, tünellerden güvenle çıkabileceklerine dair verdiği sözü görmezden gelerek, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde tünellerde saklanan Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın silahlı mensuplarının peşine düştü, onlara yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichai Adraee, Çarşamba sabahı ordu güçlerinin, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde, bölgedeki bir tünelden çıktıklarına inanılan altı militanı hedef aldığını söyledi.

İsrail ordusu, hava kuvvetlerinin militanlara ateş açtığını belirtti. Daha sonra bölgede bir ceset bulunurken, yakınlardaki bir çatışmada üç silahlı adamın daha öldürüldüğünü, askerlerin ayrıca bir binada bulunan iki militanı tutukladığını açıkladı.

İsrail medyası, ateşkes anlaşmasına göre İsrail kontrolü altında olan Refah bölgesinde onlarca silahlı adamın bir yeraltı tüneline sığındığını bildirdi. Bu kişilere güvenli koridor sağlama taleplerine ilişkin müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı.

İsrail Kamu Yayın Kurumu muhabirine göre, “Tutuklananlar, kendilerini yerinde sorguya çekmek üzere nakleden askerlere ateş açmadan Nahal Tugayı'na teslim oldular. Askerler sorguda Refah'ın doğusundaki el-Cüneyne semtinde devam eden operasyona yakın tünellerde ve bölgelerde kalan militan sayısı hakkında yeni bilgiler edinmeye çalıştılar.”

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, geçen hafta 20 militan etkisiz hale getirildi, 8 militan ise bölgeden kaçmaya çalışırken tutuklandı.

İsrail askeri kaynakları, bölgede yaklaşık 40 militan olduğunu tahmin ediyor. Bu sayı, son günlerde 60 ila 80’di. Kaynaklar, Refah'taki Doğu Bölgesi Taburu’nun komutanı veya yardımcısının da bu militanlar arasında olduğunu tahmin ediyor.

Artan baskı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en güneyinde bulunan kentte son kalan tünellere yönelik operasyonlar başlatarak Hamas militanları üzerindeki baskısını artırmaya başladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, bu savaşçılara güvenli geçiş sağlayacak her türlü çözümü reddederek sert bir tutum benimsemişti. Onları öldürmenin veya teslim olmaya zorlamanın önemini vurgulamıştı. Kuvvetlerine bu doğrultuda talimat vermiş ve yaklaşık iki hafta önce onların peşine düşüp yakalamak için askeri harekâtlarını yoğunlaştırmışlardı.

Hamas, arabulucularla koordinasyon halinde, savaşçılarının güvenli bir şekilde bölgeden çıkışını garanti eden bir çözüm karşılığında, 2014’teki savaşta esir alınan Teğmen Hadar Goldin'in naaşının iadesi konusunda mutabakata varmıştı.

sdfrgt
İsrailli Teğmen Hadar Goldin'in naaşı 2014'ten beri Hamas'ın elindeydi (İsrail medyası)

ABD, bu süreci tamamlamak için başta Türkiye olmak üzere arabulucularla çalıştı. Hamas, savaşçılarının güvenli bir şekilde çıkışı için çalışılacağına dair güvence aldıktan sonra naaşı teslim etti. Ancak Trump yönetiminin temsilcileri İsrail'i bu konuda ikna edemedi ve mesele çözümsüz kaldı.

Üst düzey bir Hamas heyeti, geçtiğimiz günlerde Mısır İstihbarat Şefi Hasan Reşad ile Refah tünellerindeki savaşçılar konusunu görüştü. Hamas heyeti, Mısır tarafının savaşçıların güvenli bir şekilde bölgeden çıkışı ve can güvenliklerinin sağlanması için tüm arabulucular ve taraflarla yoğun bir şekilde çalışmasını talep etti.

Hamas kaynakları, Şarkul Avsat'a, İsrail'in uzlaşmaz tutumu ve işgalcilerin herhangi bir çözümü reddetmesi nedeniyle sorunun çözümsüz kaldığını söyledi.

Devam eden ihlaller

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki ihlalleri de devam etti. Bir İsrail tankından ateşlenen top mermisi, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Magazi Mülteci Kampı’nın doğusunda odun toplayan bir Filistinliyi öldürdü. Bir Filistinli de, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusundaki Beni Süheyla beldesine düzenlenen bir İHA saldırısında hayatını kaybetti. Bir diğer Filistinli ise iki gün önce beldeye düzenlenen saldırıda aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.

İsrail güçleri, Sarı Hat'ın doğusunda kontrolü altındaki bölgelerde ve Hamas kontrolündeki çevre bölgelerde Filistinlilerin evlerini ve altyapıyı büyük çapta yıkmaya devam ediyor. Bu bölgelerde hava saldırıları, topçu bombardımanı ve silahlı çatışmalar yaşanıyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı günlük raporunda, son 24 saatte (Salı öğleden sonra ile Çarşamba arasında) Gazze Şeridi'ndeki hastanelere iki yeni ölü ve sekiz yeni ulaşılan naaş olmak üzere 10 cenaze ulaştığını duyurdu. Böylece ateşkesten bu yana toplam ölü sayısı 347'ye (Çarşamba günkü yeni kayıplar hariç), yaralı sayısı 889’a ulaştı. Savaş sırasında ve daha önceki dönemlerde düzenlenen hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin 596'sının cenazesine ulaşıldı.

7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 170.965 yaralıyla birlikte 69.785'e yükseldi.

Bakanlık ayrıca, İsrail tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla teslim edilen 15 Filistinlinin naaşının teslim alındığını duyurdu. Böylece teslim alınan toplam naaş sayısı 345'e ulaştı ve bunlardan 99'unun kimliği belirlendi. Bakanlık, ekiplerinin naaşları, muayene, kaydetme ve ailelerine teslim hazırlıkları kapsamında, yerleşik tıbbi prosedür ve protokollere göre incelemeye devam ettiğini belirtti.

Son cenazeleri teslim etme operasyonu, Hamas ile İsrail arasında gerçekleşen ve İsrail'in bir başka rehinenin cenazesini teslim aldığı bir takasın bir parçasıydı. Böylece Gazze Şeridi'nde biri İsrailli bir işçiye, diğeri ise Taylandlı bir işçiye ait iki cenaze kaldı.


Batı Şeria'nın kuzeyinde devam eden İsrail operasyonunda 25 Filistinli yaralandı

 İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)
TT

Batı Şeria'nın kuzeyinde devam eden İsrail operasyonunda 25 Filistinli yaralandı

 İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)

Filistin Kızılayı bugün, İsrail güçlerinin iki gecedir devam eden Kuzey Batı Şeria’daki Tubas saldırıları sırasında, ekiplerinin 25 kişiyi darp kaynaklı yaralanmalar nedeniyle tedavi ettiğini açıkladı.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya konuşan Tubas Kızılayı Müdürü Nidal Avde, yaralananlar arasında İsrail’in gözaltına alıp sorguladıktan sonra serbest bıraktığı ve bu süreçte saldırıya uğrayan vatandaşların da bulunduğunu belirtti.

Ascd
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)

İsrail ordusu, sokağa çıkma yasağı ve vilayetin çoğu bölgesinde yoğun bir şekilde konuşlandırılan güçleriyle Tubas’ta ikinci gün üst üste operasyonlarını sürdürüyor.

Tubas Mahkûmlar Derneği Müdürü Kemal Beni Avde, ‘İşgal güçlerinin Tubas’ın birçok bölgesinde vatandaşların evlerine hâlâ baskınlar düzenlediğini, çok sayıda kişiyi gözaltına alarak sahadaki sorgu merkezlerine götürdüğünü’ bildirdi. Avde, şu ana kadar gözaltına alınanların sayısının 100’ü aştığını ve bunların yarısının Tammun kasabasından olduğunu ifade etti.

sdfrgt
İsrail güçleri işgal altında bulunan Batı Şeria'daki birkaç kasabaya baskın düzenledi. (AFP)

Beni Avde, gözaltına alınanlardan 27’sinin geç saatlerde serbest bırakıldığını, ancak serbest kalan bazı kişilerin evlerine ulaşana kadar elleri kelepçeli tutulduğunu belirtti. Avde, “İşgal güçleri, evlere düzenledikleri baskınlar sırasında vatandaşlara saldırıyor, onları eziyor ve evlerin eşyalarını tahrip ediyor” dedi.

Tubas vilayeti, ikinci gününe giren geniş çaplı bir askeri operasyonla karşı karşıya. Operasyona büyük İsrail birlikleri, ağır iş makineleri ve rastgele ateş açan helikopterler katılıyor.

s
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kentinin güneyindeki Tammun kasabasının girişinde kontrol için durdurulan bir ambulans (AFP)

İsrail güçleri, birçok yan yolu kapatmanın yanı sıra, vilayetin ana girişlerini toprak setlerle kapatmaya devam ederken, vilayette yoğun keşif İHA’ları uçuşları görülüyor.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, süregelen saldırı sırasında vatandaşların mülkleri tahrip ediliyor ve yok ediliyor. Ayrıca Tammun kasabasının doğu bölgesinin bazı kısımlarında işgal güçlerinin bölgedeki su hatlarına saldırması nedeniyle su kesintileri yaşanıyor.