On yıllık savaş boyunca Suriyeliler, piyasada eksik olan ya da fiyatları satın alma güçlerinden kat kat yüksek olan temel gıda maddelerine, ilaçlara ve yakıtlara alternatifler yaratma konusunda yaratıcılıklarını ortaya koymaya başladı. Ancak Suriyelilerin yüzde 83'ünden fazlası yoksulluk sınırının altında, 6 milyonu ise gıda güvencesinden yoksun yaşarken hükümet, ‘süt ürünlerine benzer’ alternatiflerin üretimini resmen onayladı. Karar, Suriyelilerin sağlıklı beslenmelerine engel olmak için resmi bir yasa olarak kabul edildiğinden eleştirilere neden oldu.
Şam'daki Süt Ürünleri ve Peynir Derneği Başkanı Abdurrahman el-Saidi'nin basın açıklamasına göre, Suriye'de süt ve peynir fabrikalarının yüzde 80'inin süt üretim miktarları düştüğü için yarı süt ve peynir karışımı üretimin ‘tuhaf’ olduğunu söyledi. Saidi açıklamasında, Suriyelilerin on yıldır peynir ve süt adı altında farkına varmadan tükettiklerini, aslında hayvancılığın yarısının kaybedilmesi nedeniyle üretim için sütün yetersiz kalmasından kaynaklanan gıda karışımları olduğunu vurguladı.
Tarım Bakanlığı, daha önce hastalık ve kaçakçılık nedeniyle koyun ve ineklerin yüzde 50'sinin, kümes hayvanlarının yüzde 40 ila 50'sinin kaybının ardından hayvancılığı tehdit eden bir felaket konusunda uyarıda bulundu.
Suriyelilerin durumuna ilişkin Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, savaşın ilk yıllarında zorlu yaşam koşullarının vatandaşları eksik malzemelerle birçok alternatif icat etmeye zorladığını belirterek, mercimek unundan tatlılar yapıldığını, bazılarının aylarca su, baharat ve yabani ot çorbasıyla geçindiğini, bazı kullanılmış kızartma yağlarının ise geri dönüştürülmesiyle aydınlatmanın yanı sıra sabun olarak kullanıldığını bildirdi. Bazılarının ısınmak ve yemek pişirmek için hayvan gübresi kullandığını da söyleyen kaynaklar, Guta’daki atıklardan ilkel yollarla gaz üretmeyi başaranların dahi olduğunu vurguladı. Kuşatmaya maruz kalmayan ve hayatın normale yakın devam ettiği alanlarda ise fiyatların yüksek olması nedeniyle birçok malzemenin yerini almış olan malzemelere atıfta bulunan kaynaklar, özellikle ilaçların yerini şifalı otların almasıyla parfümeri dükkanlarının alternatif tıp için klinikler olarak faaliyete geçtiğini bildirdi. Aynı zamanda bir litresi yedi bin lira olan zeytinyağının yerini mısır yağı aldı. Son aylarda ise bir kilo fiyatı 3 bin lira olan tavuğun 13 bin liraya yükselmesiyle beyaz etin yemek masalarından kalktığına değinilerek, yerine daha ucuz alternatiflerin geldiği vurgulandı. Suriyelilerin en çok tükettiği yemeklerden dana ve kuzunun yerini ise irmik, un ve buğdaylar kullanılarak yapılan Suriye içli köftesi aldı.
Geçtiğimiz hafta İç Ticaret ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı, süt benzeri ve peynir üretimine izin veren ve üreticilerin bu ürünleri yoğurt ve labne gibi süt ürünleri adlarıyla adlandırmasını ve bunları malzemenin doğasına uygun terimlerle değiştirmesini gerektiren bir karar aldı. Alınan kararla, Suriye pazarında yaygın olarak kullanılan trans yağlar, margarin ve diğer bilinmeyen maddeler içerdiğinden şüphelenilen yarım süt ve peynir üretimi yasallaştırılmış oldu.
Kararın yarattığı büyük tepkinin ardından İç Ticaret Bakanlığı, ‘Tüketiciyi koruma’ bahanesiyle kararı dondurdu. İç Ticaret ve Tüketicinin Korunması Bakanı Talal Barazi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, kararın dondurulmasının, bazı tüketicilerin endişelerini dikkate alarak tüketiciyi koruma kanunu kapsamında geldiğini bildirdi.
Suriyeliler gıda ve ilaçların ‘alternatifleriyle’ ayakta kalmaya çalışıyor
https://turkish.aawsat.com/home/article/3035901/suriyeliler-g%C4%B1da-ve-ila%C3%A7lar%C4%B1n-%E2%80%98alternatifleriyle%E2%80%99-ayakta-kalmaya-%C3%A7al%C4%B1%C5%9F%C4%B1yor
Suriyeliler gıda ve ilaçların ‘alternatifleriyle’ ayakta kalmaya çalışıyor
Suriyeliler gıda ve ilaçların ‘alternatifleriyle’ ayakta kalmaya çalışıyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة