Disney mühendisleri Avengers Kampüsü'ndeki Örümcek Adam teknolojisini anlattı

Walt Disney mühendisleri Tony Dohi ve Morgan Pope, "Stuntronics"in geliştirilmesinde rol oynayan ekipteydi. (Los Angeles Times)
Walt Disney mühendisleri Tony Dohi ve Morgan Pope, "Stuntronics"in geliştirilmesinde rol oynayan ekipteydi. (Los Angeles Times)
TT

Disney mühendisleri Avengers Kampüsü'ndeki Örümcek Adam teknolojisini anlattı

Walt Disney mühendisleri Tony Dohi ve Morgan Pope, "Stuntronics"in geliştirilmesinde rol oynayan ekipteydi. (Los Angeles Times)
Walt Disney mühendisleri Tony Dohi ve Morgan Pope, "Stuntronics"in geliştirilmesinde rol oynayan ekipteydi. (Los Angeles Times)

Disney mühendisleri Avengers Kampüsü'nün açılış gününde süper kahraman hayranlarının nefesini kesen Örümcek Adam gösterisini nasıl gerçekleştirdiklerini anlattı.
Disney'e ait Kaliforniya Macera Parkı'nda açılan Avengers tema parkı Marvel'ın gişe rekorları kıran Avengers serisinden esinlenerek oluşturuldu. Tema parkı 4 Haziran'da açılmıştı.
Kampüsün açılış gününde gerçekleştirilen gösteride hem robot hem de insan kullanılmıştı. Özel efekt ve teknolojiyle ziyaretçilerin aradaki farkı anlamaması için Disney ekibi epey çaba sarf etmişti. 
Walt Disney'in en önemli araştırma ve geliştirme mühendisi Tony Dohi, izleyenleri şaşkına çeviren gösteriye dair şunları söyledi:
"Gerçekten ilk defa, 'Aman Tanrım sanırım başardık' diye düşündüm."
Los Angeles Times'ın haberine göre Dohi ve ekibi, Marvel'ın son harikası üstünde yıllarca çalıştı. Ekip havada yaklaşık 20 metreden süzülürken hiçbir ip veya ağ bağlantısı olmadan akrobatik gösteriler yapabilen robotik bir Örümcek Adam üretti. 
Disney'in yenilikçi ekibinin ürettiği uçan android süper kahraman "Stuntronics" ismini taşıyor. 
Dohi ve ekibi çeşitli uçuş kombinasyonlarını başlatan bir hat ve "çok, çok ama çok güçlü bir motor" içeren gelişmiş bir mancınık sistemi geliştirdi. 

Sensörlerle donatılmış makine insan hareketlerini taklit ederek dönecek ve süzülecek şekilde tasarlandı. Öte yandan yerden epey yüksekteki yaklaşık 43 kilo ağırlığındaki robotun yere sağlam biçimde inmesi gerekiyordu. 

Dohi ve ekibi, çarpmayı önlemek için robotun alçalmasını yavaşlatmak amacıyla "basit ama karmaşık bir sistem" yaratmıştı.
Ekip üç yıllık çalışmanın ardından nihai ürünlerine ulaştı: Spider-Man'in 6 farklı hareketini gerçekleştirebilen, serbest düşen robotik bir figür.
Dohi geliştirdikleri fikre dair şunları söyledi:
"Bu, bir insanla asla yapamayacağımız bir şey. Niyetimiz asla bir insan oyuncunun yerini almak değildi. Aslında bir insan oyuncuyla yapmayı asla hayal etmeyeceğimiz bir şeyi yapacaklardı.  Ama robotu da kırabilirsiniz. O robotu yavaşlatma şeklimiz gösterinin gelişiminin kritik bir parçasıydı."

Ekibin geliştirdiği robot (Los Angeles Times)
Tema parktaki canlı gösterilerden sorumlu Dan Fields ise şu ifadeleri kullandı:
"Avengers Kampüsü'nü tasarlarken misafirlerimizin Örümcek Adam'ı daha ikonik şekillerde görmesini ve etkileşimde bulunmasını sağlamak için kendimizi zorlamak istediğimizi biliyorduk. Yüz maskesi takarak açık havada insan vücuduyla yapabileceklerinizin ve bunu gerçekten otantik ve inandırıcı kılmanın sınırları var. Ama en popüler kahramanın ziyaretçi deneyimi açısından ne kadar kritik olduğunu biliyorduk."
Independent Türkçe, Los Angeles Times, Screen Rant



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature